Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

25 ➸ Deb but Half Evil

Bölüm'ü death-angel7  'ye ithaf ediyoruz 💞

✨🌹✨

Daha normal görünmemi sağlayan kıyafetlerim yerine amigo takımımı giydiğimde aynada kendime gülümsedim. Annem yıllarca giydiklerimin insanlar üzerindeki etkisi olduğunu savunmuştu ve şu ana kadar bunun mantığını kavrayamamıştım. Kahvaltıda bile neşeli tavırlarım abimi ve babamı şaşırtmış, tekrar tekrar bana bir şey alıp almadığımı sormuşlardı.

''Debroah bekle bakalım,'' dedi Justin ben arabadan inmeden önce. ''Anlaşmamızı hatırlıyorsun değil mi?''

Ona bakarken dudak büzdüm. Dün geceki aydınlanmadan sonra anlaşma diye bana dayattığı diktatörlük hakkında Justin ile de konuşmam gerektiğini fark etmiştim.

''Küçük anlaşmamız hakkında küçük bir konuşma yapmamız lazım.'' Ona döndüm ve gülümsedim. ''Beni bu kadar sıkmaya son vereceksin. Gece dışarı çıkacağım ve insanlarla konuşmaya döneceğim.''

Justin gülmeye başlarken ifademi hiç bozmadım. Eğer bozulduğumu anlarsa anında beni yine kontrol ederdi.

''Unut bunu Deb. Şeytanlığa devam edersen kafayı yiyeceksin.''

''Bak, şeytanlık yapacağım demiyorum. Sadece normal hayatıma devam etmeme izin ver.''

Düşünürken okula giren Zayn ve arkadaş grubuna baktığında telaşlandım. Zayn ile aramda başlayan şeyden haberi yoktu ve bir süre daha öyle kalması gerekiyordu.

''Bunun devamında bir yoksa var mı Deb?''

''Yoksa,'' dedim keyifle. ''Yoksayı bunu yaparsam görürsün ama ben artık uslu bir kızım.''

Justin şokla bana bakarken güldüm ve arabadan indim. Amigo kızların yanına giderken Justin'e doğru öpücük attım. Zayn'in ve birkaç erkeğin beni süzdüğünü hissettim ama ona dönmedim. Burnun sürtecektim.

''Merhaba kızlar,'' dedim masanın başında dikilirken. Hepsi şaşkınca bana bakarken gülümsedim ve dün gece hazırladığım kartları sıra sıra onlara uzattım. ''Ailemin göl evinde bir pijama partisi vermeyi düşündüm, Takımın tamamı olacak ama davet etmek istedikleriniz varsa bana söyleyin.''

Jasmine'yi atladığımda bana şaşkınca baktı ama ben kenarda asık suratla bize bakan Lauren'e ilerledim. ''Bu da senin için.''

Lauren mor zarfı benden almadan şaşkınca bana bakarken kendini toparladı ve kaşlarını çattı. ''Bu ne Deb? Ne planladın?''

''Bak bir erkek yüzünden birbirimize düşmeyelim, gerek yok.'' Dedim gülümseyerek. ''Sen benim en eski arkadaşımsın Lauren.'' Zarfı kitabının arasına koydum.

''Gelmek istemezsen sorun değil.''

Amigo kızlar eğilip ondan bir yanıt beklerken Lauren sadece kitabını kapatıp eşyalarını alıp uzaklaştı. Aşama bir tamamlandı: Hala iyi bir kız olduğunu herkese göster. Bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim.

''Debroah, ikizler parti veriyormuş, herkes davetli. Gidecek misin?''

Emily'nin sorusu ile hızla başımı ona çevirdim. Demek hafta içi olmasına rağmen Nathalie parti veriyordu. Bu okulda bunu yapabilecek tek kişi önceden Justin, şimdi de bendim. Bu Alie fazla olmaya başlamıştı. Yine de kızların bana gidecek miyim diye sormaları hoştu çünkü bu üzerlerinde hala etkim olduğunu gösteriyordu.

''O eve mi? Hayır!'' dedim hızla. Herkes şaşkınca bana bakarken saçımı geri attım. ''Yani bilirsiniz ikizlerin abisi o evde yaptığı grup seks partileri ile meşhur. Ayrıca eski sahipleri o evde karısını öldürmüş. Gece vakti o semte asla gitmem ama size iyi eğlenceler.''

''Bunu nereden biliyorsun?'' dedi Karen rahatsız şekilde. ''Şu  an benimde gidesim gelmedi.''

''Zayn ile Neil'in konserine gitmiştik oradaki barmen kız anlattı. Bir de Nathan tabii. Yani size engel olmak istemem, hafta sonu pijama partisine gelmek zorunda da değilsiniz biliyorum her zaman kibar değildim size karşı.''

''Saçmalama Debroah!'' dedi Lisa. ''Elbette geliyoruz.''

''Güzel.'' Gülümsedim. ''Prova da görüşürüz.''

Onlar bana gülümseyerek el sallarken okula doğru ilerledim. Bunu sorunsuz şekilde atlatmam iyi olmuştu. Lisa ve diğer kızlar şimdi bu haberi abartarak tüm okula yayacaktı.

''Debroah!''

Arkamı dönüp Jasmine'ye baktım. Bu küçük hain de arkamdan iş çevirmişti. Kevin olmasa asla öğrenemeyecektim.

''Naber? Bir süredir konuşmadık.''

''Evet, ben Zayn ile vakit geçirirken sende kızları, basket takımını ve yüzme  takımını bana karşı örgütlemişsin.''

O şaşkınca bana bakarken ona doğru bir adım attım. ''Zayn başkanlıkta beni yendi, duruldum diye beni ezebileceğini mi sandın?''

''Hayır!'' dedi hızla. ''Hayır ben öyle düşün-''

''Fred'e artık yeterince iyi olmadığımı söylemişsin. Sana o lafı yediririm. Hakkında kimsenin bilmediklerini biliyorum, Lauren'den beter olmak ister misin?''

Gözleri dolarken başını hızla iki yana salladı.

''Güzel,'' dedim gülümseyerek. ''Artık takımda değilsin.''

''Bunu yapamazsın!'' dedi hızla. ''Debroah, lütfen!''

Ona aldırmadan okula girdim. Bir süredir içimde olan rahatsızlık hissi kaybolmuştu. Alfa olmayı seviyordum. Bugün Zayn ile ortak dersimiz en az olan gündü. Bir yandan da yaklaşan spor müsabakaları için Justin'in onları bacakları bedenlerini taşımayana kadar çalıştırdığını biliyordum. Koç Tomlinson yakın zamanda dönse de müdürün abimi kalıcı olarak tercih edeceğinden emindim. Can sıkıcı bir noktaydı bu. Justin, Zayn ile önümde hala engel teşkil ediyordu.

Öğle yemeğinde ikizlerin abilerine ve Amerika'daki hayatlarına dair bir sürü dedikodu çıkmıştı bile. Nathalie'nin yüzünün asıldığını ve Nathan'ın onu teselli etmeye çalıştığını görmek sırıtmama yeterken yemeğimden her zamankinden birkaç lokma fazla yedim.

Nihayet Zayn'in yanıma gelmesi öğle yemeğinden sonraki ilk dersi bulmuştu.

Dolabın kapağını kapatıp mükemmel suratına ve ıslak saçlarına bakarken kendime okulda olduğumuzu hatırlattım. Gerçi soyunma odasında olanlar... Derin bir nefes al Deb.

"Akşam. Sen. Ben. Parti."

"Parti mi varmış?" dedim dudak büzüp yanından geçerken. Geri geri yürüyüp bana bakarken sırıttı. "Bilmiyor olamazsın Debby-Deb."

"Debby-Deb?" Güldüm. "Takma isimlere çalışman lazım."

"Kız arkadaşım nasıl?"

Yemin ederim kalbim durdu. Adımlarım yavaşlarken dudaklarını birbirine bastırmış bana bakan Zayn'e sadece baktım. Beni öldürüyordu! Neyseki toparlandım ve kendime dün geceyi hatırlattım. Bensiz o kızla nasıl eğlendiğini gözümün önüne getirince sarhoşluk duygusu kayboldu.

"Ne bu? Cadılar bayramında olacağım korkunç şey mi?"

Zayn kahkaha atarken elindeki topu havada atıp tuttu. Hafifçe bana eğildiğinde beni öpecek sandım ama sadece gülümsedi ve geldiğimiz yöne doğru tekrar ilerledi.

"Seni sekizde arka sokağınızdan alırım tatlım!"

Koşarak arka bahçeye çıkarken şokla arkasından baktım.

Tüm koridor gibi.

✨🌹✨

İstediğimi her zaman alırım demiştim ya, alırdım. Ve buna bayılıyordum. Zayn dediği gibi beni sekizde arka sokaktan almıştı. Evden çıkarken Justin biraz homurdansa babam eskisi gibi dışarı çıkıp sosyalleşmemin iyi olduğunu söylemiş ama on bir de evde olmamı söylemişti. Bazen babama üzülüyordum. Gerçekten iyi niyetli bir adamdı.

Okuldan en fazla on kişinin olduğu apartman dairesine girdiğimizde Zayn bana baktı. Belki on beşti ama zaten yarısı Zayn'in arkadaşları ve bendim.

"Ne?" dedim ona bakarken.

"İnsanlara gelmesinler diye bir şey yapmadın değil mi?"

Ona bakarken sinirlenmiş ve şaşırmış gibi yaptım ama sonra kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Bana hiç güvenmiyorsun değil mi?" dedim arkamı dönerken. "Gidiyorum ben."

"Tamam, tamam özür dilerim." Dedi belimden tutup beni kendine çekerken. "Sadece herkes ikizleri merak ediyordu, daha kalabalık olur sandım."

Kaşlarım çatık ona bakmaya devam ederken beni hafifçe öptüğünde ona karşılık verdim. Zayn Malik cehennemden fırlamış bir melek olmalıydı. Yoksa nasıl bu kadar mükemmel ve ateşli olabilirdi ki?

"Zayn! Tanrıya şükür buradasın-ız." Nathalie'nin sesi ile Zayn'den uzaklaşıp omzunun üstünenden ona baktığımda Nathalie şaşırmış gibiydi. "Merhaba Debroah."

"Merhaba Nathalie," dedim sevimlice gülümseyerek. "Evi güzel dekore etmişsiniz. Abin zevkliymiş."

"Sağol." Dedi hızla ve Zayn'e döndü. "Kimse gelmedi."

"Eminim gelirler Alie. Saat daha sekiz."

Zayn gülümseyerek ona bakarken sırtını cimcikledim. Zayn kıpırdanıp bana bakarken ona sahte bir şekilde gülümsedim.

"Biz gidip içecek bir şeyler alalım." Dedim. "Ve Alie sana tavsiyem müziği değiştirmen."

Zayn'i elinden tutup odanın köşelerinden birine sürüklerken müzik daha gürültülü bir rock parçasına döndü. Göz devirip Zayn'e baktığımda güldü ve beni tekrar süzdü. Onun partisinde olduğu gibi iddialı giyinmemiştim. Siyah deri pantolonumu ve üzerime tam oturan asklı kırmızı tişörtüm vardı.

"Deri pantolonu okulda giymek konusunda ne düşünüyorsun?" dedi beni duvarla arasına alırken.

Elimi omzuna koydum.

"Düşünmüyorum. Okulda korumam gereken bir zevkim var." Dedim gülerek. "Ama bu gece neden giydin diye sorarsan, hoşuna gidecek mi görmek istedim."

Beni öpmek için eğildiğinde ondan kurtuldum ve masanın üzerindeki şişelerden iki tane kapıp birini ona uzattım. Şişeyi açıp bir yudum alırken bende kalçamı masaya yasladım.

"Hafta sonu amigo kızlarla göl evinde olacağız ve Lauren'i de davet ettim." Zayn ağzındakini püskürtmemeye çalışırken öksürmeye başlayınca sırtına vurdum. "Sakin olsana."

"Kızı öldürüp göle mi atacaksın?" dedi hızla.

"Hayır!" dedim sevimlice. "Arayı düzeltmek iyi olur diye düşündüm."

Zayn tek kaşını kaldırıp bana bakarken ona artık iyi bir kız olduğumu söyleyecektim ama ağlayan Nathalie'ye bakınca sustum. Nathan ile bir şey konuşuyordu ama makyajı akmıştı. Şişeyi bırakıp hızla yanına ilerledim.

"Nathalie? Sorun ne?"

Nathalie gözlerini silip daha beter bir hale gelirken bir şey dememek için kendimi tuttum. "Kimse gelmiyor!" dedi duvara yaslanıp. "Okulda herkes hakkımda saçma salak şeyler konuşuyordu ama böyle olacağını düşünmedim."

"Bu okuldaki dedikoduların ne kadar kötü olacağını biliyorum," dedim yumuşak şekilde. Zayn ve Nathan'ın bana baktığını hissederken kolumu omzuna sardım. "Bak şimdi gidip makyajını düzelt ve bende partiye devam edeceğimiz başka bir yer bulayım, tamam mı? Bunu düzelteceğiz."

Nathalie bana bakarken ona gülümsedim. Başını sallayıp odalardan birine girerken Zayn hala garip şekilde bana bakıyordu.

"Ne?" dedim gülerek.

"Biliyor musun Şeytan Debroah ile aramdaki cinsel gerilim hoşuma gidiyordu. Ama," diye itiraf ettiğinde gerçekten şaşırdım ve güldüm. "Ama Melek Deb... O tamamen hoşuma gidiyor."

Gülerek onu öperken kollarını belime sardı.

Ah Zayn, bu meleğe dair hiçbir fikrin yok.

Öpüşürken kollarımı boynuna sarıp ellerimi de saçlarından geçirdim. "Anlat bakalım, şeytan Deb ile cinsel gerilim ha?"

"Hmhmm." dedi sırıtarak.

Dudaklarını boynuma indirdiğinde zevkle başımı geriye attım.

"Yapma.."

"Zayn yapma. Biri görecek."

Güldüm ve yanağından öptüm. "Yeter hadi."

Zar zor ayrıldık ve elinden tutup salona geçtik.

Nathalie'nin bomboş partisinin ve üzgün suratının sebebi ben olsam da üzgün değildim. Sonuçta artık uslu bir kız olsam da şeytanlık yapmadan duramazdım tabii ki.

Nathalie hala koltuka oturmuş ağlıyordu.

Sevimli bir halde yanına gidip oturdum.

"Hadi oyun oynayalım!" dedim neşeyle.

Herkes bana döndü. Alie şaşkınla bana bakınca gülmeye devam ettim.

Zayn de hayrete düşmüştü.

Alie'nin elini tutup karşısındaki sehpaya oturdum. "Üzülme artık lütfen. Önümüzde daha koca bir dönem, bir sürü parti ve mezuniyet var! Daha çok arkadaşın olacak, ben de her zaman yanındayım."

✨🌹✨

Partiye gelen on kişi gittiğinde ben, Zayn, Alie ve Nathan kalmıştık.

Onların üçü salonda sohbet ederken mutfağa girdim ve etrafa bakındım.

Tezgahta duran boş bira şişesini görünce güldüm ve elime aldım.

Omuzlarımı dikleştirdim ve mutfaktan çıkarken Zayn ile çarpıştım.

"Zayn?"

"Deb? Ne yapıyorsun burada?"

Şişeye onu gösterip sürtük gülümsememle ona baktım.

"Doğruluk mu cesaretlik mi?"

Kahkaha attı.

"Şaka mı bu Deb?"

Sinirlenip kaşlarımı çattım.

"Cadım, hemen de kızarmış ciddiye alınmayınca." deyip yanaklarımı sıktı.

İçimde ne olursa olsun onun bu davranışları beni yumuşacık yapıyordu.

"Bu arada Deb, Alie'ye bu kadar destek olduğun için teşekkür ederim. Yani onunla ilgisi yok, sadece gerçek kalbini görebildiğim için mutluyum."

Şaşkınlıkla donup kaldım.

Zayn.

Aslında iltifat etmişti ama eski tavırlarım ve yaptıklarımı hatırlayınca başımı eğdim.

Fakat biraz daha durursam ağlayacaktım ve makyajım bozulacaktı.

"Bırak şimdi onu. Oynuyor muyuz oynamıyor muyuz?"

"Oynuyoruz." dedi meydan okuyarak.

"O zaman söyle, doğruluk mu cesaretlik mi?"

Sinsice güldü.

"Cesaretlik."

HI BABIES WE ARE BACK!

Nabersiniz? Bir sessizliğe gömüldük ama dön-dük 😝 Umarım beğenmişsinizdir :)))))

Hafif şeytan Debroah'da döndü 😌

Sizi seviyoruz, yorumlara abanın 💋💋

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro