Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

21. tuhaf bölüm 'ŞARAP'

Zaman bedenim için akarken ruhum için uzun zaman önce durmuştu. Bedenim büyürken yaşadığım acılarda benimle büyüdü Gelişti, arttı oysa çocukken çok masumdum.
  Akşamları erkenden yatar hayaller kurardım. Sabah erken kalkıp çizgi filim izlerdim. Dertsiz tasasız yaşamak vardı şimdi ama gelin görünki benim gibiler için acı bir nefes kadar uzağında olur. Oysa çocukken tek acım koşarken düşüp soyulan dizimden yayılan acıydı. Onu da babam öper geçerdi. Ama şimdi baba bütün acılarımı toplayım yoluma sersem ve koşup dizimi yaralasam öpsen bile kalkar bir daha düşerim. Yollarım acılarımla dolup çoğalıyor. Tek desteğim bana destek veren intikamım bana deynek olan intikamım,

  Asasörden inerken Ensarın şaşıran yüzü aklımdaydı. Bundan zevk almışmıydım, evet oldukça ama bugün aramızda geçen münakaşadan sonra bu akşam onu kafama takmamam lazım,

   Asansörün istediğim kata geldiğini belirten sesi çıkınca kafamı kaldırdım çıktım. İnsan hala panik içindeydi. Ne için para için haram para için, bu akşam sesiz bir  şekilde oturup insanları izlemek istiyordum. Sadece izlemek ve ezberlemek,

    Kabirin barının oraya gittim ve barmenden sütlü kahve istedim. Belimde soğukluğunu hissettiren azrailim yerini belli ediyordu. Soğuktu, belimi donduracak kadar
    Barmen sessiz bir şekilde kahvemi önüme bırakınca beklemeden tadına baktım. Immm istediğim gibiydi. Cebimdeki telefonumdan gelen mesaj sesiyle kahvemi isteksiz bir şekilde bırakıp elimi cebime attım ve telefonunu çıkardım. Tuş kilidi girip mesajlara girdim. Dudaklarımda belli bir tebessüm belirtirken mesajın daniel geldiğini anlamıştım. Numarası kayıtlı değildi hemen kaydedip mesajına cevap verdim.

Danil; pis prenses durumlar nasıl?

' Silahımı aldım'

Mesajın gelmesi biraz uzun sürmüştü ama sonra telefonundan ses gelince elime tekrar aldım ve okunmaya başladım.

Daniel; NE SİLAHINDAN BAHSEDİYORSUN!

' eve gelince uzun uzun anlatsam şuan anlatıcak durumda değilim'

Mesajı atıp, kahvemde büyük bir yudum aldım. Telefonundan tekrar ses gelirken kahveyi bırakıp mesaja baktım

Daniel; eve gelince illa döveyim seni dimi neyse ne zaman geliceksin:)

Gülümsedim deli çocuk hem kızıyor hem gülüçük yolluyor. Bekletmeden cevabı hemen yazdım.

' işim ne zaman biterse savaşçı'

Ne zaman çıkacağımı bilmiyordum. Ama erken çıkmaya çalıcaktım.

Daniel; tamam pis prenses geç gelme merak etmeyeyim:)

' tamam savaşçı dikkat et:)'

Telefonunun ekrarnını kapatıp cebime attım. Kalan kahvemide dinleyip bitirdim. Fincanı çocuğa uzattım ve

" saol"

Fincanı aldı ve kafası eğik bir şekilde

" ne demek efendim"

Kendimi barmene döndürdüm ve

" sana bir şey sorucam"

Elindeki bardakları kuruladığı bezi bıraktı ve bana döndü. Uzun sayılan ama sıska bir vücudu vardı. Saçları sarının nerdeyse en acık tonuydu sanırım boyaydı. Gözleri elaydı sıska ama yakışıklı sayılırdı. Oda benim gibi bana yaklaştı ve

" tabiki efendim"

Asansörün oraya Bakıp ensarın gelip gelmediğine baktım. Daha sonra çocuğa dönüp,

" burada akşamları işler nasıl yürü"

  Oda benim gibi sağa sola döndü ve kontrol etti. Sanki yasa dışı bir şey sordum.

  " akşamları 21.00 dan sonra kabir dolar yani kumar oynamaya İzmirin en pis adamları gelir, uğuşturucu ticareti yapanlar organ mafyaları, kaçak insan ticareti yapan vs. Burada paralarına para katmaya gelirler saatlerce oyun oynarlar, kazanılan paralar baya bir koruma sayesinde iyade edilir veya bizim kazandığımız parala daha güvenli bir şekilde kabirin en altındaki  Mahşere götürülür. Orada kerem beyin kasası ve işkence odaları vardır. Ve saat 02.00 da burası boşalır ve kazanılan hasılarlar kerem beye rapor edilir dolunay hanım"

Demek ki mekanında kasa  var ve
  Bu adam cidden baya para basıyor. Peki mekanın sırayla mezar, kabir, mahserdi. Yani hepsi sırayla

" peki neden mekanın adları mezar kabir ve mahşer"

Sesini kısarak sadece benim duyabileceğim bir şekilde,

" bakın şimdi mezarda ölüp ölmeyeceğiz karar verilir buna azrail karar verir yani siz, daha sonra ölürse kabire iner"

" ama ölenler nasıl kabire iner"

" eğer orada birini öldürürsen veya ağır bir şekilde yaralarsan sen zaten ölmüştürsün yani insanları öldürücek kadar acımasız ve ruhsuz biriysen sen zaten ölüsündür. Bu şekilde kabire inersin kabirde yargılanırsın, yani burada kumar oynarsın eğer buradan yüklü bir miktarda para yaparsan cenette gidersin yani dışarıya çıkarsın, "

Biraz duraksadı ve

" ama eğer buradan para kazanamassan mahşere inersin yani yargılandın ve doğru cevapları veremedin. Cezanı çekersin Mahşerin celladı vardır. Yani oradan sorumlu olan 'Kamber' oradaki işleri o yürütür yani cezayı yargılananlara o verir ve cezan bitene kadar acı çekersin"

Bende mezardan ölü olarak çıkmıştım. Ve kabirdeydim bana da sıra gelicekti, beni de yargılayacaklardı.

" peki kim yargılar"

" şansına o akşam kabire gelen en kötü adam yani yargılanana sorgu meleği olur"

Anladım sanırım buradaki mekan acı yuvasıydı. Ve kerem kendini tanrı sanıyordu. Mezar kabir mahşer adam resmen bu binayı mahkeme ve kendinide tanrı sana kacığın tekiydi. Bide kendime deki derdim. Kerem benden de zır deli,
  Hızlı bir şekilde bezi eline aldı ve bardakları silmeye başladı.

   Kafamı kapıya çevirince sinirden kararan şahin misali olan gözlerini mekanda gezdirdi. Pençelerini geçirecek birini arıyordu. Gözleri sağdan sola tararken beni buldu. Gözlerindeki öfke dururken dudaklarında alaylı gülüşü belirdi. Nedensizce gülmezdi kesin eğleneceği birşey vardır bunun yoksa şu keyifli yüzünü benim yaşayacağım bir şey oluşturuyordu kesin, gözlerim ondayken barmen sessiz bir şekilde

" bu gece sıra sizde efendim yargılanıcaksınız ve bu geceki meleğiniz 'Kara'"

Gözlerim şanşkınlıkla açılırken uzun zamandır içeme düşmeyen kuşku yerini yavaş yavaş belli ederken dudaklarıda daha da güldü.

   Yargılanıcaktım hem de kara denen herif olucaktı meleğim bu gecenin en kötü adamı onunla kumar oynayacaktım.

   Ensar karşımdan arkasıno döndü ve merdivenlerden aşağı indi. Ben hala aynı durumdaydım. Pezevenk kerem bana söylememişti.

"Korkma beyaz korkma bu gece sana yardım etmeyeceğim senin yargınlllll olucak ben sadece izleyeceğim"

   Sendemi ahh bu keremin deli saçması işleri, ama bu akşam mahşere gidecek havada değildim.
Vakit kaybetmeden barmene döndüm ve

" sen nerden biliyorsun"

Hafifçe güldü belindeki ise kısa bir süre ara verip

" bu gece efendim size içki sunacak benim çünkü"

" ne içkisi"

Bezi elinden bırakıp tezgahın altından siyah bir şişe çıkardı. Etiket falan yoktu üzerinde,

" Kara bunu yolladı"

Uzattığı şişeyi alıp inceledim. Bu şarap şişesiydi.

" o mu yolladı"

" evet efendim"

Aklina bir şey gelmiş gibi hemen tezgahın altından siyah bir kutu çıkardı ve iki karton poşet çıkardı. Tezgahın üzeri koydu ve,

" bunları da yolladı bunları giymenizi istiyor"

Ksşlarımı çattım sinirlenmek istemek istemedikçe karşıma yine bir şey çıkıyor.
   Sinirle kutuyu ve poşedi aldım sinirle başka bir masaya ilerlerken,

" efendim 1 saatiniz var bence şimdiden hazırlansanız iyi olur. Kara beklemeyi Sevmez efendim"

" hay karayada sana da ha!"

Arkamı döndüm kapıdan çıktım. Kara beyefendi bize kıyafetde yolluyor. Salak sorgulama salak yargı salak mezar Salak kabirr
  Beni görene temizlikçi kadınlar önümden çıkıyordu. Korku ve endişeyle bakıyorlardı. Elinde vileda olan kadının yanına gittim ve

" üstümi değiştirebileceğim bir yer varmı"
" Efendim bizim odamız var"

  " nerede"

" koridorun sonunda ilk kapı"

Elimdeki poşetlerle yürürken yargının başı bir şey olduğunu merak ediyordum. Dine göre yargı melekleri sana soru sorarlardı. Eğer doğru cevapları verirsen cennete gidersin eğer yanlış cevapları verirsen cehennemi boylarsın,
   Benim cehennemin mahserdi ama gerçek cehennemim kafamdı. Düşümcelerimdi fikirlerimdi benim asıl cehennemim Ensardı

   Kalımda o olduktan sonra benim her günüm cehennemdi. O zaman mezarım mahşerindeki kamber bana işlemezdi.

Tuhafım tuhafsınız tuhaflar tuhafsın!

Hayallerimizi öldüren  bize o hayalleri kurdurandır.

  

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro