5 tuhaf bölüm
İçim boştu eskiden olsa birşeylere kafamı takar onunla doldururdum içimi ama şimdi boş karanl kiık bir kuyu gibi, terk edilmiş bir bina gibi içi dolu ama boş , karanlık üstüme çoktu, üstüme battı. Kimse bana birşey sormadan karanlığı verdiler bana, eskiler çıka geldi kapıma, kovduğum geçmişim geçenlerde kapımı çaldı. Ne yapıcam ben kime dert yanıcam kime güvenicem, içimdeki bu hissi nasıl gidericem, kimle bastırıcam, gözlerim kapanıyor. Ama bir o kadar da nertleşiyor. Çözmem lazım yaşadığım hayat benim değilse o zaman kimindi. Bana sunulmuş hayatmıydı. Bana haram olan, cennetteki yasak elmamıydı benim hayatımdı ama yaşamam bana yasaktı. Nasıl alıcaktı benden onu , tamam çok parlak bir hayatım yoktu. Ama ileride inandığım güzel Günlerim hayallerim vardı. Neden savaşmam lazımdı kendimi zorla toparladığım halde bir daha neden paramparça Olsun ki ensarın benden istedikleri Hayatımdan başka neydi. Arzu ettiği oysa ona vermelimiydim. Diyelim ki ona hayatımı verdim . o vakit ben ne yaşıyacaktım. Her zaman güçlü olmak ruhumu yordu. Kendi içimde yaşadığım mahkemem ruhumu yıprattı. Yaraladı, kesti, çizdi zaten alışıktı alıştırmıştım bedeninimi ama ruhumu güçlü tutmayı unuttum. Farklı kararlar alırken ruhuma kulak vermeyi unuttum. Onu dinlemedim.
Lanetli gibiydim ben sahip olduğum herşey ölüyordu benim değer verdiğim herşey, o yüzden sevdiğim insanlara değerince değer verdim. Düşümdümki belki boyle yaşarım sevdiklerimle, ama o zamanda yine ben kötü oldum değersiz biri oldum. Farklı biriydim ben bunu kibirlilik olarak görebilirler ama bu böyleydi. Farklıydım ben iki kişiliği eşit götürebilen bir gölgeydim ben , aslına bakılırsa gölge olmak bir yandanda iyiydi. Ruhumu sakladım onda zarar verdiğim ruhumu sakladım. Kendimi sakladım düşüncelerimi , hatta duygularımı kendimi gizledim onda yüzümü gizledim. Cidden Yoruldum istediğim hiç bir şeyi yaşayamasken ruhumu zorunlulullarla doldurdum. Ağırlastım ruhum ağırlaştı. Bedenimi zorluyor oysa ensar benden hep güçlü olmamı istedi. İstedi ama sonuçlarını bana demedi onunla aynı rolü paylaşmak için ne yapmam gerekiyor katilmi olmam lazım bana hep "ölü beden" böyle söylüyordu. Bu yüzden bana bu dövmeyi yaptı. Ölü bedenime yakışacağı için tabi onun tasviriyle cidden canım yanmıştı. Dövmem büyüktü ve bayağı zahmet istiyordu.
" Bunu cidden şimdi yapmak zorundamıyız"
" Sana sorduğumu hatırlamıyorum. Bu dövmeyi sende görmek istiyorum ve yapıcam"
"Bilmem farkında mısın bilmiyorum ama bu benim bedenim benim benim"
"Bir zamanlar öyleydi şimdi benim"
"Hıııı öyle öylee "
Artık onunla böyle konuşabiliyordum ama sınırına kadar tabi,
" Öyle öyle çok konuşmada tişörtü çıkar"
" kola falan yapılmıyormu dövme"
" Seninle cahilligini tartışırdımmm ama dövmeyi yapmak için Sabırsızlanıyorum."
"Diyelim ki tişörtümü çıkardım. Nereme yapıcaksın ya dövmeyi"
" tam göğsünün altına"
" NEREMEEE"
"Göğsünün altına"
"MANYAK MANYAK KONUŞMA YAAAAA ACMAM BEN ORAMI SANA"
"Senin yeni yetme memelerine kalmadım beyaz ben daha büyüklerini gördüm seninkiler ilgimi çekmiyor"
"Ayyyy çok üzüldüm çok üzüldüm Ensar mememi beğenmedi bir kere benim yaşıma göre iriii meeem...mm ya beni nasıl konuşturuyosun ya"
"ÇIKAR ŞU TİŞÖRTÜ"
"Ya ufff ya tamam ama bakma"
" Gerizekalı bakmadan nasıl yapayım"
"Herşeyi yapabiliyorsun bunu da yaparsın"
"Beyaz beni zorlama ve sütyenini çıkar"
Baya baya koymuş kafasına oğlan ya eğer çıkartmassam beni mahveder. Utana utana sütyenide çıkarınca Ensarın gözleri gögüslerime indi. Dediğim gibi 15 yaşındaki bir kız için iri gögüslerim vardı. Yavaş yavaş yaklaştı tam dibine geldi. Kafamı kaldırdım ve yüzüne baktım o tam gögüslerime bakıyordu. Heyecanlandım mı evet hiç olmadığım kadar elini kaldırdı göğsümün arasına elini koydu sanki hayali bir çizgi çizermiş gibi daha sonra omuzlarından tutup koltuğa uzanmamı sağladı. Korkmaya başlamıştım çünkü yapacağı dövme gerçekti iğneyle yapılıyordu. Ensar elinde küçük sandık gibi birşey getirdi. İçini açtı ve makine gibi birşey çıkardı.
" kendini kasma sakın canın yanmayacak demiyeceğim baya yanıcak"
"O zaman neden yapıyorsun"
" Çünkü istiyorum"
"İstediğin herşeyi yapamazsın"
"Sen kendini nerde görüyosunda istediklerini yapabiliyorsun"
" kendimi bir yerde gördüğüm yok ben kendimi her yerde görüyorum"
" Ama ben seni neden görmüyorum o zaman"
Dediğimle biraz duraksadı. Sanki dediğimi anlamaya çalışıyordu.Dediğim açık ve netti kendini o kadar yükseltmiş ki her yerde kendini görüyordu.Ama benim gözümde ensarın yeri belli değildi.
" senin tarafından görülmemek... Bu beni hiç etkilemedi beyaz çünkü sana değer vermiyorum"
Bana değer vermiyordu. Bunu biliyordum peki onun ağzından duymak beni neden bu kadar üzüyordu.
" bana değer vermediğini biliyorum Ensar sana seni görmüyorum derken senden o kadar gördümki hangisi gerçek sen bilmiyorum o yüzden seni görmüyorum.... Göremiyorum seni"
"Gerçek beni görmek seni neden bu kadar ilgilendiriyor "
" ilgilendirmiyorum sadece merak ediyorum o kadar"
" etme beyaz gerçek ben sana zarar verir çünkü gerçek ben senden nefret ediyor"
" söyler misin ona ben ne yaptım"
"Onun değer verdiği hayatı aldın ve onu yaşıyorsun" daha fazla konuşma gerçek ben sesini dahi duymak istemiyor"
Birşey demedim diyemezdim. Bu hayat benim değilse neden bana verildi. Sıkıldım artık bu sorudan kafamı takmaktan sıkıldım. Elindeki makineden ses gelmeye başladığında anladım artık başlıyoruz .
İlk önce gözlerime baktı baktı baktı.... Birşey dememi mi bekliyordu. Sadece baktım birşey demedim oda birşey sormadı zaten
Makineyi tenime değdirdiğinde çığlık atıcaktım ama kendimi tuttum kasmadım sadece orada ölü gibi yattım. Oda zaten öyle olmamı istiyordu ölü beden gibi duyan ama konuşmayan, hissetmeyen, karşılık vermeden ithaat eden benden öyle olmamı istiyordu.
Ona sessizliğim tuhaf gelmiş olucak ki
" canın yanıyor mu?"
..............
"Beyaz sana canın yanıyormu dedim"
.............
Ben ona yanıt vermeyince makineyi temine bastırdı. O kadar acımıştı ki çığlık çığlığa ağlamak istiyordum. Yine yaptı canımı yaktı. Yüzümde hicbir mimik olmadığında bir tuhaf oldu...
" beyazım... Canını yaktım mı"
O tam bir hastaydı kontrol edemediği öfkesi ondan sonrada kontrol edemediği duyguları, biraz önce bilerek canımı yakan Ensar simdi pişman bir şekilde canını yaktımmı diye soruyor.
Yüzümde hiçbir acı belirtisi yoktu. Fakat göğsümün altı acayıp acıyordu. Ben ona yine yanıt vermeyince makineyi bastırarak dövmeyi yapmaya devam etti.
Vücudum acıya alışmıstı. O yüzden artık hissetmiyordum. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan göğsümde. Aşagı doğru birşey akıyordu. Ahhhh siktir cidden kanatmışmıydı. Kafamı kaldırdığımda dikkatli bir şekilde göğsüme bakıyordu. Daha sonra bana baktı, elindeki makineyi bırakıp üzerime eğildi kafamı geri koyduğumda göğsümün arasında ıslak birşey hissettim. Oo..o..o Ensarın dilimiydi. Kafamı kaldırıp bakamadım donmuştum o ise akan kanı yalıyordu. Ensar benim kanımı içiyordu. Kafamı hafif kaldırdığımda gözlerinin kapalı olduğunu gördüm. Dilini her tenime değdirdiğinde sanki yaralarım iğleşti. Daha 15 yaşındaydım bunları hissetmem doğalmıydı. Ensara bunları hissetmem doğalmıydı.
" kanını içtim beyaz seni içtim kana kana seni içtim kanının tadı hoşuma gitti küçük kız seni içmek bana iyi geldi"
"Se...nn.. Sen ne yapıyorsun Ensar bu..b..uu. Bu hiç doğru değil"
"Beyaz doğru olan herşey iyi mi olmalı sence"
"Ne demek istiyorsun"
"Sen soruma cevap ver"
"İyi olan herşey doğrudur. Ensar doğru olan herşey de iyidir."
" Yanlış düşünüyorsun Beyaz o zaman bir örnek vereyim birinin hayatını kurtarmak doğrudur değil mi?"
"Evet doğrudur"
"O zaman iyidir de"
"Evet iyidir"
" peki kurtarıcağın hayatı kolay kolay vermezler değil mi? Ya hak etmen gerekir yada çalman ama yinede bir hayat kurtarıcaksın" buda iyidir değil mi? Peki o zaman çalınan hayat, hak etmeyen birine verilirse ve o hak etmeyen insanın hayatını kurtarırsa hangisi için iyi hangisi için doğrudur Beyaz"
" bakış açısına göre değişir Ensar kaybeden için doğru kazanan için iyi olur "
" o zaman senin için iyi oldu hee"
" ne demek istedin anlamadım"
"dövmen bitti kalk ve aynada bak"
Ne demek istemişti sorsam cevap vermezdi . bende fazla üstelemedim ama için için merak ediyordum. Dövmeyi merak ediyordum ama Cidden çok acıyordu. Yerimden zor bela kalktım göğsümü kapatamadım çünkü neden ensar elimi çekti. Aynanın karşısına geçtim karşımda beyaz saçlı hayalet gibi vücudu olan bir kız vardı ve o vücudu karartan bir dövme açık konuşmak gerekirse dövme güzeldi göbeğime inen bir kafes ve onun yanlarında çiçek desenleri vardı. Elimi kaldırdım ve üzerinde gezdirdim. Benn elimi gezdirirken elinin üzerinde ensarin elini hissettim kafasını boynuna koydu ve kulağıma o ilahi sesiyle fısıldadııı....
" gün gelir belki bu dövme kurtarır seni beyaz çünkü bu dövmeyi ikinci defa birine yakıştırdım ve bu dövmeyi en çok sende beğendim."
Tuhafım tuhafsınız tuhaflar tuhafsın söyleyecek birşey bulamadım sadece yorum yapın ve hatalarımı göreyim
_size tuhaf günler dilerim_
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro