Magnus;

" Underhill mi ? " dedim sanki isabell'in dediğini duymayarak. " Evet, aslında iyi biridir fakat o çocuğu sevmiyorum. Alec'i kötü etkiliyordu zaten." Diyip evin kapısından içeri girdi.

Kaşlarımı çattım." Nasıl kötü etkiliyordu ki ? " dedim merakla. İsabelle yandaki kırmızı koltuğa doğru yayıldı.

" Muhtemelen bilmiyorsun ama Alec'in ilaçlar konusunda küçük bir sıkıntısı var...underhill yüzünden, bu biraz daha ilerledi." Dedi isabelle. Onun yanına oturdum.

"Hayır,ilaçlardan haberim yok ayrıca neden ilaç kullanıyor ki ? " diye yalan söyledim. Underhill çok da umrumda değildi,şuan sadece merakımın bitmesi için uğraşsamda bu merak daha fazla artıyordu.

" Magnus bu Alec'in özeline giriyor. Ayrıca neden bu kadar merak ediyorsun ? " dedi isabelle pis bir şekilde sırıtarak.

" Ben-"

"Tamam, sorun değil sırrın benimle güvende." Dedi izzy. Gözlerimi kocaman açtım." Hayır, ben, öyle bir şey yok. Sadece...sadece merak ettim." Dedim hızlıca.

İsabell'in gülümsemesi yayıldı. Neden güldüğünü anlamamıştım. Tabii yanaklarıma yeni gelen sıcaklıkla nedenini anlamıştım. Tenimin biraz kapalı bir ton olmasına rağmen bunu nasıl fark ediyordu ki?

"Magnus, neden bu soruları bana soracağına neden Alec'e sormuyorsun ? Sana güveniyor gibi görünüyor."

Güveniyor ? Bana her şeyi kapalı bir şekilde söylemesi bana güvendiğinin anlamına geliyorsa, ne güzel...

Bazı şeyleri merak ediyorum evet. Alec ondan uzak durmamı söyledi. O da tamam.

Ama onu uzaktan gözetlememi söylemedi değil mi ?

Ne düşünüyorum ben ? Sapık falan değilim. Yani sanırım ?

Gözlerimin önünde hereket eden elleri yeni fark etmiştim." Magnus iyi misin? Bir an için transa girdin sandım." Dedi isabelle.

"Ben iyiyim, sadece bir şey düşündüm."

"Alec'i düşündün ? " dedi sırıtarak.

"Hayır."

Evet. Deliriyordum sanırım. Ragnora ihtiyacım vardı. Etrafıma bakındım fakat onu arabada unuttuğumu fark ettim. " Ragnor. Ragnoru unuttum." Dedim.

İsabelle tek kaşını kaldırdı. "Yine mi ?" Dedi izzy. Omuz silktim." Onu her zaman unutuyorum. Motorumla gidersek onu daha hızlı alabiliriz. Muhtemelen şuan çıldırmıştır." Dedim.

İzzy hızla ayağa kalktı." Ben sürebilir miyim ? " dedi izzy. Bir çocuk gibi heycanlı görünüyordu.

"Tamam, neden olmasın ? " dedim.

....

İsabelle'in arkasına oturdum." Kullanmayı biliyorsun değil mi ? " dedim. İsabelle kafasını salladı.

"Şu fren, şu da gaz işte. Bu kadarını bilmem yeterli. Ayrıca Alec bisiklet süremekle aynı şey olduğunu söyledi." Dedi isabelle heycanla.

Abin yanlış söylemiş. "İsabelle, tatlım istersen ben kullanayım ne dersin ? " dedim hızlıca.

....

Bir taksiye binmiş malikaneye gitmeye çalışıyorduk. Neden mi ?

Çünkü isabelle bizi sollayan lamborghiniye sinirlenip motoru üstüne sürmüş, ardından arabın tekerleğini patlattığı için hepimiz kaza yapmıştık. Polis bize yüklü bir ceza kesmişti.

Ama bu kadar da değildi çünkü o lamborghini'nin sahibi başkanın üvey oğlu oluyordu. Bizi dava açmakla tehtid edip ardından o da bizim gibi bir taksiye binip gitmişti. Ah, söylemeyi unutmadan...motorumada el konulmuştu.

Bence güne çok iyi başladık."Magnus cidden özür dilerim, özür dilerim. Yemin ederim isteyerek yapmadım sadece adama biraz kızacaktım sonra gidecektim ama gaza fazla basmışım işte. Ama merak etme hasarı ödeyeceğim ve motorunu geri alacağım." Diyip duruyordu isabelle.

Derin bir iç çektim." Sorun değil izzy. Bize bir şey olmadı ya, bana yeter. " dedim. İsabelle bana sıkıca sarıldı. Aslında önemliydi çünkü o motoru seviyordum...

Taksi evin önünde durduktan sonra taksiye parasını verip arabadan indik. "Ragnoru alıp gitmek istediğinden emin misin ? Bir telafi yemeği yiyebiliriz. Ayrıca partiye geldiğiniz gün arabanızı burda unutmuştunuz hala burda." Dedi izzy.

"Saol iz. Sadece ragnoru alıp gideceğim." Diyerek eve girdik. İçerideki jace, clary ,kızgın bakışlı ragnor ve Alec bize bakıyordu. Gözlerimi ragnordan alıp Alec'e döndüm.

Bana ifadesiz bir şekilde baktığından duygularını anlayamıyordum.
" Magnus eğer bir daha beni unutursan cidden sana alzaymır tehşisi koyacağım." Dedi ragnor. Üstünde kendisine biraz küçük gelen bir tişört ve eşortman vardı.

"Kusura bakma bir daha olmaz." Dedim Alec'e bakmaya devam ederken. Ragnor gözlerini devirdi.

"Neden bugün bizde kalmıyorsunuz hem hep beraber yemek yiyebiliriz." Dedi jace.Jace'e baktım ve biraz istekli görünüyordu. "Bende aynı şeyi söylemiştim." Dedi isabelle.

"Magnus, artık eve dönmek istiyorum." Dedi ragnor dişlerinin arasından. Tekrar Alec'e baktığımda gözlerindeki tedirginliği görünce gülümsedim.

"Düşündüm de burda kalmamızın bir sakıncası yok." Dedim.

Bugün bir hikayeye daha bölüm atacağım.

Tribule a mı atayım , buna mı yoksa broken mirror mu?

Cevap gelmez ise bu bölümün devamını yazacağım.