Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

༄8


Her şeyin üzerinden iki hafta geçmişti.Jungkook'un evinden kaçmamamızın,Amerika'ya gelmemizin ve geldikten iki gün sonra Woo amcanın Jungkook tarafından öldürüldüğünün öğrenmemizin üzerinden iki hafta geçmişti.

Ryujin,çok kötü durumdaydı.Hayattaki tek varlığını kaybetmişti.Babasını.

Yemek yemiyor,uyumuyor,odasından çıkmıyor sadece sessizce ağlıyordu.

Biliyordu,bir gün babasının işi yüzünden öleceğini biliyordu.Ama böyle değil.

En yakın arkadaşının anlaşma üzeri eşi tarafından değil.

Herşey benim yüzümden demekten kendimi alıkoyamıyordum.Belki onun anlaşmasını kabul etmeseydim onunla kalmazdım ve Ryujin beni kurtarmaya gelmezdi.

Böylece Woo amca bizi kurtardığı için ölmezdi.

Sonra eğer kabul etmeseydim Ryujin ölürdü bu sefer Woo amca ruhen ölürdü.Jungkook'a karşı saldırıya geçip yine ölürdü çünkü Jungkook çok güçlüydü.

Bu konu hakkında karmakarışığım.Ne yapacağımı bilmiyorum.Son bir haftadır üstümden geçmeyen yorgunluk,uyku isteği benim için işleri daha da zor bir hale getiriyordu.

"Jimin?"

Duyduğum sesle arkama döndüm.Elinde iki kahveyle yanıma oturan Seokjin hyunga gülümseyip bana uzattığı kahveyi aldım.

Şuan bahçenin ortasındaki kocaman ağaçın altında oturuyorduk.

Seokjin hyung,benden 4 yaş büyüktü.Seul'deyken Woo amca ile Seokjin hyungun babasının ortaklıkları sayesinde tanışmıştık.

Ama babasının onu güvenceye almak istemesi ile yıllar önce Amerika'ya gelmişti.Sürekli telefonla görüşsekte onu çok özlüyorduk.

Amerika'ya geldiğimizde Woo amcanın bizim için ayarladığı eve gelmiştik ama 2 gün sonra aldığımız haberle hızlıca Seokjin hyungun evine gelmiştik.Artık güvenliğimiz Seokjin hyungtu.

"Çok solgun görünüyorsun chim.Kendine dikkat etmelisin."

Seokjin hyungun endişeli sesini duyduğumda ona baktım.Gülümsedim.O gerçekten değerliydi benim için.

"Son zamanlarda olanlar beni çok etkiledi hyung.O yüzdendir."

Yudumladığı kahvesini ağzından çekerek bana samimi gülümsemesini sundu.

"Bunlarda geçecek chim merak etme."

Başımı sallayıp içmek için ağzıma yaklaştıdığım kahvenin kokusunu almam ile midemin bulanmasından yüzümü buruşturdum kupayı uzaklaştırdım.

"Ne oldu?"

Telaşla elini omuzuma koyan hyunguma zoraki gülümseyip elimi 'bir şey' yok anlamında elimi salladım.

"Midem bulandı hyung."

"Normal içtiğin kahve.Sen çok seviyorsun bu kahveyi."

Başımı sallayıp ayağı kalktım.Midem hâla bulanıyordu.

"Nereye?"

"Yüzümü yıkayacağım.Sonra Ryujin'e bakacağım hyung."

"Tamam."

Üstümden geçmek bilmeyen yorgunlukla yavaş adımlar bahçeyi terkettim.Eve girdiğimde üst kata çıktım.

Yine bulanmaya başlayan midemle kendimi lavaboya attım.Klozete eğilip içimde olan olmayan herşeyi boşalttım.Gözyaşlarım yüzünden ıslanan yanaklarımı silip yüzümü yıkadım.

Yüzümü kuruladıktan sonra içimdeki yorgunlukla Ryujin'in odasına ilerleyip kapıyı çaldım.Ses gelmeyince yavaşça kapıyı araladım.Ryujin,yatakta bacaklarını kendine çekmiş ağlıyordu.

Bu görüntüyle içim sızlasada içeri girdim.Yediğimiz yaptığımız ayrı gitmeyen arkadaşım resmen mahvoluyordu.Yatağa doğru ilerleyip kenara oturdum.

"Nasılsın prensesim?"

Bana baktı.Gözleri anlatıyordu herşeyi.Hemen dolan gözlerimle sarıldım ona.

Ondan sakladığım şeyleri öğrense daha da harap olur.En yakın arkadaşımın babasının mafya olan katili ile evliydim.

Kaç dakika o pozisyonda kaldık bilmiyorum ama midemin yeniden bulanması ile geri çekildim.

"N-ne yapıcağım ben Mochi?"

Titreyen,ağladığı için çatallaşan sesi ile konuştuğunda kendimi daha da kötü hissettim.

Akmaya hazır olan gözyaşlarım yanaklarıma süzülürken elini tuttum.

"B-bilmiyorum Ryujin."

Derin nefes alıp kendimi rahatlatmaya çalıştım.Her şeyi anlatmalıydım.Biz arkadaştık gizli saklı kalmak bize göre değildi.

Tepkilerinden çok korksamda gözyaşlarım durup iç çekişlere döndüğünde başımı kaldırdım.

"S-sana bir şey söylemem gerekiyor Ryujin."

Başını sallayıp beklentiyle bana baktı.Dudaklarım konuşmak için aralansada tekrar kapanıyordu.Bunu farkeden arkadaşım elimi iki elleri alarak bana destek oluyordu ama ben aksine daha da geriliyordum.

"B-ben Jungkook ile evliyim."

Bir kaç saniye algılamamış gibi baktı ardındandan elini çekmişti.

"N-ne?"

"NE!?"

Ryujin'in titrek sesinden hemen sonra gelen sesle irkilip kapıya baktım.Seokjin hyung şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Ben ise ne yapacağımı bilmiyordum.Ryujin'e döndüm hayal kırıklığıyla bakıyordu.

"A-açıklamama izin ver-"

"NE DİYORSUN SEN JİMİN?!"

Aniden bağırması ile yine ağlıyordum.Yataktan kalkıp ayakta dikildi.Bana hiç bağırmamıştı bu güne kadar.

"SEN BENİM BABAMIN KATİLİ İLE EVLİSİN NEYİ AÇIKLAYACAKSIN!?"

Kendimi daha çok kötü hissederken hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.Beni mahvettin Jungkook.

Ayağa kalktığımda birden dönen başımla elim başıma döndü bulanıklaşan görüntü ile bana şaşkınca bakan Seokjin hyung ile sinirle bana bakan Ryujin'i zor görüyordum.

Sanki yer ayaklarımın altından çekiliyordu.Adım atacağım sırada zeminle buluşan bedenim ile karanlığa bıraktım kendimi.

Duyduğum endişeyle ismimi söyleyen hyungum ve arkadaşımdan sonra.

Zonklayan göz kapaklarımı araladığımda gördüğüm ilk şey beyazlık.

Algılamaya başladığımda tavan olduğunu anladım.

Başımı çevirdiğide koltukta ağladıklarını kırmızı gözleri ile belli eden ikiliyi gördüm.

"Jimin!"

Ryujin'in haftalar sonra heyecanlı çıkan sesine karşı ortamdaki ışığa alışmayan gözlerimi kapattım.

Bir süre sonra açtığımda Seokjin hyungta yatağın yanına gelmişti.Elimde hissettiğim elle sahibine baktım.

"Özür dilerim.Çok özür dilerim Jimin.Sana bağırmak istemedim yemin ederim seni kırmak istemedim sadece sen öy-"

Elimi elinin üzerene koydum.Babasının ölümünden yeterince kırılgandı doğru zaman da söylemediğimi farkettim.

Bana bağırması haklı bir sonuçtu.Zoraki gülümseyerek sözünü kestim.

"Haklıydın.Benim ile Jungkook'un evli olması senin için çok zor bir durum."

"Aptal civciv sana dikkat et dedim.Ne kadar korktum haberin var mı!?"

Seokjin hyungun yüksek sesle hayıflanmasına karşın ikimiz kıkırdayınca oda gülüşünü sundu.

Bir kaç saniyelik sessizlikle hafif doğrulup yatağa sırtımı yasladım.Ryujin bana hâla endişe ile bakarken ona gülümsedim.

"Jimin neden evlendiğini açıkla-"

Sözü açılan kapı ile yarıda kalırken doktor içeri girmişti.Doktor bana gülümseyip elindeki belgelere baktı.

"Geçmiş olsun Bay Jeon"

Soy ismimi söylemesi ile Ryujin'e baktı oda bana baktı.Bakışlarımı kaçırıp doktora döndüm.

"Teşekkürler."

"Bayılmanızdan dolayı kan testi yaptırdık.Kötü bir durum yok.Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

Bir şey olmamasına sevinirken hala sızlayan başım ile bulandığını belli eden midem ile konuştum.

"Başım ağrıyor biraz da midem bulanıyor."

Başını sallayıp gülümsedi ardından güzel bir gülümsemeyle konuştu.

"Bunlar normal Bay Jeon,küçük sizi biraz yoracak.Tebrik ederim hamilesiniz."

Doktorun kurduğu cümlelerin her bir kelimeside sardıldığımı hissettim.Hamileydim.

"NE!?"

"NE!?"

Yanı başımda aynı anda bağıran ikili ile irkilemedim bile.Gözlerim dolmuştu bile hatta akıyordu.

Ryujin şaşkınlığını sesine yansıtarak sessiz ortamı bozmuştu.

"D-doktor bey emin misiniz?"

"Evet.Yaklaşık 1 aylık.Bay Jeon'un bünyesi biraz zayıf vitamin yazdım.Tekrardan tebrik ederim.Geçmiş olsun."

Doktor sözlerinin ardından odadan çıkarken içimdeki mutluluk,hüzün,üzüntü,heyecan karışımını önemsemeden elim karnıma gitti.Küçük bir bebeğim vardı.

"Jimin sen-hayır hayır bu sefer seni dinleyeceğim.Aynı hataya düşmeyeceğim."

Ryujin'in konuşmasına kadar karnımda olan elimden bakışlarımı çekip ona minnetle bakmıştım.

Ardından bana merakla,şaşkınlıkla,endişeyle bakan iki bedene herşeyi anlatmaya başlamıştım.

Herşeyi anlattım.Ryujin'i kurtarmak için Jungkook'un şartını kabul etmemden onunla yatmamdan onun beni kullandığına kadar.

Ağlayarak anlattığımda elimi bir an olsun karnımdan çekmememiştim.Karnımdaki bebeğin hiç bir suçu yoktu.

O adamdan bebeğim olmasına üzülmeyeceğim bebeğim olmasına sevineceğim.

Gözleri dolan Seokjin hyung bana anlam veremediğim duygularla bakarken Ryujin ağlayarak bana sarılmıştı.

"B-beni kurtarmak için o adamın şartını kabul etmişsin oda seni kullanmış ama ben sana bağırdım çok aptalım.Ö-özür dilerim."

Karnımdaki elim yerini korurken diğer elimi minik omuzların üzerine atmıştım.Seokjin hyung diğer taraftan gelip saçımı okşamıştı.

"Neler yaşamışsın Jimin.2 haftadır nasıl bize söylemezsin."

Suçlulukla başımı Ryujin'in omuzuna gömerken karnımın üzerindeki elimin üstünde bir el hissettim.

Geri çekildiğimde Ryujin bana gülümseyerek bakıyordu.

"Teyze mi olacağım ben?"

Neşeyle konuştuğunda kıkırdadım.Seokjin hyungta gülümsedi.

Ryujin sonra alnıma düşen sarı tutamları arkaya itti.

"Sana yemin ederim Mochi,babamın katilinin bebeği diye onu yargılamayacağım.Senin hep yanında olacağım.O masum bir bebek."

Ryujin'den duyduğum cümlelerle gülümsedim.Korkmuştum.Bebeğimden nefret edecek diye,korkmuştum.

Ama o melekliğini yine göstermişti.Seokjin hyungumun sesini duyduğumda gözlerimin dolmasını engelleyememiştim.İyi ki onlar vardı.

"Hep yanında olacağız Chim."


Hastaneden döndüğümüzde hava çoktan kararmıştı.Akşam yemeğinde her ne kadar midem bulansa da Seokjin hyungun ve Ryujin'in zoruyla bir şeyler yemiştim.

Evet Ryujin,babasının ölümünden sonra bizimle yemek yemişti.Bebek için çok heyecanlıydı.

Odamda bornozla dolaptan bir şeyler ararken gözüm aynaya çarptı.Aynanın önüne gelip karnıma baktım.

Düpdüzdü.Gülümseyip karnımı okşadım.Bir kaç dakika hayranlıkla karnıma baktıktan sonra dolaba yönelip giyindim yatağa yatıp elimi karnıma koydum.

Sanki elimin yeri hep orasıydı.Elimi çekince huzursuz ve soğuk hissediyordum.Elim hep orada kalsın istedim.

Söz veriyorum bebeğim seni hep seveceğim ve Jungkook'un olmadığı hayatımızda seni hep koruyacağım...

Minik jeon olacak ksksksk

Çok tatlı😁

Okuduğunuz için teşekkür ederim🥀🖤

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro