Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

❧ 26 : derrière les cauchemars

bölüm 26: kabusların ardında

''Uyudun mu?''

Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki uyuyup uyumadığına emin olamadığım Jaemin, sesimi istese de duyamaz gibiydi. Beklediğimin aksine yavaşça doğruldu, yüzünü bana dönerken odanın karanlığında gözlerini seçemedim kısa bir süre. ''Seul? Bir şey mi oldu?'' Uzanıp komodinin üstündeki sarı lambayı açtı, yüzünü ovuştururken odaya girdim ve kapıyı tamamen kapattım. Titriyordum.

''Uyuyamıyorum.''

''Yanıma gel.'' Küçük ama hızlı adımlarla yanına giderken Jaemin yan döndü ve kollarını açtı. Tereddüt bile etmedim, ilk defa mantığımla değil de duygularımla hareket etmeye karar verdim ve yanına sokulup başımı göğsüyle çenesi arasında kalan o yere koydum. Sıcak elleri sırtıma sarılırken bedenimin ne kadar soğuk olduğu gerçeği suratıma bir tokat gibi çarptı. Artık sadece insandım.

''İyi misin?''

''Uyuyamıyorum, uyusam da bu çok kısa sürüyor ve kabus görüyorum. Bu ne zaman geçecek?'' Jaemin beni yavaşça yatırırken sessizliğe büründüm, kenara ittiği yorganı alıp üzerimize örttüğünde artık sarılır pozisyondaydık, kalbinin atışını duymak iyi hissettiriyordu. Eskisi gibi.

''Her şeyi hatırlıyor musun Jaemin?''

''Her şeyi hatırlıyorum Laura.''

''Bana kızmıyor musun?''

''Neden kızayım? Son anda vazgeçip yaşamak için sana yalvaran bendim. Senin farklı olduğunu anlamıştım.''

Aramızda kısa bir sessizlik oldu. Jaemin az önce gördüğüm kabusu görmüş müydü acaba? Birbirine bağlı ruhlar her şeyi hissederdi ama Jaemin her şeyden bihaber gözüküyordu. Garip ve korkunç bir kabustu, en azından benim için.

''Peki sen? Sen hiç benden nefret ettin mi? Sana kötü davrandığım için, ya da ne bileyim. Her şey için.''

''Hayır.'' Tereddüt etmemiştim bile. ''Sadece canım yandı. Sen her gece burada ölmek için çabalarken ben anılarımızla baş başaydım. Sadece ben acı çekiyordum, geçmişi sadece ben özlüyordum. Sana umut verip sonrasında kurtarmadığım için acı çekiyordum. Geç kaldığım için de ruhumu hissetmemeye başlamıştım.''

''Ama sonrasında ruhun bana geçti.''

''Ve ben sıradan bir insan oldum.'' 

''Sıradan olduğunu nereden çıkardın?'' Jaemin sağ elini yüzüme koyup ona bakmamı sağladığında kapatmış olduğum gözlerimi açtım, yüzünün sağ tarafı arkadan vuran ışıkla aydınlanıyordu. 'Sen benim için her zaman umut oldun, Elpis oldun. Hiçbir zaman sıradan olmadın sen.''

''O yüzden mi,'' derken buldum kendimi bir anda. Sol elim çenesine çıktı. ''O yüzden mi kulağımın arkasına dört yapraklı yonca yaptırmamı istedin? O yüzden mi dördüncü yaprak için ısrar ettin?''

Jaemin gülümsedi, buruk bir gülümsemeydi. Başını salladığında aklıma düşen anılar sadece gülümsememi sağladı. Acı ya da pişmanlık yoktu, sadece gülümseyebiliyordum. Onun umudu olmak iyi hissettirmişti. 

''Daha iyi hissediyor musun?''

''Evet.''

''Uyuyalım mı?'' Sesindeki tını o kadar hoşuma gitmişti ki sadece başımı sallamak ve ona daha da sıkı sarılmakla yetindim. Uzun zamandır buna ihtiyacım olduğunu ve bunu beklediğimi bilmiyordum. Jaemin çenemdeki elini kaydırdı, başparmağını dudağımın üzerinde kısa bir süre gezdirdi. Gözleri dudaklarımdan ayrılmazken kısa bir an için dudaklarımı ıslatma ihtiyacı hissettim. ''Anlatmayacak mısın?''

''Neyi?'' Ondan uzaklaşıp gözlerine bakarken gördüğüm tek şey meraktı, şefkatti ama en çok da sevgiydi. Bu duyguya o kadar uzun süre aç kalmıştım ki tepkilerimi kontrol edemeyeceğim diye çok korkuyordum. Jaemin gülümser gibi oldu. ''Kabusunu. Düşünmüyor musun anlatmayı?''

''Sanki bilmiyorsun.'' Bildiğini biliyordum. Kutsal Ruh her şeyi bilirdi. Özellikle de bağlı olduğu ruhun her şeyini. Jaemin egolu bir tavırla sırıttı ve başını salladı. ''Evet, biliyorum. Yine de senden duymak istedim.''

''Ama ben sadece uyumak istiyorum. Başka zaman benden duyabilirsin.''

''Söz mü?''

''Söz.'' Elimi kaldırıp serçe parmağımı uzattığımda aynısını ondan da bekledim ama aksine, Jaemin bedenini bana yaslayıp çenemden tuttu ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Onun sıcak teni benim buz kesmiş bedenime temas ettiğinde mideme yediğim yumruğun haddi hesabı yoktu. İçimde uçan kelebekler artık o kadar fazlaydı ki bu beni korkutuyordu.

Sağ eli çenemde, sol eli belimdeyken üşüyordum, hava hâlâ soğuktu. Jaemin düşüncelerimi okur gibi bana yaklaştı, aramızdaki mesafe sıfırlandı ve ben bana değen bedenini hissettim. Kolunu hareket ettirdikçe hareket eden kol ve göğüs kaslarını hissettim, kalbinin benimki kadar hızlı attığına şahit oldum. İki elimi de omuzlarına koyup tutunurken Jaemin geri çekildi, derin bir nefes aldı ve doğruldu.

''Seni rahat öpememek sinir bozucu.''

''Ne?'' Nefeslerimi dizginlemeye çalışırken kaşlarımı çattım, Jaemin konuşmama bile izin vermedi ve üzerime eğilip tekrar dudaklarıma yapıştı. Belimden tutup bedenimi kendine bastırırken ellerim kollarının arkasından kürek kemiklerine tutundu. Jaemin'i bu kadar özlediğimi kendime itiraf edemiyordum. Vicdan azabımda ve anılarımda boğulmaya o kadar alışmıştım ki ruhumu kaybetmek iyi mi olmuştu anlamıyordum. Bundan sonra bilmemek ve böyle devam etmek en iyisiydi.

''Neden,'' diye fısıldadı, ılık nefesi dudaklarıma vururken ikimizin de nefesi birbirine karışıyor, göğüslerimiz inip kalkarken çarpışıyordu. Bedenimde baskınlık kuran bedeni nedensiz bir güven veriyordu, o yanımdayken ölüme bile gidebilirmişim gibi.

''Neden bu şekilde olmak zorunda?'' 

Anlamlandırmak çok zor geldi, ona sadece sarılmak istedim ama o benden cevap bekliyordu. Dudağımı ısırdım, cevap bulmak çok zordu. Parlak gözleri gözlerimdeyken ne kadar yıpranmış ve çirkin gözüktüğümü düşündüm. O ise ben dünyanın en kıymetli tablosuymuşum gibi yüzümün her bir zerresini inceliyordu. ''Yapma,'' dedim parmaklarımı yavaşça dudağının üzerine kapatırken. ''Bana öyle bakma.''

''Neden?''

''Bakma işte. Sadece öp. Sadece buna ihtiyacım varmış gibi öp beni, yaşamım buna bağlıymış gibi.'' Yüzünden geçen minik tebessümü, dudaklarında asılı kalan sözleri söylemese de anladım.

🍀

yumos yumos oluyom ya...
(fırtına öncesi sessizlik çaktırmayınSJJKLAJDKLASDJKLDIOWJDKLM)

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro