Bölüm 21 |"Kurtar beni."|
-Sakura
"İzin ver yaralarını sarayım."
Sasuke'nin tam olarak ne tür problemleri olduğunu bilmesem de ona yardım etmek istiyordum. Çünkü ben böyle biriydim. Evet bana zorbalık etmiş olsada merhametim ne yapıp edip ona olan nefretimin önüne geçiyordu. Sasuke'ye şans vermek istiyordum. Belki düzelebilirdi ve bana kötü davranmazdı. Sorunlarını da öğrenir ve ona daha da fazla yardım ederdim.
Bana kötü davranmış olmasına rağmen onu seviyordum ve hep bir umut içerisindeydim, herne kadar öyle olmadığımı düşünsem de.
Şimdi düşünüyorum da, kollarımı yara izleri doldurmak ile de büyük hata yapmıştım. Sadece anlıl sinirim yüzünden kendime zarar vermeye çalışmıştım ve akli dengemi kaybetme seviyesine yükselmiştim ama hepsi anlık sinirdi. Daha fazlası değildi.
Mutlu olmak istiyordum. Karşımda ki oğlan da mutlu olmak istiyordu belki de. Onunla acılarımı paylaşıp azaltmak istiyordum. Onunla mutlu olmak, onunla gülmek istiyordum. Onun acılarını ortak olmak, onun benim acılarıma ortak olmasını, yaralarımızı birbirimize olan sevgimizle iyileştirmek istiyordum.
Sasuke çiğnediği pizzayı yuttu ve bana baktı. Şaşırmış gibi bir hali yoktu.
"Bilemiyorum... Benim yaralarım sarabileceğin kadar küçük değil. Bu işe senin veya bir başkasının bulaşmasını istiyorum. Eninde sonunda yaşayacak ya da ölecek olan benim."
"Sasuke.. Ben basit mutlu kızlardan değilim. Bunu biliyorsun. Seni anlamak istiyorum. Çözülmesi imkansız bir bulmaca gibisin ama ben seni çözmek istiyorum. İzin ver acılarına ortak olayım."
Sasuke elini çırpıp biraz geriye gitti ve kırdığı bacaklarını kendine iyice çekip koluyla sardı. Başını da dizinin üstüne gömdü.
"Neden bana acıyorsun? Ben sana kötü davrandım. Herkes sana kahkaha atarken, herkes seninle dalga geçip eğlenirken ben de onlardan farklı bir bok yapmadım. Buna rağmen bana iyi davranmaya çalışıyorsun."
"Şuan yaptıklarımdan pişman değilim. Bir takım sorunların olduğunun farkındayım ve yardım etmek istiyorum. Herkes mutluluğu hak eder. Herkes ikinci bir şansı hak eder."
"Bana acıma Sakura. Bana sakın acıma. Benim psikolojim yerinde değil ve çoğu zaman ne yaptığımı ben bile bilmiyorum. Mutluyken anında sinirlenip kendimi kaybedebiliyorum. Birine söylediğim iyi şeylerin ardından o kişinin güvenini kırabilecek şeyler yapan biriyim maalesef."
"Bir kere oldu olan. İçinde ki acı çeken çocuğu az da olsa gördüm. Ben merhametli biriyim Sasuke. Biri bana bir şey yapsa bile o kişinin acı çektiğini görünce vicdanım sızlıyor. Üzülüyorum. Bu merhamet duygusuna sahip olduğum için çoğu kez lanet etsem de önüne geçemiyorum. Sana yardım etmek istiyorum, anla bunu."
"Merhamet.. Bir zamanlar benim de sahip olduğum bir duyguydu. Az da olsa nasıl bir şey olduğunu hala hatırlıyorum. Seni bu yüzden suçlayamam. Ama yine de bana acıma."
"Bu gün uzun bir aradan sonrs telrar mutluluğu tattım ve buna sebepmolan sensin. Beni sevdiğini de söyledin-"
"Sakura, çoğu zaman ne yaptığımı ben de bilmiyorum derken bundan bahsediyordum. Sana seni sevdiğimi söyledim ve evet günümüz eğlenceli geçti. Ancak şuan bana acımaman gerektiğini söylüyorum. Dediklerimle yaptıklarım aynı değil. Birbirleri ile çelişiyorlar."
Onun da kendine göre haklı sebepleri vardı ancak bunu kabul edemezdim. Sasuke beni mutlu edeceğine inandığım tek insan. Ve ben onun için çabalamk istiyorum. Onu kurtarmak istiyorum. Böylece o da beni kurtarabilirdi.
Ellerimi çırpıp emekleyerek Sasuke'nşn yanına gittim. Başını gömdüğü için ne yaptığımı fark etmiyordu. İç çekip kollarımı açtım ve ona srıldım.
"Seni kurtarmak istiyorum. Kahramanın olmak istiyorum. Bana bu şansı tanı lütfen. Mutlu olacağına eminim. Seni içinde bulunduğun o dipsiz kuyudan kurtarabileceğime inanıyorum."
"Öncelikle kendini kurtarman gerekmez mi?"
Sesi boğuk çıkıyordu.
"Ben kendimi istesem de kurtaramam. Ben kendime sadece zarar verebilirim. İşte bu yüzden benim de, beni kurtaracak bir kahramana ihtiyacım var. O kişinin sen olması gerektiğini düşünüyorum. Lütfen seni kurtarmama izin ver ki beni kurtarabilesin. Kurtar beni."
Sasuke başını kaldırıp gözlerime baktı. Siyah gözlerinde kendi görüntümü izliyordum.
Az önce ki dediklerimden dolayı bşraz utanıyordum. Kolay kolay duygularımı başkalarına anlatan tiplerden biri değildim ve açık açık Sasuke'ye duygularımı anlatmıştım.
Onu sardığım kollarımı çekip ellerimi dizlerimin üzerine koydum. Ondan gelecek cevabı merak ediyordum. İçimde ufak çaplı şüpheler de vardı. Ona şans vermekle iyi mi yapıyordum acaba?
Sasuke eğilip başını omzuma koydu. Gözlerini kapattığını görür gibiydim.
Omzumu hareket ettirip başını kaldırmasını sağladım.
"Canlan bakalım biraz koca oğlan. Daha doğru düzgün yemek yemedin. Hemen uyuma."
Sasuke masaya gidip kutudan pizza dilimi aldı. Ben de yerime geçip yeme işine kaldığım yerden devam ettim.
"Aferin. Böyle ol işte." dedim ona gaz vererek.
Gülümser gibi oldu ama gülümsemiş miydi yoksa bana mı öyle gelmişti, çözemiyordum.
"Teşekkür ederim." diye fıdıldadı elinde ki pizza dilimini yerken. Başımı salladım ben de sadece.
"Birlikte okuldan verilen ödevleri yapmaya ne dersin?"
Okul ödevleri.. Doğru ya. Bir de onlar vardı.
Olumlu şekilde başımı salladım. Sasuke'nin ödevlerini nasıl yaptığını merak ediyordum ve belki bu gün cevabını öğrenebilirdim.
"Ödevleri genelde sen mi yaparsın yoksa yaptırır mısın?"
Gözlerini tavana dikip konuştu.
"Ben. Şirkette genelde işlerim çok olduğu için ödevlerimi gece yapmak zorunda kalıyorum. Bu da uykusuz kalmama sebep oluyor."
Ah, benimle aynıydı. Tıpkı benim gibi o da geceleri uykusuz kalıyordu.
Farkettim de, Sasuke ile ortak yönlerimiz fazlaymış. Ve biz gerçekten de birbirlerimizin yaralarını sarabilecek doğru kişileriz.
₪
"Bu da böyle olacak işte." dedim kalemimi defterin arasına bırakırken.
Bir buçuk saattir zorlu matematik sorularıyla cebelleşmemiz sonucunda zihinsel olarak biraz yorulsakta pratik yapmıştık. Bu iyi bir şeydi.
"Uykum geldi." dedi Sasuke de kalemini masaya bırakıp. Ödevi yaptığımız süre boyunca ikide bir esneyip durmuş ve sersemlediği için dediklerime ya geç cevap veriyor, ya sağırmış gibi davranıyor ya da yarum yumalak konuşuyordu.
"O zaman ben gideyim sen de rahatça uyu. Okulda görüşürüz." dedim eşyalarımı çantama koyarken.
"Burada kalsana." dedi, yine yarum yumalak şekilde.
Gözlerimi ona dikip, "Ciddi misin?" bakışları attım. Tamam bana sevgisini itiraf etmişti ve bende alttan alttan onu sevdiğimi ifade etmiştim ama daha sevgili bile değildik ve şuan sadece dostça takılmıştık. Daha o kadar yakın hissetmiyordum kendimi.
"Olmaz. Aramızda ciddi bir şey olmadı Sasuke. Sadece arkadaşız. Üzgünüm. Gitsem iyi olur."
"N'olur." dedi yalvarır gözlerle. "Uzun zamandır yalnızdım ve koca evde hep tek başıma yaşadım. Evde benim dışımda başka birisinin varlığını hissetmenin nasıl bir şey olduğunu merak ediyorum."
Dedikleri beni de üzmüştü. Aynıso benim içinde geçerliydi. Bende evde tek başımaydım uzun zamandır. Başka birisi ile yaşamanın nasıl hissettirdiğini unutmuş ve merak eder olmuştum.
Merhametim yine devreye girdi.
"Tamam o zaman. Ama sakın yanlış bir şey yapmayı deneme bile. Sadece bu gece kalacağım. Ve.. Koltukta uyuyacağım."
"Olmaz." dedi uykulu halinden çıkıp canlanarak.
"Ne demek olmaz? Sapık."
Ayağa kalktı. "Koltukta rahat yatamazsın. Benimle birlikte yat."
Kızardığımı hisseder gibi oldum. "O-Olmaz. Kalmıyorum o zaman."
Sasuke sıkıntıyla nefesini verdi. "Tamam, tamam. Koltukta yat."
Bu olurdu işte. Aramızda bir şey olmadan onunla birlikte yatmazdım.
Merhaba arkadaşlar. Kusura bakmayın kitabı gerçekten de iğrenç bir anlatımla yazıyorum. Ancak böyle olma sebebi sürekli yb istemeniz. Daha doğrusu yblerin erken gelmenizi istemeniz. Çünkü daha önce, hangi kitabımda söylediğimi hatırlamıyorum ama bu kitapta düzgün bir anlatım kullanmam ve sıkılmadan okumanız için yblerin erken gelmeyeceğini felan söylemiştim ama yaz tatili gelince siz yblerin erken gelmesini istediniz. Yb yb diye sürekli yorum atmıyordunuz ama yine de yb istiyordunuz. Ben olsam ben de isterim zaten. Bu yüzden kitap muhtemelen iğrenç gidiyor. Ayrıca başka bir sebebim daha var ve en çokta o sebepten dolayı böyle iğrenç anlatım kullanıyorum. Aslında sorun şu ki, bu kitabı wattpad de tanıştığım değerli, gerçi artık değerli biri değil o kişi için yazmıştım. Yani bu kitabı o kişiye ithafen yazmıştım. Ancak kitabı yazmaya başladığımdan beri ne oy verdi ne de yorum yaptı. Hayır o kadar yazdım hiç yoktan oy ver ama yok. Üstelik bu yetmiyormuş gibi hesabını da sildi. Ben açıkçası boşuna yazarak kendimi yormak istemiyorum. Ve o sebep yüzünden maalesef kitaba olan ilgim de gitmiş durumda ve hiç mi hiç yazasım gelmiyor. Hatta kitapta git gide saçmaladığımı da düşünüyorum. Şimdilik kitaba devam etmeye çalışacağım ancak heran silmiş olabilirim de. Tekrar kusura bakmayın. Hep kitap yazıp silmeyi bende sevmiyorum ama elimds olan bir şey değil.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro