Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

11 ➸ Somethings Never Change

Acıyan gözlerimi yavaş yavaş açarken nerde olduğumu bilmediğim için hızla sağa sola bakındım.

Hastanede olduğumu anlamam uzun sürmemişti. Tekli odada yatıyordum ve yanımda kimse yoktu. Birkaç saniye sonra yanıma Zayn'in gelmesi kafamdaki soruları arttırmıştı.

"Zayn?"

"Korkma, iyisin." dedi ve yanıma oturdu.

"Neden burdayız?" diye sordum sakin bir tonla.

Çok yorgun hissediyordum ve hiçbir şeye halim yoktu.

"Az kalsın araba çarpıyordu sana, yanına geldim, ve ağlamaya başladın sonra bayıldın."

Anlattıklarıyla yaşananları hatırladıkça gözlerim dolmasına engel olamamıştım. Justin ile kavga etmiştim ve beni yıkmıştı. Sonra kendimi en savunmasız hissettiğim anda teslim olmuştum. Ama ben Debroah'ım. Ben asla yıkılmam.

"İyiysen ben gideyim."

Gitmek için yeltendiğinde koluna yapıştım. "Gitme!"

Neden heyecanla konuştuğumu bilmiyordum ama gitmesin, yanımda kalsın istiyordum.

"Yani...şey, ben, susadım da su verir misin?"

Yanda duran şişeden su doldururken onun ne kadar da iyi biri olduğunu düşünüyordum. Ona yapmadığım kötülük kalmamışken en kötü zamanımda yanımda duruyordu. Sen nasıl bir çamura battın Deb...

Bana uzattığı suyu içtikten sonra ona döndüm. "Niye bu kadar iyilik yapıyorsun?"

Böyle bir soru beklemiyormuş gibi afallayınca gözlerime baktı. "Pişman oldun değil mi?" dedi alayla.

"Ne?"

"Yaptığın kötülüklere rağme karşılığında iyilik yapılmasına alışık değilsin, içten içe pişman oluyorsun."

Söyledikleri hem üzülmeme hem sinirlenmeme sebep olmuştu. Ama konumuz bu değildi ve ben onun dediklerini takmayacak kadar yorgundum.

"Sende bıkmadın değil mi yüzüme vurmaktan."

"Daha hiçbir şey yapmadım, Deb." dedi gülerek.

Sinirle ağzımı açarken odanın kapısı açıldı ve hemşire içeri girdi.

"Merhaba, nasıl hissediyorsunuz?"

Zayn'e kısa bir bakış attıktan sonra hemşireye döndüm.

"İyiyim. Ne zaman çıkabilirim?"

"İşlemleriniz bitsin bir saate çıkarsınız." rahat bir nefes altıktan sonra gülümsedim. Hemşire odadan çıktı ve tekrar Zayn ile yalnız kaldım.

Ayakta dikilmiş bana bakıyordu. Bende ona. Zayn'e daha önce hiç bu gözle bakmamıştım. Yani arkadaş olarak.

Bu kadar iyi biri olacağını tahmin etmiyordum. Aslında biraz utanç hissediyordum. Lisenin ilk yıllarını kabusa çevirdiğim biri benim hayatımı kurtarmıştı ve ben minnettardım.

Hayatımda çok az kişiye minnet duygusu beslemişimdir. Ama Zayn..Gerçekten iyiydi.

Merak ediyordum, onca şeyi yapmasaydım, iyi arkadaş olabilir miydik?

Ama hayır, bu karakteristik bir şeydi ve ben yine aynı Deb olurdum. Sanırım bütün pişmanlığım bu yüzdendi.

"Justini aramamı ister misin? Ya da anneni, babanı?"

Dalgınlıktan kurtulmak için başımı hafifçe salladım ve ona döndüm.

"Hayır. İstemiyorum."

"Eve nasıl döneceksin?" diye sordu.

"Sen bırakacaksın?" dedim gülümseyerek

"Sen bana mı yürüyorsun yoksa Debroah iyi mi oldu!" dedi sahte bir şaşkınlıkla.

Gerizekalı.

Gerçekten gerizekalı.

Ama yine de şu an ihtiyacım olan tek şey birinin ilgisiydi ve ben bunu itemezdim.

"Ben sadece tek başıma gidecek kadar iyi hissetmiyorum." dedim en masum halime.

Yatağın kenarına oturdu ve bana bakmaya devam etti.

Elimi elinin üstüne koydum ve içtenlikle sıktım. "Garip buluyorsun ama ben sana gerçekten minnettarım, hayatımı kurtardın."

Elini tutuyordum ve bunu ben bile garipsemiştim. Önce ellerimize sonra bana baktı.

"Kurtulmak istiyor gibi bir halin yoktu. Aksine ölmek istedin ve benden bayılana kadar özür diledin. Neden?"

Evet, hatırlıyordum. Justinle kavga ettikten sonra bütün hırsımla Zayn'in karşısına dikilmiş ve öfkemi kusmuştum. Ama o ise beni kurtarmıştı ve en büyük yarası olan kardeşini anlatmıştı. Zavallı Walihya..

Acı çekerek ölmüştü ve onun arkasından bütün sevdikleri büyük bir acıya boğulmuştu.

"Ben..Aslında sadece anlık bir şeydi. Anlam yükleme." dedim sert bir şekilde. Ben Debroah'tım ve benliğimden bir şey kaybedemezdim.

"İkizler burcu musun sen?"

Ona göz devirerek bir cevap verdim.

"Çık." dedim.

"Ne?"

"Çık işte üstümü değiştireceğim, hastane kıyafeti ile sokağa çıkacak değilim değil mi?"

Önce afalladı sonra kafa salladı. "Seni görmeye meraklı değildim zaten! Çıkıyorum."

O kapıya yönelip çıkarken arkasından bağırdım. "Defol!"

🌹

ZAYN

Okulun bahçesinde oturmuş telefonumla ilgileniyordum. Ama aklım karıştı. Arkadaşlarım nerde bilmiyorum, Louis ile kavga etmiştik, Debroah ile yakın olduğu fotoğrafı görünce sinirden deliye dönmüştüm.

Ama üç gün öncede Debroah'ı hastaneye getirmiş ve ne istiyorsa yapmıştım. Yani o kız ile ne için öyle samimi durduğunu bilmiyordum ama umrumda da değildi. Artık kimseyi umursamıyordum. Kim ne istiyorsa yapsın. Sadece artık kendime zarar gelmesine asla ama asla müsaade etmeyecektim.

Yanıma yaklaşan topuklu seslerini duyduğumda başımı o tarafa çevirdim.

Lauren.

"Ne istiyorsun?"

Yüzünü bile görmek istemiyordum. "Konuşalım mı?"

"Hayır, defol." dedim yüzüne bakmadan.

"Lütfen." dedi ağlamaklı çıkan sesiyle.

"En azından ne olduğunu anlatmama izin ver."

"Ne olduğu ile zerre kadar ilgilenmiyorum." dedim ve sinirle ayağa kalktım.

"Aldatıldığını düşünmeni istemiyorum." gözünden bir damla yaş akmıştı. "Senin kadar ben de utandım o video ortaya çıkınca."

Başını eğdi, tekrar gözlerime baktı.

"Gizli çekimdi, haber yoktu."

"Lauren, ilgilenmiyorum."

"Dinle." burnunu çekti ve göz yaşlarını sildi.

"Seni aldatmadım, ben Justin ile senden çok önce çıkmıştım. Yeni değil o video. Debroah bizi ayırmak için eski olayı ortaya çıkardı ve seni aldatmışım gibi gösterdi."

Göz yaşları peş peşe akarken düşündüğüm tek şey bunları neden anlattığıydı.

Gerçekten ilgilenmiyordum.

Ayrıca her olayın altından Debraoh'ın çıkması ciddi anlamda sinirlerimi bozuyordu.

Bir gün çok kötü patlayacaktım.

"Sen ve o sikik olaylar beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Defol git."

"Bana bir şans daha ver. Yemin ederim seni aldatmadım."

Derin bir iç çektim. "Tekrar birleşmeyi unut. Bir daha sakın aklına getirme."

"Yanında olmama izin ver."

Bir süre ıslak gözlerine baktım. Zaten onunla kör kütük aşık olduğum için çıkmamıştım. Son olayda gururum incinmişti. Bu yüzden bir daha onu istemiyordum.

"Benimle muhattap olma yeter." dedim ve omuzuna çarparak yürüyüp gittim.

🌹

Üç günlük ev keyfinden sonra okula dönmek canımı ne kadar sıksa da Lauren ile uğraşmayı kafama koymuştum. Üstelik Zayn ile araları iyi gözükmesi canımı sıkmıştı. Bu da yetmezmiş gibi Balo Kraliçe'si olmak için bana rakipti. Bu kız asla akıllanmayacaktı.

Basketbol takımı ve amigo kızların kalanı ile yemekhaneye girdiğimizde içerideki gürültüyü kahkahalarımızla bastırdık. Zayn ve arkadaşlarının bakışlarını üzerimde hissederken sırıttım. Onların masasına ilerlerken herkesin dikkat kesildiğininin farkındaydım.

"Merhaba Zayn," dedim cilveli bir tonda. "Seni üç gündür görmedim."

Küs olmalarına rağmen Louis ile aynı masada oturuyor olmasına şaşırmamıştım ama Lauren, "Ne demek istiyor?" diye sevgilisine sorunca şaşırmıştım.

"Ah!" dedim elimle ağzımı kapatırken. "Bilmiyor muydun Lauren? Zayn ile beraber şahane bir gece geçirdik."

Yemekhanedeki herkes şokla mırıldanmaya başlarken kafamı kaldırıp onlara baktım.

"Abartmayın! Zayn beni hastaneye götürdü. Gerçek bir kahramanlık örneği." Dedim gülerek. Geri Zayn'e döndüm. "Eh, bende teşekkür edeyim dedim. Sonuçta bütün gece başımda bekledin."

"Teşekkürünü ettin, gidebilirsin." Dedi Zayn bana bakmadan.

"Benimle ilgilenmenin aramızda bir sır olacağını bilsem Lauren'in yanında söylemezdim," dedim yapmacık bir hüzünle. "Kusura bakma Lauren."

Arkamı dönüp masadan uzaklaşırken yüzümde geniş bir sırıtış ile Jasmine'e baktım.

"Bu arada Louis?" dedim arkamı dönüp. "İstersen bizimle oturabilirsin."

"Teşekkürler Debroah, çok kibarsın." dedi arkasına yaslanıp. "Ama takımım ile mutluyum."

Ona bir öpücük atıp el sallarken Jasmine'in koluna girip masamıza doğru devam etme niyetindeydim ama okul gazetesindeki Renee bana döndü.

"Kral adayı olarak kimi destekleyeceksin Debroah?"

Herkes tekrar bana bakarken omuz silktim.

"Adaylar kim bilmiyorum bile."

"Kevin Adams, Fred Johnson ve Liam Payne." Dedi Renee hızlı hızlı. Önündeki listeden okuduğunu fark edince listeyi ve kalemi ondan alıp yeni bir isim yazdım. Renee birkaç saniye sonra listeye baktı ve şaşkınca bana döndü.

"Ben Zayn Malik'i destekliyorum. Kraliçeye layık bir kral değil mi?"












Selamlar biz döndüüüüük!
Biliyoruz uzun zaman oldu ama iyi bir bölümle döndüğümüzü düşünüyoruz
Lütfen yorumları bol tutun!
Son olarak

Sevgiler irwinslotus & sexorjustin

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro