18
Alec;
Hızlıca dolabı açıp üstüme bir kot pantolon ve tişört giydim. Hemen ardından magnusun beni takip eden gözlerine baktım. Öylece kalmıştı. Hızlıca telefonu elime alıp net bir şekilde sordum." Nerdesin ?" dedim sertçe. İstediğimden sert olsa bile umrumda değildi. " Bende nerdesiniz diyordum ? Hmmm... bir düşenelim. Belki ilk tanıştığımız yer olabilir ? Tabi hatırlıyorsan.Tik, tak.... zaman azalıyor Alec. Elinde sonunda ortaya çıkacak ve yeniden bana dönmek zorunda kalacaksın. Kimse'nin bikmesini istemezsin, değil mi ? Unutma, on ikiyi yirmi geçe."diyerek suratıma kapattı.
Telefonu sıkıp sert adımlarla pencereye koştum ve camı açıp dışarı fırlatttım. "Magnus ,telefonun nerde ? " Magnus acele edip diğer komidindeki telefonu verdi. Hızlıca telefonu alıp polisi aradım. Dersimi anlattıktan sonra telefonu olabildiğince hızlıca kapatıp onu da camdan attım." Alec ! Tanrı aşkına sakin olur musun ? Nereye gidiyoruz ?"
"İlk önce senin evine. Sonra ben gidiyorum. Sen değil." dedim. Dolabıma giderken titreyen ellerimi durdurma gibi bir çabam vardı. Dolabı altüst ederken," Nerde şu soktuğumun silahı !" diye bağırıyordum. Magnusu görmüyordum fakat onu biraz tedirgin ettiğim belliydi." Birincsi, seni oraya tek yollamam."
"Polisler gelecek sıkıntı yok. Magnus beni meşgul etme."
" Bana göre geçerli bir sebep değil."
"Bana göre de gayet geçerli." derken bulduğum silaha hemen yanındaki poşettten doldurabildiğim kadar mermi doldurdum. " Bu ikimizi ilgilendiriyor Alec. Bu manyak sadece senden bir şey istediğini sanmıyorum."
"Evet, büyük ihtimal seni de istiyor ve ben buna izin vermeyeceğim." derken tetiği çekip magnusa doğrulttum. " Şimdi beni iyi dinle magnus.Ben ciddiyim. Sana da bir mermi yedirtmek istemiyorum çünkü bu gece uzun olacak ve bu benim için önemli. Ve emin ol seni öldürmem fakat yaralarım ve bu hoşuma gitmez. Unuttun mu ? Ben hastayım ve bunu yapmaktan çekinmem çünkü ben biraz kafadan çatlağımdır." magnus güldü.
" Hadi ama. Mafya rolü oynama. Senin silahından korkmuyorum beni vuramazsın." diyerek bana yaklaştı.Derin bir iç çektim. " Eh, söyle bakalım seni vurursam beni dava eder misin ?"
"Vurmayacağım için zaten edemem. Ve etmem de."
"İyi, duymak istediğim buydu. Banyoda ilk yardım kiti var. Ambulansı aramayı unutma ve şu mermiyi tek başına çıkartmaya çalışma. Her şey güvenliğin için." diyerek magnusun konuşmasına izin vermeden onu bacağından vurdum. Eh, temizleyecek yeni bir şey. Ona asla zarar vermem fakat underhill onu yaralamak yerine öldürebilirde ve magnusu tanıyorsam peşimden kedi gibi gelir.
Magnus yerde bana söverek kıvranıyordu." Bu iyiliğin için !"
"EN AZINDAN BAĞLASAYDIN YA GERİZEKALI !"
"Kaçardın. Magnus cidden özür dilerim. İyiliğin için." diyerek kapıdan çıktım. Ve arabaya bindim.
Magnus;
Evlediğim adamın ağzına, sıfatına sıçayım. İki kere de sikeyim oldu mu ?Çıplak olmasaydım belki şuan daha havalı görünebilirdim. Yerde sürünerek cama gittim ve Alec'in gidişini izledim. Banyoya olabildiğince hızlıca gidip liseden kalma ilk yardım bilgilerimi kullanarak bacağımı sardım.Daha iyi. Bacağıma bakıp iğrenç el beecerime baktıktan sonra duvara tutunarak dolaba yöneldim ve üstüme birkaç şey geçirdim. Bir tişört, üstüne ceket ve pantolon. Pantolonu üstüme geçirmek için yarım saat uğraştım. Canım baya fazla yanıyordu.
