*47*
×××
İçime dolan huzursuzlukla elimi boynuma attım. Ensemi okşadım. Başıma ağrı girmişti. Kesinlikle ağrılarımın ruhsal geçişlerimle alakası vardı. Bu kızın, ne işi vardı Taylan'la ya? Ha yani, okulda koca sınıfı ya da bir sürü öğretmenleri varken onun sorularını Taylan'dan başka kimse çözemez miydi?
"İyi misin Yakut?"
Tunç'a döndüm. "İyiyim. Niye ki?"
Sırıttı. "Ne bileyim, bir gerildin sanki."
Taylan'ın burayı dinlediğini biliyordum. Bu yüzden gülümsedim. "Az önceki kızlar canımı sıktı biraz. Bir de sen biraz gerildin. Ondan."
Dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı. Sandalyede geri yaslandı. "Anladım." Sırıtışını kesmesi için masa altından ayağına vurdum. Daha çok güldü.
"Yakut, başına gelenleri duydum. Baban kaza geçirmiş. Geçmiş olsun."
Bakışlarımı ismini bilmediğim kıza döndürdüm. "Sağol." diye mırıldandım. Taylan, kızın getirdiği soruya bakarken kız da besbelli Taylan ile ilgileniyordu. Üstelik sandalyeleri dip dibeydi!
"Annenle babanın boşanacağını söylüyorlardı. Doğru mu?"
Sertçe gözümü kızınkilere dikmiştim. "Sana ne!" diye sertçe çıkıştım. Bu cesareti yanında oturduğu kişiden mi alıyordu böyle!
Yüzü düştü. Masum ve üzgün kız ayaklarına girdi. "Özür dilerim. Kızacağını düşünmemiştim. Sadece herkes öyle söylüyor diye..."
"Sen de ağzımdan laf alıp onlara dağıtmaya mı geldin?"
Gözleri doldu. Ama mimikleri o kadar sahteydi ki, zerre inanmadım. "Hayır, ben sadece Taylan'a soru sormak için gelmiştim."
Gözlerimi devirdim. Ayağımla Taylan'ın bacağına vurdum. "Hâlâ çözemedin mi bir soruyu?" Artık şu kız, şu masadan kalkmalıydı.
Taylan, elini dalgalı saçlarına götürüp karıştırdı. İç çekmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Taylan o kıza bir kere dönmeden bana dönük oturuyordu. "Bu yoldan yapıyorum ama cevap çıkmıyor. Bir de sen baksana."
Sandalyesini benim sandalyemin dibine kadar getirdikten sonra kitabı ikimizin ortasına çekti. "Formül mü yanlış oldu acaba?"
Daha kızdan uzaklaşmış olmasına içimi rahatlatamadan dibimdeki yüzüyle gerildim. Bir kolunu sandalyemin arkasına koymuştu ve bu şekilde tamamen bana dönmüştü.
Nefesimi tutup soruya baktım. Daha hangi dersle alakalı olduğunu bile anlayamamıştım. Elimi enseme attım. "Yani... her şey doğru gibi. Bilmiyorum ki."
"Formül kullanmadan, pratiğiyle mi yapsak?"
Soruyu okumaya çalışırken kitap önümüzden çekildi. Kız, Taylan'ın elinden kalemini de aldıktan sonra kalktı. "Neyse, ben bir tane fizikçi bulurum."
Kızı daha net görmek için arkama yaslandım ama Taylan'ın kolu sırtıma değmiş oldu böylelikle. Samimiyetsizce güldüm. "Okulda zilyon tane hocanın olduğu aklına yeni geldi galiba."
"Sana ne ya!"
"Merve." diyerek kızın lafını böldü Taylan. "Zil çalmadan hocana götür sorunu istersen." İçimden homurdandım. Maşallah, ismini de biliyordu!
Merve denen kız arkasını döndü ve hırsla kantinden çıktı. Arkasından ben de kalktım. "Bugünlük sinir kotamı doldurdum. Tunç, ben sınıfa gidiyorum."
Bir şey söylemelerine izin vermeden kantinden çıkıp sınıfa girdim. Başımın ağrısını dindirmek için kafamı sıraya koyup, gözlerimi kapattım.
×××
Çıkış zili çaldığında nefesimi rahatça üfleyip kitaplarımı çantama koydum. Telefonumu alıp ayağa kalktığımda telefonum titredi. Annem arıyordu. Hemen açtım.
"Efendim anne?"
"Bitti mi dersin, kızım?"
"Şimdi bitti. Çıkıyordum. Bir şey mi oldu?"
"Hayır, bir şey olmadı. Sadece Şerif abin bugün biraz geç gelebilirmiş. İstersen bekle biraz. İstersen kendin gel."
"Kendim gelirim. Hem şey... babamı görmeye gidebilir miyim? Okula yakın hem bizim ev." Sonlara doğru sesim kısılmıştı. Sınıftan birinin duymasını istemiyordum.
"Tabi ki gidebilirsin. Akşam o zaman seni almaya gelirim."
"Tamam." dedim. Vedalaştıktan sonra telefonumu kapattım. Tunç ile beraber dışarı çıktık. O, babasının gönderdiği arabaya binip giderken ben de yürüyerek okuldan çıktım. Beni de bırakmayı teklif etmişti ama kabul etmemiştim. Okulun bir ön sokağında bir pastane vardı. Ordan babama tatlı almak istiyordum. Pastanenin biraz aşağısında da dolmuş durağı vardı. Bizim evin oralarına gittiğini zannediyordum.
Pastaneye girdim. Babam için tatlı aldıktan sonra gülümseyerek pastaneden çıktım. Uzun zaman sonra ilk defa kendi isteğimle babam için bir şey yapmıştım. Mutluydum.
Pastanenin ilerisinde gördüğüm kişilerle kaşlarımı çattım. Taylan ve yanında Merve denen kız vardı. Konuşuyorlardı. Kız, Taylan'ın koluna elini koyunca dişlerimi birbirine bastırdım. Yolum olmamasına rağmen onların ters istikametinde gittim. Burdan bir yerden de illaki evime gidecek bir yol bulurdum değil mi? En olmadı, taksi tutardım.
Çok sürmedi ki Taylan'ın sesini duydum. "Yakut!" Adımlarımı yavaşlattım ama durmadım. Birkaç saniye sonra yanımda belirmişti zaten. "Nereye böyle? Deden seni aldırmıyor muydu?"
"Sana ne! Nereyeyse nereye!" Adımlarımı hızlandırdım. Kolumu tutup beni durdurdu. "Ne oldu ya? Ne bu sinir?"
Kolumu elinden çektim. "Sana ne! Neden benimle ilgileniyorsun? Gitsene! İşin mi yok?"
Taylan, kolumdan tutup beni yolun kenarına çekti. Kolumu kurtarmak istesem de bırakmıyordu.
Bizi durdurduktan sonra iki eliyle kollarımı kavradı. "İyi misin? Sakinleş."
Sinirle gözlerimi yumdum. "Ellerini çek." Ellerini üstümden çektikten sonra gözlerimi açtım. O kızın, ona dokunduğu aklıma gelince dilimi yine tutamadım. "Ya sen nasıl bir insansın ya!"
Kaşlarını çattı. "Nasıl bir insanım ben? Ne yaptım ya?"
Derin bir nefes aldım. "Önümden çekil. Gideceğim."
"Ne olduğunu anlatmadan gidemezsin. Ne yapmışım ben?"
"Ya sen bana ne dedin?"
Kaşlarını kaldırdı. Gerçekten bilmiyor gibiydi. "Ne dedim lan ben?"
Poşeti tutmadığım elimi kaldırıp göğsüne vurdum hiddetle. Kendime engel olamıyordum. "Sen bana 'seni seviyorum' demedin mi? Nasıl birini severken başka kızlarla cilveli cilveli konuşabilirsin!?"
Söylediğim şeyle önce yüzü şaşkın bir hal aldı. Sonra idrak etti ve yüzü yumuşadı. Dudağının kenarı kıvrıldı. Hoş bir tınıda "Cilveli?" diye sordu.
Farkındalığın verdiği hisle elim yavaşça aşağı indi. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Dilin kemiği yoktu değil mi?
×××
Bu Yakut da hep böyle. Sinirlenince ne yaptığımı bilemiyor. Aynı benim gibi :)
Sınır koymak istemiyorum ama sınır koyduğum bölümlerle koymadığı bölümler arasında epey fark var.
O yüzden 50 voteye yeni bölüm gün içinde gelir.
Yıldızı parlatın.💛
Sizi seviyorum.💜
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro