19. tuhaf bölüm 'kan ağlayan ruhlar'
"ÖLÜM BUGÜN KENDİNİ GÖSTERDİ!! EYYY İNTİKAMIM NEFRETİN NEREDE"
Eteklerinde çaresizlik taşıyan kan ağlan ruhlar, sırtlarında hayatın izleri bulunan kan ağlayan ruhlar, bedenlerinin günahlarını ödeyecek olan kan ağlayan çaresiz ruhlar, insan denen varlık buydu iste günahının bedelini bilmeden işlediği günahları bu bedeli ödeyen kan sağlayan ruhlar, eyy insan oğlu cehennemi hepiniz tadıcaksınız ve o zaman ruhlarınız kan ağlayacak, bunlar beyazın sözleri değildir. Bunlar ben gölgenin ağzından dökülenlerdir. Hepimiz karanlıktan korkarız beyaz da eskiden korkardı.
Ama kendini karanlığın elinde bulunca karanlık onun sadece yan odada yatan insan oldu. Karanlık içinde sakladıklarıyla bilinir. O yüzden korkulur, belli etmez kendini, ya senin zararına olan bir canavar olur. Yada seni kendine katar ve saklar, Beyaz da böyle oldu. Karanlık ona hem canavar oldu hem onu saklayan örtü.
Ben onun kafasında onu izlerken karanlığın ta kendisini gördüm. Saf kötülükle bürünmüş bir kalp gördüm. Kan yerine nefret atan bir kalp, sevdiklerini hiçe sayan bir kalp neden attığını bilen ama buna mecvur bırakılan, boğazına zincir vurulmuş bir kalp, evet ensar buydu.
Kalbine zincir vuran adam...
Kalbini durduran ama yeri gelince atmasını sağlayan, ruhunu kapıların arkasına saklayan, bütün çıkışlarını kapatmış bir oda ve kapı kolu olmayan bir kapı...
Ahhhh insan denen iğrenç varlık, imkansızlık kusar gibiyim. Midemden boğazıma çıkan kanla karışık imkânsızlık kusuyorum.
Zor yaşamak günleri sayıp herşeye inat. Ama yaşıyorum. Katillerin kafalarında taht kurmuş, onların tanrısı olmuş. Bir fikirim ben, onlara yapmamaları ama yapmalarını istediklerini fısıldarım. Ben insanın gerçekleriyim,
Ben insanların itiraf etmeleri gereken duyguyum, yada fikirim, yapmamalıyım yada düşünmemeliyim diyen kafalarından geçen duyguyum ben,
Beyaz kabirde bir sandalyeye oturmuş, ortalığı incelerken gözleri ister istemez ona kayıyordu. Ensara... Onun gözlerinden nefret ettiği ama o gözleri arayan Beyaz, zavallı beyaz aşkı bilmiyor ama Ensarada sevgi besleniyor, o zaman ona duyduğu duygu nedir, aşk değil, ama nefret var, o zaman nedir,
Kafasını çevirmeden onun bütün karanlığı sığdırdığı siyahlığından gözlerini kaçırmıyordu, Beyazın grilerinde sanki Ensarın öldürdüğü ruhları sığdırmışda o ruhların üzerindeki örtülerin rengi vardı, Ensarın gözlerinde karanlığına sığdırdıgı beyazın ruhu var. Beyazın gözlerinde Ensarın eteklerine siyah bulaşmış ruhu vardı.
Aralarında geçen bakışmayı anlamadım, ben katil fikirli psikopat biriydim, Aşkı anlamazdım, anlasamda aralarındaki aşk değildi zaten, sadece bakışlar vardı. Ve beyazın bedenini ele geçiren nefreti vardı. Ama o gerideydi, Beyazın bedeni nefrete bürünürken, nefretin bedeninden nasıl kaçıcaktı yada meydan okuyacaktı.
Ensar adamlarla konuşurken kafasının beyaz da olduğu biliyordum, ama beyazın kafası yapacaklarındaydı.
"Bu kadar düşündüğün nedir beyaz "
Kafasını kaldırdı ve sesini kısarak,
"Hiç sadece... Acaba ölücekmiyim bu işin sonunda"
Ahh ölüm hepimizin endişe duyduğu bir eylemdi, benim en büyük düşmanımdı, elimden bir sürü insan çalan tahtlarımı alıp toprağa atan düşmanımdı. Kafalarında alıştım dediğim ama sonra onları bende alan eylemdi sadece bir gün kendide ölücekti, ölüm bile ölücekken insanların bu kadar ölümü kafalarına takması biraz tuhaftı. Tuhaf... Beyaz sayesinde çok kullandığım bir kelime olmuştu hayatımda,
Tuhaf... Gerçekten çok tuhaf
"Zamanı gelince ölüm bile ölür beyaz"
Kafasını yukarı kaldırdı ve tavana baktı. Yıldızları izler gibiydi, ama birşey yoktu Ensarın karanlığı bu mekanı bu binayı en önemli beyazın kafasını saydam lastırırken yıldızları görmek ne mümkün,
"Sadece... Ölümsüz olmak isterdim"
"Ahhh benim küçük kızım bunu sadece sen düşünmedin ki, ölümsüz olmak isteyen insanlar dünya üzerinde çok oldu, sadece düşündüler, ölümsüzlük diye birşey yoktur. Bu sadece insanların işledikleri günahların bedellerini ödemekten korktukları ve aramak için uğraştıkları benim gibi bir fikirdi, kimse ölümsüz olamaz Beyaz ben bile benim doldurmam gereken bir zaman var, zamanım geldiğinde sadece fikir olucam unutulup giden deli bir fikir olucam"
Kafasını Ensara cevirdi ve baktı, ifadesizdi yüzü, beyazı bu yüzden seviyorum. Ensarın duygularını sakladığı karanlığı vardı. Ama Beyazın karanlığı yoktu, onun kan ağlayan tuhları vardı. Onların kanlı örtüleri vardı. Beyazın duygularını saklayan ruhları vardı.
"Onu görüyorsun değil mi gölge karanlığıyla beni bile ürküten yüzü ve zifiri karanlıktan sahada kara olan gözleri benin ona olan ilgimi dahada arttırıyor. Onu gerçekten öldürmek istiyorum. Onun kalbini sökmek istiyorum. Kalbini söküp saklamak istiyorum. Yada... onun kalbini benim göğsümde istiyorum."
"Nefret atan bir kalp senin birazda merhamet bulunan o göğsünde dengesini kaybeder beyaz onun kalbi onun bedeninde hükmünü sürüyor, senin ruhlarla dolu bedeninde dahada kötü olur. Nefret diye atan bir kalp senin acı çeken ruhlarla dolu olan bedeninde, beni bile sollar, "
Sırıttı yavaşca işte aralarındaki bir fark daha kalbine zincir vuran adam, nefret atan kalbinde intikamla ve alayla sırıtan o ağzı ve acı çeken ruhları bedenine hapsetmiş ve ensardan intikam almak isteyecen binlerce ruhun intikam dolu olan alaylı gülüşü,
İkisi de intikam ve nefretle dolu olan bedenleri vardı. Sadece biri nefretin beden haliydi, biri ise intikamını beden haliydi,
Aralarındaki tuhaf şey şuydu,
Nefret intikamı peşinden çağıran bir duyguydu, nefret edersin ve intikam almak isterdim, ama Ensar nefretti. Beyaz ise intikam, peşinden gitmesi gereken duyguydu beyaz, ama o nefretten nefret ediyordu. Ne kadarda ironik
Nefretten nefret eden intikam ve intikamsız boşlukta olan nefret..
Tuhafım tuhafsızın tuhaflar tuhafsın...
Bugün sizlere gölgenin kafasındakileri yazdım. Yada benim bir insana duyduklarımı onun ağzından yazmışımdır ama bu bölümü çok tuhaf duydular içerisinde yazdım.
"ÖLÜM KAPIMI ÇALDI!! EYYY NEFRETİM İNTİKAMIN NEREDE?"
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro