10.Bölüm : Kar Tanesi
( Zeynep gözlerini hastanede açıyor . Ve ziyaretine hiç beklemediği biri geliyor . Melis'ten aldığı haber ile şok oluyor .. )
Z : '' Ben neredeyim ? ''
Anne : '' Allah'ım şükürler olsun açtı gözlerini .. Hastanedeyiz kızım .. ''
Z : '' Ne .. Hastane mi ? ''
Anne : '' Evet güzel kızım . burnun kanadı ve düşüp bayıldın bunu hatırlamıyor musun ? ''
Doktor : '' Hanımefendi lütfen sakin olun . Kızınızın dinlenmesi gerekiyor . Lütfen dışarı çıkın .. ''
Z : '' Ben iyiyim . Ama şeyy .. Hatırlayamıyorum .. ''
Doktor : '' Bu gayet normal küçük hanım . Bir travma geçirmişsiniz ve bu tip durumlarda kısa süreli bilinç kaybı olması gayet doğal .. ''
Z : '' Anlıyorum ama neden .. Benim başıma daha önce böyle bir şey hiç gelmemişti . Yani aslında burnum çocukluğumdan beri kanar ama hiç bayıldığımı hatırlamıyorum .. ''
Doktor : '' Ben röntgen sonuçlarınızı inceledim emin olun kolay bir hasta değilsiniz benim için . Hatta alanında uzman diğer doktor arkadaşlarımda sizi tetkik ettiler .. ''
Z : '' Vee .. ''
Doktor : '' Sizin durumunuz fiziksel değil , Psikolojik .. ''
Z : '' Hmm .. Son dönemde yaşadıklarımdan sonra pek şaşırmıyorum .. ''
Doktor : '' Kendinize dikkat etmeli ve stres ve sıkıntıdan uzak kalmanız gerekiyor artık . ve en önemlisi bolca dinlenmelisiniz .. ''
Z : '' Peki bunları yapmazsam .. ''
Doktor : '' Çok ciddi sonuçlar doğurabilir .. ''
Z : '' Anlıyorum . Peki ne zaman çıkabilirim ? ''
Doktor : '' Bugün sizi müşahede altında tutacağız . Yarın sonuçlarınıza bakıp
değerlendireceğim .. ''
Doktorun odayı terk etmesinin ardından annesi tekrar içeriye girdi . Gözaltlarının morluğundan , Zeynep onun hiç uyumamış olduğunu ve bir o kadar ağlamış olduğunu da fark etti ..
Peki ya babası ?
Annesine sormak istemese de , o kadının yanında olması ihtimali Zeynep'i çileden çıkarıyordu . Sonuçta tek çocukları burada hastanede iken o nasıl başka biri ile dışarıda eğlenebilirdi ki . Zaten öyle olmadığını anlaması uzun sürmedi . Yarı açık olan kapıdan içeriye başını uzattığında babasının da burada olduğunu anladı . Sert bakışlarının ardında , yüreğinin derinliklerinde bir evlat sevgisi varmış meğer diye düşündü Zeynep ..
İçeri girmesini , yüzünü okşamasını ve alnından öpüp '' merak etme kızım , hepsi geçecek '' demesini çok bekledi Zeynep . Ama böyle bir şey olmamıştı . Gözlerini kapadı ve sakinleşmeye çalıştı . Uyuyakalmıştı . Derin bir rüya içerisindeydi . Rüyası hem onu mutlu ediyor hem de kabusa dönüyordu . Rüyasında buğu yapmış bir pencerenin önündeydi . Dışarı seyretmek için elinin tersi ile pencereyi sildi . Dışarıda bahçelerindeki erguvan ağacını gördü . Tam o esnada penceresine bir kar tanesi kondu . Kendini çok mutlu hissediyordu . Kar tanelerine dokunmak için pencereyi açtığında ise siyah renkte yağmur yağmaya başladı . Ellerine zift bulanmış gibiydi. Kafasını kaldırıp o muhteşem erguvan ağacına baktığında ise , Rojin ve Yağız'ın ağaçta asılı olduklarını gördü ..
İrkilerek uyandı ..
Annesi onu sakinleştirmeye çalıştı . Alnından akan terleri sildi ve ona bir bardak su verdi . Zeynep , kapının üzerinde duran saate bakınca , ona uzun saatler gibi gelen rüyanın 15 dakikalık kısa bir uykunun neticesi olduğunu gördü . Derin bir nefes aldı . Annesinin tüm ısrarlarına rağmen rüyayı sadece '' kabus gördüm '' diyerek geçiştirdi . Elini yanında duran komodinin üzerine attı . Aradığı Cep telefonunu orada buldu . Baktığında ise Melis'ten gelen 8 cevapsız aramayı gördü. Çok merak etmiş olmalıydı . Hemen onu aradı ancak telefon uzun uzun çalsa da açan olmadı ..
Zeynep , Kapının iki kere tıklaması sonucunda elinde tuttuğu telefonu biraz indirerek sesin geldiği yöne doğru baktı . Kapı ağır ağır açıldı ve kapıda Rojin belirdi . Zeynep bir anda çok şaşırmıştı . Onu hiç beklemiyordu . Her zaman ki gibi sıra dışı kıyafeti ve çılgın stili ile kapının önünde bekliyordu . Rojin'e kimin haber verdiğini merak etse de bunu sormak yerine onu neşe ile yanına çağırdı ..
Z : '' Hoş geldin .. ''
R : '' Hoş bulduk . Nasılsın ? ''
Z : '' İyiyim sağ ol . Otursana şuraya ..''
R : '' Yok . Rahatsız vermeyeyim .. ''
Z : '' Olur mu canım öyle şey .. Utanma geç otur ..''
R : '' Nasıl oldu bu .. Çok üzüldüm .. ''
Z : '' İnan bende bilmiyorum . Yüzümü yıkarken burnumdan kan geldi . En son onu
hatırlıyorum .. ''
Anne : '' Hoş geldin kızım . ''
R : '' Hoş bulduk Teyzeciğim .. ''
Anne : '' Seni hiç görmedim daha önce yoksa sen Rojin'misin ? ''
R : '' Evet teyzeciğim. Ben Rojinim .. ''
Anne : '' Sen bizim oraların kızlarına benziyorsun . Kürt müsün yoksa .. ''
R : '' Ere ( Evet ) .. ''
Zeynep'in aklı bulanmıştı . Annesine Rojin'den hiç bahsetmediğine emindi . Peki nasıl oldu da onu tanımıştı . Bunu annesine daha sonra sorması için aklının bir köşesine yazmıştı . Sonra merakına yenik düşüp sordu ..
Z : '' Sen benim burada olduğum nasıl öğrendin ? ''
R : '' Şey .. Merve abla ile bizim kafe'de karşılaştık . Ondan duydum kendisi de gelmek istedi ama son anda bir işi çıktı . Benim geleceğimi duyunca da geçmiş olsun dileklerini iletmemi söyledi ..''
Z : '' ( Kısık sesle ) Aman eksik olmasın .. ''
R : '' Anlamadım .. ''
Z : '' Sağ olsun diyorum .. ''
Bu konuşmalarının ardından Rojin '' tekrar geçmiş olsun '' diyerek odadan çıktı . Zeynep'in aklında Merve'nin bu durumu nasıl duyduğu sorusunun dışında , bu durumu Yağız'ın duyup duymadığı vardı . Gerçi duymuş olsa ne fark ederdi ki . Sonuçta tanımadığı bir kızdı onun için. Peki Yağız , annesinin yeni arkadaşını yani Zeynep'in babasını tanıyor muydu ?
Bu soruyu da iyileştiği zaman araştırmaya karar verdi ve Annesine dönerek ;
Z : '' Sen Rojin'i nereden tanıyorsun ? ''
Anne : '' Melis bahsetmişti bir kere .. ''
Z : '' Ne demişti acaba benim niye haberim yok bundan ? ''
Anne : '' Kızım buralarda yabancıyız kiminle arkadaşlık ettiğini bilmemiz gerek . Ayrıca kız kötü bir şey demedi . Sadece Rojin hakkında şüpheleri olduğundan bahsetti . ''
Z : '' Daha ne diyebilir acaba .. ''
İçten içe Melis'e çok kızıyordu . Benim hayatıma bu kadar müdahale etmemeli diyordu . Sonuçta beni uyardı . Bu yeterli diye düşünüyordu . Tam o an telefonu çaldı . Arayan Melis'ti ..
Z : '' Alo . Bende tam seni düşünüyordum .. ''
M : '' Sen neredesin kızım ? ''
Z : '' Hastanede .. ''
M : '' Hastanede mi ? Hayrola .. ''
Z : '' Önemli bir şey yok . Ufak bir baş dönmesi . Sen beni bırak da kaç kere aramışsın bir şey mi oldu ? ''
M : '' Hem de çok önemli bir şey oldu .. ''
Z : '' Çatlatmasana insanı .. ''
M : '' Evden kaçtım .. ''
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro