Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

🌠on beş

Aktifliğe göre bir bölüm daha gelebilir, verdiğiniz beğeniler ve yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederim. Keyifli okumalar 🩷

CORALINE YOK OLMAK İSTİYOR

"Neden ağladın?" diye sordu Utku hâlâ benimle birlikte burada dikilirken. Neden gelmişti, dersten nasıl çıkmıştı bilmiyordum ama buna gerek yoktu, dersten izin alıp çıktığında herkes benim için çıktığını anlamış olabilirdi. Şimdi nasıl onunla birlikte sınıfta geri dönecektim?

"Ağlamadım," dedim derin bir nefes alarak. Kimsenin olmadığını düşünerek bu şekilde çıkmıştım, Utku'nun kapının önünde olduğunu bilseydim toparlanıp çıkardım. "Şimdi izin verirsen derse gitmek istiyorum."

"İzin verirsen... Resmi konuşmayı bırakmışsın."

"Neden geldin? Şu an kimse de yok, göremezler konuşsak bile."

"Ne demek istiyorsun?"

"Benimle neden konuşmak istediğini biliyorum," dedim sert bir şekilde. "Anlaşma bitti, karşıma çıktığına göre engelini açmayacağım."

"Zaten açmadın ki... Anlaşmaya uymayan sensin."

"Neden geldin Utku?"

"Hı," dedi gözleri dalıp giderken. "Ne dedin?"

"Neden geldin diyorum anlamıyor musun?"

"Gelemez miyim?" dedi ters bir şekilde. "Nasıl olduğuna bakmak istedim."

"Seni ilgilendiriyor mu benim nasıl olduğum?"

"Anlaşmayı sen çiğnedin," dedi tekrar. "Engelimi açmadın."

"Ee... Sen de peşimde mi dolanıyorsun?"

"Evet."

"Teneffüsü bekleseydin," dedim yanından geçerken. "Kimse görmedi yine."

"Ne demek istediğini anlamıyorum."

"Sen de onlar gibi benimle konuşmak için uğraşıyorsun çünkü görmelerini istiyorsun. Hani, senin de kameran var mı?"

"İyi görünmüyorsun ama sorun yok, sinirini benden çıkarabilirsin."

Dönen başımla birlikte adımlarımı yavaşlatarak bastığım basamaklardan birine oturdum. Aşağı yuvarlanmak istememiştim, bu sıralar sık sık bir yerlere çarptığım için yeterince morluk oluşturmuştum bedenimde zaten...

"İyi misin?" diyerek yanıma oturduğunda "Artık git," dedim. "Rahatsız ediyorsun."

"Kantine inelim mi? Şekerin düştü sanırım."

"İnmeyelim, teneffüs olunca gelirim ben senin ya-..."

"Lâl," dedi gergin bir şekilde. "Kimseye gösteriş yapmak için seninle konuşmuyorum, kimseyle yarışa da girmedim."

"O zaman ne?"

"Senden hoşlandığımı söylemiştim," dediğinde sert bir şekilde yutkundum. "Daha ne kadar net olabilirim sana? Tanımak istiyorum, yanında durmak istiyorum."

"Ne hoşlanması?" dedim alayla gülerken. "İyice saçmaladın."

"Birinden hoşlanmak çok normal değil mi? Konuşursun ve konuştukça bu hoşlantın ya biter ya da sevgiye döner, sen konuşmama izin vermiyorsun ki... Güya telefonda konuşacaktık, yalan söyledin."

"İstemiyorum."

"Ama neden?"

"Beğenmedim seni."

"Ne?" dediğinde gözlerimi kaçırdım. Onu kırmak istemezdim ama böyle davranmazsam daha fazla kırılacaktı. Onu koruduğumun, onun kalbinin ikiye bölünmüş bir şekilde yaşamasına izin vermeyeceğimin farkında bile değildi.

"Duydun, çirkinsin. Uzak dur benden."

"Olabilir," dedi sakin bir şekilde. "Güzellik görecelidir, saygı duyuyorum ama... Her neyse, sınıfa çıkmana yardımcı olayı-..."

"İstemiyorum."

"Aynı sınıfa çıkıyoruz, yardım edeyim lütfen," dedi ayağa kalkarak. "Ayrıca engelim kalkmadı, yanında olabilirim."

"Hâlâ engel diyor... Beğenmedim diyorum seni, anlamıyor musun?"

"Ama bir tek benimle konuştun, bunun sebebi ne?"

"Bir aydır senin kadar ısrar eden olmadı çünkü, numaramı nereden aldın ayrıca?"

"Öğrenci işlerinden."

"Hırsızlık mı yaptın?"

"Hayır güze-... yani, aldım sadece."

"Yani, hırsızlık yaptın?"

"Ne düşünürsen düşün." dediğinde ayağa kalkarak basamaklardan ağır ağır çıkmaya başladım. "Benim yanıma gelme bir daha, engelini açarım. Yeter ki uzak dur."

"Ama ya-..."

"Duydun."

"Peki," dedi elini ensesine atarak. "Yine de sınıfa kadar yardımcı olmama izin ver lü-..."

"Hayır." diyerek yanından geçip gittim. Arkamdan geldiğini biliyordum, düşersem tutmayı düşünüyordu büyük ihtimalle ama ben, bana dokunmasını istemiyordum. Anlamıyordu.

°'°'°'°

05**: Kaldırdın mı engeli?

05**: İletildi, insan bir haber
verir kaldırdım diye,

05**: Profil de hâlâ yok...

05**: Kaydetme sözünü de
yerine getir.

Siz: Sen biraz sakız gibisin.

05**: Artık siz yerine sen
dediğin için gerisi
umrumda değil.

Siz: Profilim yok,
gerçekten kaydettim.

05**: İnanmıyorum,
ekran görüntüsü at.

Siz: Fotoğraf*

Siz: Oldu mu?

Utku: Oldu.

Siz: Sevindim.

05**: Neden profilin yok?

Siz: Çünkü numaram
kimsede yok,

Siz: Sende de olmaması
gerekiyordu, hırsızlık
yapmasaydın.

05**: Kalbimi çalan
konuşuyor...

Siz: Böyle şeyler
istemiyorum, lütfen,

Siz: Ben bir şey
yapmadım,

Siz: Hiçbir zaman.

05**: Çok tatlısın,

05**: Pardon, bunu da
söylememem gerekiyordu,

05**: Tutamıyorum kendimi,
özür dilerim.

Siz: Boşuna yazıyorsun,
siliyorum oraları.

05**: Ailen biraz kısıtlayıcı mı?

05**: İstersen beni Ayşe,
Fatma diye kaydedebilirsin,

05**: Hatta istersen profil
fotoğrafımı kaldırayım?

Siz: Değiller.

Siz: Di.
(Gönderilmedi)

05**: Sorun ne o hâlde?

Siz: Benim kendi
kararlarım olamaz mı?
Aileme mi bağlıyım?

05**: Profil fotoğrafı
bile koymak istemiyor
musun?

05**: O kadar fazla
engelledin ki... Böyle
profilin olmayınca hâlâ
engellenmiş gibi
hissediyorum,

05**: Ayrıca çok güzelsin,
sürekli bakmak isterdim.

Siz: Böyle şeyler demeni
istemediğimi söylemiştim,

Siz: Güzel olmak
istemiyorum.

05**: Ama güzelsin,
bunu değiştirebilir
misin?

Siz: Elimden gelseydi,
çok isterdim.

05**: Ne yapıyorsun?

Siz: Eve gidiyorum,

Siz: Okul zilinden beş
dakika sonra yazdığın
için gidemedim hâlâ.

05**: Engelimi çok hızlı
kaldırmışsın, gözlerim
yaşardı.

05**: Evin okula yakın mı?

Siz: Evet, geldim
şimdi.

05**: Yakın o hâlde,

05**: İsteseydin
bırakabilirdim.

Siz: İstemiyorum dediğim
şeyleri ısrar etme lütfen.

05**: Çok kibarsın,
delireceğim,

05**: Bir kere küfür
etsene.

Siz: Hoşuma gitmiyor.

05**: Peki, ne hoşuna
gider?

Siz: Bilmem,

Siz: Yalnız kalmak
hoşuma gider.

05**: Denk geldiğim
kıza bakın...

05**: Başka?

Siz: Odamda yalnız olmak?

05**: HAHAHAHAHAAHQHA

05**: Güzel şaka, başka?

Siz: Okulda yalnız olmak?

05**: Ya sabır...

05**: Başka bir şey söyle.

05**: Şu an hoşuna giden
değil de hoşuna gidecek
olan bir şey söyle,
senin için yapabilirim.
Ne hoşuna gider?

Siz: Yalnız yaşamak?

05**: Yalnız kelimesini
kullanmak yok.

Siz: Tek başıma yaşamak?

05**: Ben tek yaşıyorum
sayılır, bir odamı sana
verebilirim?

Siz: Ama öyle yalnız
kalmam ki.

05**: Özür dilerim,
ben sokakta yatarım,

05**: Sen yeter ki
yalnız kal.

Siz: Sokakta yatsan
bile senin evinde
kalmam?

05**: Kırıcısın,

05**: Seninle yatağımı
bile paylaşırdım,
senin dediğine bak?

Siz: Neden soru
işaretiyle konuşuyoruz?

05**: Konuyu değişme
çaban harika.

Siz: Benimle öyle şeyler
konuşmaman gerektiğini
söylemiştim,

Siz: Saygı duyar mısın
artık?

05**: Yatağa atarım demedim,
yatağımı bile paylaşırım
dedim,

05**: Neden yanlış anlıyorsun?

Siz: Hoşuma gitmedin,

Siz: Hiçbir zaman da
gitmeyeceksin,

Siz: Diğerleri gibi,

Siz: Boşuna konuşuyoruz.

05**: Çok mu çirkinim?

Siz: Sıradan birisin,
herkes gibi.

05**: İlk sen de bana
öyle gelmiştin, sonra
değiştin gözümde.

Siz: Sen de herkes gibi
güzelliğe kanıyorsun,

Siz: Birinin güzelliğini
sevmek, gerçekten
sevmek demek değildir.

05**: Dış görünüşünü
beğendim, inkar etmiyorum,

05**: Ama farkındaysan
seni tanımak istiyorum,
çabalıyorum,

05**: Güzelliğine bakıp
gel benimle sevgili ol
demiyorum,

05**: Konuşmak istiyorum
sadece,

05**: Zorluk çıkarıyorsun.

Siz: İstemiyorum dediğimde
zor olurum hep,

Siz: Haklısın.

05**: Ne yaşadın?

05**: Anlatmak istersen,
dinleyebilirim. (17.49)

05**: Nereye kayboldun?
(18.10)

Siz: Aptal kedi, (18.15)

Siz: Kedilerden nefret
ediyorum,

Siz: İnsanlar neyini seviyor, anlamıyorum.

05**: Kedi?

05**: Hâlâ eve gitmedin
mi sen?

05**: Gittim demiştin.

Görüldü ✔️✔️

2023 kurban bayramı ikinci günü, evde yalnızken;

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro