Bölüm 10 |"Nefret"|
-Sakura
Elimde ki kalemi sallayıp durmaktan başka bşr şey yaptığım yoktu. Pardon, bir de düşünmekten başka.
Hernekadar dalga geçsem de gerçekten Sasuke benden hoşlanıyor olabilir miydi?
Bana, gece klubündeyken sadece üç kez içki içtiğini ve hem bardağın küçük olduğunu hem de içkinin ağır olmadığını söylemişti ki bu durumda Sasuke sarhoş değildi. Ya da sarhoştu ama bilinci ne yaptığını anlayacak kadar açıktı. Eğer böyleyse Sasuke de kesinlikle değişik bir şeyler vardı. Üstelik bana sadece keyifli gününe denk geldiğim için bir şey yapmayacağını söylemişti ve bu süre bir gündü ama sanki daha uzunmuş gibi davranıyordu. Özetle o günden beridir bana hiç kötü davranmıyordu. Tabi konuşmuyordu da. Sadece düşünceli bir haldeydi. Hep bir şeyler düşünüyor ve ciddi meselelerde bile umursamaz davranıyordu. Bu ondan biraz daha korkmama sebep olmuştu. Nedenini de bilmiyordum. Belki de garip olduğundan dolayıdır.
Sasuke sınıfa girdiğinde bakışlarımı ona yönelttim. Oda bana sanki 'Seni buldum.' der gibi bakıyordu ve aslında o bakışları biraz sinsiceydi. Kesin eski Sasuke geri gelmişti.
Yanıma geldi ve kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Açıklama yapmadan da beni peşinde sürükledi. Tabi sınıfta macera arıyordu. Bu yüzden peşimizden geliyorlardı. Ve en önemlisi Sasuke sesini çıkartmıyorsa kesin yine zorbalık yapacaktı.
Sasuke durdu ve beni de durdurdu.
"Nereye geldiğinizi sanıyorsunuz?!" diye gürledi. Aslında bunu beklemiyordum. Onları azarlamasını yani. Bu durumda bana yine zorbalık yapmayacaktı. Bu rahatlamama sebep olurken tğm sınıf dağıldı ve Sasuke de beni peşinden sürüklemeye devam etti.
Alt kattaki yüzme havuzuna geldiğimiz de elini kolumdan çekip havuz kenarında ağır ağır yürümeye başladı. Ne yapmaya çalışıyordu şimdi bu?
"Ya! Neden beni buraya getirdin? Konuşmuyorsunda üstelik."
"Aslında söylemek istediğim bşr şey var ama nasıl diyeceğimi bilmiyorum. Bu yüzden aklımda toparlamaya çalışıyorum."
"Buna gerek yok. Dur tahmin edeyim. İçinde değişik hisler var değil mi? Ne demek istediğimi gayet iyi anladın. Kaç gündür bana iyi davranıyorsun ve fazla düşünüyorsun."
Sasuke derin bir nefes aldı ve dönüp yanıma gelmeye başladı. Ben de onunla onun önünü kestim. Yere sabitlediği bakışlarını bana çevirdi ve güzel gözleriyle uzun bir süre bana baktı.
"Dayanacağımı sanmıyorum." dedi. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Beklenmedik bir şekilde yüzünü benimkine yaklaştırmaya başladığında yutkundum.
Ne yani? Benden hoşlanıyor muydu? O gün ki öpüşmemizden mi etkilenmişti? Gerçekten bu kadar ayran gönüllü müydü?
Aramızda az bir mesafe vardı. Kalbim de küt küt atıyordu. Oh hayır! Beni gerçekten öpecekti. Üstelik okulda.
Dudağının benimkilere kapanacağı sırada Sasuke biraz geriye çekilip omuzlarımdan tuttu ve beni ittirdi.
Vücudum soğuk havuz suyu ile buluştuğunda neye uğradığımı şaşırdım. Başım su üstüne kaldırmaya çalıştım ve az da olsa başarılı oldum ama çok uzun sürmedi.
Sasuke deli gibi kahkaha atıyordu.
"TANRIM! SENDEN HOŞLANDIĞIMI FELAN MI DÜŞÜNDÜN? SALAK!!"
"Yalancı!!!" diye bağırdım. Ama daha fazla konuşamadım.
Sasuke ise el sallayı, "Sınıfta görüşürüz." dedi ve gitti.
Bense... Ben ona aptal gibi inanmıştım. Demek o kadar düşündüğü şey bu planıymış. Ben de bir şey sanmıştım. Gerçekten de salaktım. Hatta salak bile az kalırdı.
Tüm bu umutlanmanın ardından Sasuke'nin duygularımla oynaması kalbimi çok ama çok incitmişti ve acısı tarif edilemezdi.
Hava soğuktu ve tim bedenim titriyordu. Üstelik şaşkınlık, korku, heyecan ve hayal kırıklığından dolayı yüzme bilmediğim de yeni aklıma gelmişti. Çırpınıyordum ama bir işe yaramıyordu ve su üstünde ki başım da artık suyun altındaydı. Yüzmeye çalışsam da yapamıyordum. Aslında şuan yaptığım tek şey nefesimi tutmaktı ki sınırıma da yaklaşmıştım. Nefes tutma yarışmalarında genelde ilk kaybeden ben olurdum ve şimdi de kaybedecektim.
Ve ben Sakura Haruno, Sasuke Uchiha'yı asla affetmeyecektim!!
Dibe battığımı hissettiğimde gözlerimi yumdum ve nefesimi tutmaktan vazgeçip karanlığa teslim olmaya karar verdim.
¤
Gözlerimi açmaya çalıştığımda başta görüntüler bulanıktı. Sonradan biraz netleşmişti. Göreceğim ilk şeyin tavan olmasını beklerken Hinata'nın ağlamaktan kanlanmış gözleriyle karşılaştım.
"Hi.. Nata.." Sesim kesik kesik çıkıyordu ve öksürüyordum. Soğuk hava yüzünden tir tir titriyordum. Vücudum uyuşmuş gibiydi. Harelet edemiyordum.
Hinata doğrulmamı sağladı ve aldığı bir battaniyeyi sıkoca üzerime örttü. Bense ısınmaya çalışıyordum.
Etrafta göz gezdirdiğimde diğer kızlarda yanımdaydı ve bana endişeyle bakıyorlardı. Galiba beni zorlamak istemedikleri için konuşmuyorlardı ve sadece bakıyorlardı.
Bakışlarımı onlardan çevirdim ve diğerlerine baktım. Yui, Ayako, Naruto ve daha bir çok kişi de buradaydı ve onlar da beni izliyorlardı. İlk defa kimseden kahkaha duymamıştım. İlk defa kimse alay etmiyordu.
Kapı açıldığında tüm bakışlar oraya kaydı. Gelen kişi elbette PİSLİK Sasuke'ydi. Bunu anlamamak için aptal olmak gerekirdi. Gerçi ben aptaldım ama anlamıştım onun geldiğini. Yanımıza doğru geldiğinde kısık ama sert bir şekilde konuştu.
"Hepiniz çıkın."
Herkes birbirine bakıyor ve birinin çıkmasını bekliyorlardı. Sasuke bu sefer sabırsız bir şekilde ve emir verir gibi konuştu.
"Ne duruyorsunuz!" Sonunda gürledi. "ÇIKSANIZA!!!"
Herkes hatta Hinata bile gideceği sırada benim dediklerimle oldukları yerde durdular.
"Kimse.. Bir yere.. Gitmesin."
Hepsi ikilemde kalırken Sasuke sinirli bakışlarını bana çevirdi.
"Çıkın!"
"Hayır! Kimse gitmesin..." dedim sesimi biraz daha yükselterek.
"Kes sesini Sakura.. Ne duruyorsunuz çıksanıza-"
"GİT BURADAN!!!" diye gürledim ona. "Lanet olası... Siktir olup git."
Gözlerimde yoğunlaşmış nefreti oradan hissedebiliyordu eminim. Sadece o değil. Herkes.
"Konuşacağız-"
"Seninle konuşacak bir şeyim yok. Sen konuşmayacağım son kişi bile değilken şu saatten sonra konuşacak bir şeyimiz olamaz."
"Sinirlendirme beni." diye tısladı.
Ona bağıracağım sırada araya İno girdi.
"Ya, Sasuke Uchiha! Sinirlenirsen ne olur? Yoksa yine mi Sakura'yı öldürmeye çalışırsın?"
Sasuke'nin sinirlendiği boğazında ki belirginleşmiş damarlardan belli oluyordu. Ama sanki sinirlenmemiş gibi aptal aptal gülmeye başlamıştı. Sadece birkaç adımda yanımıza geldi ve İno'nun buz mavisi gözlerine baktı.
"Kusura bakmayın ama arkadaşınızı biraz ödünç almam gerek."
Sasuke üzerimde ki battaniyeyi diğer eline alıp beni ayağa kaldırdı. Zar zor direnmeye çalıştıysam da başarısız oldum. İno ve Tenten arkadan bağırırken Sasuke beni jet hızıyla dışarıya çıkarttı.
"Bırak beni!"
Şiddetli rüzgar yüzünden daha çok üşümeye başlamıştım.
Hızlıca okulun dışına çıktık. Çünkü güvenlik yerinde yoktu. Sasuke de belli ki yakalanmak istemediği için hızlı davranıyordu. Arabasının kilidini açıp ön kapıyı açtı ve girmemi bekledi. Ona nefret dolu bakışlarımı yeniden gönderip koltuğa oturdum ve kapımı kapatıp sürücü koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırıp bilmediğim bir yere sürdü.
Araba durduğunda nereye geldiğimşze baktım ama bakmaya değer bir şey yoktu. Sadece bir parka gelmiştik.
Arabanın içi klimadan dolayı sıcaktı ve titremem gitmişti ama öksürmem ve hapşırmam hala devam ediyordu. Muhtemelen hastalanacaktım.
"Özür dilerim." dedi bana döndükten sonra. Gözlerime bakmak istiyordu ama izin vermeyecektim. Ona bakmayacaktım da.
"Sakura... Özür dilerim."
Ona ne cevap veriyordum ne de bakıyordum. Kendi kendine konuşacaktı işte.
Eli çeneme değdiğinde sinirle ittirdim. "Dokunma bana!"
Başımı yana çevirip boş parkı izlemeye başladım. Şuan hiçbir şey umrumda değildi. O da değildi.
"Yüzme bilmediğini bilmiyordum."
"Benimle dalga mı geçiyorsun? Birini havuza atman için illa yüzme bilmesi mi gerek?"
"H-"
"Konuşma! Sinirlerimi alt üst ediyorsun sen. Ben gidiyorum."
Kapıyı açıp dışarıya çıktım ve rastgele yürümeye başladım. Kapının açılıp kapanma sesini duyunca arkamdan geldiğini anladım. İstediğini yapabilirdi. Ben her halükarda gidecektim.
"Bekle!"
Sasuke kolumu tutup beni kendine çevirdiğinde ondan ayrılıp kimsenin olmayışını fırsat bilerek gürledim.
"BENDEN UZAK DUR!!! SENDEN. NEFRET. EDİYORUM. UMARIM ANLAMIŞSINDIR!!!"
Arkama dönüp yürümeye devam ettim. Oda peşimden gelmedi zaten.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro