Bölüm 24 |"Son öpücük"|
-Sasuke
Dört gün boyunca Orochimaru'nun adamları tarafından dayak yemiş ve işkenceye tabi tutulmuştum. Üstelik o it herif ciddi ciddi dediğini yapmıştı.
Kabuto ve birkaç herif içi beyaz yılanlarla dolu ağır bir akvaryum getirmişlerdi ve hiç korkmadan o yılanları ellemişler, tutmuşlardı. Onlar umrumda değildi gerçi. Asıl sorun o beyaz yılanların çıplak bedenim üzerinde gezmiş olmalarıydı. Ancak hiçbiri zehirli değildi. Daha doğrusu zehiri alınmış yılanlardı. Yine de son derece iğrençti. Orochimaru beni öldürecek kadar geri zekalı değildi. Bana ihtiyacı vardı.
O herifin insan olduğundan şüpheliydim. Böylesine cani, acımasız kişiler insan olamazdı.
Masanın üzerindeki kremi aldım ve üzerimde ki kazağı çıkarıp yanıma koydum.
Yaralanmış yerlerime krem sürdüğümde acısada dayanacak gücü bulabiliyordum. Yine de sinir bozucu bir durumdu. Kremi iyice yedirdikten sonra kazağımı geri giydim ve kremi kapatıp masanın üzerine bıraktım.
Uykum vardı ve içimde acayip derecede büyüyen Sakura'ya sarılma isteğim vardı.
Zil çaldığında umutla ayağa kalkıp koridora gittim. Umarım gelen Sakura olurdu. Şuan ona hiç olmadığım ksdar ihtiyacım vardı.
Kapıyı açtığımda umut ettiğim gibi karşımda Sakura'yı buldum. Suratımı görür görmez önce rahatlar gibi oldu sonra da morluklar ve patlamış dudağımı fark edince endişeye kapılıp içeriye girdi.
"Suratına ne oldu? Birileri ile kavga mı ettin?" diye sorar sormaz bana sarıldı. Ona ihtiyacım olduğunu belli edercesine ben de ona sıkı sıkı sarıldım.
"Bu... Ah, evet. Kavga ettim. Barda."
Ona yalan söylemek zorundaydım. Acınası ve zavallı biri olduğumu bilmesini nedense istemiyordum.
Benden ayrılıp sıcak eliyle soğuk elimi tuttu ve oturma odasına gittik. Yan yana oturduğumuzda işaret parmağını suratımda ki morluklar üzerinde gezdirdi.
"Çok kötü görünüyor.. Neden kavga ettin ki?"
"Ben.. Bilmiyorum. Sinirim bozuldu işte. Sana anlattım, sinirlerimi kontrol edemiyorum."
Dudaklarını büzdüğünde gülümsemeye çalıştım. "Öpersen geçer belki."
Bana döndüğünde sinirlenip beni azarlayacağını düşündüm ama aksine yanağımı okşadı. Bunu beklemiyordum.
"Aptal. Şu durumda bile böyle şeyler düşünüyorsun."
"Belki iyileşmeyebilir ama kendimi iyi hissetmeme sebep olabilir. Hiç iyi hissetmiyorum Sakura. Sarılabilir miyim."
Sorumu cevaplamak yerine bana sarıldığında ben de onu kollarımla sardım.
Bu kızdan vaz geçmek ölümle eş değer olacaktı. Ama yapmak zorundaydım. Ve ondan vazgeçeceksem en azından onu son kez öpmemin bir sakıncası olmazdı. Ona bir daha hiç sarılamayabilir ya da onu hiç öpemeyebilirdim.
Dudağımı boynuna bastırdığımda sırtımda ki elleri titredi. Ufak öpücükler konduruyor ve burnumu sürtüyordum. Aynı zamannda belini de okşuyordum.
"S-Sasuke.. Bu kadar yakın olmamalıyız. Sadece arkadaşız."
"Neden benimle arkadaş olmaya bu kadar taktın kafayı? Seninle sevgili olamaz mıydık? Abartmada üstüne yok."
Dudağımı yeniden bastırdığımda titrek bir nefes verdi. Boynunda gezinen dudağımı yukarıya doğru çıkartıp onun dudağına bastırdım ve dilimle birlikte hareket ettirdim. Öpüşü mükemmel değildi ancak tadını beğeniyordum ve sorun yoktu.
Ellerimi kalçasının altına getirip kaldırdım ve kucağıma oturttum.
Tekmelenmekten kırılma derecesine gelen bacak kemiklerim ağrıyla sızlasa da düşüneceğim son şeydi onlar. Hem kimin umrundaydı! Burada sevdiğim kızı öpüyordum ben.
Belinde ki ellerimi iki yanağına koyup pamuk kadar yumuşak yanaklarını okşadım.
Dudağımı dudağından çekip kazağını biraz açtım ve omzunu öpmeye başladım. Öpücüklerim köprücük kemiklerine kadar yol almıştı. Bu kısmı öpmeyi seviyordum. Duağımı dsha da bastırıp öpmek yerine emdiğimde ağzından ufak bir çığlığı anımsatacak kadar kısık sesle inledi.
Köprücük kemiğinin tam üzerini ve altını uzun süre emmem sonucunda iz bırakmıştım ve bundan memnundum. Bu iz en azından onun bir erkeği olduğunu gösterirdi.
Yanaklarında ki ellerim önce kalçasına gitti ve nefesini kesene kadar okşayıp sıktım. Sonra da kazağının içinden geçirip çıplak sırtında gezintiye çıkardım.
Dudağını yeniden öptüğümde nefessiz kalana kadar öpüştük ve büyülü anımızı ondan ayrılarak sonlandırdım.
Üzerimden kalkıp yanağımı öptü.
"Kazağını çıkart. Başka yaraların da var değil mi? Bakmak istiyorum."
Kazağımı bir saniyede üzerimden çıkarıp dediğini yapmış oldum.
Yarı çıplak bedenimde ki tüm yaraları gözleri önüne sermiştim. Kendimi harbiden zavallı hissediyordum. Hem de daha önce hiç hissetmediğim kadar.
Parmaklarını yaralarım üzerinde gezdirdiğinde kaşlarımı çattım. Ufacık bşr dokunuş bile baştan aşağıya titrememe sebep oluyordu.
"Pislikler! Bir insan bubkadar dövülmez! Sen neden bu kadar çok dayak yedin ki? Güçlüsün sanıyordum."
Acıyla güldüm ama o -tanrıya şükür ki- bunu görmedi.
"Güçlüyüm ama sarhoştum. Neden kavga ettiğimi bile bilmeyecek kadar sarhoştum."
Kalbimde ki ses yalan diye haykırdı. Ne bara gitmiş, ne sarhoş olmuş, ne de kavga etmiştim. Sadece ailemin ve çocukluğumun katilinden psikolji bozan işkence görmüştüm. Bu başlangıçtı. Eğer onu sinirlendirecek başka şeyler yaparsam daha fazlasına maaruz kalacaktım. Ve o ruh hastası şerefsiz Orochimaru'nun bir dahaki sefere bana ne tür işkenceler yapacağını bile tahmin edemeyeceğim kadar psikopattı.
Göğsüm üzerinde ki yaraları öptüğünde bende ipekden daha yumuşak olan saçlarını öptüm.
"Uykum var. Benimle uyu. Seninle uyurken rahat ve huzurlu oluyorum."
Başını sallayıp birlikte kalktık ve lambayı söndürüp oturma odasından kendi odama geçtik. Ona olabileceğini düşündüğüm uzun kollu tişörtümü ve eşofmanımı verip ben de pijamalarımı aldım ve üstünü değiştirmesi için onu yalnız bıraktım. Ben de banyoya gidip orada üstümü değiştirdim. Geri kendi odama girdikten sonra lambayı söndürüp yatağıma geçtim ve yorganı üzerimize çektim.
Sakura başını göğsüme koyduğunda ona sıkıca sarılıp geniş ama güzel olan alnını öptüm.
O gözlerini kapatıp uyuyacaktı. Ben ise onunla geçirdiğim bu son anların yasını tutmaya başlamıştım şimdiden. Hayallerimde ona daha çok sarılmak, onu daha çok öpme, daha çok güzel vakitler vardı ancak her hayalimiz gerçekleşmediği gibi bu hayalim de gerçekleşmeyecekti.
Ona ve sevgisine daha fazla ihtiyacım vardı. Ancak ona karşı beslediğim, destanları andıran aşkımı bu günden itibaren bir kenara koymalıydım.
Özür dilerim aşkım. Seni hep seveceğim.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro