Ertesi gün New York Polis Departmanı Joe'nun ofisi

''Joe seni durgun görüyorum iyi misin?''

''İyi olduğum söylenemez Mary güzel ve genç bir sanatçı kadının öldürüldüğü cinayeti çözmek için iyi günümde değilim.''

''O kadının ölümü seni çok mu etkiledi?''

''Yok hayır bir dedektif için bu gibi şeyler zaaftır ama bazende neden böyle oluyor,neden insan bir insanı öldürür diye kafamı yormuyor değilim''

''Şaşırdım doğrusu Joe bence senin bir tatile ihtiyacın var''

''Düşünüyorum bir tatil bana iyi gelebilir ama bu vakayı çözmeden gidemem bir yere tabiki bunu çözerken başka bir vaka çıkmazsa..''

''Bak tüm her şeyi ben yaparım sen bir süre şehir dışında kafanı dinle''

''Tamam izin almayı deneyeceğim ama takıldığın bir yer olursa eğer beni ararsın''

 Joe uzunca bir gerildi oturduğu sandalyesinde yarım kalan kahvesini yudumladıktan sonra şefin odasına gider ve ona kısa bir tatil yapma ihtiyacı olduğunu bir süre için izin istediğini söyler.Şef böyle bir başarılı dedektifin isteğini hiç düşünmeden kabul eder.Joe izin aldığında rahatlamanın etkisiyle içi kıpır kıpır halde şefin odasından çıkar ve kendi odasına gider.Mary hala orada oturmaktadır.Ceketini ve anahtarlarını yanına alıp Mary'e veda ederek Polis merkezinden ayrılır.Evine uğrar ve bir arkadaşını arar.Arkadaşının New York'un dışında ormanlık ve yeşillik alanda içinde insanlara kiraladığı evi vardı.Joe aradığı arkadaşına bir süre o evde kalmak istediğini söyler ve arkadaşı bunu kabul eder.Bir süre sonra arabasıyla evden çıkıp buluştuğu arkadaşından evin anahtarını alır ve yoğun trafiğin arasından şehrin dışına çıkarak evin bulunduğu ormanlık alana gider.

 Evin bulunduğu yer sessiz sakin huzurlu kendini dinlendirmek isteyenlerin ideal bir noktasıdır. Joe keyfi yerinde arabasında sevdiği müzikleri açmış bir halde evin önüne gelir.Arabayı evin yanına park edip bagajından valizini alır eve girer ve valizini yatak odasına götürüp bir kenara bırakır.Üzerindeki kıyafetleri değiştirip rahat bir şeyler giyer ve evin muhteşem çim bahçesine çıkar.Dinlenme koltuğuna oturur ve sessizliğin keyfini çıkarır.

  Ertesi gün öğlene doğru uyandığında evin balkonunda kahvaltı yaparken evin önünden genç ve güzel bir kadın geçmekteydi.Üzerindeki kıyafetlerden belli ki spor yapıyor doğanın tadını çıkarıyordu.Tamda evin önünden geçerken ayağı yoldaki taşa takılıp sert bir şekilde yere düştü.Bunu gören Joe hemen dışarı çıkıp kadına yardım etmeye gitti.

''Hey bir şeyiniz var mı?''

Kadın üzgün bir halde

''Çok kötü düştüm ayak bileğim çok acıyor''

''Ben hemen evden buz getireyim sizde gelin bahçeye oturun böyle yolun ortasında durmayın.Yardıma ihtiyacınız var mı kalkabilecek misiniz?''

''Sanırım evet yardıma ihtiyacım var biraz''

Joe kadının koluna girerek onu bahçeye götürdü ve sandalyeye oturttu.İçeriye gidip Buzdolabından bulduğu buzu getirip kadına verdi.

''Yardımın için çok teşekkür ederim Adın ne acaba?''

''Adım Joe senin ki ne?''

''Katerina adım.''

''Katerina Rus'sun sanırım?''

''Evet Rus'um ama ailem burada yaşıyor bende burada doğdum''

''Tanıştığımıza sevindim Katerina yakınlarda oturuyor olmalısın''

''Evet bu yolun başında oturuyoruz babam emekli olunca buraya taşındık.Joe sen sanırım buraya yabancısın hiç görmedim seni''

''Evet New York'ta oturuyorum ben buraya kısa bir tatil kafa dinlemek için geldim diyebilirim''

''Ne güzel acaba ne iş yapıyorsun?''

Joe yaptığı işi söylemekle söylememek arasında tereddüt yaşadı kızı iyi süzdükten sonra söylemenin zarar getirmeyeceğini düşündü.

''Ben New York polis departmanında bir dedektifim ama aramızda kalırsa bu daha iyi olur.Sanırım sen çalışmıyorsun''

''Ne güzel bir dedektif demek merak etmeyin bay Joe benden sır falan çıkmaz.Ben çalışmıyorum doğru bildiniz.Yardımınız için teşekkür ederim benim eve dönmem gerek görüşmek üzere..''

Katerina burkulan ayağıyla hafif topallaya topallaya evine gitti.Joe ise Katerina'nın güzelliğinden çok etkilenmiş gibiydi.