Hızlıca Alec'in komidinin de olan siyah kutuyu tekrar alıp içine baktım. Evet, sherlock holmes olma vakti geldi. Bir fotoğraf, saat, yüzük... Tanrım bunların hiç biriyle bişi yapamam ki ! Fotoğrafı elime alıp inceledim. Ve arka plana odaklandım. Üstünde silik bir yazı, alec ve büyük ihtimal o piç kurusu.... Öhöm, özür dilerim.
Araka plamda bir hastane vardı. Bu hastaneyi tanıyorum. Burası.... Şehirden biraz daha uzak faka bize daha yakın. Yarım saatlik bir yer olmalı. Babamın bu hastaneye gittiğini hatırlıyorum. Bir yangında devrilmişti.Gözlerimi kısarak yazıyı okumaya çalışarak ancak X ve O harflarıni gördüğümden gözlerimi devirdim. Ardından saati elime aldım, Durmuştu. Saat on ikiyi tam yirmi geçerken durmuş.
Bir saate, bir fotoğrafa, bir de dışarı bakıyordum. Siktir, saat kaç ?! Odadan bir hışımla çıkmamla beraber yere kapaklanmam bir oldu." SİKİCEM ŞU BACAĞI !" Diyerek hızlıca merdivenlerde sürünmeye başladım. Şuan başka birisi olsa halime gülerdi. Salondaki saate baktım. Saat on bir buçuktu. "Siktir." Eğer düşündüğüm şeyse Underhill'in saatle ilgili planlanı vardı. Kapıya doğru duvarları sürüne sürüne gittim. Telefonumu almaya karar verdiğimde Alec'in pencereden dışarı attığını hatırladım. Burda kalıp kimseden yardım istememem için yapmıştı. Akıllı piç.
Evet, diğer plan... nasıl gideceğim ? Of, babam niye ormanın ortasında bir ev aldı ki ! Evin etrafında duvarlara sürtünerek bağırıp, yardım isterken beni duyan birinin olduğu şüpheliydi.Şehrin hurdalığına gidip motorumu alabilirdim fakat hem riskli hem de uzun sürer. Zaman kaybı... Derken gözüme çarpan demirin parlak ışığı ile gözlerim parladı.
Anna'nın motoru. Evet, bu başının dertte olduğunu açıklıyordu. Motoru kaldırmak için büyük bir enerji harcarken, bir enerjiyi de binmek için harcadım. Sorun değil. Ayağım ile bir derdim var. Tanrıya şükür motorlarda frenler ve gaz tutunacağım yerlerdeydi. Gazı kökleyip şehire yaklaşırken bu saatte bile trafik olabilceğinden şehre gitmenin yararsın olacağını düşünerek zaten yolumu daha da kısaltacak olan hastanenin kendi yolundan ilerledim.
Saat kaçtı bilmiyorum fakat orda olmalıydım.
....
Alec;
Hastanenin önüne geldiğimde hala yıkık dökük haline baktım. İçeride olmalıydı. İçeri girdiğimde etrafta olan iğneler, temizlenmemiş ve farelerin dolaştığı koidordan tedirgince yürüyordum." Alec !" diye yankılanan bir ses duysam da anında kesildi. Önümdeki olaya sakince girdiğimde underhill'in anna ile beraber bie koltukta buldum. Anna'nın ayakları, bilekleri ve ağzı bağlanmıştı.
Underhill'i incelediğimde irkilmiştim. Yüzünün yarısı yanmıştı. Kollarında hala yanık izleri kalmıştı. Gözünde bir bant vardı. Ağzı ve burdu biraz kanıyordu. Büyük ihtimalle anna biraz onu pataklamıştı ama annanın hemen elmacık kemeğinin üstündeki morluktan onunda dayak yediği belliydi. Underhill güldü." On ikiyi üç geçiyor. Güzel, erken geldin." diyerek bana yaklaştı ve elini yanağıma koyarken silahı hızlıca onun boynunun altına yasladım.
"Çekinmem." dedim soğuk bir sesle.
"Hiç değişmemişsin."
"Sende görmeyeli baya değişmişsin. Yüzünden belli oluyor." dedim ona iğrenerek bakarken. Underhill güldü." Unutma şuan senin yüzünden bu haldeyim bence çok laf etme. Şaşırtıcı doğrusu. İlk karşılaştığımız yeri hatırlıyorsun."
"Son buluşmamızı da."
Underhill beni baştan aşağıya süzdü." Akıllı çocuk polisleri çağırmış. Sevgilisini büyük ihtimal vurmuş ve... şuan korkuyor mu ? Hayır, hayır şuan bir boğa kadar öfkeli ve bir yerleri dağıtmamak için kendini zor tutuyor." dedi kısık sesle ve sesli bir kahkaya attı.
"Anna, Anna onu görüyor musun ? Ben görüyorum ! Sadece seni görüyorum. Sadece seni, başka kimse yok." diyerek yerinde çocuk gibi zıplayıp bana arkadan sarıldı. Yüzünü boynuma gömünce istemsizce ürperidim." Kokun hala aynı." diye mırıldandı. Tetiği çekmemle beraber, underhill kendi silahını hızlıca çıkartıp tetiği çekti ve kafama doğrultu."Shhh, daha gece uzun." diyerek boynumu öpmeye başladı.
Deşhete kapılıyordum çünkü bende onu özlemiştim. Hem de çok fakat hala ondan nefret ediyorum. " Çok hoş değil mi ? Bak sanin için şuraya bir mum diktim." diyerek bana kırık masada olan yanan mumu gösterdi. "Sen ateşi seversin, değil mi ?"
( yazarken ben niye gerildim ? kdjfjrkfnrjj)
"Konuşsana ! " diyerek silahı kafama bastırdı.
"Evet, evet severim underhill." dedim hızlıca.
"Ama sen silahları sevmezsin... SİLAHINI BIRAK !" Diye kulağımın dibinde bağırmasıyla silahımı yere attım. "Güzel."
Bu olanlardan sonra anna bir çığlık attı fakat ağzındaki banttan dolayı çok bir şey duyulmadı." Underhill, konuşmalıyız."
"Konuşacağız, tabi ki konuşacağız. Yıllardır o aptal sesleri duyuyorum alec. Biriyle konuşmayalı uzun zaman oldu. Ama kendimle konuşunca hepsi gidiyor. Senle konuşunca gidiyor. Anna ile konuşunca gidiyor. " dedi underhill boşluğa bakarken. "Otursana." dedi. Hemen arkamdan gelirken annanın yanına oturdum." Hayır oraya değil. Onu çözme ihtimalın yaklaşık....92,444440 civarında. Bu yüksek bir ihtimal. Masaya oturursan, 47,76 ihtimalle burayı yakmaya çalışırsın. Bundan dolayı şu köşeye otur. " diyerek duvarın dibini gösterdi. Dediğini yaptım.Evet, underhill bir şizofren fakat inanılmaz derecede akıllıydı da.
"Bakın, bir aile olduk !" diyerek underhill ellerini çırptı."Eee, magnus nerde ?" dedi underhill.
"O gelmeyecek." dedim soğukça.
"hı, ondan dolayı şuan hastenenin dışında ? " dedi underhill. "on ikiyi....19 geçiyor alec. Ve 30 saniye sonra yirmi geçecek."derken underhill arkasını dönüp kapıya bakarken silahı da kapıya yönelti. Hızlıca kalkıp underhill'e koşacakken. Ayağım hiç görmediğim ipe takıldı. "Ve...yüzde 98,2 ihtimalle o ipe takılacaktın."
...
Magnus;
Hastaneye gidiğimde olabildince hızlı hareket etmeye çalışıyordum.Önüme çıkan ilk kapıya hızlıca dalınca, her şey o kadar hızlı gerçekleşti ki... Bir silah ateşlendi, Alec hala yüzünü göremediğim kişinin üzerine atlayıca ateşlenen mermi odada hızlıca sekmeye başladı. Bu sırada oturan anna dışında herkes kendini yere armıştı. Ve şanslı kişi vurulmuştu.
Anna Tam boğazında vulumuştu ki akan kana bakılırsa şah damarı olma ihtimali yüksekti. Anna bağırıyordu fakat ağzındaki şey yüzünden bunu engelliyordu.
Underhill olarak düşündüğüm adam," HAYIR !" diye bağırınca alec'i üstünden attı ve ayağa kalkıp annaya baktı. Annanın çığlıkları azalmıştı. Underhill bana gülerek baktı ve elindeki silahı yere düşürdü.
"Sen... senin yüzünden öldü !" diyerek üzerime atıldı ve beni boğazlamaya başladı. Boğızımı öyle sıkıyordu ki anında beynime giden oksijen kesilmişti. Onu üzerimden itince yere düştü ve silaha uzandım. Underhill tam bu sırada üzerime tekrar atılırken hiç düşünmeden tetiği çektim ve onu karnından vurdum. Artık üstümde kan olmuştu, hatta her yerim. Hemen onu üstümden atıp ayağa kalktım.
"Magnus, magnus.... kaçmalısın. KAÇ !" diye bana bağırdı Alec.
"Tanrı aşkına NELER OLUYOR !"
"Magnus beni dinle ve silahı bırakmalı-
derken içeri en az 12 polis daldı. Ve bir süre bakıştık. Ve en önde olan polis hiç düşünmeden bana doğrulttuğu silahı ateşledi.
bunun sezon finali gibi olmaması lazımdı ama neyse şimdi iki hafta bölüm gelmez kkdksmskskaka
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro