Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Bölüm 30 |"Son"|

Naruto ve Eli, Sasuke ile konuşmalarına rağmen yardımları bir işe yaramamıştı. Sasuke'nin kalbi o kadar çok acımıştı ki hiçbir şey onu sakinleştirmeye yetmiyordu.

Naruto bu yüzden onu bir otele bırakmıştı. Kuzeni Eli'ye de evine gitmesini söylemişti.

Sasuke için Sakura ile o konuşacaktı. Bir şekilde Sakura'yı ikna etmeye çalışacaktı. Arkadaşının gözleri önünde ruhen ölmesine izin veremezdi.

Elini kapının kulpuna koyup ileriye itti ve içeride sadece çalışanların bulunduğu pastaneye girdi.

Kasada paraları sayan Sakura, Naruto'yu gördüğünde fazla şaşırmadı ancak öfkelendi.

Kasadan ayrılıp olduğu gibi Naruto'yu kolundan çekiştirerek pastanenin dışına çıkardı.

"Sasuke ile ilgili konuşmaya geldiysen eğer boşuna geldin. Ben artık Sasuke ile ilgilenmiyorum. O benim için bitti. Sasuke diye birini tanımıyorum."

"Sakura chan, hiçbir halt bilmiyorsun-"

"Sen de Sasuke gibi pisliğin tekisin. Onunla birlikte arkamdan iş çevirdin. Sana da güvenip arkadaşım dedim fakat senden arkadaş olmazmış. Sizden düşman bile olmaz."

"O seni ko-"

"Artık sizi ve yalanlarınızı daha fazla dinlemek istemiyorum. Defolup gidin buradan. Huzurumu kaçırmayın."

Sakura, Naruto'yu da dinlemek istemiyordu ve tıpkı Sasuke de yaptığı gibi şimdi de Naruto'yu bir başına bırakıp pastaneye girmişti.

Naruto, ne derse desin, Sakura'nın kendisini dinlemeyeceğini bildiği için daha fazla üzerine gidemezdi. Anlatmak istese bile Sakura onun lafını bölecekti ve konuşmasına fırsat vermeyecekti.

Naruto iç çekip arkasına döndü ve kiraz ağaçlarının hakim olduğu ırmak kenarında yürüdü.

Koca otel odasında sadece Sasuke ve duvarda ki tik tak seslerinin sahibi saat vardı.

Sakura'nın kendisine dediği her bir sözü, her bir kelimeyi aklından çıkaramıyordu. Kalbine hançer gibi saplanan ve ruhunu öldüren o sözler, o kelimeler kafasının içinde yankılanıyor ve iç karartıcı, korkunç seslere dönüşüyordu. Ağlamak istiyordu. Gözünde göz yaşı kalmayana kadar ağlamak istiyordu ve fakat ağlayamıyordu. Ruhu o kadar fena ölmüştü ki ağlayamıyordu bile. Konuşmak istiyordu. Arasında bulunduğu dört duvara içini dökmek, nefretini kusmak, bağırmak ve çığlık atmak istiyordu fakat yapamıyordu. Konuşamayacak kadar yorgundu. Hareket edemeyecek kadar güçsüzdü. İçinde bulunduğu depresyonu kaldıramayacağını düşünüyordu.

Aldığı her bir nefes ciğerlerine diken gibi batıyordu. Kalbi paramparça olmuştu. Canı yanıyordu.

Benim kalbim uzun zaman önce kırıldı. Kalbimi kırmaya çalışıyorsun ama kıramazsın. Kırık bir kalbi kimse kıramaz.

Sakura'nın iki yıl önce ki sözleri aklına geldi. Şimdi anlayabiliyordu bu sözlerin ne derece doğru olduğunu.

Şuan kim gelirse gelsin, ona ne kadar iyi davranırsa davransın bir işe yaramayacaktı. Sakura geri gelip ondan özür dilese bile. Kalbi kırılmıştı ve kırık kalbini kimse onaramazdı.

Sırt çantasına tıkıştırdığı kağıt ve kalemi eline aldı.

Sevgili Naruto,

Eğer bu notu okuyorsan senden bir ricam olacak. Evimde, dolabımda ki kıyafetlerimin arasında bir kaset var. O kaseti lütfen Sakura'ya ver ve kaset çalarda dinlemesini söyle. Kusura bakma Naruto, seni bırakıp gideceğim. Benim ilk ve tek gerçek arkadaşım sensin. Bana kardeşlik yaptığın için sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Fakat özür dilerim arkadaşım. Sanırım daha fazla bu hayatın kirli oyunlarına kurban kurban gidemeyeceğim. Senden son bir isteğim daha var. Lütfen İtachi'yi koru. Ailemden geriye tek kalan İtachi'yi koru. Bunu derken neyi kastettiğimi anlarsın. Buraya kadar arkadaşım. Elveda...

Sevgilerle Naruto.

Elinde ki kalemi çantasına geri koydu ve kağıdı katlayıp yatağın üzerine bıraktı.

Telefonunu alıp rehberde aradığı o ismin üzerine basıp telefonunu kulağına götürdü. Kosa bir bekleyişin ardından diğer hat da açıldı. Sasuke abisinin yumuşak sesini duyduğunda ağlamaya başladı ve dudağını ısırdı. Göz pınarlarından akan yaşların sonu yoktu.

"Seni seviyorum abi. Özür dilerim, özür dilerim. Seni çok seviyorum. Hayatın umarım çok güzel olur."

"Sasuke-"

Sasuke telefonunda ki kapatma tuşuna bastı ve telefonunu yere fırlattı.

Çantasının ön gözünden sakinleştirici haplarını çıkardı. Odasında bulunan buz dolabını açıp içinden en ağır içkiyi çıkardı. Küçük masanın üzerinde ki bardağa içkiyi doldurdu ve geri yatağına oturdu. Cam şişenin içinde ki sakinleştirici haplarını eline döktü ve her bir hapı tek tek yuttu. Elinde ki hapların çoğunu yutmuş, birazı da yere düşmüştü.

Yanına koyduğu bardağı titreyen eline aldı ve tek nefeste içti. İçerken aynı zamanda ağlıyordu da. Sonunda ağlayabilmişti fakat, göz yaşları bitene kadar ağlayamayacaktı. Siniri geçene kadar bağırıp çağıramayacaktı çünkü sadece bir kaç dakika sonra ölümün huzurlu kolları arasında olacaktı.

Biyolojik olarak midesi o kadar fazla ilacı kaldıramamıştı ve Sasuke şimdi sadece acı içinde yerde kıvranıyor, ağzına götürdüğü parmakları ile kusmaya çalışıyordu fakat işe yaramıyordu. Suratı kıpkırmızıydı, boğazına ise kırmızı ve mor karışımı bir renk hakim olmuştu.

Ve sadece saniyeler içerisinde Sasuke Uchiha, karanlik cennetin huzurlu kollarında sonsuza dek uyumak üzere bilincini kaybetti. Kalbi atmayı durdurmuştu ve soğuk vücudu da her geçen dakika da daha da beyazlaşıyordu.

Naruto asansörden çıktıktan sonra elini cebine attı ve Sasuke ile kendisine tuttuğu odanın anahtarını çıkardı.

Sakura ile konuşma çabalarının ardından iki buçuk saat boyunca ırmak kenarında yürümüştü.

Şimdi ise sıkılmıştı ve Sasuke ile konuşup dertleşmek istiyordu.

Elinde anahtarı kilide soktu ve çevirip açılan kapıdan içeriye girdi.

"Sasuke, ben geldim."

Ses gelmemesine şaşıran Naruto'nun iç güdüleri onu korkmaya itekliyordu. İçinde ki ses bir terslik olduğunu söylüyordu.

Yavaş adımlarını yattıkları odaya doğru yönlendirdi.

Bir adım attı,

İki adım attı,

Üç adım attı,

Dört adım attı,

Beş adım attı,

Altı adım attı,

Ve odaya girdi.

Okyanus mavisi gözleri iri iri açılırken göz bebekleri de büyümüştü. Ağzı ise açık kaldı. Tüm bedenini saran şok dalgası hareket etmesine izin vermiyordu.

"S-Sasuke... SASUKE!!!!!"

Naruto anında harekete geçip yere çöktü ve kulağını Sasuke'nin durmuş kalbine götürdü. Nabzını kontrol etti.

Sasuke'nin beyazlamış suratına göz yaşları damladı.

"SASUKEEE!!!!!!!!!!!"

Saat beşi çeyrek geçiyordu. Ambulans gelmiş ve Sasuke hastaneye götürülmüştü. Kontroller sonucunda öldüğü kesinleşmişti ve bir şey yapılamayacağı için morga konulmak üzere hastaneye götürülmüştü.

Naruto ise otel odasında araştırma yapan polislere bakıyor ve bildiği her şeyi anlatıyordu.

Sasuke'nin hap içerek intihar ettiğini öğrenmişti.

Canı hiç olmadığı kadar yanıyordu.

Küçüklüğünde aptalca hareketleri yüzünden kimse tarafından kabul görmeyen ve hiç arkadaşı olmayan biriydi. Fakat Sasuke onunla arkadaş olmuştu ve onu kabul etmişti.

Sasuke onun için fazlasıyla değerliydi.

Sasuke, Naruto'nun ilk ve tek arkadaşıydı. Onu kardeşi gibi görüyordu ve şimdi kardeşinin ölmüş olması, annesini ve babasını aynı anda kaybetmiş birinin acısı kadar can yakıcıydı.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro