Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

30.Bölüm*Beklenmedik Olay*

Multi: SarpvsMira temsili.

Bölüm şarkısı:Güzin ile Baha "Gençlik başımda duman"

Sarp♚

Mirayı odaya götürdükten sonra elinden boş süt kutusunu alıp çöpe attım.

Yatağa yatırdıktan sonra bende yanına uzandım üzerini örtüp yanağını öptüm kollarımı beline sımsıkı dolayıp kendime çektim.

"Heriif?" Mira ne zaman herif dese gülesim geliyordu kendimi yaşlanmış gibi hissediyodum düşünsenize o kadar sene evliliğimiz olmuş gibi. Komik gelsede bu his güzeldi hemde fazlasıyla.

"Söyle hatun?"

"Üç aydır farkına nasıl varamadık biz?" harbi nasıl fark etmedik? Hoş normal değilmiydi fark etmememiz? Daha çok küçüktü nerden anlayacaktık, X-ray ışıklarımız mı vardı?

"Aşkım bizim ufaklık bu halimizi anlayıp sinyal gönderdi. Hem bak doktor bile anlamadı bizim suçumuz ne? oğlumuz yine çok zeki aynı babası gibi seni yine bayıltmasa öğrenemeyecektik"

Mira önce gülmüştü "Bak yine oğlumuz dedin oğlan mı olacak acaba?"

"Bilmiyorum ki Allahın işi aşkım" diyerek yanağını öptüm. "Ayrıca Sarp neden babası gibi zeki dedin ben zeki değilmiyim?"

Al iştee aferin Sarp şimdi trip yememek için ne yapacaksın bakalım?

"Aşkım ben orda öveyim çocuğumuzu diye dedim. Onu geç de senin miden bulanmıyomu ya?"

"Bu gün bir kere bulandı midem onun dışında iyiydi."

"Ben işe gittiğimde ablamın yanına iniyorsun tek bırakmam ona göre hatun." diyerek yanaklarını öptüm. Gülümseyerek yüzüme baktı. Uzanıp yanağımı öptü.

"İyiki varsın adam"

"Sende iyiki varsın hanım"

Mira'ya biraz daha sarılırken gözlerimi kapattım. Bugün fazlası ile korkmuştum. Ya başka bişey olsaydı diye düşünmeden edemiyordum napardım o zaman?

Neyse ki şuan yanımdaydı kollarımın arasındaydı. Sıcaklığı bile bana iyi geliyordu.

***

Gözlerimi açtığımda Mira yatakta değildi. Birden panik olmadan edemedim. Hızla yatağımdan kalkıp dışarı çıktım.

Mutfaktan müzik sesleri geliyordu. Gülmeden edemedim napıyordu benim delim acaba?

Kapının pervazına yaslanıp kollarımı göğsümde çaprazladım. Dudaklarımı gülmemek için kapattım.

Mira arkası dönük kahvaltı ile uğraşırken bir yandanda şarkı söylüyordu.

"Gecemi aydınlatan ateş böceğim misin? " birden bana dönüp korkuyla bıçağı yere düşürdü.

"Hiii aiy Sarp ne işin var seninn?! Korktum ne zamandır oradasın sen!" gülme isteğimi bastırıp Miranın yanına ilerledim yerden bıçağı alıp tezgaha koydum. Kulağının arkasına saçının bir tutamını ittirip;

"Aşk bahçemi süsleyen inci çiçeğim misin?"

"Ya Sarp duymuşsun" diyerek kafasını göğsüme yasladı. Onun utangaç tavrına karşı gülmeye başladım. Daha fazla durmayıp Mirada gülmeye başladı.

"Ama şimdi kızıcam sana, senin fazla iş yapman yasak doktor söyledi ne gerek var kahvaltı yapmaya"

"Olmaz ben seni kahvaltı hazırlamadan göndermem. "

"Aşkım" diyerek gözlerinin içine baktım ellerini avuçlarıma alıp ikisini de öptüm.

"Bak bir sürü şey var onları yeriz hem saat erken niye uyumuyosun sen?"

"Tamam seni geçirim öyle uyuycam"

"İyide aşkım ben işe gitmiycem ki bugün"

"Niye ki"

"E bugün cuma"

"Unutmuşum ben" gülümseyip beline sarıldım saçlarını öptükten sonra beraber masaya oturduk ve güzelce kahvaltımızı yaptık. "Bak şundan hiç yemedin tek başıma kahvaltı yapıyorum" diyerek ekmeğe sürdüğüm reçeli Mira'ya uzattım.

"Doydum ama" diyip kaşlarını çatsada dediğimi ikiletmeden yaptı.

Yemeğimizi yedikten sonra Miranın elini tutup salona yönelttim.

"Telefonunu versene bana bir hanım "

"Ne yapıcaksın?"

"Ver bi ver" telefonu uzatıp elime verdi.

"Benimkileri arasana bende sizinkileri arıycam" diyerek Miraya uzattım kendi telefonumu.

Mira benden babamları ararken bende Miradan aynısını yaptım.

Telefonları yan yana koyduk.

"Anne baba sizlere bişey söyleyeceğiz"

"Söyleyin oğlum bir terslik yoktur inşallah? "

"Yok annecim yok" diyerek Mira araya girdi. İkimizde birbirimize Baktık.

"Torununuz olucak bi tane"

İki telefondan da sevinç karışık şaşkınlık dolu sözler döküldü.

"Ne!"

İkimizde onların bu haline gülerken Miranın elini tutup öptüm.

Aşık olduğum gözler ne de güzel bakıyordu.

*

"Sarp ya çok sevindiler baksana şunlara" diyerek Mira belime kollarını sardı. Uzanıp saçlarını öptüm.

"Şaşırmakta haklılar bizde çok şaşırdık sonuçta cantanem"

İki ailede buraya gelmek istemişti ama daha çocuğun çok küçük olduğunu ve henüz erken olduğunu söyledik. Bebek biraz daha büyüyünce Mira'ya yardım etmek için gelebileceklerini söyledik. Bu fikire pek ısınamasalarda oradaki düzen ve iş güç derken hepsi bu fikri onaylamıştı.

Miranın elini tutup oturduğu yerden kaldırdım.

"Gel ablamlara inelim onlarada söyleyelim. Sonrada gezmeye gidelim" diyerek evden çıkardım.

Mira gülümseyerek yüzüme baktı.

Uzanıp burnundan öptüm. Mira zile basınca ablam kapıyı açtı.

"Oo genç aşıklar gelmiş" diyerek neşeyle karşıladı bizi.

Mira ablama sarılıp içeri girdi.

"Benimki nerde?" diyerek ablama eniştemi sordum. "Uyuyor Sarp uyandırma"

"Ohoo saat kaç oldu. Uyansın" diyerek odasına yürüdüm.

Yatağa zıplayıp "Uyan yavrum" diyerek bağırdım. Ama homurdanıp küfür etti.

"Kalk lan nasıl babasın baba dediğin eken kalkar aynı benem gibi" diyerek övündüm.

"Sarp sabah sabah rüyamı görüyon yürü git."

"Yoo çocuğum olcak benim kalk kalk" diyerek yorganını çektim.

"Lan sen ciddisin.!" diyerek doğrudu. Yataktan kalkıp makas aldım yanağından. "Tabi aşkım ne sandın"

Kafama yastık atacaktı ki tuttum. "Ablam seni kendine benzetmiş anca yastık at" diyerek odadan çıktım. Miray yanıma gelip kucağıma zıpladı.

"Dayı Miya abla hamileymiş"

"Evet"

"Ne demek o? Nasıl olmuş"

Ablam araya girdi ama oda ne diyeceğini bilemedi. "Annecim"

"Ama anne beni leylekley getiymişti hani? hamile ne demek o zaman? Çok yemek yemek gibi bişeymi hada hastalıkmı? "

Mira♚

Miray yanıma gelip kafasını karnıma koydu. "Ses yok"

"Miray annem hadi oyuncaklarını getir dayına göster ona çizdiğin resmide getir hem" demesi ile Miray odasına sevinçle koşturdu.

"Evet dayııı ben seni çizdim"

Mirayın gitmesi ile hepimiz rahatlarken. Sohbete daldık.

"Abla ben işteyken Mira sana emanet bişey olursa hemen bana yaz fazla bişey yaptırma."

"Tamam tamam Sarp merak etme. Daha Mira ile ilk tanıştığımız gün aklımda ya siz ne ara evlendiniz çocuk bekliyor hale geldiniz aklım almıyor" diyerek duygulandı.

"Abla ağlamayın biraz yürüyüş yapalım ada havası alalım diye düşündüm" içeri Mirayın girmesi ile Sarpa resmi uzatması bir oldu.

"Evet anneee gidelimmm noluyyy"

"E babanı uyandır hadi o zaman"

"Uyandım ben zaten" diyerek içeri Bekir abi girdi. Miray koşturup babasına sarıldı. "Baba dayım baba oluyomuş"

Hepimiz Miraya güldük. "Yaa öylemi babacım?" Miray kafasını salladı. "Baba nasıl olunuyor peki?"

***

Hepimiz hazırlanıp evden çıkmıştık. Bu saatlerde yol fazla kalabalık olmamıştı o yüzden rahat sürmüştü yolculuğumuz.

Bekir abi adaya gideceğimiz yerde durduğunda vapura binmiştik.

Martıların sesleri kulaklarımı acıtmıştı. Sarpın sevmediği kadar vardı.

Sarp belime sarılmış bende kollarımı kendime sarmıştım. Rüzgarın savurduğu saçlarım yüzüme çarpıyor ve yüzümü acıtıyordu.

Sarp tıpkı anlamış gibi saçlarımı arkada birleştirdi.

Miray yanımıza geldiğinde demirlere çıkmak istedi. Sarp benim kucağıma almama izin vermeyip kendi kucağına aldı Mira'yı.

Bekir abi ve Didem abla tuvalete gidiceklerini söyleyip uzaklaştılar.

Miray sevinçle gülümseyip Sarpa heycanla bişeyler anlatıyordu.

Mirayın yanağını uzanıp öptüm. Miray bir kolunu bana dolayıp diğer kolunu da Sarpın boynuna doladı.

Arkadan bir ses işittim. "Çok tatlılar ya"

"Bencede öyleler hayatım çocuk çok yakışır bizim delilere"

Arkamıza dönüp Didem abla ve Bekir abiye baktık.

Bir süre sonra adaya geldiğimizde vapurdan indik.

"Ee napıyoruz faytonmu? Bisikletmi?"

"Ben karımı yoramam faytona binelim" diyerek Sarp elimi tuttu.

"Evet anne dıgıdık dıgıdık" diyerek Miray tabiri caizse çığlık attı.

Yürümeye başladığımızda Sarp kulağıma fısıldadı "Bizim çocuğumuz cırlamasın"

Sarpın dediğine karşılık güldüm. El ele faytona kadar yürüdük. Bizim önümüzde ise Miray anne ve babasının elinden tutmuş zıplayarak ilerliyordu.

Faytona bindiğimizde orman gibi ağaçlık yerlerden geçtik. Hava güzel ve güneşliydi.

Mira'yın isteği üzerine hepimiz dondurma yemek için faytondan indik.

Bir süre daha gezmiş daha sonra eve geri dönmek için vapura ilerlemiştik.

Vapur yolcuğu da bitmiş arabaya binmiştik. Sonunda evimize geldiğimizde günün yorgunluğu ile kendimi kanapeye uzattım.

"Yoruldum"

Sarp yanıma geldi ve beni kucağına aldı. "Noluyo ya" diyerek mırıldandım.

"Aşkım orda belin ağrıycak hem uykunda geldi az uzan diye dedim yatağa gidelim"

Yatağa geldiğimizde Sarp beni yatağa bırakıp herzamanki gibi perdeleri çekti.

Dolaba ilerleyip üzerine eşofman çıkardı.

Geçenki beyaz elbiseye Sarp öyle takmıştı ki yine önüme getirdi.

"Geçen çıkarmak zorunda kalmıştın yine giy aşkım "

"aiiyh Sarp" diyerek yerimden kalktım. Sarpın dudaklarının kenarı kıvrılmıştı. Elinden elbiseyi alıp üzerime geçirdim. Yatağa geri dönerken Sarp belimi tutup kendine çekti. Bakışlarım gözleri ile buluştu beni önüne çekmesi ile kollarımı boynuna doladım.

Sarp uzanıp anlımı öptü.

"Ya biz yemek mi yesek?"

"Ya Sarp oha ama" diyerek yüzüne baktım. "Napim doymadım ben ya aç aç mı uyuyalım"

"Tamam tamam hemen üzülme ne yemek istiyorsun?"

"Poğaça yapalım"

"Bu saatte?"

"Ama canım çekti."

"Çok mu canın çekti senin?" diyerek ellerimi yanaklarına koyup parmak uçlarımda yükseldim.

"Hee çook" diyerek ellerini elbisenin açık bıraktığı belime yerleştirdi.

Ben mutfağa Sarp salona olmak üzere ayrıldık odamızdan. Ben hamurla uğraşıp işimi bitirdiğimde kabarması için üzerine bez doladım. Salona Sarpın yanına gidip uzandım.

"Ne izliyosun?"

"Aksiyon filmi buldum."

"Yok izleme onu"

"Niyeymiş?"

"Kötü baksana ıy" diyerek Sarpa baktım.

"Aşkım kızı gördükten sonra niye böyle yaptın ki şimdi?"

"Sanane Sarp!" diyerek bağırdım.

"Allah Allah, lan ne bağırıyon tamam kapattım. "

"Sus ben küstüm sana" diyerek kollarımı çektim.

"Aşkım başlamayalım yine gel sarıl"

"Ha bide başlamayalım oldu? Çok konuşuyorum ben tamam. " diyerek kanapeden kalkmak için hareketlendim. Tutmasına izin vermeden çıktım salondan.

"Aşkım" diyerek Sarp gelip Kolumu tuttu kucağına aldığı gibi mutfağa götürdü.

"Bırak beni Sarp vallaha döverim seni!" diyerek önüme gelen saçlarımı sinirle üfledim.

"Yahu dokuz ay ne yapıcaz biz seninle hanım her şeyde kızma bana bi valla üzülürüm." şimdi Sarp böyle söyleyince içim bir hoş olmuş pişman olmuştum.

"Tamam aşkım bişi demedim özür dilerim " dediğimde beni aşağıya indirdi ellerini yanaklarıma koyup alnımı öptü. Dolaptan ikimizede Kakolu süt çıkardı. Yüzümü kocaman bir gülümseme kaplarken elinden almak için uzandım.

"ıı olmaz" diyerek geri çekti. Kaşlarım çatıldı.

"Ama-" parmakları ile dudağımı kapatıp susturdu. Ve yanağını gösterdi. "Alayım bir öpücük"

Gülümseyerek ellerimi omuzlarına koyup destek aldım. Ve yanağını öptüm.

Sütlerimizi içtikten sonra hamurun kabarması üzerine poğaça yapmaya başladık. Evet Sarpta güya bana yardım ediyordu. Tek yaptığı benimle uğraşmaktı.

Elleri saçlarım arasında geziniyor bağlamak ile uğraşıyordu.

"Aşkım yapma"

"Yok ben öğrendim dur yapıcam şimdi" diyerek topuz yaptı.

Sarpın kolları belime sarıldığında kafasını boynuma gömdü bağladığı saçlarım geri çözülürken gülmeye başladım.

*

"Ya benim canım dondurma çekti"

"Hava soğuk ama üşürsün" diyerek Sarp kollarını belime sardı.

"Ama çok istiyorum ben."

"O zaman sana dondurma alayım ben hatun." diyerek Sarp ayaklandı. Sevinçten gözlerim parlamış ama kolunu tutmuştum.

"Gitme, tek durmak istemiyorum."

Sarp düşünür gibi yapıp mırıldandı. "Sende benimle gel o zaman ayrı gayrı yook." gülümseyerek ayağa kalktım boynuna sarılıp Sarpın himayesinden çıktım.

"Üzerime montumu alayım çıkalım." diyerek Sarpa seslendim. Arkamdan güldüğünü biliyordum.

☘️☘️☘️(5 Ay sonra)

Kıyafetlerim bana dar geliyordu ben zaten zayıf bir insandım ama karnım kendini belli ediyordu. Sonuçta altı ay olmuştu. Bugün kontrol vardı.

Didem abla ve Duygu abla yanıma geldiler. Bu aralar sinirlerim fazla bozuktu habire ağlıyordum.

"Noldu Mira?"

"Ya giydiğim hiçbirşey gelmiyor bana" diyerek kendimi yatağa attım.

"Ay dur ağlama bekle" diyerek Duygu abla dolaba yöneldi.

"Bak bu olur" diyerek uzun kollu beyaz bir tişört çıkardı. Sarpın bir kaç ay önce aldığı kot tulumu alıp çıkardı.

"Bunları giy hadi annemde merak ediyor gelinim nerede diyerek" Didem ablanın sözlerine karşı güldüm."Tamam geliyorum şimdi"

Üzerime tişörtümü giyip daha sonrada tulumu bacaklarımdan geçirdim kol kısmını geçirip giydim. Beyaz spor ayaklarımı giymek için ilerlediğimde eğilemedim. Derin nefesler alarak yerden ayakkabılarımı zar zor almaya çalıştım.

Alamadım. "Yaa off" diyerek seslice nefes verdim. "Allahım ben bu kadar şişman değildim ki!"

"Aşkım sen zaten şişman değilsin ki" Sarpın konuşması ile korkmuştum ne ara gelmişti?

Gözlerim doldu. "Giyemiyorum ya"

"Tamam aşkım dur bi ağlama ben giydiririm" diyerek yatağa oturmamı sağladı. Ayakkabılarımı yerden alıp yanıma çömeldi.

İkisini de giydirdikten sonra gülümseyip yanağımı öptü. Elimden tutup yataktan kaldırdı. "Bugün cinsiyetini mi öğreniyoruz bakalım babacım?" Sarpın elini karnıma koyup konuşması ile gülümsememe de engel olamadım.

"Ya Sarp öğrenmesekmi cinsiyetini? Süpriz olsa bize"

"Olmaz aşkım hazırlık yapmamız lazım, oda yapmamız lazım oyuncak almamız lazım sonra zor olur bizim için"

Sarpın dedikleri haklıydı. Kafamı olumlu anlamda salladım.

Yaklaşık üç buçuk ay önce annem ve babam gelmişlerdi bir hafta bizde kalmışlardı. Daha sonra babam gitmiş annem ise iki hafta önce dönmüştü.

İki haftadır ise Sarpın annesi ve ablası gelmişti. Bana yardımları büyüktü açıkçası karnım büyüdüğünden hiçbirşey yapamıyordum.

Bebeğin doğmasına iki buçuk ay gibi bir şey kalmıştı. Kontrolleri iyiydi bir sorun yoktu. Bugün ise bir kontrolümüz vardı hemde bebeğimizin cinsiyetini öğrenecektik.

Sarp ile beraber odamızdan çıktık.

"Aa dur deri montunu alayım" diyerek Sarp içeri geri gitti. Elinde montum ile geri geldi üzerime montumu giydirdi.

"Aşkım hamileyken bile güzelsin" diyerek alnımı öptü.

Arkadan Feride anne yanımıza geldi. "Canım torunumu mu öğrenicez şimdi biz" diyerek karnımı okşadı.

Aile ikiye bölünmüştü. Bir kısmı erkek olacak derken bir kısmı ise kız olcak diyordu. Hangisi kazanacak bilmiyordum ama Sarp oğlan olacak diyordu.

Bana kalırsa beni biliyorsunuz zaten bende oğlum olması tarafındayım. Ama tabiki sağlıklı olması hepimiz içinde daha önemli.

Hepimiz hazırlanıp çıktık evden. Sarp kapımı açıp binmemi istedi. Ön koltuğa oturduktan sonra emniyet kemerimi taktı.

Annem, Duygu ve Didem abla arka koltuğa geçtiler.

Herkes oldukça heycanlıydı bu hava belli oluyordu. Fakat ben huzursuzdum.

Ya iyi bir anne olamazsam ya bakamazsam? Zaten çirkinleştiğimi de düşünmüyor değildim. Yakında Sarpta beni beğenmezse nolucaktı?

Sarp ve doktor en sonki kontrolde konuşmuşlar ama ne konuştuklarını bana söylememişlerdi.

Sarpa sorduğumda boşvermemi psikolojik olarak bir kaç bilgi olduğunu söylemişti.

Fazla üstelememiştim. Hastaneye geldiğimizde randevu aldığımız için beklemeden içeri girdik.

"Hoşgeldiniz nasılsınız bakalım?" diyerek gülümsedi doktor hanım.

"Heycanlıyız" diyen Sarpın elini biraz daha sıktım. Ona fazlası ile ihtiyacım vardı.

Doktor yeniden gülümseyerek uzanmamı söyledi.

"Mira hanım bebeğiniz gayet sağlıklı görünüyor. "

"Ah çok şükür" diyerek Feride anne rahat bir nefes aldı.

"Hazırmısınız cinsiyeti öğrenmeye?"

"Hemde çok" demiştim ki karnıma bir sancı girdi. Öyle böyle değildi.

Herkes paniklerken duymayı beklemediğimiz sözler doktorun ağzından dökülüverdi.

"Bebek geliyor"

Merhaba sevgili okurlarımız nasılsınız?

Sizce bebeğin cinsiyeti ne?

Ve bebek geliyormu gerçekten?

Oy ve yorum yapmadan geçmeyiniz lütfen =)

Bölümde en beğendiğiniz yer neresiydi?

Fikir ve görüşleriniz varsa alabilirmiyiz?

Kendinize iyi davranın!

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro