18 ➸ Birthday Gift
zayn: debraoh konuşacağız
deb: pardon?
zayn: benim başkanlığımı alamazsın
deb: hahaha
deb: ne oldu tutuştun bakıyorum?
zayn: spor salonuna gel çabuk
deb: geliyorum
Keyifle gülümsedim ve saçlarımı geriye atarak yürümeye başladım. Telefonumu cebime koydum, etrafa bakınarak okula yöneldim, sonra da merdivenlerden aşağı indim. Yine ne konuşacaktı bilmiyorum ama beni düşürdüğünü zannederken asıl ben onu düşürmüştüm. Benimle dans edemezdi.
Zayn yüzünde endişe dolu bir ifadeyle volta atıyordu. Onu bu kadar endişelendiren şey neydi merak ediyorum doğrusu.
Beni görünce durdu ve başıyla işaret yaptı. Arkasını dönüp ilermeye başladığında soyunma odasından içeri girdi. Peşinden gittim ve kapıyı kapattım.
"Ne oluyor Zayn?"
"Başkanlığı sana vermiyorum."
Gülümsedim.
"Peki, verme."
"Ben sana başkanlığımı vermeyeceğim ve sen de bana hiçbir şey yapamayacaksın." dedi kendinden emin bir şekilde. Bu hali beni şaşırtmıştı.
"Başka isteğin var mı?" diye sordum alayla.
"Yapamayacaksın çünkü hiçbir kanıtın yok."
"Herkese dedikoduyu yapıp birlikte olduğumuzu söyleyen sensin? Ayrıca herkes partinde uyuşturucu kullandı, inkar edemezsin." diye savundum kendimi.
Kollarımı birbirine bağladım ve bir dizimi salladım.
Ama onun hareketlerinde bir şey vardı. Söyleyip söylememek arasında kararsız kaldığı bir durum vardı sanki. Kaşlarımı çatıp onu izlerken sakallarını ovdu.
"Biz birlikte olmadık Debroah." dedi tek seferde.
Önce ne dediğini anlayamadım. Hırsım ve sinirim iliklerime kadar işlediğinde kıpkırmızı olduğumu hissetmiştim. Dişlerimi sıktım, elimi yumruk yaptım ve hızlı hızlı nefeslendim.
"Yalan söyledim, seni kandırdım. Çok sarhoştun, hatırlamayacağını bildiğim için-"
"Benimle alay etmek istedin?" diye tamamladım onu.
Beni bütün okula rezil etmişti.
Herkes beni konuştu günlerce, Zayn ile olduğumu konuşup gözümün içine baka baka dedikodumu yapmışlardı.
"Adi!" Yüzüne sert bir tokat attım. Başı yana düşmüştü. "Bunu bana nasıl yaparsın?! Yalan bir şeyi nasıl herkesin bilmesini sağlarsın?!"
Sinirden gözlerim dolmuştu. Öfkeli öfkeli solurken Zayn başını kaldırdı ve kollarımı tutup beni duvara itti.
"Sen geldin benim ayağıma kadar." dedi o da arzuyla.
Şaşkınlıkla ona bakarken sinirim zirve noktasıydı. "İsteseydim yapardım inan bana Debroah."
İşte buna gülünürdü.
Kahkaha attım ve elimi yanağına koydum. "Inan bana Zayn, başkanlığı verme korkusundan nasıl titrediğini görünce asla bu kadar cesur bir erkek olmadığını gördüm."
Birbirimize bakarken ikimizin de gözünden ateş çıkıyordu. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve bana cevap vermek yerine daha da çok sinirlendi.
"Senin benimle birlikte olacak cesaretin olamaz!" dedim kulağına doğru fısıldayarak. Duvara koyduğu bir elini belime doğru indirdi.
Yavaş yavaş elini bacağıma koyduğunda gülümseyerek ona baktım.
Yapamazdı.
Daha da yaklaştı. Öpüşmek üzereydik ve ben onu daha da delirtmek için yanağına ufak bir öpücük bıraktım.
Titrediğini hissettim. Gözleri ara sıra göğüslerime kaydığında gülmemek için yanaklarımı ısırdım.
"Niye öyle bakıyorsun?" diye sordum tahrik edici bir sesle.
"İstediğin bir şey mi var?"
Ve bu onun için son nokta olmuştu. Delirecek gibi oldu, söyleyecek bir şey bulamadı ve önümden çekildi.
Üstümde oluşan rahatlamayla derin bir nefes aldım.
"Defol git!" dedim bağırarak.
🔥🌹🔥
"Evet, yaklaşık altım kişilik yer ayırtalım şimdilik. Sayıda bir değişiklik olursa bildiririm ben size."
"Teşekkür ederim."
Telefonu kapatıp elimde çevirdim.
Zayn'e öyle bir şey yapacağım ki benimle oynadığına bin pişman olacaktı. Dolabımı açtım ve kıyafet seçmeye başladım. Şık ama iddialı bir şey giyecektim.
Tam istediğim gibi olanı alıp nazik bir şekilde yatağa bıraktım.
Şimdi sırada sazan avı vardı. Kendi kendime kıkırdayıp telefonuma uzandım.
deb: zayn
zayn: ne var
Dili ısırdım. Nasıl da delirmiş bugünki konuşmamızdan sonra..
deb: konuşabilir miyiz
zayn: ne oldu
deb: yalnız mısın
zayn: evet
deb: tokat attığım için özür dilerim
deb: çok sinirlenmiştim
zayn: ne bu şimdi
deb: özür diliyorum gerizekalı mısın
zayn: hah şöyle özüne dön
deb: aptal
zayn: eiqşzöğdiaçxş
deb: lütfen sen random atma🙄🙄✋
zayn: sana mı soracağım?
deb: evet
deb: neyse sen ben sana başka bir şey diyeceğim
deb: beni dinle olur mu?
zayn: noluyor
deb: zayn bazen böyle yükseliyoruz birbirimize ama
deb: ben sana onları söylerken ciddi değildim
deb: ama sadece kendimdeyken seninle birlikte olmak isterim
zayn: yaptığım adilikti biliyorum
zayn: durumu düzelteceğim bir daha kimse bunu konuşmayacak
deb: peki başkanım😏
zayn: sen iyi misin
deb: değilim
deb: çünkü sürekli aklımdasın
zayn: ne
deb: sende beni düşünüyorsun biliyorum
deb: beni istiyorsun
zayn: Debroah yapma
deb: niye kendimizi tutmak zorundayız ki
zayn: çünkü biz düşmanız???
deb: geçerli bir sebep
deb: ama umrumda mı sanıyorsun
zayn: sikeyim benim de değil
Kocaman bir kahkaha attıktan sonra elimi dudaklarıma koydum. Nasıl kıvama gelmişti ama.
deb: yarın akşam buluşalım mı?
deb: güzel vakit geçiririz
deb: birbirimizi daha yakından tanırız
zayn: yarın mı akşam
deb: evet gerizekalı
deb: ben sana konumu ve saati atarım
deb: beni özle🙂
🔥🌹🔥
ZAYN
Arabayı durdurunca ayandan kendime baktım.
Debroah.
Sen beni buraya nasıl getirdin böyle? Kendimden asla beklemezdim onun gibi bir şeytanın ayağına geleceğimi.
Heyecanla bir nefes aldım ve saçlarımı düzelttim. Torpido gözüne koyduğum parfümü alıp baya bir sıktım. Acaba o nasıldı? Onu gözümün önüne getirince titrek bir nefes alıp dudaklarımı dişledim. Neyse, şimdi buluşacaktık.
Arabayı valeye bıraktım salonun içine girdim. Plaza gibi bir yerdi, bir kısmı oteldi ve bir kısmı yemekle eğlence yeriydi.
Asansöre bindim ve dediği kata bastım. Kendimi tokatlayasım vardı. Yutkundum ve durana kadar dizimi salladım. Demek o da beni istiyordu.
Kendimi tutamayıp güldüm.
Asansör durdu. Nefesimi tuttum ve bir adım atıp etrafıma baktım
Niye karanlık burası?
"Debroah?"
Birkaç saniye sonra kocaman bir gürültü koptu ve herkes şarkı söylemeye başladı.
Siktir.
Ağlayacak gibi olmuştum. Ne?
Debroah arkadaşı ile kahkalarla gülüyor ve alkışlıyordu. Ne oluyor amına koyayım?
Debroah neşeyle yanıma gelip bana sarıldı.
"İyi ki doğdun Zayn."
Ve yine kahkaha attı.
Sürtük.
Adi.
Bilerek yaptı.
Üstümdeki şoku dakikalarca atamadım. Harry yanıma gelip omuzuma vurdu. "Mutlu yıllar dostum."
Kalbime inecekti.
"Hadi gel herkes seni bekliyor." dedi Debroah ve kolumdan tutup beni çekiştirdi. Hırsımdan delirecektim.
Kokteyl şeklinde hazırlanan masaların birinde durunca Liam, Louis ve Deb yanıma toplandı.
"Hala şoku atamadı." dedi Liam gülerek.
Sahte bir şekilde güldüm. "Yaa, sürpiz oldu." diye mırıldandım.
"Zayn sürpizleri çok sever diye düşündüm." diyen Debroah'a hışımla döndüm.
Bu kadar şeytan olabilir mi bir insan?!
Elini yumruk yapıp çenesine yasladı. Bana gözleri parlayarak gülümsedi.
"Liam bir şeyler içelim gel."
Louis ve Liam gittiğinde ikimiz kalmıştık. Sinirden patlayacaktım.
"Niye yaptın bunu?"
"Nasıl kızardın Zayn.."
"Debroah. Sen. Tam bir şeytansın."
"Ne hayallarin vardı kim bilir... Buraya benimle birlikte olmaya geldin ama sana güzel bir doğum günü hediyesi vermek istedim."
İçkisini alıp bana kadeh kaldırdı. "Bu yılki hediyem bu olsun, asla bana sahip olamayacaksın."
Yanağımdan öptü.
"Bir daha sakın benimle alay etme." dedi ve arkasını dönüp gitti.
****
DEBROAH REİS BİR BÖLÜM AĞLASA DÖRT BÖLÜM HERKESİN ANASINDAN EMDİĞİ SÜTÜ BURNUNDAN GETİRİR SOFKSLDKSLDLSŞLSKDL
Bu arada sabırla bölüm bekliyorsunuz, bize yazıyorsunuz falan çok teşekkürler 😍 sizi seviyoruz ve gerçekten bölüm yazma konusunda hızlanmak için uğraşıyoruz inanın
Bu bölümü de sevgili ortim naturalmalik yazdı ❤️❤️❤️❤️❤️
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro