Hadi Bismillah, sağ ayakla başlayalım iyi okumalar

•••••

Tam karşısında tahtada bir şeyler anlatan hocanın sesi ona artık işkence gibi gelmeye başlamıştı.

Böyle sıkıcı derslerde sıkılmamak için tek bir şansı vardı o da en yakın arkadaşı Jisung ama maalesef şu an uyumakla meşguldü ve onu hiç sevmediği hocasıyla baş başa bırakmıştı

Sınıfta sarışın olandan başkaları da vardı tabii ama onun önemsediği tek kişi en yakın arkadaşı Jisung'du

Kendisi de anlamıyordu; Koskoca prensin böyle bir sınıfta, bir okulda ne işi vardı

Kendisi koskoca Leura krallığının prensiydi ama bulundukları evren olan Walenty'deki saçma sapan kurallardan dolayı kendisi de okula gelmek durumunda kalmıştı abisi ise sırf velihat prens olduğu için koca sarayda yan gelip yatıyordu

Bulundukları okulda hem Leura hem de Nighta'da yaşayan vampir, kurt, peri ve insanlar vardı ve hepsi eşit haklara sahipti

Kendisi bunları düşünüp boş bakışlarını tahtaya yönlendirirken aradan geçen dakikaların ardından sonunda zil çalabilmişti onun yaptığı ilk iş ise yanındaki uyuyan arkadaşının kafasına sakince vurmak olmuştu

Arkadaşı başında hissettiği sızıyla mızmızlanıp uyandığında ilk boş bakışlarını sınıfta gezdirmiş ardından ise Yongbok'a çıkarmıştı.

"Ahhhh! başım.. hey yavaş olsana"

Yobgbok, Jisung'un bir saat mızmızlanacağını bildiğinden onu kolundan tutup koridora doğru çekiştirmeye başladı

"Aişh Jisung hadi Jeongin bizi bekliyor"

Yongbok, kendisine zorluk çıkaran arkadaşını bir bakıma zayıf noktaları olan çocukla vurduğunda bu işe yaramış olacaktı ki Jisung kolunu ondan kurtarıp etrafındaki insanlara karşın dik duruşuyla yürümeye başlamıştı

Kendisi de Leura krallığının vezirinin oğluydu. Tabikide ikisi de okulda çok popülerdi ve herkes onlara saygı duyardı onlar da hem statüleri hem de saygınlıklarından ötürü ellerinden geldiğince ağırbaşlı davranırlardı

Ellerinden geldiğince...

Kısa bir sürede yemeklerin yenildiği büyük salona geldiklerinde her zaman oturdukları köşede oturan mavi saçlı küçüğü görüp ikisi de aynı anda gülümsemişti

İkisinin de bu mavi saçlı çocuğa zaafı vardı. Onu kendi kardeşleri gibi görüyor, onu çok seviyorlardı.

İkili kendilerine yerini belli etmek için el sallayan Jeongin'in bulunduğu masaya oturmuşlardı

"Selam"

"Selam!" demişti Jeongin heyecanlı bir sesle, hyung demek zorunda olduğu iki kişiye karşın

Yongbok kocaman gülümseyip sandalyesine yayvanca yayılırken, Jisung ona bakıp göz devirmişti. Jeongin "Jisung yine ne oldu?" diye sorduğunda Jisung Yongbok'a bakıp konuşmaya başladı.

"Senin bu aptal ,işeyaramaz, mal arkadaşın kafama ben uyurken öyle bir vurdu ki kafam kırıldı zannettim"

Jisung'un dedikleri üzerine Jeongin "aman benim jisunguma mı kıymışlar" diye dalga geçmişti. Alışmıştı Jeongin bu ikilinin birbirine laf atmasına. Yongbok'da onun lafına katılıp güldüğünde Jisung ikisine de göz devirdi.

O sırada yanlarına gelen Seungmin ile hepsi dikkatini ona vermişti. Seungmin'de oturduktan sonra yemek yemek için artık önlerinde bir engel yoktu.

Tabikide hepsinin maddi durumu çok iyidi. Hatta tüm Walenty'de fakir denilebilecek bir kesim yoktu. Vampirler, kurtlar, periler ve insanlar iki krallığa ayrılmış evrende barış ve refah içinde yaşıyorlardı ve herkes gerçek anlamda mutluydu. Herkesin herkese saygısı vardı

Herkes mutluydu, çok yakında bu mutluluklarının üstüne karanlığın çökeceğini bilmeden mutlu mesut yaşıyorlardı

Bu arkadaşların ise tek bir sorunu vardı aslında sorun bile denilmezdi daha çok paylaşamıyorlardı... birini paylaşamıyorlardı

Jisung ile Yongbok'un abisi Minho uzun bir zamandır sevgiliydi ve ikisi de Minho'yu paylaşamıyorlardı. Bunun için çoğu zaman birbirlerine laf sokup birbirlerini kırsalar da en sonunda barışıyorlardı çünkü onlar kendi deyimlerince hayat ortaklarıydı

Tabii sadece hayatları değil kaderleri de aynıydı

Ve bu iki arkadaşı gelecekte aynı karanlık kader bekliyordu

•••••

Sıkıcı geçen birkaç dersin sonunda zil çalmış ve eşyalarını toparlamaya başlamıştı sarışın olan. Eşyalarını toparlayıp sınıftan çıktığı ana kadar her şey normaldi takii Jisung denen şahısın onunla uğraşmak adına kimsenin olmadığı koridorda onu itip yere düşmesini sağlayana kadar.

Yongbok bu çocuğun bir gün kendi elinde kalacağını düşünüyordu. Abisiyle çıkması yetmezmiş gibi birde üstüne böyle salak salak hareketler yapıyordu.

Abisini onunla paylaşmak istemiyordu ve sanki Jisung'da onun bunu düşündüğünü bilirmiş gibi- ki zaten yaptığı büyü nedeniyle onun ne düşündüğünü biliyordu- ona çok bilmiş bir edayla bakıp yerde oturan arkadaşına sırıtarak bakıp "Ne oldu beni kısknıyor musun?" diye sordu.

Jisung'un dediği şey üstüne "Neden seni kıskanıyım ki?" diye sordu Yongbok sorusuna soruyla karşılık verdi hala yerdeyken.

"Ne bileyim belki senden zeki olduğundan, derslerde daha çalışkan olduğundan ve daha komik olduğundan, haksızmıyım?"

Yongbok tam yerden kalkamk için hamle yaptığında yan taraftan gelen sesle bakışlarını başucunda bekleyen Seungmin'e çevirdi. Tam ona cevap vermek için ağzını aralamıştı ki "Yada abin ile sevgili olmasından dolayında olabilir" diyen Jeongin'in sesi duyulmuştu bu sefer.

Sanki bugün hepsi onu delirtmeye yemin etmiş gibilerdi.

Hiçbirine cevap vermeden ayağa kalktı ve okuldan çıkmak için yürümeye başladı. Onlarda arkasından gülmeye başlamıştı

Okul binasından çıkmasına rağmen geride bıraktığı üç aptalın hayvan gibi gülme seslerini duyabiliyordu. Yinede boş verip onu bekleyen arabaya doğru yürürken önünden geçen San ve Wooyoung ikilisine baktı.

İkili farklı olmalarına rağmen birbirleri ile çok iyi anlaşıyorlardı. Farklı derken Wooyoung bir kurt, San ise bir vampirdi. Ayrıca ikisi de kendi alemlerinin yöneticilerinin çocuklarıydı

Yongbok'u görünce ona selam verip yanına geldiler, aslında ikisini de çok seviyordu Yongbok ve ikisininde onu sevdiğine emindi. Ne de olsa üçüde ailelerinin statülerinden dolayı küçüklüklerinden beridir arkadaşlardı.

Aslında kendisine okulda prens gibi değil de normal halktan biri gibi davranırlardı insanlar ama tabii bunun bir sınırı vardı bu sınır sadece arkadaşları için geçerli değildi.

Wooyoung ve San ona bir şey soracakmış gibi bakıyorlardı bunun üstüne Yongbok "Eee naber çocuklar" diye sordu sevecen bir tavırda

"İyidir" diye cevap vermişti San. Yongbok bununla kocaman gülümserken bakışlarını yanındaki siyah saçlı arkadaşına çıkartıp Wooyoung'a sırıtarak baktıktan sonra "Yongbok sana bir konuda danışmam lazım" diye konuşmuştu

Yongbok merakla kaşlarını havalandırıp "nedir" diye sorduğunda Wooyoung başını iki yana sallasa da San yüzündeki sırıtışıyla "sence bir kurt ile bir vampir sevgili olabilir mi?" diye sormuştu, alacağı cevaptan emin bir şekilde

Sarışın olan San ve Wooyoung'un arasında olan gözle görülür aşktan haberdar olduğu için sırıtarak hiç düşünmeden "olur" demişti

"Hele ki birinin ismi San diğerinin ismi Woo ise daha da bir muhteşem olur" diye de eklemişti.

Cevabıyla San wooyoung'a çok bilmiş bir edayla bakıp "e bence de öyle ama Woo arkadaşıma bir türlü anlatamıyorum" demişti. Wooyoung onun bu haline göz devirirken sarışın genç onların bu haline kıkırdamış ve onlarla vedalaşıp kendisini bekleyen arabaya doğru ilerlemişti.

Onu görüp Selam verdikten sonra arabanın kapısını açan şoföre gülümseyip arabaya bindi

Muhtemelen 10 dakikaya sarayda olurdu.

••••

Sonunda ilk bölümü yazdım umarım beğenirsiniz

Yazdığım ilk kitap ve ilk bölüm
Destek verirseniz mutlu olurum

İyi günler dilerim HYUNLİX İLE KALIN ☺️☺️☺️☺️☺️☺️☺️

(Düzeltme: arkadaşlar çok şey değişmeyecek sadece anlatım tarzı o kadar onun dışında her şey aynı. Yani yine hyun'a söveceğiz meraka etmeyin)

•••••

Yongbok'un şu anki, ficteki hali. 19 yaşında son sınıf. Leura ülkesinin küçük prensi

Jisung'un bu ficteki hali. 19 yaşında, Nighta ülkesinin vezirinin oğlu. son sınıf. tek çocuk. Minho'nun sevgilisi

Seungmin'in bu ficteki hali. 19 yaşında, Nighta ülkesınde yaşıyor, son sınıf

Jeongin'in şu anda ficteki hali. 19 yaşında son sınıf Nighta ülkesinde yaşıyor ama arada Leuradada kaldığı oluyor

San'in bu ficteki hali bir vampir 21 yaşında. son sınıf. Leurada yaşıyor. Vampirlerin lideri Lalisa'nın oğlu

Wooyoung'un bu ficteki hali. 20 yaşında. 3. Sınıf , bir kurt. Kurtların lideri Jennie'nin oğlu

(Düzenleme tarihi; 18.12.2022)