Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

༄12


*

*

*


İkilinin biraz dakikadır süren bakışmasında ortamda fazlasıyla gerilim vardı.

Bir de Jeon'un bastıramadığı özlemi..

Jungkook,kendini ağlamamak ve Jimin'e sarılmamak için zor tutuyordu tırnaklarını avuç içine geçirip öylece ona dolu ve korkulu gözlerle bakan minik bedene bakıyordu.

Ortamdaki havadan ki en çokta bu uzun adamın babasından gereğinden fazla bakmasından sıkılan Sangmin elindeki kalemi üzerinde durduğu koltuğa bırakıp koltuktan sürünerek indi.

Babası koltukta ayakta durduğunu görseydi kızardı ama bu uzun adam sayesinde babasının odağı o olmamıştı.

Koltuktan uzaklaşıp babasının yanına gitti.Kollarını babasının bacaklarına sardı.

"Baba nerdeydin?"

Bebek gibi konuşup masum masum bakmıştı ona göre uzun olan bedene.

Evet Jimin biraz geç gelmişti odaya ki bu Sangmin'e bir gün gibi gelmişti.Babasına çok bağlıydı.

Jimin bacaklarına sarılan oğluyla irkilip bakışlarını ona gözlerindeki parıltılarla bakan oğluna çevirdi zoraki dudaklarına yerleştirdiği gülümseme ile eğilip minik bedeni kucağına aldı.

Jungkook ise boşlukta gibiydi.Yıllardır aradığı aşık olduğu adamı bulduğuna mı sevinsin yoksa az önce minik bir tartışma içine girdiği minik çocuğun sevdiği adama 'baba' demesine mi şaşırsın bilememişti.

Tam anlamıyla boşluktaydı.

Hayır,şuan Jimin'e aşık olan Jungkook olmayacaktı.Eğer o olursa ağlayıp Jimin'e sarılıp onu sevdiğini haykırırdı.

Ama sevdiği adamın kucağında oğluyla karşısında durması onu sadece acımasız Jungkook olmaya itiyordu.

Oldu da.

Jimin oğlunun saçına öpücük kondurduğunda Sangmin karşılık olarak kollarını babasının boynuna dolayıp kafasının güzel kokulu boyna gömdü.

Jungkook onlara alev püskürten gözlerle baktı.Evet işte acımasız Jungkook.

Jimin,Jungkook'a baktığında korktuğunu hissetti.Karşısında ki Jeon Jungkook'tu bir mafya ve bir katil.

İçgüdüsel olarak Sangmin'e daha çok sarıldığında ne yapacağını bilmiyordu.Konuşmamak en iyisiydi.

Jimin,kucağındaki oğlunu masaya oturtup Jungkook'a bakmamak için verdiği savaşa galip gelerek telefona uzandı anında açılan telefon ile konuştu.

"Eunmi odama gelir misin?"

Karşı taraftan gelen onaylama ile telefonu kapatıp oğluna döndü.Saçlarını karıştırdı.

"Bebeğim birazdan Eunmi ablanla kreşe gideceksin tamam mı?"

Jungkook,bu görüntü karşısında nedense sıcacık hissetmişti.Ama hala her hücresinde sinir ve öfke vardı.Duyguları yerle bir olmuştu şuanlık.

Sangmin,her ne kadar kreşe gitmeyi sevse de Jungkook'a baktı.Pek gitmek istemiyordu ama babasına karşı gelmek istemedi.

Jungkook'a sert bakan gözleri Jimin'e döndüğünde anında yumuşayıp parladı.Jungkook,çocuğa şaşırsa da belli etmedi.Cidden akıllıydı.

"Tamam baba~"

Jimin gülümsediğinde Sangmin'de buna karşılık uzanıp babasının yanağını öptü.

Tabi ki Jungkook delirmek üzereydi.Çalan kapı ile onay alan hemşire içeri girdiğinde Jimin,Sangmin'i masadan indirdi.

"Eunmi,Sangmin'i kreşe bırakabilir misin?"

Hemşire,küçük çocuğa gülümseyip saçını okşadı ardından Jimin'e döndü.Tabi Sangmin,babasının düzelttiği hemşirenin dağıttığı saçlarını düzeltmekle meşguldü.

Jungkook ise çocuğun hareketine gülmek istedi Jimin gibiydi,tatlı.Ama gülmedi içindeki kıskançlık duygusu fazlasıyla ön plandaydı.

"Tabi ki Bay Jeon."

Hemşirenin söylediği hitapla Jungkook ile Jimin gözgöze geldi.Evet o bir Jeon'du.

Bu su götürmez bir gerçekti ki Jungkook'tan çok Jimin'e yakışıyordu.

Sangmin istemeye istemeye hemşirenin elini tutup odadan çıktıklarında odada kalan ikili bir süre konuşmadı.

Aslında Jimin,Jungkook'un bakışları altında konuşmaya çalıştı ama yapamadı.

Ne yapması gerektiğini bilmiyordu.Jungkook ile karşılaşacağını bilmiyordu.Hemde böyle bir ortamda,'çocuğunun' yanında.

"Merhaba Bay Jeon?Eşinizi terkedip geldiğiniz yerde hayat nasıl gidiyor?"

Jungkook'un alaycı ve iğneleyici sesine karşı derin bir nefes verdi Jimin.

'Hiç değişmemiş'

Jungkook aslında böyle nir giriş yapmak istemesede içimdeki sinir onu böyle yönlendirmişti.Şuan Jimin'e sarılıp ağlamak istiyordu.

Onu özlediğini ona aşık olduğunu söylemek istiyordu ama yapamıyordu.Orta da bir çocuk vardı ve Jungkook bunu sindiremiyordu.

Herşeyi ile ona ait olan adam nasıl başkasıyla çocuk yapardı?

Jimin,susmadı.Evet eski Jimin gibi hemen Jungkook'un karşısında susmayacaktı.O yüzden karşılık vermekten geri çekilmedi.

"Sorduğun için teşekkür ederim Bay Jeon,siz gelene kadar gayet güzel gidiyordu."

Jungkook,sinirlenmemek için yanağının içini ısırdı ama çok zordu.

Tanrı aşkına yıllardır aşık olduğu adam karşısındaydı ama bir çocuğu vardı.Zaten sinirlerine hakim olan biri değildi ki.

"Benimle evliyken başkasından çocuk yapmak hmm...evet tabiki güzel gidiyordur."

Jimin,sinirlendiğini elindeki dosyaları sertçe masaya koyup Jungkook ile yüz yüze gelmek adına arkasına döndü.

Kendi çocuğuna böyle demesi Jimin'in zoruna gitmişti.

Tabi bilmiyordu ama bu Jimin'e imalı bir şekilde konuşacağı anlamına gelmiyordu.

"Kağıt üstünde bir evlilik Bay Jeon.O yüzden pek önemi yok.Zaten gerisi sizi ilgilendirmiyor."

Jungkook'un çenesi kasılırken kaşlarını çatıp ona düz bir yüzle bakan adama baktı.

Jungkook o evlilik için canını verirdi.Ama Jimin,Jungkook'u zorluyordu.

Ne demek onu ingilendirmez?

Bir kaç adım atmak için hareketlendiğinde Jimin,minik elini kaldırıp ona durmasını işaret etti Jungkook yerinde kalırken minik beden konuştu.

"Sakın bana yaklaşma."

Jungkook,Jimin'in buz gibi sesi ile sertçe konuşmasına karşı yutkundu.

Jimin ona sadece bomboş bakıyordu.Bu onun kalbini paramparça etti.

"Hala benim eşimsin ve soyadımı taşıyorsun.Tabiki beni ilgilendirir."

Jimin,havada olan elini indirip Jungkook'u süzdü.

Anlam veremedi ya yıkılmıştı güçlü durmaya çalışıyordu ya da güçlü ama yıkılmak üzereydi.

Nedense içinde üzüldüğünü belli eden hisler gün yüzüne çıkmıştı ama ilerisi yoktu.

"Evet o konu madem herşey bir anlaşma ile başladı,bir anlaşma ile bitsin Jungkook."

Jungkook,yıllar sonra adını Jimin'in ağzından duyduğunda dudaklarının kıvrılmasını engelleyemedi.

Özlemişti.

Ama Jimin'in dedikleri ile bu sefer durdurulma gereği durmadan minik bedenin önünde durdu.

"Bitsin diyorsun öyle mi?"

Jimin,yakınlıktan nedense heyecanlanmıştı en az Jungkook kadar.

Başını kaldırıp Jungkook'a baktı malum aralarında biraz boy farkı vardı.

"Evet,kısa bir sürede anlaşma hazırlayıp bitirelim şunu zaten gereksizce çok uzadı."

Jimin,sesini duygusuzca tutmaya çalışıyordu.Başarmıştı da.

Jungkook,kalbinde hissettiği baskı ile dudaklarını birbirine bastırdı.Jimin,onu çoktan silmişti.

Jungkook,pesetmeyecekti.Sevdiği adam ile yine aynı evde olacaklardı -Sangmin ile- .Tabi Jungkook,küçük çocuğa nedense ters bir duygu besleyemiyordu.

"Öyle birşey asla olmayacak sevgili eşim."

Jungkook,aniden geri çekilip masanın karşısında ki masaya oturdu.Jimin,şaşırmıştı.Her zamanki gibi Jungkook'u anlamıyordu.

"Röntgen sonuçları nasıl Bay Jeon?"

Jimin için aşırı önemli olan konunun birden kapanması ile sinirle iç çekti.

Göz devirip masaya ilerledi.Sandalyeyi çekip oturdu.Getirdiği dosyaları önüne çekti.

Jungkook,Jimin'i süzmekle meşguldü.Siyah saçları ile Jungkook adeta kafayı yiyecekti.

Beyaz teni ile uyumu harikaydı.Yanakları eskisi gibi tombul olmasa hala tombuldu.Dudakları zaten-neyse Jungkook bu konuda kendini tutamayabilirdi.

Vücudu biraz daha kıvrımlı olmuştu.Beli eskiye oranla daha ince ve kalçaları-pekala bu kadar.Jungkook,yutkunup boğazını temizledi.

(Üstünde doktor önlüğü var gibi düşünün.)

Junkook,ciddi anlamda Jimin ile ilgili herşeyi özlemişti.Her zerresine kadar.

"Astımın varmış."

Jimin,nedensizce endişelenmişti.

Endişeli bakışlarını Jungkook'un bakışları ile buluştuduğunda gözlerini kaçırdı.

"Evet,çocukluğumda teşhis konuldu."

Jimin,başını salladı kırıldığını hissetti.Her ne kadar Jungkook ile ilgili herşeyden uzaklaşmaya çalışsa da hayat aksini sunuyordu.

'Nerdeyse bir ay beraber yaşadık,söyleyebilirdin,Uyuz.'

Jungkook,Jimin'in onun için endişelenmesine çok sevinmişti.

'Hâla bir umut var.'

Jungkook,Jimin ile biraz uğraşmak istedi kollarını göğsünde bağlayıp arkaya yaslandı tabiki kaslı bacaklarını üst üste atmıştı.

"Umarım içinden saydırmıyorsundur."

Jimin,Jungkook'a şaşkınlıkla bakarken onu kısa bir sürede nasıl hemen tanıdığını anlamaya çalışıyordu.

"Neyse,Astımın oldukça ilerlemiş ve bu hiç iyi değil.İlaçlarını kullanmıyor musun?"

Jungkook,Jimin'in oyununu sonlandırmasına takmadı çünkü Jimin gitrikten sonra tam olmasada olan ilaç düzeninide uymayı bırakmıştı.

Ama artık Jimin'i bulmuştu.

"Bundan sonra düzenli bir şekilde kullanacağımdan emin olabilirsiniz Bay Jeon."

Jimin,başını sallayıp dosyayı kapattı.Eline kalemi alıp hızlıca reçeteye birkaç ilacın ismini yazıp ismini yazılı olduğu mührü reçeteye bastırıp imzasını attı.

Bu hareketlerini hayranca izleyip dudağını yalayan Jungkook'tan habersizdi.

Başını kaldırıp reçeteyi uzun bedene uzattı.Ardından konuştu.

"Yazdığım ilaçları düzenli bir şekilde kullan ve sıcak yerlerde kalmaktan kaçın."

Jungkook,uzanıp bilerek elini Jimin'in eline sürterek reçeteyi aldı ama Jimin'in eline ateş değmiş gibi çekmesi ile burukça gülümsedi ve ayağa kalktı.

"Şüpheniz olmasın Bay Jeon."

Jimin,başını salladı.Konuşmak istemiyordu Jungkook'un aksine.Uzun beden,minik bedenin artık konuşmayacağını anladığında içten içe üzüldü.

O kadar mı istemiyordu onu?

Ama o Jeon Jungkook'tu.Ve Jimin tekrar onun olacaktı.

Kapıyı yönelip kapıyı açtığında omuzunun üzerinden minik bedene baktı.Jimin'de Jungkook'un durması ile ona baktı ve bakışları kesiştiğinde Jungkook sırıttı.

Ardından Jimin'i deli edecek aynı zamanda dengesiz bir mutluluğun içine çekecek cümlesini kurdu.

"Bir anlaşma daha olmayacak Bay Jeon.İyi Günler"

*

*

*

Nasıl olmuş?

İlk karşılaşma biraz daha sert geçmeliydi ama diğer bölüme sakladım🤭


Okuduğunuz için teşekkür ederim🥀🖤

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro