Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

10.Bölüm : Kar Tanesi


( Zeynep gözlerini hastanede açıyor . Ve ziyaretine hiç beklemediği biri geliyor . Melis'ten aldığı haber ile şok oluyor .. ) 



Z : '' Ben neredeyim ? '' 

Anne : '' Allah'ım şükürler olsun açtı gözlerini .. Hastanedeyiz kızım .. '' 

Z : '' Ne .. Hastane mi ? '' 

Anne : '' Evet güzel kızım . burnun kanadı ve düşüp bayıldın bunu hatırlamıyor musun ? '' 

Doktor : '' Hanımefendi lütfen sakin olun . Kızınızın dinlenmesi gerekiyor . Lütfen dışarı çıkın .. ''

Z : '' Ben iyiyim . Ama şeyy .. Hatırlayamıyorum .. ''

Doktor : '' Bu gayet normal küçük hanım . Bir travma geçirmişsiniz ve bu tip durumlarda kısa süreli bilinç kaybı olması gayet doğal .. '' 

Z : '' Anlıyorum ama neden .. Benim başıma daha önce böyle bir şey hiç gelmemişti . Yani aslında burnum çocukluğumdan beri kanar ama hiç bayıldığımı hatırlamıyorum .. '' 

Doktor : '' Ben röntgen sonuçlarınızı inceledim emin olun kolay bir hasta değilsiniz benim için . Hatta alanında uzman diğer doktor arkadaşlarımda sizi tetkik ettiler .. '' 

Z : '' Vee .. '' 

Doktor : '' Sizin durumunuz fiziksel değil , Psikolojik .. '' 

Z : '' Hmm .. Son dönemde yaşadıklarımdan sonra pek şaşırmıyorum .. ''

Doktor : '' Kendinize dikkat etmeli ve stres ve sıkıntıdan uzak kalmanız gerekiyor artık . ve en önemlisi bolca dinlenmelisiniz .. '' 

Z : '' Peki bunları yapmazsam .. '' 

Doktor : '' Çok ciddi sonuçlar doğurabilir .. '' 

Z : '' Anlıyorum . Peki ne zaman çıkabilirim ? ''

Doktor : '' Bugün sizi müşahede altında tutacağız . Yarın sonuçlarınıza bakıp
değerlendireceğim .. '' 


Doktorun odayı terk etmesinin ardından annesi tekrar içeriye girdi . Gözaltlarının morluğundan , Zeynep onun hiç uyumamış olduğunu ve bir o kadar ağlamış olduğunu da fark etti ..

Peki ya babası ? 

Annesine sormak istemese de , o kadının yanında olması ihtimali Zeynep'i çileden çıkarıyordu . Sonuçta tek çocukları burada hastanede iken o nasıl başka biri ile dışarıda eğlenebilirdi ki . Zaten öyle olmadığını anlaması uzun sürmedi . Yarı açık olan kapıdan içeriye başını uzattığında babasının da burada olduğunu anladı . Sert bakışlarının ardında , yüreğinin derinliklerinde bir evlat sevgisi varmış meğer diye düşündü Zeynep ..

İçeri girmesini , yüzünü okşamasını ve alnından öpüp '' merak etme kızım , hepsi geçecek '' demesini çok bekledi Zeynep . Ama böyle bir şey olmamıştı . Gözlerini kapadı ve sakinleşmeye çalıştı . Uyuyakalmıştı . Derin bir rüya içerisindeydi . Rüyası hem onu mutlu ediyor hem de  kabusa dönüyordu . Rüyasında buğu yapmış bir pencerenin önündeydi . Dışarı seyretmek için elinin tersi ile pencereyi sildi . Dışarıda bahçelerindeki erguvan ağacını gördü . Tam o esnada penceresine bir kar tanesi kondu . Kendini çok mutlu hissediyordu . Kar tanelerine dokunmak için pencereyi açtığında ise siyah renkte yağmur yağmaya başladı . Ellerine zift bulanmış gibiydi. Kafasını kaldırıp o muhteşem erguvan ağacına baktığında ise , Rojin ve Yağız'ın ağaçta asılı olduklarını gördü .. 

İrkilerek uyandı ..

Annesi onu sakinleştirmeye çalıştı . Alnından akan terleri sildi ve ona bir bardak su verdi . Zeynep , kapının üzerinde duran saate bakınca , ona uzun saatler gibi gelen rüyanın 15 dakikalık kısa bir uykunun neticesi olduğunu gördü . Derin bir nefes aldı . Annesinin tüm ısrarlarına rağmen rüyayı sadece '' kabus gördüm ''  diyerek geçiştirdi . Elini yanında duran komodinin üzerine attı . Aradığı Cep telefonunu orada buldu . Baktığında ise Melis'ten gelen 8 cevapsız aramayı gördü. Çok merak etmiş olmalıydı . Hemen onu aradı ancak telefon uzun uzun çalsa da açan olmadı ..

Zeynep , Kapının iki kere tıklaması sonucunda elinde tuttuğu telefonu biraz indirerek sesin geldiği yöne doğru baktı . Kapı ağır ağır açıldı ve kapıda Rojin belirdi . Zeynep bir anda çok şaşırmıştı . Onu hiç beklemiyordu . Her zaman ki gibi sıra dışı kıyafeti ve çılgın stili ile kapının önünde bekliyordu . Rojin'e kimin haber verdiğini merak etse de bunu sormak yerine onu neşe ile yanına çağırdı .. 

Z : '' Hoş geldin .. '' 

R : '' Hoş bulduk . Nasılsın ? '' 

Z : '' İyiyim sağ ol . Otursana şuraya ..'' 

R : '' Yok . Rahatsız vermeyeyim .. '' 

Z : '' Olur mu canım öyle şey .. Utanma geç otur ..'' 

R : '' Nasıl oldu bu .. Çok üzüldüm .. '' 

Z : '' İnan bende bilmiyorum . Yüzümü yıkarken burnumdan kan geldi . En son onu
hatırlıyorum .. '' 

Anne : '' Hoş geldin kızım . '' 

R : '' Hoş bulduk Teyzeciğim .. '' 

Anne : '' Seni hiç görmedim daha önce yoksa sen Rojin'misin ? ''

R : '' Evet teyzeciğim. Ben Rojinim .. '' 

Anne : '' Sen bizim oraların kızlarına benziyorsun . Kürt müsün yoksa .. ''

R : '' Ere ( Evet ) .. ''


Zeynep'in aklı bulanmıştı . Annesine Rojin'den hiç bahsetmediğine emindi . Peki nasıl oldu da onu tanımıştı . Bunu annesine daha sonra sorması için aklının bir köşesine yazmıştı . Sonra merakına yenik düşüp  sordu .. 

Z : '' Sen benim burada olduğum nasıl öğrendin ? '' 

R : '' Şey .. Merve abla ile bizim kafe'de karşılaştık . Ondan duydum kendisi de gelmek istedi ama son anda bir işi çıktı . Benim geleceğimi duyunca da geçmiş olsun dileklerini iletmemi söyledi ..''

Z : '' ( Kısık sesle ) Aman eksik olmasın .. '' 

R : '' Anlamadım .. '' 

Z : '' Sağ olsun diyorum .. '' 


Bu konuşmalarının ardından Rojin '' tekrar geçmiş olsun ''  diyerek odadan çıktı . Zeynep'in aklında Merve'nin bu durumu nasıl duyduğu sorusunun dışında , bu durumu Yağız'ın duyup duymadığı vardı . Gerçi duymuş olsa ne fark ederdi ki . Sonuçta tanımadığı bir kızdı onun için. Peki Yağız , annesinin yeni arkadaşını yani Zeynep'in babasını tanıyor muydu ? 

Bu soruyu da iyileştiği zaman araştırmaya karar verdi ve Annesine dönerek ; 

Z : '' Sen Rojin'i nereden tanıyorsun ? '' 

Anne : '' Melis bahsetmişti bir kere .. '' 

Z : '' Ne demişti acaba benim niye haberim yok bundan ? '' 

Anne : '' Kızım buralarda yabancıyız kiminle arkadaşlık ettiğini bilmemiz gerek . Ayrıca kız kötü bir şey demedi . Sadece Rojin hakkında şüpheleri olduğundan bahsetti . '' 

Z : '' Daha ne diyebilir acaba .. '' 


İçten içe Melis'e çok kızıyordu . Benim hayatıma bu kadar müdahale etmemeli diyordu . Sonuçta beni uyardı . Bu yeterli diye düşünüyordu . Tam o an telefonu çaldı . Arayan Melis'ti ..

Z : '' Alo . Bende tam seni düşünüyordum .. '' 

M : '' Sen neredesin kızım ? '' 

Z : '' Hastanede .. '' 

M : '' Hastanede mi ? Hayrola .. '' 

Z : '' Önemli bir şey yok . Ufak bir baş dönmesi . Sen beni bırak da kaç kere aramışsın bir şey mi oldu ? '' 

M : '' Hem de çok önemli bir şey oldu .. '' 

Z : '' Çatlatmasana insanı .. '' 

M : '' Evden kaçtım .. '' 

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro