Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

❧ 15 : mixte

bölüm 15: karma

''Bana yardım etmen gerek.''

Gecenin soğuğunda, yavaşça düşen kar tanelerini izlerken yanımda duran kişi Mark'tı. Ona ulaşan sesim ortamı daha da soğuttu, tahminim doğru muydu? Gerçekten blöf mü yapıyordu Jaemin?

''Ne konuda?'' Mark yarısı içilmiş sigaraya baktı, kollarını balkon demirine yaslamıştı. Üzerinde ince bir hırka vardı, bense üşüyordum. Üşümemem gerektiği yerde üşüyordum.

''Vücudum direncini kaybetmiş olabilir mi?'' Sorduğum kısa bir soruydu ancak Mark'ın kaşları çatıldı, sola kaydı ve tam dibimde durdu. Yarım sigarayı dudaklarım arasına koyarken yutkundu. ''Ne oldu Seul? Ne bu halin?''

''Ruhum Jaemin'in bedenine geçmiş olabilir. Senden yardım istiyorum.''

''Buna nasıl emin olabilirsin?'' Sesindeki dehşet korkutucuydu. Sigaradan bir nefes çektim ve ona baktım. ''Bilmiyorum, sadece bir ihtimal. Kendine zarar vermen lazım Mark, eğer seni ben değil de Jaemin iyileştirirse bundan emin olabilirim.''

''Ne tür bir zarar?''

''Seni öldürmeyecek bir zarar.''

Kısa bir sessizlik.

''Bundan emin misin Seul? Belki de bedenin yoruldu, ya da Jaemin'le bir şekilde anlaşmanız lazım; ne bileyim. Bir yolu olmalı. Kendime zarar veririm, sıkıntı değil ancak dediğin gibiyse ne olacak? Ya ruhun ondaysa?''

''Ona ihtiyacı olan kişi ben olacağım. Jaemin'in acımasızlığı o kadar büyük ki bunu anladığı anda her şeyden vazgeçebilir ya da bunu hepinizden alabilir, bunu istemiyorum.'' Bir süre konuşmadık, konuşacak bir şey yoktu çünkü. Tek bir şansımız vardı, Jaemin benimle konuşmamaya yemin etmiş gibiydi ve ben soru işaretleri arasında boğulmuştum. Ya gerçekten ruhum ondaysa ve bana artık gerek kalmadıysa? Tanrı bana bunu neden yapıyordu?

Jaemin eskileri hatırladıysa ve benden daha çok nefret ediyorsa? En başından hataydı aslında, onun bana aşık olmaması lazımdı ama Tanrı bunu istemişti. O an sevgilisinden yardım istemişti ve ben geç kalmıştım.

Mark yere attığım sigaraya kısa bir bakış attı ve yerinde doğruldu, başını salladı ve salona ilerledi. Peşinden ilerlerken cebinden bir çakı çıkardı, salonun ışığını açıp bana döndü. Yutkundum ve başımı salladım. ''Sadece minik bir kesik.'' diye mırıldandım kendime de telkin vererek.

Mark tekrar başını salladı, kolunu açıp bileğine yakın bir yere hiç beklemeden çizik attı ve önce ağzından bir inleme döküldü, diğer eliyle bileğini tuttu ve koltuğa çöktü. Acı çekiyordu. Bunu yapabilir miydim?

Yanına ilerleyip bileğini tuttum, hızla akmaya başlayan kan benim de ellerime bulaştı. Gözlerimi sımsıkı kapattım, bunu yapmamam için bir sebep yoktu. Ben daha zorlu olanları başarmıştım, minik bir kesik beni korkutmamalıydı.

Ama beklediğim gibi olmadı.

Kan durmazken ve gözlerimi açtığımda Mark bana bakarken koskoca bir darbe yemiş gibi oldum. Kalbime giren ağrı dişlerimi sıkmama sebep oldu. Olmuyordu. Artık iyileştiremiyordum. Kalbimdeki keskin ağrı artarken başımı salladım. ''Olmuyor.''

''Ne demek olmuyor?'' Mark kendi acısını unutmuş gibiydi, hayretle bana bakarken salondan içeri Jaemin girdi. Benim gibi kalbini tutuyordu ve yüz ifadesinden belliydi canının yandığı. Elimdeki kan tişörtüme bulaştığında hâlâ kalbimi tutuyordum.

''Ne oluyor?''

''Mark'ı iyileştirmen lazım.'' Bu cümleyi kurmak benim için çok zordu, Jaemin anlamazca bize bakarken ayağa kalktım. Mark'ın üstü kana bulanmıştı. ''Bileğini iyileştir.''

''Sen--''

''Ruhum hâlâ iyileşmediği için yapamıyorum, bir de sen dene.'' Yalanım anlaşılmış mıydı bilmiyordum ancak içimdeki acı geçmiyordu. Jaemin Mark'ın yanına oturup bileğini tuttuğunda bile gözleri benim üstümdeydi. ''Ne yapacağım?''

''İçinden geleni.'' dedim sadece, ben titreyen ve artık hissedemediğim ellerime, ruhuma, bakarken Jaemin yüzündeki karmaşayla birlikle bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Canım yanıyordu, bunu yaşadığıma inanamıyordum ve birkaç saniye sonra dinen ağrım, Mark'ın da iyileştiğini haber veriyordu.

Mark Jaemin'e değil bana bakıyordu. Anlamıştı.

Ellerimi üzerime silip salondan çıktım, merdivenleri çıkarken kalbim ağzımda atıyordu. Ağlamamak için kendimi zorluyordum ama başarısızdım.

Ruhum Na Jaemin'in ellerindeydi.

🍀

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro