Bir çok aşk romanı, bir çok aşk filmi izledim. Oradaki aşklar temiz masum aşklardı hiç Anlamazdım bir insanin bir insana herşeyden vazgeçecek kadar aşık olması tuhaftı yani ne bilim nasıl severdiki insan böyle 2 gün görmesen sanki o 2 gün yıl olur özlerlerdi birbirlerini, her an konuşmak isterlerdi yani ben okuduğum ve izlediğim filimlerden yola çıkarak konuşuyorum yoksa ben bu hisleri kimseye hissetmedim birinden hoşlanmadım bile ben benim sevgilim bile olmadı. konuştuğum biride, neden mi yüzüme bile bakmadılar illa albino hastasıyım diyemiy di bunlar bulaşıcı değildi bence bir ayrıcalıkdı düşünsenize farklısınız saçlarınız beyaz teniniz beyaz masumiyet bildiğin ama gelin görünki bunu insanlara anlatın yolda yürürken sana bi tuhaf bakarlar.Neyse konumuz bu değil
Ensarın anlattığı şu kızı acayip merak ediyordum ve bu kızı öğrenmem gerekiyordu. Kimdi bu kız kaç yaşındaydı, nerdeydi, ve en büyük soru Ensarı nerden tanıyor bu soruların cevabını sadece ensarın arkadaşları bilirdi Kemal,Ekin ve Erdinç bilirdi. Erdinç Ensarı çocukluğundan beri tanırdı beni kaçırmayada o yardım etti. Oda Ensar gibidir kalpsizdir. Ama bu kalpsizliğini Ensarın islerini yaptığında gösterir. Ensar intikam almak istediği bir insanı öldürmek için beni kullanmıştı ben fahişe kılığında o adamın odasına sokmuştu sonra ne mi olmuştu.

"Ensar ciddiyim herşeyi yaparım ama bunu yapamam daha 15 yaşındayım benim çocuk olduğumu anlar" bu ona onuncu yalvarışımdı bu işi yapmak istemiyordum.

"Senin yapmak istemen veya istememen benim zerre kadar umrumda değil o adamı öldürücem o kadar" her zaman acımasız olmak zorundamı bir kerede bana acısa ona saygı duyabilirdim.

"İstemiyorum o adamın odasına bi...i..bir hayat kadını olarak girmek istemiyorum" evet doğru beni eskort bir kadın kılığına sokup o adamın odasına girmemi kafayı buluncaya kadar içirip bayıltmam gerekiyordu.

"Sızlanmayı bırak sadece eskort kılığına giriceksin o kadar, sana adamla yat mı diyorum" bide onu deseydin.

"Korkuyorum Ensar ya bana zorla sahip olursa"güldü yine başlıyoruz.

"Sana zorla mı sahip olucak kafanı kaldır ve aynaya bak Beyaz ve sonra ne demek istediğimi anla" aynaya gerek yoktu yine çirkinliğimi yüzüme vurmuştu. Artık acıtmiyordu yani yakmıyo du canımı alınmıyodum yani

Ensar,

"Erdinç in getirdiği poşedi al benim odama çık içindekileri giy 1saat içinde hazır olman lazım hala duruyorsun odaya çık hemennn" üstelesem o giydirirdi beni ve ben bunu kesinlikle istemiyordum. Poşedi alıp onun odasını çıktım. Poşedi ters çevirip içindekileri yatağa doktum . kırmızı paletli straplez bir elbise dizlerime kadar gelen Siyah bir çizme ve kahve rengi kıvırcık şeklinde bir peruk vardı. Beyaz saçlarımla gidecek değilim yani ama gitmek istemiyordum . daha sonrada küçük siyah bir el çantası ve makyaj malzemeleri vardı. bir kutu daha vardı.
İçini açtım ve ohaaaaaaaa bu bu bu bu jartiyer mi yoksa ben mi yanlış görüyorum bunu giyeceğimi sanıyorsa yanılıyor hayatta gitmem böyle bi şeyi onun yerine bir gün bondurumda kilitli kalmayı yeylerim jartiyeri es geç onu giymicem ilk önce kısa bir duş aldım daha sonra ıslak olan saçlarımı topuz yaptım ve çorap gibi şeyi kafama geçirdim bu peruğu daha gerçekçi gösterecekti peruğu takmadan kırmızı elbiseyi giydim kalçamın hemen altında bitiyordu zaten göğüslerim dolgundu birde elbise straplez olunca hep ortaya çıktı. Banyoda aynanı karşısına geçtim beyaz yüzüme baktım gerçekten ölü gibiydim. Gözlerimin üzerine ince bir likit çektim daha sonra siyah farı alım gözlerimin üzerinde ince ince gezdirdim. Rimelide alıp beyaz kirpiklerime şekil verdim. Kirpiklerim uzundu aslında beyaz olduğunda belli olmuyordu.
Şeftali renginde allıgı yanaklarıma hafif hafif sürdüm. Elime aldığım ruju bakıyordum eğer bu akşam tacize uğrarsam Ensarın yemeğine zehir katıcaktım. Rujuda dudağıma sürdüğümda makyajla işim bitmişti.
Peruğu elime aldım ve kafama geçirdim tarağıyla saçımı düzelttim ve son halime baktım bu ben değildim iğrenç görünuyordum. 15 yasında kız gitmiş 19 yasında genç bir kız gelmiş. Şuanki halinden hiç mi hiç memnun değildim.
Odaya dönüp botlarında ayağıma geçirdim zaten yaşıma göre boyum uzundu simdi hep hep uzun oldu çantamıda alıp odadan çıktım merdivenlerden inerken beni ilk Erdinç gördü

" Oha lan beyaz bu senmisin taş gibi olmuşsun lan" Ensarın arkadaşında ne beklersin ki gerizekalı Ensar beni gördüğünde memnun olmuş gibi güldü " aynen benim eve getirdiğim kadınlara benzemişsin"
Beni sürtükleremi benzetmişti ama benimde sabrım bir yere kadar

" niye nolduda beni onlara benzettin bak bende senin gibi piçlerin arasına gidiyorum " arnındaki damat atmaya başlamıştı.

" dua et işim var senle yoksa o ukala burnunu çoktan kırmıştım. "

Daha fazla üstelemeden evden çıktık yol boyunca Erdinç un sapık bakışlarına maruz kaldım. Pansiyon gibi bir yere geldiğimizde Ensar bana baktı ve

" adamın adı tarık 43 yasında uçkuruna düşkun kadın pazarlayan pezevegin teki senin yapman gereken adımın gözü görmeyinceye kadar içirmek ve bayıltmak gerisini ben hallederim seni Erdinç odaya kadar çıkarıcak odaya gelince panik yapma eve gelen kadınları düşün onlar gibi hareket et" bisey demek istemiyordum sadece kafamı salladım ve Erdinç in koluna girdim. " he bide adamın sana tecavüz etmesinden kaçın" tecavüzmu bana tecavüz edebilirmiydi yani, odaya geldiğimizde Erdinç sanki bir abi tavsiyesi verirmiş gibi bir dakika abimi az önce bana sapık sapık bakan Erdinç simdi bana abi tavsiyesi veriyordu. " sakın adamın kolarını boynuna dolamasına izin verme böylelikle seni öpmesi kolay olur ve sakin o adama kendini öptürme ve sakın seni yatağa atıp üstüne cıkmasınada izin verme daha kurtulamassın eğer böyle birşey yaparsa şeyine tekeme at tamamı" gitmese beni tek bırakmasa ama yapacak birşey yok sadece kafamı sallarım elini kaldırıp yanağımı okşadı. " korkma birşey olmadan yanına geliriz" yüzüne bakmadan odaya girdim onu abim gibi sevemezdim Ensar beni döverken durdurmamıştı. Kapıyı açtım ve Odaya girdim ortalık iğrenç ti rutubet kokuyordu. Yatağa oturup odayı inceledim sadece bir yatak ve pencerenin kenarında sandalye vardı. Oda da beklerken kapıdan sarhoş bir adam girdi uzun boyluydu. Kapıyı kapatıp yüzüme baktı ayağa kalktım beni hiçte güzel süzmedi daha sonra yanıma yaklaştı

"seninle hiç uğraşamam hemen başlayalım."

Ne hemen başlayalımmı ne yapıcağım şimdi yaklaşmaya başladı adamı sarhoş et dediler nasıl yapıcamı söylemediler.

"Şeee..y şey birşeyler içsek rahatlarız aslında nasıl olur"

Zaten sahoştu teklifimi kabul etse olay bitmiştir.

"Tamam ama fazla oyalanma seni istiyorum" ıyyyy dişleri iğrençti hiç mi fırçalamıyor. Küçük buzdolabın oraya gittim kapağı açtım adamı sarhoş etmem lazımdı. Bardağı elime aldım elime gelen bütün içkileri karıştırdım. Adamı bayılt dedilerde inşallah öldürmem. İşim bitince yanına oturdum gülerek elimdeki bardağı verdim. Hemen alıp kafasına dikti yuhh o kadar içki karıştırdım. Adamın bünyesi alışmış içe içmeye etkilenmedi bile be

" içkimizide içtik başlayalım hadi" ceketini çıkartırken üzerime doğru gelmeye başladı. Bu neden bayılmıyor yaaaaaa!!!

" a. Aaaaa öyle bir kadeh içkiyle rahatlanırmı bir tane daha içelim"nolur evet desin nolurrr

"Sen benle kafamı buluyorsunuz Sürtük" sürtükmü bu herif bana sürtükmü dedi.

"Bana bak moruk Sürtük senin anandır. Piç herif seni" yeter ya sinirimi bu adamdan çıkarıcam başlarım bayılmasına içkiyle bayıltamıyosak bizde dayakla bayıltırız.

"Bana bak oruspu parayla burdasın benim asabımı bozma" boğazımı sıkıyo bide cidden bunamış bu beni o kadınlara benzetiyo bir şeyde hata yapıyo ben Beyazım Ensarın yanın kalıyorum onun nasıl dövüştüğünü gördüm herhalde gözlerinin içine baktım ve sırıttım biraz Ensar olmaktan zarar gelmez bana

"Siktiğimin moruğu" kollarından tuttum fazla içtiği için kendini kontrol edemiyordu. Boğazımdan ellerini kurtardığımda kafasını tuttum ilk önce yüzüne baktım şaşırmıştı. Ama daha yeni başladım. Bütün kuvvetimle kafasını dizine geçirdim. Karşılık vericekken bir daha geçirdim ve bir daha bir daha ve bir daha dizim acımıştı. Ama durmak durmak yok kafasını kaldırdı ve saçımı çekti peruk elinde kalınca beyaz saçlarım omuzlarından aşağı döküldü. İlk şaşırdı sonra yüzüme tokat attı. Ensar geldi aklıma oda bana böyle tokat atıyordu ona karşılık veremiyordum. Ama hep karşılık vermek istedim o benden güçlüydü. Elim yanağıma gitti artık dayak yemek istemiyorum. Ezilmek hor görülmek istemiyorum. Gururumu yeterince ayaklar altına aldım ama artık dayak yemek istemiyorum. Hele hele bu heriften kafamı kaldırdım. Kafamı kaldırınca yüzüme yumruk attı canım acımamamıştı. Sanki delirmiş gibiydim. İçimde birşey uyanmış gibiydi.

"Korkma benim bana güven ve sakın korkma bu herifi yıkıcaz"

Buda kimdi kafamda bir ses daha yankılandı.

"Dediklerimi yap kafanı kaldır ve kim olduğunu ona göster sen Beyazsın acılara göğüs geren Beyaz" ben beyazım bu herife yenilemem beni aşağılayamaz, daha sonra tekme attı ve yere düştüm kafamı kaldıramıyordum. Karnıma ardı ardına tekmeler atıyordu canım canmaya başladı ne yapıcam

"SANA KALK DEDİM KALKKK!!!"

bedenim bende bağımsız ayağa kalktı. Bu ben değildim hareket eden ben değildim. Canım acıyordu ama güçlü görünüyordum bu bendim ama hareket eden ben değildim. Kafamı kaldırdım yüzüm artık nasıl gülüyorsa karşımdaki adamın yüzü bembeyaz oldu. Korkmuşmuydu benden,

"Korkmalıda senden "

Üzerime geldiğinde yumruk attıcağı eli tuttum ve

"Senin gibi bunak birinden bu hareketleri görmek şaşırttı beni ama amcacık haddini fazlasıyla aştın" bunları kafamdaki kimse o söylemişti adam korkmuştu kolunu ters çevirdim ve kemiğin birbirinden ayrılma sesi geldi kulağıma,

"Bu sesi duydunmu Beyaz işte duymak istediğim ses" kimsin sen kim
Adamın acı dolu çığlığı kulağımda yankılandı ama hala gülüyordüm.

"Seni mahvedicem Sürtük seni öldürücem öldürmekle kalmayıp seni sokak köpeklerine becerticem ahhhhh seni kaltak"

Kafam sağa yattı ve güldüm ama gülmek istemiyordum.

"Çok büyük konuşuyorsun amcacık sen ilk önce o buruşmuş kıçını becert köpeklere" bunları kafamdaki ses söylüyordu sanki yer değiştirmiş o önceden benim kafamın içindeydi ben dışarıda şimdi ise ben içeride o dışarıdaydı. Adamın kolunu bir tur daha çekirdi. Adamdan çıkan çığlık kulağımı sağır edicekti.

"Ahhh acı dolu çığlıklar işte bunlar beni tatmin ediyor"

Gülüyordüm acımasız biri gibi gülüyordum. Adam tam bi atak yapıcakken bir adım geriledim ve tüm güçümde yüzüne tekme attım o kadar güçlü atamam ben tekme ama şimdi attığım tekmeyle adam ters döndümüştü. Bayılmışmıydı şimdi eğilip yüzüne baktığım iğtençti burdu içine çökmüştü. Akan kanı izledim dehşet içinde bu kadar güçlümüydüm ben en korkunç olanda akan kandan zevk almıştım adamın kolunu kırmam burnunu içine çökertmem inanılmaz zevkliydi güldüm sanki rahatlamıştım. Adam yerde baygın yatarken bedenim sandalyenin oraya gitti ve oturdum kafamı geriye yatırdım. Ve kahka atmaya başladım

"Duydun dimi beyaz bizi köpeklere becerticekmiş yaşlı piç" kimsin sen kafamın içinde ne arıyorsun.

"Ben mi ben gölgeyim sana kendimi acıklamıcam zaten beni unutucaksın zamanı geldiğinde ben sana yardım edicem" gölge kafamın içinde ne işi vardı.

"Ensarı yenmek istemiyor musun yokta" istiyordum hem de deli gibi bana yaptıklarını ödetmek istiyordum.

"O zaman bana alış çünkü yeri geldiğinde güzelim Ensarıda boyle kanlar içinde izlicez" gölge güçlüydü hemde benim istediğim gibiydi. Tamam ben varım istediğini yapıcam

"Aferim bizden Ensara belli etme çünkü senden almak istediği hayat benim sen boşver zaten hiç bir şey hatırlamıcaksın" adam hareket etmeye başladı şimdi ne yapıcaz bayılmamıştı.

"Ödlek olma Beyaz" ayağa kalktım adama yaklaştım eğilip yüzüne baktım. Adam gözlerini açtı ve zorla da olsa konuşmaya başladı

"Se...se..sen kimsin...seni Sürtük...s..e.seni bahvedicem. Bu..r..dan kurtulunca ve se..i seni öldürücem. "

güldüm komikti söyledikleri buradan ölü olarak o çıkıcak ben değil

"Komiksin amcacık buradan ölü olarak çıkıcak biri var evet ama bu sensin aslında seni öldürmek benim işim değil ama bunu isterdim. seninle eğlenmek istiyorum hadi eğlendir beni"
tüm gücümle adama bir daha tekme attım ve yüz üstü düştü. Acıyla inliyordu ama umrumdamı... Kesinlikle değil biraz daha uğraşmak istiyordum.
Adama yaklaştım elinin içine topuğum geliceği şekilde ayarladım ve bütün ağırlığımı ayağıma verdim. Adam acıyla inlerken ben zevk alıyordum.

"Daha fazla acı çek yeni başladım eğlenmeye" kapı sanki kırılırmış gibi yumruklanıyordu güldüm.

"Seninki geldi herhalde" benimki mi? nerden benimki oluyor unutmaki aynı taraftayız
"şşş ses çıkarma biraz eğlenmek istiyorum" yerdeki adam dehşet içinde bana bakıyordu.

"Sen delisin Hastasın sen " adama yaklaştım ve kanlı yüzünü acuvumun içine aldım.

"Ben deli değilim senin görmek istemediğinim ben senin korkunum senin saklamaya çalıştığın duygunum, ben hasta da değil sadece Beyaza yardım ediyorum ama birazcık şizofren olabilirim " bunları gülerek demiştim adamı yere bıraktığımda şok olmuştu. Korkmuştu bizden korkmalıydı da bana bulaşmicaktı. Sandalyeye geri dömdüm ve oturdum bacağımı diğer bacağımın üzerine attım ve olacak eğlenceyi izlemek istiyordum.
" uuuuuu beyaz bence izlemelisin eğlence geliyoooorrr" kapı kırılırmış gibi yumruklanırken en sonunda kırıldı ve kapıda ensarı gördüm gözleri ilk önce yerdeki adama kaydı. Şaşırmıştı gözleri hayretle büyüdü benimde yüzümdeki sırıtışım. Yüzün aldığı ifadeyi görebiliyor musun ne kadarda komik daha sonra gözleri sandalyedeki bana kaydı beni böyle görmeyi beklemiyordu. Yani sağlam onun beklediğin yatakta ağlayan ve tacize uğrayan bir adet Beyazdı. Ensarın yanına soluk soluğa Erdinç geldi oda ilk adama baktı ve gözlerini büyüdü ve oda bana baktı bu seferde şaşkınlıktan ağzı açık kaldı. Keşke şuan resimlerini çekebilsem çünkü şuanki halleri o kadar komikki, Erdinç yavaşça odaya girdi. Konuşmuyorlardı erdinç adama baktı bayılmıştı. Boğazındaki damara baktı ve Ensara dönerek "Yaşıyor"
Ensar odaya girdi ve elinde susturucu takılmış silahı adamın kafasına dayamadan önce adam kafasını kaldırdı ve

"O..oo deli odaya girdiğimde fa...rklı biriydi simdi ise benim kor...ku..larım olduğunu söylüyor" güldüm ensar yüzüme baktı hiç birşey demedi silahı adamın kafasına dayadı ve bam oluk oluk kanlar akmaya başladı. Erdinç cesedi banyoya taşırken Ensar yanıma geldi ve dizlerinin üzerine çöktü elini yanağımdaki morluğun üzerine koydu.

"Beyaz bu senmisin, kız çocuğu bu senmisin" ben değildim beni bu hale sen getirdin şimdi ne oldu da bana Şevkat gösteriyor elini ittim

"Beyaz değil neden yoksa kıza acı çektirmekmi istiyosun"

"Beyaz kendine gel bu sen değilsin kendine gel " bu bendim neydi bunun amacı ne pişman mı olmuştu beni bu hale soktuğuna

"Ben hiç olmadığım kadar kendimdeyim Ensar " sırıttım. Erdinç banyodan çıktı.

"Adamı hallettim abi silahına eline tutuşturdum intihar sanar polisler"

"Vayyy Erdinç 'e bak ne güzelde Ensarın köpeği oluyorsunuz sen öyle" şuan ki halleri tuhaftı Erdinç birşey söylemesken Ensar.

" Ne oldu sana ne yaptı o herif sana bu sen olamassın beyaz bu sen değilsin kendine gel kız çocuğu" beni omuzlarından tuttu ve sarstı cidden sıkılmaya başlamıştım.

"Eeeee yeter be kendi ne gel kendine gel ben zaten kendimdeyim seni salak o herifte bana birşey yapmadı gözün mu kör senin herifi ne hale ge
tirdiğini görmedin herhalde zaten son anda yetiştin sen gelmeseydin ben öldürücektim onu sen silahla acısız öldürdün ben onunla daha eğlenicektim yavaş yavaş öldürücektim onu" Ensarın yüzünde gram mimik oynamasken Erdinç şok olmuştu

"Abi bu kıza ne oldu bıraktığımzda bize yalvarıyordu simdi ise neler söylüyor ya " güldüm gülüşüm odayı oldururken yüzüme yediğim darbeyle kafam yana yattı kafam yerine gelmişti ben gelmiştim gölge içerideydi.

"Hadi beyaz bunu ona ödet artık sana istediği gibi vuramaz"

artık yeter bu kadar kolay değil artık bana vuramaz ani bir hareketle Ensarın boynuna elimi geçirdim elinin altında atan damarı hissediyordum akan kanın akışını hissediyordum Erdinç silahı bana doğruturken Ensar tepkisiz kaldı. Kafamı kaldırdım ve Ensara baktım şuan onun gibiydim gram mimik oynamıyordum tepkisizdim öylede olmalıydım kafamı Ensara yaklaştırdım burun burunaydık boğazını dahada sıktım

"Ben Beyaz bundan sonra eskisi gibi olmicak Ensar taraflar değişti bir anlaşma yaptım sor bakalım anlaşmayı kiminle yaptım dur dur sen zahmet etme ben söyleyeyim ' sesim fısıltı gibi çıkarken ensarın kulağına yaklaştım ve " benden almak istediğin hayat var ya o adamı bu hale getirdi ve onunla amacımıza ulaşana dek bir anlaşma yaptık ve bu anlaşmanın tek kuralı ve geçerli bir maddesi var " kafamdaki gölgeyle aynı anda konuştuk ensarın kulağına daha yaklaştım ve " Ensarı yen ve Ensarı yok et" güldüm geri çekildiğimde yüzü bembeyaz olmuş bir ensar vardı. Gölge güldü o güldükçe bende güldüm...

Tuhafım tuhafsınız tuhaflar tuhafsın arkadaşlar yorummm

_sizlere tuhaf günler dilerim_