17 ➸ Karma
Zayn ile yatmıştım. Bunun olduğunu bile hatırlamıyordum ama bulabildiğim her boş fırsatta fark ettirmeden onu izlemiştim ve itiraf etmek istemesemde bazen kendimi ne kadar seksi olduğunu düşünürken bulmuştum.
Ama, ama bu olmamalıydı. Bilincim kapalıyken, kendimde değilken bana bunu yapmıştı. Bu çok alçakcaydı.
Okulun bu haberi sindirmesi beklediğimden daha hızlı oldu. Görünüşe göre ezeli düşmanlar olarak Zayn ile yatmamızı abartmıyor buna karşıt enerji diyorlardı ve bunu bekliyorlardı. Garip olan şeyse ilk sınıflar bizim ikimizi yakıştırıyordu bile. Korkunç!
Yine de sakin geçen bir hafta sonra koridorda benim hakkımda fısıldaşmalar devam ediyordu.
"Baksana!"
"İnanamıyorum!"
"Bu o mu cidden?"
Bütün gün insanların bana bakarak bunları söylemesinin sebebini biliyordum artık..Ve buna alışmaya başlamıştım. Amigo kızların ve takımların benden kaçmalarına bile ses çıkaramıyordum artık. Bu olay neden bana bu kadar zarar vermişti?
Aslında cevabını çok iyi biliyordum. Zayn'den etkilendiğimi söylemekten çekinmiyorum artık. Ama..Bilmiyorum, birlikte olmaya hazır değildim işte.
Gözyaşlarımı saklamak konusunda sadece iki ders başarılı olmuştum. Beden eğitimi dersinde okulun arkasına geçip hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım.
Bütün günüm böyle geçiyordu. Derslerde başımı asla eğmiyor ama teneffüslerde ise bir köşeye geçip ağlıyordum. Adımın bu şekilde anılması sinirimi bozmaya başlamıştı.
Yine köşeme çekilmiş ağlıyordum. Taa ki Zayn gelene kadar.
Tüm okulun yatmış olduğumuz gerçeğine şok olması bir yanaydı. Bunu ben hariç kimse dert etmemiş gibiydi ama bunun benim için ifade ettiği şey bambaşkaydı.
"Debroah?" dedi yanıma oturunca. "İyi misin?"
"Sence?" dedim onu suçlarcasına. "Herkes seninle seks yaptığımı konuşuyor."
Hıçkırdım ve elimi yüzüme kapattım.
Dudağını ısırıp önüne dönerken bende gözlerimi sildim.
"Birkaç güne unutulur takma kafana."
"Adi!"
Öfkeden patlayacaktım neredeyse.
"Hem bunu herkese yayıyorsun hem de utanmadan bana kafana takma diyorsun! Nasıl bir piçsin sen?!"
"Ben kimseye yaymadım!" Diye bağırdı ciddi ciddi. Durdum ve gözlerimi sildim. Alayla gülerken hemen cevap verdim.
"Yaa, tabii, bu insanlarda rüyalarında görmüştür zaten bizi."
"Ben sadece Harry ile konuştum. O an," durdu ve etrafa baktı. "Kimse yoktu.." dedi mırıldanıp. Baktığı yere bakınca beynimde şimşekler çakmıştı. Lauren!
"Kimse yoktu diyorsun?! O mu duydu!" Dedim Lauren'ı kasdederek. Buna Zayn de şaşırdığı için cevap vermedi.
"Sen Harry'e anlatırken o duydu değil mi! Beni rezil etmek için bu fırsatı hiç kaçırmamış! Sürtük, onu öldüreceğim!"
Öfkem aşağılanma hissimin önüne geçerken Zayn'in omzuna çarpıp spor salonuna ilerledim. İnsanlar bana gittikçe daha şaşkın biçimde bakıyordu. Akan makyajım ve öfkemle korkunç görünüyor olmalıydım.
"Debroah dur!"
Zayn'in seslenmesi bile umrumda değildi. Kızlarla konuşan Lauren'ın üzerine atladığımda ikimizde yeri boyladık. Çığlık atıp bana vurmaya çalışırken onu altıma aldım ve vurup tırmalamaya başladım.
"Deb! Debroah!"
Biri beni tutup onun üzerinden almaya çalışırken bile saçını tuttum ve bir kısmı elimde kalana kadar bırakmadım.
Zayn hızla Lauren'ın yanına çöküp onu kolları arasına aldığında ise öfkem iyice perçinlendi.
"Bırak beni!" dedim beni havaya kaldırmış olan Liam'a. "Bırak öldüreceğim o sürtüğü! Bırak!"
Beni yere indirdi ama omuzlarımdan tutarak olduğum yerde kalmamı sağladı ve beni sertçe sarstı.
"Kendine gel!" diye bana bağırdığında şaşırdım bile. "Kendini rezil ediyorsun Deb."
Kendini rezil ediyorsun Deb.
Hayatım boyunca bunu yapmamak için annemden nasihatlar dinlemiştim. Kendimi ulaşılamaz ve mükemmel kılmam gerekiyordu ama aksini yapmıştım. Liam ellerini üzerimden çekerken yutkunup kalabalığa baktım.
"Ben-" Dedim ama ne diyeceğimi bilemeyip sustum. Sonra yavaş adımlarla kızların soyunma odasına ilerledim.
Tacım ellerimde parçalanıyordu. Olan buydu.
Aynada makyajım bozulmuş, rimelim akmış halde kendime bakarken geri dönmekte ısrar etmemin tek sebebinin burada güvende hissediyor olmam olduğunu sonunda anlamıştım. Bu lanet kasabada kimse benden daha iyi değildi. Kimse kraliçe olamazdı, kimse ne yapacaklarını söyleyemezdi. Ama o bile bir yalandı.
Ben bir yalan olarak büyümüştüm.
Kilden bir bebek gibiydim. Annem bir zamanlar sahip olamadığı ne varsa beni o olarak şekillendirmişti.
"Deb?"
Kapı yumuşakça tıklanıp açılırken içeri giren Louis'e bakmadan gözlerimi sildim.
"Evet?" dedim hızla.
Önce yüzüme ifadesizce baktı ama sonra iç çekti.
"Rimelini bok gibi silmişsin. Şu an panda gibisin."
Ona ifadesizce bakarken yanıma gelip bana ıslak mendil uzattı. Hiçbir şey demeden alıp silerken ona bakmaktan kaçındım.
"Hiç dönmemeliydim."
"Evet," dedi başını sallayarak. "Ama döndün. Bu konuda ne yapabiliriz?"
"Elinizde olsa beni geri yollarsınız."
Sonunda ona dönüp baktığımda güldü.
"Evet. Seni üçe bölüp bir kutu ile Almanya'ya geri yollamak güzel olur. Ama o zaman kiminle uğraşırız?"
O tekrar gülerken bende hafifçe tebessüm ettim.
"Böyle olmak zorunda değilsin," dedi bir süre sonra. "Sürtük gibi yani. Sadece bize uyum sağlasan olmaz mı? Kavgacı modunu bıraksan?"
"Ama Debroah böyle biri." Dedim.
"Debroah nasıl olmak isterse öyle olur," dedi Louis gülümseyerek. "Şeytani olan nefretimi ve ilgimi çeksede evde okuma gözlüğü ve polar pijaması ile gezeni de merak ediyorum."
"Bunu nerden biliyorsun?" dedim şokla. Louis gülerken ona vurdum. "Çok adisin, unutmamışsın."
"Bunu sen söylemiştin."
Güldüm ve ona baktım.
"Ben ikinci şansı hak edenlere inanıyorum Debroah." Dedi omzuyla beni itip.
"Teşekkürler Lou," dedim gülümseyerek. "Benden nefret etmek için bol bol nedenin var ama teşekkür ederim."
"İyi Deb olacaksın?" dedi gülümseyerek. "Seni ışığa çektim mi?"
Gülerken gözüm kapının önünde bizi izleyen Zayn'e takıldı. Aynaya geri dönüp saçımı düzelttim.
"Hayır," dedim sonra. "Kimse bunu yapamaz."
Birkaç saniye sessiz geçti. Louis bir şey diyecekken Zayn kapıyı açıp içeri girdi. Louis Zayn'in gelmesine şaşırmıştı.
"Louis bizi yalnız bırak." Dedi bana bakarak. Sesindeki ciddiyet hoşuma gitmemişti.
Louis hemen çıktı ve kapıyı kapattı.
Oturduğum yerden kalkmadım ve aynadan ona bakmaya devam ettim.
"Ne diye geldin?"
Ellerini omuzuma koyup aynadan bize baktı. "Ben bu kızı tanıyorum Debroah,"
"Gözlerinden çıkan ateşe rağmen, kollarımda korkudan titreyen kızı."
"Hayvan!" Yerimden sıçradım ve yüzüne sert bir tokat attım.
"Utanmadın mı ben kendimde değilken benden faydalanmaya?"
"Sen istedin, sen kendin geldin bana."
"Bunu yapmak zorunda değildin ama." Dedim gözümden akan bir damla yaştan sonra.
"Özür dilerim. Ben, yani, ikimizde sarhoştuk, sen çok istedin, ben sadece..Gerçekten istedin sandım. Üzgünüm."
"Senden nefret ediyorum!"
"Bunu daha önce de duymuştum." Dedi soğukkanlı bir tavırla.
"Abim de öğrenecek..." dedim çaresizlikle. Sandalyeme geri oturup göz yaşlarımı serbest bıraktım.
"Suç işlemedin."
"Ama sen işledin!"
"Tam bir drama kraliçesini oynuyorsun. Ama ne yazık ki ben senin sahte olduğunu görebiliyorum." Dedi sahte bir sevimlilikle.
"Pislik!"
Bir şey demeden bana bakarken aklıma gelen fikirle durdum. Madem Zayn beni mahvetmişti, bende onu mahvedecektim. Acımam ya da korkum yoktu.
"Zayn," dedim ona bakarken. "Başkanlığı bana vereceksin."
"Pardon?" dedi bana bakarken. "Neden? Ağladın diye mi? Yattık diye mi?"
"Aynen öyle." Dedim kalkıp karşısına durunca. "Yoksa şerife giderim ve Zayn Malik'in partisinde bana uyuşturucu verdiğini, benden o halimde faydalandığını ve bundan seks kaseti yaptığını söylerim."
Yüzündeki gülümseme solarken benim gülümsemem büyümeye başlamıştı.
"Ben öyle bir şey yapmadım." Dedi öfkeyle üzerime eğlirken. "Saçmalama Deb!"
"Ah bana vuracak mısın?" dedim sahte bir korkuyla ama o geri çekilince kahkaha attım. "Seçim senin Zayn. Kimse hür iradem ile seninle yatacağıma zaten inanmıyorken işin çok da kolay olmaz."
Zayn öfkeyle bana bakarken ona gülümsedim ve omzuna hafifçe çarpıp çıktım.
****
BİZ DÖN-DÜK!
HEPİNİZİ DE ÇOK ÖZLEDİK ❤️
Uzunca bir ara oldu biliyoruz ama Celine'de Bezzy'de çok yoğun (sad) ama diğer bölüm için sizi bekletmeyeceğiz!
Lütfen hikayeye ve gidişata olan fikirlerinizi bizimle paylaşın ve lütfen okuyan herkes oy verip yorum yapsın. Özellikle yorumlarınız bizi çok mutlu ediyor.
Umarız bölümü beğenmişsinizdir.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro