19 ➸ The Big Secret
İçkimden bir yudum daha alıp masaya bıraktım. Gözlerimi bir an bile Zayn'den alamamıştım. Onu izliyor ve şu haline deliler gibi gülüyordum. Nasıl kandı ama, nasıl deli oldu benim için... Sanırım hiçbir şey beni bu kadar keyiflendirmemişti.
O şu anda herkes tarafından tebrik edilip hediyelerini alırken ben kollarımı kokteyl masasına yaslamış onu izliyordum.
Aptal.
"Debroah?"
Adımın seslenilmesiyle arkamı döndüm. "Merhaba Louis."
"Niye yaptın bunu?"
"Pardon?"
"Senin kafanda yine bir şey var değil mi?"
"Siz hepiniz kafayı yediniz herhalde, salak mısın sen? Ona güzel bir doğum günü partisi yaptım, suç mu işledim?"
"Bırak bu saf ayaklarını, sen asla kimseyi mutlu edecek bir şey yapmazsın."
Sinirlendim ve elimdeki bardağı sıktım. Hayır sakin olacağım. Bu ne hakla bana bunları söylüyordu? Ama yok, akıllandım artık, sinirle hareket etmeyeceğim.
Gülümsedim ve elimi koluna koydum. "Niye bu kadar sinirlendin? Ya da neden gerçekten Zayn için bir şey yapacağımı düşünmüyorsun? Onu kıskandığın için mi hazmedemiyorsun..Seni değil de onu seçtiğim için-"
"Kes sesini!" diye bağırdı öfkeyle.
Müziğin sesi onun bağırmasını kapatabilmişti ama ben de en az onun kadar sinirlenmiştim. Tuttuğum kolunu çekti ve benim koluma yapışıp beni çekiştirmeye başladı.
"Bırak!"
"Yürü."
"Louis bırak. Bağıracağım şimdi!"
"Beni tehtit etme Debroah."
Kolumdan çeke çeke beni behçeye çıkardı. Bir şey olmuş olmalıydı. Aklıma tek bir şey gelirken bile kanım çekilmiş gibi hissettim ama hızla toparlandım.
"Bırak ya bırak!" Bağırdım ve kolumu ondan kurtardım. "Madem istemiyorsun gelmeseydin! Zorla mı çağırdım ben seni buraya!" diye bağırdım.
"Sen beni kandıramazsın Debroah." deyince durdum. Louis dudaklarını ıslatıp öfkeyle konuşmaya devam etti. "Zayn ile yakınlaşmak istemenin altındaki sebep ne bilmiyor muyum sanıyorsun?"
"Saçma saçma konuşma. Benim onunla yakın olmak gibi bir derdim yok."
"Sen varya, öyle bir şeytansın ki şu an ne sormak istediğimi çok iyi anladın."
"Hayır anlamadım."
"O zaman anlatayım. Walihya'yı sen öldürdün değil mi? Lauren de ortaya çıkarmakla seni tehdit ediyor, sen de onu susturmak ve Zayn uyanmasın diye ona yaklaşıyorsun-"
Gözlerimin dolmasıyla ve yaşadığım öfke patlamasıyla ona sert bir tokat attım. "Ben kimseyi öldürmedim!"
Hem üzüntüden hem sinirden ağlamak üzereydim. Ellerim titriyordu. Konuşsam sesimden anlayacaktı. Hiçbir şey söylemeden birbirimize baktık. O da en az benim kadar öfkeliydi.
"Nasıl oldu ne yaptınız bilmiyorum ama Walihya'nın ölümünde senin de parmağın var. Adım kadar eminim buna Debroah. Sana bir şey diyeyim mi? Eğer Zayn bunu duyarsa, şüphesi bile seni öldürmesi için büyük bir sebep. O zaman ondan korkman gerektiğini anlarsın."
Ağlamamak için dudaklarımı ısırdım. Derin bir nefes aldım ve kendimi toparladım.
"Bunların hepsi saçmalık! Sen bu işlere hiç karışma Louis. Yoksa sen zararlı çıkarsın."
"Debroah-"
"Kes sesini! Kim söyledi sana bu saçmalıkları ya?! Walihya partiden eve dönerken araba ona çarptı ve öldü. Yeter, benimle uğraşmak için bu kadar alçalma ve bana iftira atma! Benim bu olayla alakam yok."
"Belki öyle.. ama ölmeden yüksek dozdan uyuşturu almış. Daha on beş yaşındaydı!"Bana bakarken sinirle güldü. "Bütün gece sen ve Lauren ile takılmış. O zaman ki Debroah'ın da nasıl olduğunu gayet iyi hatırlıyorum."
Panikten bacaklarım titriyordu. Ama kendimi bozarsam anlardı. Güçlü durmaya çalıştım, başımı dikleştirdim ve asla açık vermedim.
"Anlaşıldı. Lauren Zayn'in onu terk etmesini ve benimle yatmasını kendine yediremediği için beni karalamak amacıyla sana bunları söylemiş."
Alayla güldü. "Konuyu değiştiriyorsun."
"Hayır! Ben hiçbir şey yapmadım!"
"Zayn'e anlatacağım. Araştırsın. Senin işin içinde olduğun ortaya çıkarsa-"
"Yeter! Olmayan bir şeyin neyini ortaya çıkaracak? Kafayı yedin sen!"
Bağırdığımda o da bana cevap vermek için ağzını açtı ama yanımıza yaklaşan araba yüzünden sustu.
"Ne oluyor burada?" Justin arabayı durdurup indikten sonra merakla yanımıza geldi. "Debroah ne oluyor burada?"
Daha fazla uzatmamak için sustum. "Bir şey yok. Gidelim hadi."
"Bir şey mi yaptı sana?" diye sordu Louis'i gösterek. Sadece sessiz kalsam bile Louis'i kolayca yere serer, döve döve öldürürdü. Ama uzatmak istemiyordum.
"Hayır. Konuştuk sadece. Gidelim Justin."
Önce inanmadı ama sonra ikna oldu. Arabasına ilerledik.
"Sana bir şey olmuş."
"Çantamı alıp geliyorum bekle."
Onu orada bırakıp parti salonuna çıktım. Çantamı ve kabanımı bıraktığım yerden aldım. Louis'in söyledikleri kulağımda çınlıyordu hala.
Aptal Louis.
İçim yanıyordu.
Bunu ortaya çıkarmazdı. Ama konuşması bile beni korkutmaya yetmişti. Bu olay bu kadar su yüzüne çıkmamalıydı. Hepsi Lauren yüzündendi.
Justin'in yanına dönmek için tekrar çıkışa yöneldim. O an Zayn ile göz göze geldik.
Daha bu saatte çıkıp gitmeme ve ağlamaklı halimi görünce kaşlarını çatmıştı. Yüzüne bakamamıştım, hemen oradan çıktım. Soğuk hava yüzüme temas edince koca bir nefes alıp ciğerlerime çektim. Böyle olsun istememiştim. Gerçekten istememiştim. Her şey elime yüzüme bulaşmıştı. Kesik kesik ağlarken yürümeye devam ediyordum. Justin beni böyle görmesin diye göz yaşlarımı sildim.
Arabasını görür görmez adımlarımı daha da hızlandırdım ve bir an önce kapıyı açıp bindim. Justin de arabada beni bekliyormuş zaten.
"Geldim, gidelim hadi."
"Önce anlat."
"Neyi?"
"Zayn'i sanki çok seviyormuş gibi ona parti yapmanı ve az önce Louis'i tokatlamanı anlatabilirsin."
Korkuyla bir nefes verip ona baktım. Anlatsam beni parçalardı. Sakinleşip önüme döndüm.
"Halledemeyeceğim bir şey değil."
Hala bir cevap bekliyordu. "Eve gidelim artık, yorgunum."
Arabayı çalıştırdı ve eve gidene kadar başımı cama yaslayıp gözlerimi kapattım.
✨🌹✨
Yatağıma uzanmış cenin pozisyonunda sessiz sessiz ağlıyordum. Göz yaşlarım gözlerimden tane tane akarken aklıma gelen şey yüzünden sıkı sıkı kapattım gözlerimi.
Gerçekten her şey benim yüzümdendi.
Ona içsin diye ben verdim o kadar maddeyi. Ben ve Lauren çok ısrar ettik içsin diye. Yoksa onu grubumuza almayacağımızı ve rezil edeceğimi söylemiştim. Yaptığım pisliğin ne kadar adice olduğunu düşündükçe daha yüksek sesle hıçkırdım. Gerizekalıyım ben. O kızın o hali gözümün önüne geldikçe elimi başıma vurdum. Aptal kafam.
Zayn bunu öğrenirse asla yüzüme bakmazdı bir daha, asla affetmezdi beni. Zaten daha yeni aramız düzelmişti, yani sürekli didişmemiz bizim iyi halimizdi, her şey berbat olacaktı. Sadece affetmemekle kalsa yine iyiydi, hayatımı dar ederdi bana, kardeşinin intikamını sonuna kadar alırdı. Belki hapse bile girerdim.
Hayır, buna izin veremem.
Zar zor kendimi durdurdum ve burnumu çekip gözlerimi sildim.
Bana bir tek Justin yardım edebilirdi.
Yataktan kalkıp odamdan çıktım ve onun odasına yöneldim.
Kapıyı tıklatıp bekledim. "Gel."
Uyumadığını anlayınca sevindim. İçeri girip kapıyı kapattım.
Nasıl anlatacaktım ona?
Nefret edecekti benden.
Düşününce tekrar ağlamaya başladım.
"Deb, ne oldu?"
Yataktan kalkıp karşıma geçti.
"Deb?"
"Abi yardım et."
"Ne oldu?" dedi telaşla.
Beni çekti ve yatağa oturdu. Ben de yanına oturdum.
"Louis her şeyi biliyor."
"Neyi?"
"Walihya'yı."
Göz yaşlarımdan konuşamamıştım. Onun bu şok hali beni daha da korkutmuştu. "Ne biliyor?"
Sakin kalmaya çalışıyordu ama birazdan fırtına kopacaktı. "Ne biliyor?!"
"Her şeyi. Lauren söylemiş ona da."
Hışımla ayağa kalktı. Delirmiş gibi dönüp durdu. "Ne dedi anlatsana kızım! Bu akşam ben geldiğimde bunu konuşuyordunuz değil mi?!" diye bağırdı tepemde.
Başımı salladım.
"Kahretsin. Bir kızı susturamadın. Kapatamadın Lauren'ın ağzını."
"Louis Zayn'e söyleyeceğim diyor. Zayn duyar da şüphelenirse araştırır. Rahat bırakmaz beni. İyice nefret eder benden."
Nefes alamayacak bir hale gelmişti ağlamam. Bacaklarım tutmayınca yere düştüm dizlerimin üstüne.
"Yardım et, ne olur abi yardım et Zayn öğrenmesin."
Justin çenesini sıkıp camdan dışarı bakarken hıçkırdım.
"Louis'i sustur lütfen." Yalvaran bakışlarımla ona aşağıdan bakarken gözündeki öfke beni korkutmuştu.
"Hiç durmadın, hiç. Asla sözümü dinlemedin. Yapma dedim Debroah. Yapma, otur sesini kes dedim. Kimseye düşmanlık etme dedim. Ama dinlemedin hep burnunun dikine gittin."
"Özür dilerim."
"Özür dilemen neyi değiştirir! Lauren sussa Louis konuşur. Onu sustursam başkasına söyler. Çığrından çıktı bu iş."
Hayır, hayır. Kabul edemezdim bunu.
"Zayn duymasın abi ne olur. Engel ol. Durdur onu."
"Hala Zayn diyorsun amına koyayım; başın nasıl bir belada haberin yok."
Öfkeyle bana bağırdıktan sonra tekrar sustu. Birkaç dakika hiçbir şey demeden odada dönüp durdu. Bir şey düşünüyor olmalıydı. Ellerimi yere koymuş ondan bir cevap bekliyordum artık.
Ve sonra durdu.
Bana döndü.
Umutla ona baktım.
"Sana yardım edeceğim. Bu olayı kapatacağım. Ama bir şartım var."
Sevinçle ayağa kalkıp beklemeye başladım.
"Kimse bu olayı bir daha açmayacak ama sen de annemin yanına döneceksin."
Belki de sevinmemeliydim.
***
EVEEEEET BÜYÜK SIR PATLADI!
Gördüğünüz gibi 2 gündür bölüm atıyoruz şoka girmeyin bu sene hedef hikayeyi bitirmek sfjdkdkdk finali bile düşündük 🥺
Her neyse beğendiğinizi düşünüyoruz lütfen o güzel yorumlarınıza devam ediin ❤️
Sizi seviyoruz
Bezzy & Celine ❤️
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro