Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

28 ➸ Make Love

"Zayn."

Adını inlerken ikimizde kıkırdamıştık. Karanlıkta hiçbir şey görmesem bile onun yumuşak dokunuşları beni baştan çıkarıyordu.

Onun üstüne çıktıkça elleri kalçalarımı sıktı. Başını göğsüme yaslayıp öptü ve iniltili sesler çıkardı.

"Zayn duralım biri görecek." dedim nefes nefese. Saçlarım ve vücudum ter içinde kalmıştı, boğazım kurumuştu ve gerçekten iyi değildim.

Kollarımı boynuna sarıp bedenimi onun bedenine sürttüm.

Sert bir hareketle beni belimden tutup altına çekti ve kendi de üstüme çıktı. Gülerek parmaklarımı yüzüne sardım.

"Sen delisin Zayn."

"Sen de pek normal sayılmazsın."

Saçını çektim.

Onu içimde her hissettiğimde başımı geri atıp inledim.

"Çok güzelsin." dedi fısıldayarak. Parmakları belimden bacaklarıma doğru tüy gibi kayarken zevkten gözlerim dolmuştu.

"Zayn.."

O benden daha da beter durumdaydı.

Birbirmize karşı nefretten gelen bir arzu ve istek olduğunu biliyordum ama bu daha fazlasıydı. İkimiz de deli oluyorduk.

Ne kadar daha devam ettik bilmiyorum. Ama içmeden sarhoş olmuştum. Bu daracık yatakta bile beni rahat ettirebiliyordu ve ben onu öpmeden duramıyordum.

Fakat artık o da yorulmuş olmalıydı. Önce göğsümü sonra boynumu öptükten sonra yavaşça kendini benden çekti. Aramızda oluşan birkaç santimlik boşluk bile beni telaşlandırmıştı. Ona yer açmak için kaydım.

Başını yastığa koyar koymaz beni de göğsüne çekti. Hemen battaniyeyi de kendimle beraber çektim. Ona ne kadar sıkı sarıldığımı bile fark etmemiştim.

İkimiz de dinlenmek için bekledik.

Ne diyeceğimi bilmiyordum.

Bunu yaptığımıza inanamıyordum. Fakat kendimizi asla tutamamıştık.

Tutmamız için bir sebepte yoktu zaten.

Kolumu karnına sarıp sakallarından öptüm.

Zayn ile yatılı bölümünü temizleme cezamız vardı. O bilgisayar odasını ben ise kütüphaneyi toparladım. Labaratuvar, spor salonu ve dolaplar hatta daha fazlası da bu temizliğe dahildi.

Canımız çıkmıştı.

Ama Zayn ne ara yaptı bilmiyorum fakat yurttaki en tenha boş odalardan birini gözüne kestirip beni buraya kadar getirmişti. Önce ciddi değil sanıyordum. Yani yiyiştikten sonra dururuz diye düşünmüştüm ama ben ondan önce soyunmuştum. Zaten o da beni ayartmak için yapmıştı.

"Zayn... Uyudun mu?"

Göğsüne yayılmış saçlarımı düzeltip ona baktım.

"Hayır." dedi gözleri kapalı.

İç çektim.

"Benim hiç uykum yok." dedim ona sokularak.

Hemen canlandı ve gözlerini açtı. "Bir daha yapalım."

"Zayn." dedim kızarak.

"Uyudum ki ben."

Hızla arkamı dönüp gözümü kapattım. O da benimle oynaşmayı sürdürerek bana doğru döndü. Sırtımı göğsüne yasladım. O da kolunu karnıma sardı.

"Çok güzelsin Debroah."

Omuzuma ufak bir öpücük bıraktı.

"Öyleyimdir." dedim havalı bir tonda.

Acaba yanlış mı yapıyordum? Çok gergindim ve kaygılıydım.

"Abini tehdit ettin." dedi Zayn.

Sakin bir nefes alıp ona döndüm. "Ben revirdeyken dışarda konuşmalarınızı duydum. Annenin yanına gitmemek için abine şantaj yaptın."

Göz devirdim.

"Öyle değil. Yani sadece korkudan söylemek zorunda kaldım. Yoksa onu asla tehdit edemem ben."

"Annenin yanına gitmekten mi korktun? Neden?"

Dışardan nasıl duyulduğunu bilmek beni üzmüştü. Annemden korkuyordum ve bir daha onun yanına dönmemek için her şeyi yapardım.

Başımı omuzuna koydum.

"Demek sen o yüzden aylardır abinin sözünden çıkmıyorsun. Seni annenin yanına göndermesin diye ne derse yapıyorsun, öyle mi? O neden seni annenin yanına göndermekle tehdit ediyor?"

Zayn neden ilk seksimizi yaptıktan sonra böyle mantıklı sorular sormaya başlamıştı?!

Ona kızmadım ama anlatmak da istemiyordum. Fakat yalan konuşmak da istemiyordum.

"Annem biraz... Sert bir kadın." dedim utanarak.

"Korktuğuna göre iyi biri olmadığını anladım zaten."

"Zayn... Yorgunum. Şimdi konuşmak istemiyorum."

"Tamam, uyuyalım hadi."

Elini saçıma koyup okşadı. "Bu arada Justin cidden baba mı olacak?!"

Güldüm.

"Bana da çok tuhaf geldi ama kız arkadaşı ile telefonda konuşurlarken duymuştum. Abim telefonda bile çok heyecanlıydı."

"Sevindim sizin adınıza."

"Sağ ol."

Konuşmadan sarılmaya devam ettik. "Hayatımda aldığım en mükemmel ceza." dedi Zayn zevkle.

Aptal.

Kapalı tuttuğum gözlerimle kıkırdadım.

✨🌹✨

"Görüşürüz."

Zayn'i öptüm ve ona el sallayarak  bahçeden içeri girdim. Cezamızın ikinci günüydü.

Ama müdüre yalvarmıştık resmen, daha doğrusu ben. Zayn'e kalsa daha uzun da kalabilirdik.

Her yeri tertemiz yapmıştık ve müdür de fazlasıyla pişman olduğumuzu fark ettiği için ikinci gecemizi iptal etmişti. Öğleden sonra evlerimize dönmek için izinliydik.

Zayn beni evime bıraktıktan sonra evine doğru yürümüştü.

Anahtarımla kapıyı açtım ve çekinerek içeri girdim. Babam bu saatte işte olurdu, akşam gelince bir posta da ondan azar dinleyecektim. Ama olsun.

Çantamı ve ceketimi çıkarıp odama doğru yukarı çıktım. Abim de ben çıkarken okulda değildi ama genelde bu saatlerde antremanı olurdu. Okulda değilse evde olma olasılığı yüksekti.

Eşyalarımı hızlıca odama atıp çıktım ve abimin odasının önüne gittim. Kapıyı bir kere tıklatıp açtım.

Abim sırtı kapıya dönük bir şekilde yatakta yatıyordu.

"Abi?"

Telaşlanarak yanına gittim.

"Abi ne oldu hasta mısın?"

Yatağın kenarına oturup onu dürttüm.

"Rahat bırak beni Debroah!"

Bağırdığında irkildim.

"Abi ama endişeleniyorum. Neyin var?"

Sabırla bir nefes bıraktım. "İyiyim yok bir şeyim. Şimdi beni yalnız bırak."

Bir şey vardı. Hatta çok kötü bir şey olmuş olmalıydı çünkü o asla böyle yapmazdı.

Elini tutup sıktım.

"Bana kızgın mısın hala?"

Göz ucuyla bana bakıp elini çekti. "Çok özür dilerim. Hem kavgaya karıştığım için hem de seni tehdit ettiğim için. Çok özür dilerim Justin. Korkudan çıktı ağzımdan yemin ederim ben asla seni ispiyonlamam. Sen benim her şeyimsin."

Gözümden akan bir damla yaşla elini daha sıkı sıktım. Ama o bana daha farklı bakıyordu. Sanki bütün bu dediklerim umrunda değildi.

"Rahatlarsın belki, artık beni tehdit edeceğin veya ispiyonlayacağın bir durum yok ortada." dedi bana doğru dönerek.

"Ne?"

Şaşkınla ne demek istediğini anlamaya çalıştım. Sırtını başlığa yaslayıp doğruldu.

"Hailey bebeği aldırmış. Hem de bana sormadan." dedi hüzünle.

"Ne?!"

"Ya, öyle."

Justin... Çok üzgündü.

Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilememiştim. Üzüntüden çok şokta gibiydi ve tepki vermiyordu. Dün ona söylediklerimin utancı içindeydim bir de.

"Abi ben- Çok üzüldüm. Yani kötü olmuş."

"Boş ver. Git hadi sen."

"Sen bu haldeyken nasıl boş vereyim?"

Hemen ona sarıldım ve omuzunu sıvazladım. "Abi lütfen kendini böyle hırpalama."

"Olur."

"Neden aldırmış bebeği?"

Genelde kendi hayatıyla ilgili hiçbir şey anlatmazdı ama çekinerek de olsa meraktan sormuştum.

"Hazır değilmiş, istemiyormuş."

"Sen ne dedin duyunca?"

"Sinirlendim. Kavga ettik, ayrıldık."

"Gerçekten mi? Bitti mi yani?"

"Debroah yatacağım git hadi."

Kızdığı için daha fazla zorlamadım ve yanından ayrıldım.

✨🌹✨

Günün koşuşturmasından dün gece yaptığımız şeyi düşünecek vaktim bile olmamıştı.

Zayn ile birlikte olmuştuk.

Çok mutluydum çünkü onunla hayallerimden daha güzel şeyler yaşıyordum.

Biraz önce mesajlaşmıştık. İkimiz de heyecanlı ve şaşkındık çünkü yaşanan onca şeye rağmen nasıl bu hale evrilebildiğimizi anlamıyorduk.

Fakat şu an onunla ilişkimi düşünemeyecek kadar üzgündüm. Çünkü Justin'in kalbi kırık ve mutsuzdu. O bu haldeyken ben de mutlu olamazdım. O benim her zaman yanımdaydı, ben de onun için aynısını yapacaktım.

Bir elime içecek kutularını ve diğer koluma da cipsleri alıp odasına doğru çıktım.

Küçükken bu cipsler için cinayet işlemek üzeyerdik.

Aklıma gelince güldüm ve kendimi onun odasına attım.

"Abiii! Gelebilir miyim?"

"Aptal, geldin zaten."

Gülerek yatağına doğru zıpladım ve elimdekili ona attım. "Bak sana neler aldım!!"

"Debroah..."

"Ne? Gül biraz, bak ben seni böyle görmek istemiyorum tamam mı?"

Gülümsedi ve paketi açıp yemeye başladı. "Küçükkenki kavgamızı hatırladım." dedi yerken.

"Bende."

İçeceğimi de açıp içtim.

"Annem yasaklamasına rağmen nasıl da gizlice yetmiştin."

Annemin adını söyler söylemez yüzüm bozulmuştu. Onunla ilgili anılarım hep yasaklar üzerineydi.

"Hey, özür dilerim." dedi Justin beni dürterek.

Derin bir nefes alıp güldüm. "Biliyor musun bence sen mükemmel bir baba olurdun."

"Şaka mı yapıyorsun?"

"Hayır çok ciddiyim. Senin çocuğun çok şanslı olurdu. Ama üzülme, Hailey'i de anlamaya çalış. Bence tekrar düzelirsiniz."

İçtenlikle birbirimize sarıldık. "Sağ ol Debroah."

"Senin benim için yaptıklarının yanında benimki ne ki?"

"Neyse, sen anlatsana cezanız nasıl bitti?"

"İşleri erkenden bitirdik. Müdüre de biraz dil dökmemiz gerekti sadece."

"Başka ne yaptınız Zayn ile? Yaklaşmadı değil mi sana?"

Kızarmamak için dualar ederken gergince gülümsedim. "Yok, zaten temizlik yaptığımız için baya yorulmuştuk. Konuşacak vaktimiz bile olmadı."

"İyi."

Zorlukla yutkunup boğazımı temizledim.

"Şey, yorgunum ben. Uyuyacağım artık. İyi geceler."

Yanından koşarak kaçtım ve kendimi odama attım.

***

I THINK THEY DID IT

BUT I CAN PROVE IT

bizi özlediniz mi :):) ortalığı da alev aldırdık ooohhh

sevgilerle;

irwinslotus & naturalmalik

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro