༄21
●
●
"Sangmin,oğlum biz geldik!"
Jungkook,bir kaç saniye önce geldiği kapıya yumruklarını sıralarken sesini yüksek tutarak seslendi oğluna.
Arabadan koşarak indiği için korku dolu gözleriyle peşinden gelen eşi eli ayağı birbirine dolandığı için geç gelmişti biraz.
Kapının arkasında hareketlilik olduğunu duydu.
Tabi o sırada minik çocuk boyuna saydırıyordu.
Kapıyı üstten kilitlemişti Yoongi,ne olur ne olmaz diye birkaç kez kilitlemişti sonuçta Namjoon ve Jungkook mafyaydı ve rakipleri tetikteydi(!)
Sangmin,biraz önce Jungkook babası gibi uzamayı dileyip sanyalye bularak kapını arkasına koydu ve kilidi açtı ardından inip sandalyeyi çekerek kapının kolunu indirdi.
İkili açılan kapıyla hemen içeri girmişti.Jimin,hızlıca oğlunu kucağına alırken başını boynuna gömdü.
Çok korkmuştu.Aklında yüzlerce senaryo geçmişti.Sangmin,kısa kollarını babasının boynuna sarıp başını boynuna koydu.
Bu surada Jungkook,oğlunun saçından öpüp koşarak içeri koştu.
Jimin,hemen onu takip ederken içerde yerde solgun ve savunmasız yatan bedenle Jimin'in dolu gözleri taşmıştı.
"J-jungkook hastaneye gidelim."
Jimin,korkudan ve koşmaktan titreyen sesiyle hızlıca eşine konuştuğunda gözleri Yoongi'den ayrılmıyordu.İkilinin arasındaki bağ sorgulanmayacak kadar sağlamdı.Öyle ki Yoongi yıllarca ün salmış cafesini umursamadan kardeşini ararken,Jimin arkasında tek laf etmeden bıraktığı abisine karşı aptallığına ağlamıştı her gece.
Jungkook,minyon bedeni kucağına alıp dışarıya yöneldi.
Jimin oğlunu bırakamayacağı için montunu alıp giydirdi ardından hemen eşini takip etti.
"Mark,hemen hastaneye sür."
Jungkook,arka koltuğa son derece hafif bedeni bırakırken sert sesiyle söyledi.
Mark,arabaya binen Jimin ve Sangmin ile arabayı çalıştırdı.
Jimin,Sangmin'i hemen eşine verip eliyle Yoongi'nin saçını geriye tarayıp konuştu.
"Y-yorgundu zaten keşke yanında kal-"
"Güzelim,bilemezdin kendini suçlama."
Jimin,tuttuğu ince bilekğe iki parmağını bastırıp hareketlilikle rahatladı.
Şuan aklında bin türlü şey vardı.
Jungkook,kurduğu cümleden sonra yüzündeki bakışlarla kucağındaki oğluna döndü.
"Korktun mu miniğim?"
Sangmin,ilgi ve endişe karışımı sesle gülümserken bu ilgiye ne kadar muhtaç ve eksik olduğunu üçlü hissetmişti.
Jimin,içten içe kendini yerken oğlu babasını cevaplamıştı.
"Hayır baba,ben çok cesurum..."
Jungkook,alışamadığı hitap şekline karşın titrek bir nefes alırken kendinden emin konuşan oğlunun saçını öptü.
"...senin gibi."
"Senin gibi."
Jimin'in eşine ithafen konuşması ve Sangmin'in cümlesine devam etmesiyle Jungkook sevinçle gülümsedi.
Ailesinin ona karşı böyle düşünmesi onu gururlandırmıştı.
Çalan telefonla duygulu an bozulurken Sangmin başını babasını boynuna gömdü.
Jimin'in aksine kokusu daha sert ve hoş olan boyna minik burnunu sürtüp babasını mutluluğunu katbekat arttırdı.
'Kim Salak Taehyung.'
Jungkook,çalan telefonda gördüğü isimle derin nefes alıp açtı.
"Efendim Taehyung?"
Jimin,duyduğu isimle gerginlikle dudağını dişlerken elini tuttuğu hyungunun renk atan yüzüne dolu gözleriyle baktı.
"Nereye gittiniz siz?Üstelik Yoongi'm telefona cevap vermiyor çıldıracağım."
Jungkook,koltukta yatan bedene bakıp yanıtladı sinirli ve endişeli arkadaşını.
"Taehyung siz neredesiniz?"
Taehyung,sorduğu sorularla alakasız aldığı soruyla sinirle soludu.
Aklında sadece hasta sevgilisi (!) vardı.
"Sizden sonra bizde çıktık.Namjoon'un omuzu için hastaneye gidiyoruz-"
"Bizde."
Jungkook,biran boş bulunduğu için söylediği kısık sesli kelimenin arkadaşına ulaşmamasını umdu.
Ama umduğu olmamıştı.
"NE!Jungkook kime ne oldu!?Cevap versene!?"
Jungkook,arabanın tavanına bakıp iç çekti.Sonra ağzından çıkan isimle gözlerini kapattı.
Taehyung,her ne kadar deli dolu biri olsa da hayatında sahip olduğu tek özel kişinin parmağının kanamasına saatlerce oturup ağlayan biriydi.
Şimdiki gibi.
"Yoongi..."
❊
"Jungkook!"
Koridor da yankılanan korku dolu ses ile Jungkook hızla başını çevirdi.
Taehyung'u asla böyle görmemişti.
"O-o iyi değil mi?"
Uzun beden böyle korkan bedenin omuzlarında tutup yüzüne baktı.
"Tae,Yoongi iyi sadece yorgun düşmüş.Doktor birkaç testten sonra açıklama yapacağını söyledi."
Taehyung,içinde su serpilmiş gibi derin bir nefes verip arkasındaki duvara yaslanıp kafasını geriye attı.
'Şükürler olsun Tanrım.'
Jungkook dakikalar önce yüzüne kapanan telefonla telaşlanmıştı.Mark'a daha hızlı olmasını söyledi.
Dakikalar sonra vardıkları hastane de Yoongi'yi kucağına alıp hastaneye girmişti.Arkasından eşi ve oğluyla.
Acile götürdüğü bedene doktor ve hemşirelerin eline bırakmıştı.Doktorun yaptığı üstünkörü açıklamadan sonra beklemeye başlamışlardı.
Aynı süre zarfında Jungkook ve Jimin'in evden çıkmasından sonra evden çıkan dörtlü - evet Seokjin'de.
Çünkü Ryujin'in yalnız kalmaya ihtiyacı vardı öte yandan sevdiği adam vurulmuştu. - Namjoon ben mafyayım,gitmem dese de Seokjin'in ısrarlarıyla kabul edip Hoseok ve Taehyung'u şok içinde bırakarak hastaneye sürmüşlerdi Seokjin'in arabasını.
Taehyung,hasta sevgilisi bir an aklından çıkmazken hemen aramıştı.
Ama aldığı tek şey cevaplanmayan aramasıydı.
Vücuduna hücum eden merak dalgalarıyla Jungkook'u aradı.İçine hakim olan olumsuz düşüncelerle arama sonunda öğrendiğiyle gözleri dolmuştu.
Şoför koltuğundaki Hoseok'a hızlanması için yalvarırken herkes meraklanmıştı.
Kısaca anlattıklarıyla vardıkları hastaneden hızlıca inip içeri koştu.
Seokjin,Namjoon'u alarak acile ilerlerken Taehyung,sevgilisinin oda numarasını öğrenmiş arkasından ilerleyen Hoseok'u bırakarak koşmuştu.
"Salak,beni niye koşturuyorsun."
Hoseok,sitem ederek duvara yaslanmış bedene konuştu.Jimin,kucağındaki oğlunun yanağını öptü.
"Bebeğim,kreşe bırakayım mı seni?"
Sangmin,sanki uzaylılar dünyayı istila etmiş gibi yüz ifadesine bürünürken Jimin bu görüntüye gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırmıştı.
"Hayır baba~Kedi amcamı merak ediyorum..."
Az önceki yüz ifadesinden tatlılaşıp ardından dudak büzerek cümlesini bitirmişti.
Jimin,oğlunun değişen tavırlarına şaşırırken başını sallamıştı.
İçerden çıkan hemşireyle Taehyung hemen topatlanıp önüne geçmişti.
"Onu görebilir miyim?"
Hemşire tam reddecekken Jimin gördüpü kişiyle ayağa kalktı.Hemşire asistanı Eunmi.
"Eunmi,bir sorun olmaz değil mi?"
Jimin,merakla sorarken hemşire hocasını gördüğüne şaşırsa da içerde uyanmayan bedenden dolayı kimseyi içeri almama fikrinden vazgeçmiş başını sallamıştı.
Bir doktor içeri girecekse neden olmasın.
"Doktor bey açıklama yapacaktır,hastamız daha uyanmadı ama görebilirsiniz,geçmiş olsun."
Taehyung birşey deme gereği duymadan hızlıca kapıyı açıp içeri girmişti.
Jungkook oğlunu kucağına alıp odaya girerken Hoseok'un arkasından Eunmi'ye gülümseyip Jimin içeri girmişti.
Taehyung hemen yataktaki bedenin genelde bembeyaz olan tenin solgun olduğunu görmesiyle içi sızlamıştı.Tuttuğu ince parmaklı eli öptü.
Yanaklarına küçük öpücükler dizerken küçük ince dudaklara öpücük kondurmaya devam ediyordu ama duyduğu öksürük sesiyle geri çekildi.
Oğlunun gözlerine elini koyan uzun beden sertçe konuştu.
"Salak herif çocuk var burada,hem sen utanmıyor musun uyuyan birinden yararlanmaya.?"
"Uyuyan kişi benim sevgilim aptal hatırlatırım."
Jungkook'un alaylı sorusuna ciddiyetle cevap verip açılan kapıyla doğruldu Taehyung.
İçeri giren ikiliyle gülümsemeden edemedi.Kesinlikle çok yakışıyorlardı.
"Hyung,iyi misin?"
Jungkook'un sorusuyla gamzeli beden gülümseyip başını salladı.
Şuan dünyadaki en iyi en mutlu kişi gibiydi.Yanında ona dolgun dudaklarını germiş gülümseyen sevdiğiyle.
"İyiyim Jungkook.Hemde çok..."
Sona doğru Seokjin'e bakarak söylediğinde Seokjin utanarak gözlerini kaçırmış Jimin'in dumruğuna çüş dedirtmişti.
Bu yıllardır tanıdığı hyungu muydu?Hani şu utanmaz olan hyungu?
Hoseok ortama müzipçe gülümserken kendine eğlence çıkmasıyla harika kahkahasını attı.
"Ah çok iyi be."
Herkes bilinmezlikle ona bakarken o sadece omuz silkti.
Taehyung gözlerini elindeki hareketlilikle hemen kahkaha atan bedenden çekti.
Yavaşça gözlerini aralayan minik bedenle sevinçle konuştu.
"Bebeğim,iyi misin?"
Yoongi,bir kaç saniye gözlerini tavanda tutup ardından odada gezdirdi.
Aklına dolan anlarla gözlerini kapatıp bir süre sonra açtı.
Kucağında ona saçlarını kedi tüyü gibi yumuşak olduğunu söyleyen çocuğa kıkırdarken birden bulanan midesiyle küçük çocuğu kucağından indirip koltuğa bırakmış ayağa kalkmıştı ama kararan gözleri ve dönen başıyla karanlıkla buluşmuştu.
Endişeyle bakan sevgilisine başını salladı.
"İ-iyiyim aşkım."
Taehyung aldığı hitap şekline şaşırırken herkes gibi Yoongi bunu söylediği için yüzünü buruşturdu.
O cicimli sözleri sevmezdi.
Taehyung,doğrulmaya çalışan küçüğüne yardım edip sırtını yatağa yaslanmasını sağladı.
Ardından açılan kapıyla elinde dosyayla içeri giren şahsiyet ile Jungkook ve Sangmin kaşlarını çattı.
Lee Taemin.
"Taemin,izinlisin zannediyordum?"
Taemin,gördüğü kişilerle şaşırıp kalırken ona delici bakışlar atan ikiliyle gözlerini kaçırıp ona soru soran minik bedene döndü.
Zoraki gülümseyip konuştu.
"Öğlen acil hasta gelmişti gelmek zorunda kaldım min."
Jungkook,çenesini çıkarken Sangmin babasının yüzüne bakıp gülümsedi.
Artık bir ortağı vardı.
Jimin,başını sallayıp onayladı.Demek ki birden gitmesi bu yüzdendi diye düşündü.
Taemin,yataktaki ikiliye dönüp gülümsedi.
"Geçmiş olsun Bay Min,nasıl hissediyorsunuz?"
Yoongi,zonklayan başı ve hala çalkalanan midesiyle konuştu.
"Midem bulanıyor ve çok yorgunum."
Taemin,içtenlikle gülümseyip başını salladı dosyaya bakındıktan sonra sevinçle cevapladı.
"Bu çok normal..."
Herkes merakla Taemin'e bakarken o sözlerine devam etti.
"...2 aylık hamilesiniz,tebrik ederim."
Ortamda oluşan sessizlik ve şok etkisi Taemin bir kaç bilgilendirme yapıp son kez Jimin'e bakıp çıkmıştı.Son bakışıydı.
"Minik kedimiz olacak!!"
Sangmin'in yüksek sesiyle herkes irkilirken Taehyung ve Yoongi dolan gözleri birbirlerini bulmuştu.
"Y-yoon biz-"
"Baba olacağız Taehyung."
Yoongi titreyen elini karnına koyarken gözyaşları akmıştı.Bu duygu çok güzeldi.
"Hyung,tebrik ederim~"
Jimin,sevinçle şakıyıp yatağa ilerleyip hyungunu kolları arasına çekti.
Yoongi ağlayarak karşılık verirken tek kolunu kullandı.
"BABA OLUYORUM!"
Yüksek sesle bağıran Taehyung'un sesi koridora bile ulaşmışken herkes korkmuştu.
Taehyung hızlıca gözyaşlarıyla sevgilisini öpüp Jungkook'a sarıldı.
Ortamda dakikalarca süren tebrik seasından sonra Yoongi'nin ani duygu değişimiyle herkes Taehyung'a iyi dileklerde bulundu.
İçinden.
Arkasındaki yastığı sevgilisine atıp cıyakladı minyon beden.
"Kim Taehyung o kıyıya köşeye sakladığın kondomlar götüne girsin senin!"
●
●
Eheheheh geç geldi ama geldi ksksksk🙈
Nasıl olmuş?
Yoongi'nin tatliş hallerini de arada yazacağım ama koreye dönmemiz gerek.
Okuduğunuz için teşekkür ederim🥀🖤
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro