Soğuk hava'nın getirdiği soğuk rüzgar okulun damında oturmuş meyve suyunu yudumlayan Naruto'nun tüm vücudunu gıdıklıyordu.

Naruto biraz kaşlarını çatıp düşünmeye başladı.

Sakura'nın neden öyle davrandığına anlam veremiyordu. Evet, belki acı çekiyordu ve her şeyden nefret ediyor olabilirdi ama intihar etmek çok saçmaydı. Can bu kadar ucuz olmamalıydı.

Naruto sürekli böyle düşünüyordu.

"Naruto."

Naruto pipeti ağzından ayırıp mavi gözlerini karşısında dikilen Sasuke'ye yönlendirdi.

"Sasuke."

"Tuhaf davrandığının farkında mısın? Ne oldu? Yoksa Hinata mı ne o kız seni redd mi etti?"

Naruto kaşının birini havaya kaldırdı.

"Ha?!"

"Hinata diyorum seni redd mi etti?"

"Ne redd etmesi be?! Ne saçmalıyorsun?!"

Sasuke gözlerini devirdi. "Randevuya çıkmadınız mı siz?"

Naruto diğer kaşını da havaya kaldırdı. "Elbette hayır. Randevu felan yok. O tür bir şey yapmadık."

Sadule anlamsızca Naruto'ya bakarken Naruto biranda ayağa kalkıp bağırdı.

"Laan!! E-Elbette H-Hinata ile öyle bir şey.. Y-Yapmadım. Saçmalama Sasuke.. Cık cık!"

Naruto kızardığını hissettiğinde başını eğip ıslık çalmaya başladı.

"Hee, basbayağı randevuya çıkmışsınız. Şuna bak, kızarıyorsun."

Naruto eğdiği başını kaldırıp bir iki adımda Sasuke'ye yaklaştı ve kaşlarını çattı.

"Randevuya çıkmadık... Altı gündür daha doğrusu bu günle birlikte yedi gündür okula gelmeyen Sakura chanı merak ettim ve beni postalar diye Hinata ile birlikte onun yanına gittik."

Sasuke'nin gözlerinde ki merak az çok belli oluyordu.

"Ee, ne diye gelmiyormuş?"

"Aranızda ki mevzu sadece seninle Sakura chan arasında bir şey. Yui ve o diğer kızların karışmasına izin vermemen gerekir, tıpkı bundan önceki mevzularında onları işlerine karıştırmadığın gibi!"

"Konumuz Sakura'nın ne diye okula gelmemesi. Yui ve diğerleri değil."

Naruto'nun aksine Sasuke şaşırılır derece de sakindi.

"Konumuz gayette onlarla ilgili. Millete verdiğin o resim yüzünden kızı dövmüşler. Sasuke, dövüş dediğin şey erkekler arasında olur genelde ve yakışacaksa da erkeklere yakışır. Kızlara değil. Senin yüzünden kızı mahvetmişler."

Sasuke'nin göz bebekleri küçülürken ağzı aralandı.

"Evine gittiğimizde ne gördüm biliyor musun?! Her yer dağılmıştı. Yerde kırık ayna parçaları vardı. Vazo kırıktı. Biz evinde ne olduğuna bakarken kulağıma su sesi geldi. Banyoya girdiğimizde ne gördük biliyor musun?!"

Naruto sinirden kıpkırmızı olmuştu ve damarları belirginleşmişti.

"Kız küvette kendini boğmaya çalışıyordu! Üstelik şu soğuk havada buz gibi suyun içinde yarı çıplaktı. Ben bile elimi değdirdiğimde acıdı resmen. O kız kim bilir ne kadar süredir o suyun içindeydi?!!"

Sasuke bakışlarını yere sabitledi.

"Kolları, bacakları hatta karnının çevresi bile jilet izleriyle doluydu!! Her yeri mosmordu. Kız ciddi ciddi ölmek istiyordu ve biz gitmeseydik belki de ölmüş olacaktı!!! Artık şu saçma intikamından vazgeç!"

Sasuke bir şey söyleme zahmetine girmeden arkasına dönüp Naruto'yu koca damda bir başına bıraktı. O sırada aklına gelen şey onu durdurdu.

"Ne oldu koluna?"

"Sanane!! SA.NA.NE!!"

Sasuke merdivenleri teker teker inerken tanıdık ve tanımadık sesler kulağına doldu.

Yui...

Geri merdivenleri çıkıp dama gitti ve Naruto'nun bileğinden tutup damın arkalarına doğru onu sürükledi.

"La-"

"Kes sesini! Şimdi sakın konuşma. Ssh!"

Sasuke başını biraz öne çıkarıp dama giren Yui ve tanımadığı çocuğa bakıp onları izlemeye başladı.

"Hey, sen Sasuke ile çıkan kızsın. Benimle neden birlikte olmak istiyorsun ki?"

"Ah ah, bir bilsen. Sasuke benimle hiç ilgilenmiyor. Sürekli sinirlenip duruyor ve çok sıkıcı biri. Yakışıklı olduğu doğru ama ben onun popüler oluşundan yararlanıyorum sadece. Gerisi umrumda değil."

"Ben neden benimle birlikte olmak istediğini sordum."

"Bilmem. Gözüme tatlı geldin. Sen ne dersin?"

Sasuke başını çekip onları dinlemekten vaz geçti.

Naruto fısıltıyla, "Sasuke.. Bilmiyor muy-" diyordu ki Sasuke onun lafını bölmüştü.

"İstediği haltı yiyebilir. Onu ciddi ciddi sevmedim ben. Sadece... Aklıma ne estiyse onu yaptım."

Naruto arkadaşına acıyan gözlerle baktı.

Sasuke'nin hakkında her şeyi bilen ikinci kişiydi o. Aslında Sasuke'nin içinde bir yerlerde iyi birisinin olduğunu biliyordu. Sasuke sadece nefretini kusacak şeyler yapıyordu o kadar. Ancak bunu yaparken masum kişilerin canını yakmıştı.

Yui ve tanımadıkları çocuğun gittiklerini fark edince onlar da damdan çıkıp sınıflarına doğru yol aldılar.

Sasuke'nin aklında o çocuğa zorbalık yapmak gibi bir şey geçmiyordu.

Sürgülü kapıyı açtıklarında iki gencinde gözü tek bir yere odaklandı.

"S-Sakura chan!"

Naruto'nun okyanısın güzelliğini barındıran mavi gözleri parlarken sıcak bir gülümseme suratına hakğm oldu.

Koşarak onun yanına gitti ve Hinata'ya da baktı.

"Sakura chan, gelmişsin sonunda. Eheh, hoşgeldin."

Sakura bir şey söylemedi. Onlarla konuşmak gibi bir şey yapmayacaktı. İstemiyordu.

Hinata ve diğer kızlarla arkadaş olsa bile sürekli onun meseleleri ile ilgilenemezlerdi. Bir kere bu çok sıkıcı olurdu. Ayrıca o acı çektikçe etrafındakiler de üzülecek ve zarar göreceklerdi. Kendi yüzünden kimseye bir şey olmasını istemiyordu. Sadece yalnız kalmak zorundaydı.

Yalnız, bir başına, kimsesiz.

İçinden Naruto da dahil ona yardımcı olmak için elinden gelen herkese sonsuz kere teşekkürlerini sunuyordu.

Kendisini önemseyen insanların olması onun için eşsizdi ama o insanları geride bırakmak ve ilerlediği yolda tek başına olmak zorundaydı.

Olduğu yerde bekleyen Sasuke'nin varlığından da haberdardı ancak ona bakmaya tenezzül etmemişti.

Sürgülü kapı tekrar açılıp içeriye Yui ve Ayako girdiğinde sinirlenmemeye çalıştı. Kimseye bakmayacak, kimseyle konuşmayacaktı.

"Vay vay! Kimleri görüyorum."

İkisi de Sakura'nın yanına gelirken Naruto kollarını iki yana açtı.

"Buradan geçemezsiniz hanımlar. Sakura chana bulaşmanıza müsaade etmem."

"...Çekil şuradan Naruto."

"Asla-"

"Çekil Naruto. Bir şey yapamaz artık. Kendimi ezdirmeyeceğim bundan sonra."

Sakura yeşil gözlerini Yui'nin yeşil gözlerine dikti. Naruto da iki yana açtığı kollarını indirdiği sırada Yui onu yana ittirdi ve Sakura'ya yaklaşıp pembe saçlarını parmakları arasına aldı ancak Sakura onun eline vurup saçını aldı.

"Dokunma."

Sesi o buz gibiydi.

"Az önce elime mi vurdun sen? Hala yürek yiyebiliyorsun demek?"

"Sana vurmak için yürek yememe gerek yok."

Yui yeşil gözlerini kıstı.

"Yui... Çok çirkinsin."

Sakura sırıtırken Yui hem şaşırıyor hem de öfkeleniyordu. Ayako da onun gibi öfkelenirken Yui elini havaya kaldırdı.

"Bana tokat at ve sonra öl." dedi Sakura umursamayarak.

"Seni kaltak!"

Yui'nin eli tam Sakura'nın yanağına iniyordu ki Sakura onu engellemek için sağ elini kaldırmıştı ama hesaba katmadığı bir şey olmuştu. Kimsenin hesaba katmadığı bir şey hatta.

Naruto'nun gözleri yerinden çıkacak gibi olmuşken Hinata elini ağzına götürmüştü.

Yui, Sakura ve Ayako da kaşlarını çatmıştı.

"DOKUNMA ONA!!!!!" diye gürledi Sakura ve Yui'nin arasına girmiş, ölümcül bakışlarını Yui'ye gönderen Sasuke.

Kimse ne olduğunu anlamamıştı bile. Sakura'nın gözleri şaşkınlıkla harmanlanmış, Sasuke'nin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.

"Ne saçmalıyorsun Sasuke?"

Yui yumuşak ve tatlı bakışlarını Sasuke'ye gönderirken Sasuke sırıttı.

"Kes! Seninle bir işim yok. Benim meseleme de burnunu sokma!"

"Ha?!"

Sasuke, Sakurayı kolunun altına aldığında Sakura onun ne yapmaya çalıştığını unutup direk ona şaşırarak baktı.

Ne yapıyor bu lanet olasıca?

"Bak sana iki yararlı tavsiye vereyim! Bu kızın bir daha canını yakacak olursan ona yaptıklarını yüz katıyla sana geri ödetirim. Üstelik kız olup olmana da bakmam. Ve bu kız benim artık. Benim olana zarar verenleri sevmediğimi iyi bilirsin!"

Ne saçmalıyor bu be?!!

"S-Sasuke, ne dediğinin farkında mısın sen? Ben Yui, Yui! Sevgilin-"

"Anlamadın mı hala?" Sasuke alaycı bakışlarını gönderdi. "Artık seninle bir işim kalmadı. Seni gerçekten sevdiğimi felan mı sandın? Hayır, ben sadece canım sıkıldığı için seninleydim. Sana karşı zerre sevgi parçaları bile yoktu içimde. Ayrıca üzülmüş numarası da yapma. Damda ağzından çıkan her şeyi duydum ve hiçte üzülmedim."

Sasuke'nin amacını anlamayan Sakura yine de sinirlenmişti. Hem de çok.

"O haklı. Sen güzel bile değilsin. Ona yürek yediğini söyleyip durdunuz ama sizin tek güvenceniz bendim. Şimdi ben de yokum. Yani ona karışamazsınız."

Sasuke, Sakura'nın bileğini sıkmadan tutup onunla birlikte sınıftan çıktı.

Sakura bileğini çekip bşr iki adım geriye gitti. "Amacın ne anlamadım ama bana yaklaşma!"

Sakura gitmeye hazırlanmışken o iki kelime, sadece o iki kelime onu şok etti.

"Seni seviyorum!"