1.Bölüm : Eşyalar Üzerime Geliyor
Buraya Hikayeye başladığınız tarihi bırakırsanız Sevinirim :)
( Ana karakterimiz Zeynep'in aile yaşantısı , En yakın arkadaşı Melis ile yakınlığı ve
hayalleri , Yağız ile ilk kez karşılaşmalarını konu aldığım bu ilk bölümde sizlere keyifli okumalar dilerim .. )
Erguvan ağaçlarının yapraklarını yeni açtığı bir dönemde , Zeynep ve ailesi Batman'dan İstanbul'a taşınmıştı. Ailenin tüm fertleri de , özellikle Zeynep bu ağacı çok severdi . Yeni evlerinin bahçesinde de bu ağacı kendi memleketindeki gibi görünce hem çok şaşırdı hem de çok sevindi . Ancak henüz taşınalı bir ay olmasına rağmen herkes , taşınmalarına sebep olan o büyük trajediyi unutamamıştı ..
Batman'ın küçük bir ilçesinde bir mahalle arasında oturuyorlardı. Gayet sessiz sakin bir hayat yaşıyorlardı . Ailenin en büyüğü ve Zeynep'in büyükbabası Abdullah Bey , saçı sakalı ağırmış , uzun boyu ve fötr şapkası ile ileri yaşına rağmen asil ve dikkat çekici birisiydi . Aynı zamanda da şehrin ileri gelen saygın bir esnafıydı. Zeynep çocukluğundan beri Anne ve Babasından çok Büyükbabasını severdi . Bayramlarda sadece onun elini öpmeye koşa koşa giderdi . Büyükbabası da tek torunu olduğu için onu şımartmaya bayılırdı . Babasının alkol problemi , Annesinin de onu devamlı azarlaması , büyükbabasını bir sığınak olarak görmesine yetiyordu .
Mahallelerinde uzun yıllardır komşuları olan Sevim ve Kadir'in tek kızları Melis , hafif kilolu , kısa boylu ve sol şakağında beni olan bir kızdı. ( Ancak bu ona farklı bir güzellik katıyordu.) Zeynep'in de tek arkadaşıydı . Adeta çocukluktan beri yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi . Bayram günleri , Karne günleri , Yılbaşı geceleri ve diğer tüm özel günlerinde asla birbirlerini yalnız bırakmazlardı . Birisinin morali bozuk olsa diğeri mutlaka onu eğlendirecek bir şeyler bulurdu ..
O malum gecenin sonrasında , vedalaşmak için Melis'in yanına gittiğinde önce kapıyı Sevim Teyzesi açmış ve onu bu zamana kadar gösterdiği tüm sevgisinden , daha içten ve daha yoğun bir sevgi ile kucaklamıştı . Sanki yaşananları görmezden gelin ve gitmeyin diyordu gözleriyle . Zeynep içeriye girdiğinde , bilgisayar masasında ellerini çenesine dayayıp oturan Melis'i görünce , kapıyı tıklayarak içeriye girdi . Melis ağlamaklı ve boğuk bir sesle ; '' Gitmeseniz olmaz mı ? '' dedi . '' Biliyorsun elimde olan bir şey değil . Bende kalmayı senden daha fazla istiyorum . Ama merak etme seni devamlı arayacağım ve sık sık gelmeye çalışacağım '' dedi .
Şimdi yeni taşındıkları evin balkonundan, bahçede ki ağacı seyrederken aklından olup bitenleri tekrar tekrar geçiriyor , yaşadığı ilk günün bunalımını hala hissediyordu . Odası eski evlerindeki odasına göre çok küçüktü. Güneş görmüyor ve mahallede ne bir çocuk gürültüsü ne de köpek havlamaları işitilmiyordu . Oysa Zeynep bunlarla büyümüştü ve şimdiki durumunu yadırgıyordu . İlk zamanlar aklından kaçmak bile geçmişti . Ancak yakalanma korkusu onu bu düşüncesinden vazgeçirdi ..
Tek tesellisi bahçedeki haşmetli erguvan ağacının dibinde oturmak ve üzerine konan kuşların ötüşlerini dinlemekti . Pek beceremese de eline kağıt kalem alıp bir şeyler yazmak onu mutlu ediyordu . Yine böyle bir akşam üzeri , babası sarhoş bir şekilde eve geldi . Annesi içeride yeni komşuları ile çok çabuk kaynaşmış ve televizyon izlemeye dalmıştı . Olanları unutmuş gibi çok çabuk ortama adapte olmuştu . Babası sinirli bir şekilde yanına sokuldu ;
'' Senin bu saatte dışarıda ne işin var , çabuk eve .. ''
'' Evde sıkılıyorum . Sanki Eşyalar üzerime geliyor . ''
'' Geç içeriye benim canımı sıkma . Neymiş eşyalar üzerine geliyormuş . Sende yat zıbar . ''
Zeynep çok öfkelenmesine rağmen cevap vermesinin bir şeyi değiştirmeyeceğini bildiğinden , hızlı adımlarla eve girdi ve kapıyı sertçe çarptı . Dışarıdaki gürültüyü duyan kadınlar birer birer evlerine çekildiler .Annesi hızla geçen kızını gördü ama ağzını açamadan , Zeynep odasına girmişti bile . O akşam ne yemeğe geldi , ne ondan sonra uzun bir süre en sevdiği diziyi izlemeye . Bu ilk değildi , sonda olmayacaktı ..
O günden sonra vaktini sadece odasında geçirmeye başladı . Sadece telefonu ile oynuyor ve dış dünyadan kopuk bir hayat yaşıyordu . Melis ise ona bir keresinde şaka yollu '' İyice asosyal oldun kızım '' demiş , Zeynep'te ona '' Ben senin gibi gezip eğlenemiyorum .
senden başka hiç arkadaşım yok '' diyerek bağırmıştı . Bu olaydan sonra tek ve en yakın arkadaşıyla da arası açılmıştı ..
Artık sıkıntısı dayanılamayacak noktaya geldiğinde , dışarıya çıkmaya karar verdi . O gün hava da çok güzeldi . İşte ne olduysa o gün oldu . Sadece saçlarını toplayıp , üzerine salaş bir kıyafet ile kendisini sokağa atmıştı . Uzun bir süre aylak aylak gezindi . Parkta oynayan çocuklara baktı , ahşap evleri amaçsızca seyretti , aklından bir çoğu saçma olan sorular geçirdi . Tam eve dönmeye hazırlanıyordu ki , İki mahalle aşağıda bulunan villanın garajından son model arabası ile bir çocuk gördü . Bu çocuk çok uzun boylu , yakışıklı , mavi gözlü ve Zeynep'in en sevdiği grubun solistine de çok benziyordu ..
Hayatında ilk defa böyle olmuştu ..
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro