Multi medyada Beyazın kıyafetleri_

Savaşa hazırlananlara ne derirdi. Mücadele ediceklere ne denirdi. Savaşları ölümle biticek iki savaşçı peki ne uğruna savaşıcam, o benden alıcak hayat için ben ise hayatım için bu yüzden savaşımız ölümene o zaman biz iki Gladyatör mü oluyoruz. İki güçlü savaşçı biri istediği hayatı diğeri vermek istemediği hayatı için savaşıcak, eskiden adımın hakkını verirdim.Beyaz saçlarım vardı fakat şimdi gri saçlarım adıma gölge düşürüyor. Gölge evet ben şimdi bir gölgeydim. Peki kimin, tabiki de asla Ensarın gölgesı olmayacağım onun hareketlerini tekrarlamicam ben Beyazın gölgesi olucamm bir gölge gibi kendi bedenimin gölgesi olucam yeri gelince hapis olduğu bedeni kontrol eden bir gölge kulağa ne kadarda tuhaf geliyor değilmi.
Ben sahip olduğum bedenin gölgesi bedenini yeri geldiğinde kontrol edeceğim iki kişiliğim olucak. Ensara gölge, insanlara beyaz olucağım peki meydanı boş bırakmamam lazım bu süre zarfında Ensar beni kontrol etti. Şimdi sıra bende bakalım Ensara gölgeyi gösterdiğimde ne yapıcak,

Yatağımdan kalktım gerçekten kendimi güçlü hissediyorum. Nedenini bilmediğim bir şekilde öz güven patlaması yaşıyorum. Kendimi silahlarını kuşanmış gladyatör gibi hissediyorum. İnanılmaz bir şekilde yenilenmiş hissediyorum.Yatağımdan kalkar kalkmaz banyoya gittim. Yüzümü buz gibi suyla yıkarken ruhsuz bir şekilde sırıttım. Soğuk olan herşeyi cidden çok seviyorum. Yüzümü yıkadığım suda dahil yüzümü kaldırdım ve kendime baktım saç rengini değiştirmem beni bu kadar değiştirmiş olabilirmiydi. Daha düne kadar hayalettim.Beyazdım fakat şimdi gri saçlarımla ta mi gölgeye benziyorum. Okul saatinin yaklaştığını görünce odama geçtim ve dolamını açtım. Bugün gerçekten bir gölgeye benzemek istiyordum. Hiç bir zaman giyemeyeceğim kıyafetlerin vardı. Hediye gelen veya akrabaların verdiği kıyafetler teyzemin kızı ona kuzen demiyeceğim çünkü cidden salağın teki artık ona olmayan kıyafetleri teyzem bana verirdi. Bende onu kırmamak için alırdım. Ama giymezdim kızı biraz açık giyinirdi. Ben öyle giyinmeyi pek sevmezdim. Ama giyilecek birşey varmı diye bakındım. Kıyafetlere bakarken teyzemin verdiği siyah deri bir pantolonla karşılaştım. Üzerinde elimi gezdirdim gerçekten güzeldi. Beyaz olsa bu pantolonu asla giymezdi. Ama gelin görünki Beyazı bugün dinlenmeyecek Gölgem konuşacak bugün, ve gölge bana bu pantolonu giymem gerektiğini söylüyordu, pantolunu kenara ayırdım. Şimdide üstüne birşey uydurmam lazım biraz daha karıştırdıktan sonra siyah kolları kırtık kazak buldum. Kıyafetleri bulduğuna göre hazırlansam iyi olucak geç kalmayı sevmem çünkü, pantolunu giyerken cidden zorlanmıştım deri olduğundan bacağıma yapışıp durdu. Üzerime kazağımıda giydim. Omuzundan başlayıp bittiği yere kadar kırtıklar vardı. Ve gerçekten hoş duruyordu. Sıra saçlarıma geldiğinde dün fönlü olduğundan bugün biraz dalgalı duruyordu. Bu halini bozmadım sadece yandan ayırdım bir kısmı fazla bir kısmı azdı. Az olan kısmı kulağımın arkasına attım. Saçımı yaparken siyah yüzügüm gözüme ilişti.
Gerçekten beğenerek almıştım.Gölgem bunu takmamı istiyordu. Onu dinleyecektim yüzügümü takıp deri ceketimide giydim. Omuzlarından zımbalar vardı. İddalı duruyordu.
Beyaz olsa bu ceketi giymezdi ama gölgenin hoşuna gitmişti. Dizlerimin biraz altında biten postallarımıda giydim. Kendimi zırhını giyen bir savaşçı gibi hissettim. Bu his gerçekten çok güzeldi evet hazırdım. Birazda heyecanlıydım.
Ama Gölgem bana rahat olmamı ve ruhsuz olmamı istiyordu. Bugün gölge konuşucak Beyaz dinleyecek bugün konuşman yasak Beyaz bugün gölgenin günü bugün savaşa yaklaşılıcağı gün,
Evden çıktım. Apartmanın kapısı geldim ve bekledim, bunu yapabilirim illa hasta bir kızım diye güçsüz biri olmayacağım ben Ensarın eğittiği kızdım hiç kimse için kolay lokma değildim. Cebimden kulaklıklarımı çıkardım ve fall out boy thanks for the memoris şarkısı açtım. Ve kapıyı açtım kendimi dışarı attım başım dikti yürüyüşüm kendinden emindi yüzüme ifadesizlik ekledim. Şuan baştan aşağı Ensarda ibarettim ona benzemiştim. Amacımda oydu onu kendiyle vurucaktım. Bu Beyazı biraz gerdi ama Gölge bundan büyük zevk alıyordu. Bende zevk alıcaktım o halde yolda giderken insanlar bana bakıyordu en fazla da yaşıtım erkekler sadece erkeklerde değil kızlarda bakıyordu. Pastanenin önünden geçerken Ceyhun bana baktı ve elindeki tabakları düşürdü. Hadi ama bu kadar değişmiş olamam dostum, Ceyhun bana baktı ve sırıttı bu komikti bana bakmayan Ceyhun sırıtıyordu. Gülünçtü ama hiçbir mimiğim oynamadan ceyhuna bakış attım ve birşey yapmadan yanından geçtim bu baya iyiydi. Ceyhun bile beni böyle gördüyse Okulakileri düşünemiyorum bile, okula geldiğimde boyut kapısı gibi kapıdan geçtim ve bahçeden okula ilerledim. İnsanlar bana bakıyordu. Bazılarının ağzı acık bazıları ise kıskanç ama gölge bana fısıldıyordu,

"yoluna devam et kimsenin bakışlarını umursama onlar seni çekemiyorlar"

Haklıydı onu dinleyecektim sınıfa girdiğimde buketin bir,

ohaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa cüşşşşşşşşs beyazzz lan bu senmisin? Kızım taş gibi olmuşsun be"

"Teşekkür ederim buket sadece biraz değişiklik yaptım o kadar, "

"değişiklik mi hadi ama ne kadar değiştiğini göremiyor musun"

"Birazmı ahhh dalga mı geçiyorsun benimle beyaz, inanılmaz değişmişsın"

Zamanı gelmişti zaten, sınıftakiler bana bakıyordu. Gözümü sıa gezdirdim. Ensarı buldum ama uyuyordu. Acaba geceyi hangi kadının yanında geçirdi. Ensar uçkuruna düşkün biriydi seviyordu şey yapmayı nerden mi biliyorum. 14 yaşındayken eve her gün farklı kadınlar geliyordu...

"Saat epey geç oldu. Ensar nerde acaba ahh benimkiside soru Ensar bu kesin yine başka bir kadınla gelecek acaba bu seferki sarışın mı? Esmer mi olucak çünkü önceki gün sarışın diğer gün sarışın dün ise esmer getirmişti. Demek ki bu gün ki esmer olucak evdeki işlerimi halledip birşey atıştırmak için mutfağa indim yaptığım yemekleri ısıtırken ( evet bu arada yemek yapabiliyorum. ) kapı açıldı ve bir kadın kahkası duydum neden bu gibi kadınlar boyle iğrenç kahkalar atarlar anlamadım. Salona giderken Ensarı körkütük sarhoş gördüm ne vardıda bu kadar içiyordu. Sonra bir kadın getirip sabaha kadar... Immm neyse kadın bana bakıp sonra ensara döndü.

"Ensar bu kız neyin oluyor"

Ensar yüzüme baktı ve siyah gözlerini gri gözlerime dikti yine aynısını yapıyordu. Ruhsuz soğuk bakıyordu.

"Hiç birşeyim sence o gibi bir kız neyim olabilir"

Kız Ensarın dediğine memnun bir şekilde gülümserken Ensarın odasına çıktılar bense Ensar tarafından ezilmeye alışıktım.
Yine aynısı olucak iğrenç çığlıklar, yaptıkları iğrençti hem Ensar hem o kadın iğrençti. Bir kadın veya bir erkek bana göre sadece bir kişiye sadık olmalıydı. Onun olmalıydı hem ruhen hem bedenen ilk onunla birlikte olup başka kimseyle olmamalıydı. Bedenini ona zincirlemeliydi. Tabi erkekler için durumlar farklı ne de olsa kaybedicekleri hiç bir şeyleri yoktu. Ama kadının vardı. Kadın birlikte olsa günah erkek birçok kadınla birlikte olsa ya playboy yada çapkın bizler boyleydik aynı düşünce aynı cahillik bizim insanlarımız böyleydi.
O vakit kadına günah olucak herşey erkeğede olmalıydı. Onun özeliği neydi ki kendini bir kadına adasa hem kadın hem onun için en güzeli olucaktı. Ama gelin görinki Ensar için " her çiçekten mal alma" tabiri tam ona uyuyordu.
Ensarın bana verdiği odama gittim sadece bir yatak ve bir dolap vardı. Küçüktü ama şikayet edicek değildim. Bodrum katına göre burası kral dairesiydi. Üzerimdekileri değiştirip yatağıma yattım.Çığlıklar başlamadan önce uyumaya çalışayım derkennn.. Ahhhh lanet olsun yine iğrenç çığlıklar acaba kendinden iğrenmiyor mu? her gün başka bir erkekle birlikte olmak midesini bulandırmıyor mu? Bende bir tuhafım yaa kızım aldığı zevkten dört köşe olduktan sonra istediğini aldıktan sonra erkekler farklı olsa ne yazar kızın çığlıkları gittikçe artarken Ensarın kızı dövdüğünü düşümdüm bir ara öyle birşey olsa kızı kurtaramamda çığlıkların sesi azaldıkça uykuya dalmak üzereydim.
Tam uykuya dalmışken mutfaktan kırılma sesi geldi. Ensar mutfağın sorumluluğunu bana vermişti. Orayı temizlemek benim görevimdi. Yataktan kalkıp yarı kapalı yarı acık gözlerle odadan cıktım. Mutfağa geldiğimde uzerinde Ensarın siyah gömleklerinden biri vardı. HEMDE YENİ ÜTÜLEDİĞİMMMM!!!!!!
bu kız canına mı susadı. Ensar kıyafetlerinin başkasi tarafından giyilmesinden nefret eder. Heee bu arada bizim çirkin kızımız bardak kırmış .

" ahhh lanet olsun nasıl kırıldı kim temizlicek bunu şimdi"

Konuşma sitiline küfür ederken. Beni gördü ve

" hey tuhaf kız gel ve şunu temizle"

Oradan bakınca enayiye mi benziyordum.yada kızımız miyop falan mıydu.

" bardağı ben kırmadığıma göre kırdığın bardağı kendin temizle"

"Sen benimle nasıl konuşursun böyle benim kim olduğumu biliyor musun? "

Bana ne ya senin kim olduğundan Ensar yüzünden bu kızlarla çok muhatap olmaya başladım.Ensarın kaçırdı kız mıydım sekreteri mi? Biraz eğlenmek benimde hakkım bu cici kızımızla biraz uğraşalım Ensar gibi yapıp kollarımı bağladım ve kafamı biraz yana yatırarak konuşmaya başladım.

"Ne olduğunu bana mı soruyorsun size bir çok şey söyleniyor benim bildiğim Sürtük, kaşar , hayat kadını, oruspu ben bunları biliyorum peki sen bunlardan hangisisin, Ensar sana mutlaka para verir o zaman Sürtük oluyorsun:)"

"Sen kim oluyorsunda benimle bu şekilde konuşursun seni sefil kız Ensara bu dediklerinibdicem ve mutlaka ondan güzel bir dayak yersin"

" Şuan sefil senmisin benmi şu haline bak heryerin mosmor dayak yemiş gibisin heee bu Dediklerimi Ensara söyleye bilirsin sadece ders çalışıyorum bunu o da biliyor"
"Şuda var bayan Sürtük bu zamana kadar ensarın getirdiğini en çirkin kızsın Ensar fazla içmiş olucakki gözü kör olmuş. Yoksa senin gibi bir kızı getirmezdi. Gerçi söyle bir bakıyorum da senin güzel bir yanında yok, şu varki şu yaptıklarına karşın ruhun güzel derdim fakat sen bedenini Ensara sunduğunda ruhunuda şeytana sundun. İkisinin arasında fark yok haa şeytan la birlikte oldun . ha Ensarla ...

" Sen haddini fazlasıyla aştın küçük kız Ensardan önce sana bir ders ben vermeliyim bence"

Kız üstüme gelip eline kaldırdı tam tokat atıcakken elini tuttum bu hareketimi bekleyemen kız bana baktı afallamıştı. Bunu Ensardan öğlenmiştim. Kıza bakarak sırttım ve kolunu ters celirdim kız çıglı ararken,

"Ne oldu benim yaptığım hoşuna gitmedimi benim attırdığım çığlık seni tatmin etmedi mi yoksa yazık ben daha yeni eğleniyorum"

Koluyla birlikte kendisini de çektirirken arkadan bacağına dizimi geçirdim ve diz çökmesini sağladım.

" seni bekliyorum hadi dersimi versene acaba sana ne yapsam" ezgahtan aldığım bucağı boynuna dayadım ve " boynunu kesip akan kanı zevkle izleyip bende bunda mı zevk alayımmı yoksa kolunu kırıp çıkan sesle kahkamı atim."

"Se...nn seeee..nn.senn sen psikopatsın bırak beni ENSARRR ENSARRRR"

Ensarın o kalın ve erkeksi sesini yakınımda duydum.

"Ne var "

" Ensar kurtar beni bu... Bu. kız psikopat kurtar beni "

Bense sırıttım konuştum.

" sana ne dedim beni hiç dinlemiyorsun Dersime çalışıyorum ve şuan öğretmenim beni izliyor fazla konuşma bu benim notumu etkiler sonra"

" Ensar Ensar kurtar beni kurtarrrrr"

" Sana ne dedim ben bayan Sürtük kırdığın bardağı temizle o gömleği çıkarıp yıka ve ütüleyip yerine koy"

Kızı bıraktığımda ağlıyordu. Kafamı kaldırıp ensara baktığımda tuhaf bakıyordu. Sanki gurur duymuştu.

" Beyaz sen oda git ve uyumaya çalış görüyorumki çokbders çalışman seni yormuş uyumaya git küçük kızımm..."

Ben ensarın küçük kızıydım ben ensarın öğrencisiydim ve herhalde bugün benlen gurur duymuştu elini kaldırıp saçımı okşadığında bir tuhaf oldum kafamı kaldırdım ve siyahlarına baktım güzel bakıyordı.

" iyi geceler o ölü bedenini dinlendir beyazım"

Ben Beyaz, Ensarın Beyazı, Gölgenin sahibi ensarın yaptığı silahı Beni zamanı gelince onu öldürmem için yaptığı silahı o gün anlamıştım.Ensara o insara nasıl davranıyorsa benim de öyle olmamı istiyordu.
Bana beyazım demişti o gün ve bir kaç defa ama ben artık onun beyazı değildim . Ben gölge olmuştum. Duygularımı gölgeme gizledim o gün yaşadığım duyguyu sakladığım gibi tek umduğum şey Ensarın duygularımı sakladığım gölgeden çalması o yüzden en ücra köşeye sakladım.sıra bendeydi ensarın duygularını ortaya çıkartmaktı

Hedef belli Ensarın kalbini bul.

Tuhafım tuhafsızınız tuhaflar tuhafsın uzun bir bölüm oldu ilham geldi yahu:))) neysee size tuhaf günler dilerim..

_Size tuhaf günler_