Multi: Yakut

×××
Gezegen : Hazır mısın Yakut?

Gezegen: Geleyim mi almaya?

Yakut: Babam evden çıkmıyor hâlâ

Yakut: O çıkmadığı sürece çıkamam.

Gezegen: Off yine şu mesele

Gezegen: Tamam geleyim işte söyleyelim her şeyi

Yakut: Saçmalama Taylan ya

Yakut: Söyleyemeyiz

Gezegen: Neden söyleyemeyelim?

Gezegen: Bal gibi de söyleriz, hatta geliyorum.

Yakut: Taylan hayır ya korkuyorum

Yakut: Nasıl söyleyeceğiz hem?

Gezegen: Karşısına geçeceğim

Gezegen: Bana bak lan ben kızını seviyorum, diyeceğim.

Yakut: ?

Gezegen: Şakaydı aşkım tabi ki :)

Yakut: Aşkım mı?

Gezegen: Aşkım mı, o ne ya? Kendimden soğudum.

Gezegen: Tamam baştan alıyoruz.

Gezegen: Öhöm öhöm

Gezegen: Şimdi ben geleceğim

Gezegen: Babanın karşısına dikileceğim aslan gibi. Zaten dalyan gibi çocuğum :)

Yakut: Hıhı kesin.

Gezegen: Dur bozma.

Gezegen: Sonra işte gelicem elini tutacağım.

Yakut: Elimi tutacaksın? Karşımda babam?

Gezegen: Şeyy, tamam durumu o kadar da riske atmayalım değil mi?

Gezegen: Sadece yanında dururum

Gezegen: Sonra da anlatırım

Gezegen: Derim böyleyken böyle, senin bu kızın bi baktı iki güldü benim tüm bağışıklık, dolaşım, sinir sistemim iflas

Gezegen: İzin veriyosan ver, vermiyosan kaçırırım.

Yakut: Kaçırırsın? Bundan sonra da babam sana al ya tabi kaçır, der. Değil mi?

Gezegen: Demez mi?

Yakut: Sen olsan der misin?

Gezegen: Benim kızım karşıma kimseyi çıkarmayacak sevmeyecek. Hep babasının kızı olacak.

Yakut: Elinde bir çocukla gelirse karşımıza görürsün.

Gezegen: Ne?

Yakut: Ne ne? Doğruya doğru.

Gezegen: Ne?

Gezegen: Sen az önce 'karşımıza' mı dedin?

Gezegen: Kızımın annesi mi olacağını ima ettin?

Yakut: Ya!

Yakut: Of Taylan, lafa tutma. Saçımı düzleştirmem lazım!

Gezegen: Ne gerek var, öyle kıvırcık kalsın.

Yakut: Çok kabarıyo öyle, bonus kafa oluyorum sonra

Gezegen: Güzelim sen her halinle güzelken bu kadar uğraşman saçma değil mi?

Yakut yazıyor...

Yakut yazıyor...

Yakut çevrimiçi...

Gezegen: KFĞDJFĞFKDĞDKFÜKD

Gezegen: Amanda aman, utanırmış

Yakut: Giyindin mi sen? Git giyin.

Gezegen: Ben kaç saattir hazırım ama seni bekliyorum

Yakut: Tamam babam çıktı galiba, saçımı düzleştirdim mi, hazırım.

Gezegen: Tamam, geliyorum.

Gezegen: Hava soğuk, montunu giy.

Yakut: Tamam

Gezegen: Sadece tamam mı?

Yakut: Tamam işte ya, ne bekliyorsun başka?

Gezegen: Ne bileyim ya, insan bi 'tamam sevgilim, tamam Taylan'cığım'falan der, odun musun?

Yakut: Taylan'cığım mı?

Yakut: Öğğğh

Gezegen: Tamam be hadi git ne yapıyosan yap saçına.

Gezegen: 2 dkya ordayım.

Gezegen: Kapıda en fazla iki dk beklerim 3. dakikada zile basarım ona göre hızlı ol.

Yakut: Ne? Yani 4 dakikam mı var?

Yakut: Hala lafa tutuyosun beni!

Yakut çevrimdışı...

Gezegen: Of anam of...

Gezegen çevrimdışı.

×××

Çantamı koluma asarken telefonumu açıp saate baktım. Dört dakika dolmuştu! O sıra zil çaldı. Babam evden çıkmış olmalıydı ama hala annem faktörü vardı. İlişkimizi bilse de büyük bir faktördü.

Telefonu cebime attığım gibi odamdan çıktım ve hızla merdivenleri indim. Annem kapıyı açmış, Taylan ile konuşuyordu. Yanlarına gittim. "Girsene içeri oğlum. Biraz sohbet edelim, konuşalım. Annenler babanlar nasıllar? Kardeşin var mı?"

Gergince gülümsedim. "Anne, çıkmamız lazım bizim. Geç kaldık."

"Tamam o zaman en yakın zamanda oturmaya bekliyorum. Hatta aileni de çağır."

Anneme şaşkınca baktım. "Anne! Çıkıyoruz biz." Taylan'ın kolunu tutup dışarı çektirdim. Annem hala ailesiyle gelme durumunu konuşuyordu. Bahçeden çıktıktan sonra derin bir nefes aldım. "Annemin kusuruna bakma. Sever öyle sorsun soruştursun." Güldü. "Ne kusuru, doğru söylüyor. Tanışsın bence ailelerimiz."

"Hee, tanışsın. Babamın daha hiçbir şeyden haberi yok."

Taylan beni umursamadan, bir adım geriye gidip beni inceledi. En son bakışları yüzümde durdu. Hafifçe güldü. "Çok güzel olmuşsun. Her zamanki gibi." Yanaklarım pembeleşmişti kesin. "Teşekkür ederim." dedim gülümseyerek.

Beyaz kalın kazağımın altına siyah deri eteğimi giymiştim. Eteğim dizlerimin biraz üzerindeydi bu yüzden şeffaf da olsa çorap giymiştim. Siyah topuklu botlarım ve gri ceketimle de uyumlu olduğumu düşünüyordum.

"Okul eteği dışında ilk defa etekle görüyorum seni." Gülerek saçlarımı kulağımın arkasına itledim. "Arkadaşlarınla ilk defa tanışacağım için heyecanlıyım. Güzel gözükmek istedim."

Güldü. "Zaten her halinle güzelsin."
Onu inceledim. O da her zamankinden farklı olarak gömlek giymişti ve her zamanki gibi nefes kesiciydi. "Sen de epey yakışıklı gözüküyorsun." dedim içimde tutamayarak. Saçlarını geriye ittirdi havalı bir şekilde. "Her zamanki halim." Eliyle önünü gösterdi. "Gidelim mi?" Gülerek önüne geçtim ama sonra Taylan'ın önünde dururduğu siyah arabayı görünce duraksadım. Yan koltuğun kapısını açıp benim geçmemi bekledi. "Yeni araba mı aldın?"

"Ailemin erken doğum günü hediyesi."

"Çok güzelmiş." dedim. Arabalardan çok anlamasam da mercedesti. Epey pahalı duruyordu ama.

Taylan da yanıma oturduktan sonra yola çıktık. "Bu araba baya pahalı duruyor." dedim gözlerimi kısarak. "Doğru söyle çaldın mı?"

Taylan, nefesimi kesen bir kahkaha attı. "Evet çaldım ve çalıntı arabayla seni gezdiriyorum."

"Gerçekten mi?"

"Hayır tabi ki. İşin aslı şu: Bir adamın babama yüklü miktarda borcu varmış. Adamın galerisi olduğunu duyunca babam da borcu karşılığı para değil de üstünü tamamlayıp bir araba almış. Zaten sözü vardı. O da bu işte."

Güldüm. "Vay be, ne borçmuş. Bu arada doğum günün ne zaman?"

"5 Mart."  Başımı salladım. Aklıma yazmalıydım. İnşallah unutmazdım.

Birkaç dakika sonra bir kafenin önünde durduk. Taylan arabayı park ettikten sonra arabadan indik. Arabadan iner inmez soğuk yüzüme çarpmıştı. Taylan'ın yanına gittim. Elimi elinin içine bıraktım. Bana döndü gülerek. "Güzel bir mekanmış." dedim.

"Bizim boş derslerde ve canımız sıkıldığında geldiğimiz bir yer burası. Bazen burdan çıkmadığımız bile oluyordu. Çok fazla anım var burda." Bana döndü. "Şimdi burdaki anılarıma sen de dahil olacaksın. Bu yüzden heyecanlıyım."

Gülümsedim. "Dahil olalım o zaman bakalım." Beraber içeri girdik. Ben etrafa bakınırken Taylan muhtemelen her zamanki masaya oturduklarını düşündüğü için direk sağ tarafa yönelmişti. Kafenin en sonundaki köşe masayı işaret etti. "Değişmeyen masamız. Ordakiler de arkadaşlarım."

İyice gerilmiştim çünkü bir kız ayağa kalkıp bizi fark etmişti. Taylan arkadaşlarından biraz bahsetmişti. Hale, Ezgi, Cengiz ve Ümit'ti isimleri ama şu an kimseyi ayıramıyordum.

Bize doğru gelen kız "Kuzen, sonunda!" diye insanların dönüp bize bakacağı bir sesle seslendiği için onun Ezgi olduğunu anlamıştım. Taylan gülerek Ezgi'ye yöneldi. Ezgi ise beni şaşırtan bir şekilde Taylan'a göz devirip onu itledi. "Sen biraz kenarda dur kuzen."

Gözleri bana döndü ve direk sarıldı. "Hoş geldin Yakut!" Uzunca bir sarılmadan sonra ayrıldık. Elleri hala kolumdayken uzaklaşıp beni inceledi. Bir eli ağzına kapandı. "Of, nasıl orijinal kızıl birini bulmuş olabilirsin Taylan?"

Taylan'ı da yanıma çekip bize baktı. "Bir de çok yakışıyorsunuz! Kedi olalı bir fare tutmuşsun aferin. Teyzem bayılacak!"

Bir kez daha bana sarıldı. "Vallahi çok güzelsin." Gülümsedim. "Teşekkür ederim. Güzel bakan güzel görürümüş."

Taylan'a da sarıldı. Ayrıldıktan sonra koluma girip beni masaya çekti. Taylan'ın arkadan memnun bir şekilde homurdandığını duyuyordum. Ezgi'nin insanlarla zor anlaştığını söylemişti. Benimle iyi anlaştığı için rahatlamış olmalıydı.

Masadakilerle tanıştım. Hale ile de sarılmıştık. O da çok tatlı bir kızdı ve cana yakındı. Sarı saçlarına bayılmıştım.

İlk olarak Hale'nin yanında olan Cengiz ile el sıkıştık. "Hoş geldin." dedi gülümseyerek. "Ben Cengiz. Memnun oldum."

"Ben de Yakut." Cengiz gülerek Taylan'a döndü. "Şu herifin bir kızla sevgili olduğuna inanmıyordum ama gerçekten öyleymiş. Tebrik ederim."

"Teşekkür ederim." Benden sonra Taylan Cengizle sarıldı ve o arada birkaç bir şey söylediler birbirlerine.

Cengiz'in karşısında olan Ümit'e döndüm. Elimi uzattım. "Merhaba, Yakut ben."

"Ben de Ümit." Elimi tuttu ve gülümsedi. "Tanıştığıma memnun oldum yenge, Ceng'e katılıyorum. Helal olsun."

Gülümsedim. Masaya yerleştik. Taylan, Ümit ve benim aramdaydı. Karşımızda da Cengiz; Ezgi ve Halenin arasında kalmıştı. Biz geldikten sonra sipariş vermiştik. Hepimiz çay içiyorduk.

Onlar uzun süredir görüşmediklerinden sitem ederken hayatlarındaki değişikliklerinden bahsediyorlardı. Ezgi ve Hale Uludağ Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği okuyormuş. Cengiz ve Ümit mezuna kaldıkları için bir daha hazırlanıyorlarmış.

Ezgi ve Ümit anlamadığım bir konuda konuşurken Cengiz ve Hale'ye dikkat kesildim. "Gece geç geldim eve, yazmadım uyumuşsundur diye. Sınavın nasıl geçti güzelim? Korkuyordun o dersten."
Hale güldü. "Evet ama önerdiğin sayfadan çalıştım, çok güzel geçti."
Cengiz gülerek Hale'nin saçlarını karıştırdı. "Aferin sana."

Elimin üstüne değen elle Taylan'a döndüm. Kulağıma eğildi. "Heyecanın geçti mi biraz?"

Başımı salladım. "Evet çok samimiler hepsi. Hepsini çok sevdim. Onlar da sevmiştir değil mi?"

Uzanıp saçlarımı öptü. "Seni sevmeyen ölsün be!"

Cengiz'in sesi Taylan'ın benden uzaklaşmasını sağladı. "Şşit, aile var burda kardeşim." dedi masayı işaret edip.

Taylan homurdandı. "Bana ne oğlum. Öperim de sarılırım da."

Samimiyetlerine güvenerek Cengiz'e dönüp sordum. "Siz Hale'yle ne zamandır sevgilisiniz? Çok yakışıyorsunuz."

Masada ani bir sessizlik olurken ikisi dönüp birbirine şaşkınca baktı. Hale'nin yanakları kızarırken Cengiz ilk başını çeviren oldu. "Biz... sevgili değiliz."

Kaşlarım havaya kalkarken dudağımı ısırmıştım. "Ben... özür dilerim. Sizi şey sandım. Kusura bakmayın gerçekten."

Cengiz gülümsedi. "Önemli değil, lisede çok duyardık bunu. Çok yakın arkadaş olduğumuz için öyle zannedenler olurdu. Senin kusurun yok."

Ezgi bana göz kırparak olaya dahil oldu. "Lisede duyardık çünkü sürekli Hale'ye karışırdın, birkaç kez büyük kavga çıkarmadın sanki. Taylan bana o kadar karışmıyordu yani. Herkes de doğal olarak sizi sevgili sanıyordu."

Hale, bir eliyle saçlarıyla oynuyordu. Ofladı. "Tamam, kapatalım şu konuyu. Lisedeydi, bitti gitti."

Ezgi bıyık altından gülerken bana tekrar göz kırptı. Cengiz, çok soğukkanlılıkla söylemişti sevgili olmadıklarını ama Hale için her şey o kadar basit durmuyordu. Ezgi'ye bakıp gözlerimi kıstım. Platonik olaylar mı dönüyordu? İlk defa iki kişiyi birbirine yakıştırmıştım, ardındaki olayları öğrenmeliydim.

×××

Hmmm yeni bir şip mi doğuyorr yoksaa?

Aslında onlar Taylan'ın instagram yorumlarında hep vardılar. Yeni arkadaşları sevdiniz mi?

Bu aralar voteler biraz düştü. Wattpadin sorunlarından dolayı mı anlayamadım ama okuyup beğeniyorsanız yıldıza tıklayıp oy verin lütfen.💛

Sizi seviyorum.💜💜