Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Bölüm 29 |"Mutluluk"|

Sasuke ve Naruto havaalanında Eli'yi ararken bir çift el ile Naruto'nun gözleri kapandı.

"Ne yapıyorsun allah aşkına Sasuke?"

Sasuke, "Hn? Ne saçmalıyorsun yine?" dedi ruhsuzca.

"Gözümdeki ellerini çek teme!"

"Saçma sapan konuş-"

Sasuke kendisine hınzırca gülen ve işaret parmağı ile sus işareti yapan kıza bakınca Naruto'nun demek istediği şeyi anladı.

"Çeksene ellerini!" Naruto gözleri üzerinde ki elleri sertçe uzaklaştırıp arkasına döndü. Karşısında duran uzun sarı saçlı, okyanus mavisi gözleri olan beyaz tenli kızı baştan aşağıya inceledi.

"Eli?!"

"Sonunda beni hatırlayabildin Naruto. Kız versiyonun sayılırım ben senin aptal, beni nasıl olurda tanıyamazsın?"

Naruto elini ağzına götürüp bir adım geriye gitti. "A-aa, Eli! Ben de nerede bu kız diyordum sonunda gelmeyi başarabildin."

Eli sinirle nefesini verdi. "Tamam tamam buradayım işte. Boşver şimdi bunu, siz ikiniz bizde kalmaya ne dersiniz? Yani daha doğrusu arkadaşın ne der? Biliyorsun tek başıma yaşamıyorum."

Naruto akrabalarının Sasuke'yi -aslında ne kadar süreceği belli olmayacak kadar bir süre boyunca- evlerinde misafir edip etmeyeceğini hiç düşünmemişti ama sorun çıkaracaklarını düşünmüyordu.

Naruto'nun aksine Sasuke sorun olabileceğini düşünüyordu ve tanımadığı kişilerde böyle çökmüş bir vaziyette iken kalmak istemiyordu. Arkadaşının akrabası bile olsa.

"Sorun yok, ben otelde kalırım."

"Sasuke, saçmalama-"

"Sen saçmalama. Bu halimle birilerinde kalamam. Otel benim için daha uygun şuan. Daha fazla ısrar etme."

Naruto, Sasuke'yi ikna etmek istese de onun kararlarına saygı duymaya çok önceden karar vermişti. Buraya geliş amacı onun meselesiydi ve ne olacaksa Sasuke'nin kararları ile olmasına razıydı.

Daha fazla konuşarak oyalanma faslını geride bırakıp havaalanın da onları bekleyen taksiye bindiler.

Taksici onlara nereye gideceklerini sorduğunda Eli, "Şimdilik siz sürün." dedi ve Sasuke ile Naruto'ya nereye gideceklerini sordu. Sasuke biraz daha beklemek istemiyordu. Sadece Sakura'yı görmek istiyordu.

"Şu pastaneye gidelim. Buraya Sakura'yı görmek için geldim ne de olsa."

Eli taksiciye pastanenin adresini verdikten sonra kimse konuşmadı. Araca hakim olan tek şey radyo da çalan eski klasik müzikti.

Eli neler olup biteceğini merak ediyordu ve sadece önünde ki yola bakmakla meşguldü.

Naruto sanki Kyoto'nun her bir yanını ezberlemek istermişcesine dışarıya çıkardığı kafasını bir sağa bir sola çeviriyordu.

Sasuke ise araca hakim olan klasik müziğin eşliğinde duygu seline kapılmıştı. Dış dünya ile alakası kesilmiş ve sadece oraya gittiğinde Sakura'ya ne diyeceğini, diyeceği şeyler sonucunda neler olacağını kestirmeye çalışır gibiydi.

Ücreti ödeyip taksiden indiklerinde Naruto ve Sasuke etraflarını dikkatle incelediler. Sasuke fazla umursamasa da Naruto etrafında ki sırayla dizili kiraz ağaçlarına, arkalarında kalan ırmağa ve üstünde ki köprüye hayranlıkla bakıyordu.

"Ciddi olamazsın değil mi? Burası cennet gibi. Daha önce hiç böyle bir yer görmedim."

"Evet, burası güzeldir. Bu pastaneyi güzel yapan şeylerden biride burada olması."

"Sakura chan burada çalıştığına göre psikolojik olarak kesin toparlanmıştır."

Ve Naruto'nun bunu söylemesi ile Sasuke biraz umutlandı. Eğer Sakura şuan psikolojik açıdan iyiyse ona kendini affettirebilirdi. Kolay olurdu.

Naruto etrafı inceleyip büyülenmeye, Eli de onun her dediğine cevap verirken Sasuke pastane kapısının kenarında kendini dayadı ve başını biraz öne çıkarıp içeriye baktı.

İçeride Sakura dışında herkes vardı. Yaşlı bir adam, siyah saçlı şirin suratlı bir çocuk, sarı saçlı mavi gözlü ve bir erkeğe göre fazla şirin tarzı olan bir oğlan, kısa boylu siyah saçlı ve somurtan bir kız. Hepsi birbirleri ile konuşuyor olmalıydılar. İçeride müşteri yoktu.

Pastanenin içinde yukarı kata çıkan merdivenden inen birini gördüğünde Sasuke'nin göz bebekleri de olabildiğince büyüdü. Taa ki o kişi tamamı işe aşağıya inene kadar.

Sakura tüm güzelliği ve neşesi ile Sasuke'nin görüşüne girdiğinde, gözünden bir damla yaş süzülen Sasuke göz yaşını silme gereği duymadı.

"Sakura." diye acı bir sesle fısıldadı.

Onun neşeli oluşunu görmek son derece mutlu ediciydi. Sakura'yı ne kadar çok özlediğini tahmin bile edemiyordu. Özlemişti işte. Hem de çok.

"Çok güzel.. Daha da güzelleşmiş.." ağzından kaçan hıçkırığa lanet okudu.  "Lanet olsun.. Çok güzel.. Neden her şey istediğim gibi olmuyor hiç? Neden?"

Duvara sertçe bastırdığı parmakları ve dudağı ile eş zamanlı olarak tüm vücudunu titreme ele geçirdi.

Onu dünyalar kadar çok seviyordu, onu hiçkimse de olmadığı kadar çok özlüyordu, ona hiçbir şeye bağlanmadığı kadar çok bağlanmıştı. Fakat tüm korkaklığı ve acizliği yüzünden sevdiği kızı, onun canını yakarak korumaktan başka elinden bir şey gelmiyordu.

İçeride her ne konuşulduğunu bilmese de komik veya güzel bir şeyler konuştukları belliydi. Sakura anlatılan şeylere inci gibi parlayan dişlerini ortaya çıkararak gülüyordu.

"Lanet olsun... Gülüşü bile çok güzel... Gülüşü, tanrım, gülüşü cenneti kıskandırır be!" diye fısıldadı yine hıçkırıklarının arasında.

Onun her gülümseyişini, her bir hareketini izleyip görmek canını yakıyordu. Geçmişte ona yaşattıkları kalbine hançer gibi saplanıyordu.

Daha fazla onu izleyemezdi. İzleyemezdi çünkü izlerse akıl sağlığını yitirecek ve sinir krizleri geçirecekti yine.

Kapının yanından hızla uzaklaşıp pastanenin arkasına gittiğinde bir terslik olduğunu anlayan Naruto, Eli'ye gelmemesini söyleyerek arkadaşının yanına gitti.

Ellerini omzuna koydu ve onu biraz sarstı. "Sasuke iyi misin? Sorun ne?"

Sasuke sırtını duvara dayayıp yavaşca yere çökerken bir hıçkırık daha iki dudağının arasından özgürlüğünü ilan etti.

Dizlerini kendine çekip başını eğerek gizledi. Yanaklarından süzülen her bir gözyaşı pantolonunu ıslatıyordu.

"Sakura.. Onu gördüm... Çok güzel."

Naruto kaşlarını çatıp gözlerini kıstı. Arkadaşının, karşısında böyle çaresizce acı çekmesi onu da yaralıyordu.

"O fazla güzel... O herzaman iyi kalpliydi. Merhametliydi.. Tıpkı annem gibi... Ben bilmiyorum..." Sasuke başını aniden kaldırdığında mavi gökyüzünün sayesinde yanaklarını ıslatan göz yaşları gün gibi ortaya çıktı. Elini kalbine götürüp sıktı. "Bilmiyorum.. Ona kendimi asla affettiremem.. Asla!" Kalbinde ki elini diğer eli ile birlikte saçlarına daldırıp sinirle çekti. "Beni affetmez!! Sakura beni hiç mi hiç affetmez!"

Naruto arkadaşına sıkıca sarıldı, ona destek olduğunu göstermek istercesine. "Sasuke sakin ol lütfen."

"Ölüyorum."

Naruto geriye çekildi. O da ağalyacaktı neredeyse. "Burada ağlayarak bir şey yapamayız. Onunla konuş. Sakura chan bu sefer de affeder belki. O iyi biri. Pozitif düşünebilir."

Sasuke başını iki yana salladı ve dudaklarının daha da titremesine izin verdi. "Beni affetmez ki. Boşuna geldim buraya."

Naruto depresyona girmeye başlayan arkadaşının daha fazla bu halini görmek istemiyordu. Elini havaya kaldırıp Sasuke'nin ıslak yanağına sert bir tokat attığında Sasuke sanki kendine gelmiş gibi gözlerini iyice açtı.

"Kendine gel ve sakinleş! Negatif düşünerek bir bok elde edemezsin. Şimdi söyle bana, Sakura chanı seviyor musun?"

Sasuke başını salladı Naruto'ya bakmadan. Başı hala yan tarafa dönüktü.

"O zaman burada sümüklü bir velet gibi ağlayıp sızlanmayı bırakıp sakinleş ve içeriye girip Sakura chanla konuş."

Sasuke gülmek istedi. Ve güldü.

Sümüklü bir velet.. Üzgünüm Naruto, ben hala dün ki ağlayıp sızlayan sümüklü bir veledim. Korkak eziğin tekiyim. Sevdiğim kızı üzerek korumaktan başka bir yol bulamayacak kadar acizim. Ben ağlayıp sızlanan sümüklü, ezik ve korkak bir veledim.

Sasuke, Naruto'nun dediğini yapmak için ayağa kalkarken elinin tersiyle de göz yaşlarını sildi ve burnunu çekti.

Naruto'yu orada bırakıp pastanenin önüne gelirken kalbi güm güm attı.

Eliyle kapıyı itip içeriye girdiği sırada masalarda ki boşları toplayan Sakura canlı ve neşeli bir sesle, "Hoşgeldiniz!" deyip başını o yöne çevirdiğinde eş zamanlı olarak elinde ki tepsiyle birlikte bardak ve tabaklar da yere kapaklandı.

Diğer çalışanlar Sakura'ya baktıklarında ne olduğunu sordular fakat Sakura onları duymuyordu bile. Aklında ki tek şey içeride ki Sasukeydi.

Bir iki adım öne geldi cesaretle. "Senin ne işin var burada?"

Sasuke elini ensesine götürdü. "Konuşabilir miyiz?" diye sordu Sakura'nın yanına gidip.

Başını iki yana sallayan Sakura, "Hayır." dedi kesin bir dille.

Sasuke, "Lütfen." dediği sırada Sakura onun bileğini kavrayıp dışarıya çıktılar. Kafenin biraz ilerisine gittiler.

"Buraya neden geldiğin ve ne yapacağın umrumda değil Sasuke. Benim seninle bir işim kalmadı."

"Ben sana yalan söylemedim. Seni kandırmadım. Seni isteyerek alda-"

"Yemezler. Evet saf ve aptal olabilirim ama artık beni kandıramazsın bu yalanlarınla. Ben sana inanmaktan bıktım. Bana birkaç gün boyunca samimi davranıp öpme bahanesi ile yaklaşıp havuzu boyladığımda umudumu aldın. Yüzüne tükürdüğüm için herkese resim dağıttığında umudumu aldın. Haksız yere dayak yerken umudumu aldın. Beni sevdiğini söyleyip gözlerimle oyuna geldiğimi gördüğümde umudumu sadece almakla kalmadın, bu güne kadar aldığın bütün umutlarımı parçalara ayırdın."

Sasuke'nin dudağı ve elleri yeniden titremeye başladı.

"Artık sana inanmaktan bıktım ben. Her seferinde beni hayal kırıklığına uğrattın. Sana istesemde güvenemem. Sen benim için yoksun Sasuke. Bittin."

"Bu sefer seni hayal kırıklığına uğratmam. Sakura sana söylemek istediğim ama söyleyemediğim o kadar çok şey var ki-"

"Umrumda değil. Bunlarla beni kandıramazsın. Git ve başka kızları becermeye devam et. Burada ki huzurlu hayatımı boka çevirmeden önce defol git buradan!! Seni hiç düşünmedim ve unuttum. Burada ki hayatımı da mahvetme."

"Sakura nolur."

Ve bam!!!

Sasuke suratına Narutonunkinden de sert bir tokat yedi. Sonra sevdiği kızın güçlü kolları tarafından iteklendi.

"Git dedim anlamıyor musun?!! Git!!! Senden. Nefret. Ediyorum. GİT!!! Pislik!! Şerefsiz!! Adi köpek!! İt herif!!! PİÇ KURUSU!!!!!"

"Seni lanet velet!!! Seni pislik!!! Şerefsiz!!! İt oğlu it!!! Piçin yavrusu!!!"

Sasuke affedilmeyeceğini ve kötü bir sonuç elde edeceğini biliyordu fakat bu kadarını beklemiyordu. Böyle olacağını hiç mi hiç düşünememişti.

"Ne duruyorsun!! Gitsene be!!! Gitsene adi yalancı!! Böyle biri olduğun sürece kimse seni sevmeyecek!! Kimse!!! Git!!!"

Sakura, Sasuke'nin hala bekliyor oluşuna sinirlenip oradan uzaklaşarak pastaneye girdi.

Sasuke de yüksek sesle hıçkırmaya başladığında gözlerinde ki akmaya hazır yaşlar özgürlüğünü ilan etti.

Naruto ve Eli onun yanına gidip onu sakinleştirmeye çalıştılarsa da olmadı.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro