B.B.M»D Ö R T
Dedim ya,yükseklik korkusu olan bir kuşum ben.Tek hayalimdi küçükken uçmak.İlla yüksekten mi uçmam gerekiyor?Alçaktan uçarım ben de.
4.Bölüm
Uyandığımda kendi odamda değildim.Ece yanımda yoktu.Kalkıp odalarda dolaştım ve Sinan'ı aradım.Ama o da yoktu.İçime bir kurt düşerken telefonumu çıkartıp Sinan'ı aradım.Açmıyordu.Belki markete falan gitmişlerdi. Başlarına bir şey gelmesinden korkuyordum.Hızlıca evden çıkıp kendi daireme girdim.
Üstümdeki pijamalardan kurtulup kot pantolonumu ve tişörtümü giydim. Ayakkabılarımı giydim ve önce galeriye sonra yakındaki markete girdim.Yoktular.Sinan'ı üç dört kere daha aradım ama açmıyordu.İyice endişelenmeye başladım.Gözümden istemsizce bir yaş düştü.Duygularımı belli etmiyorum demiştim değil mi ben?
Caddede biraz daha dolaştım.Belki eve gitmişlerdir diye evin kapısını çaldım.Hala gelmemişlerdi.Tekrar galeriye girdim ve Efe'nin yanına gittim.
"Efe,Sinan ve Ece buraya geldiler mi hiç?"
"Yok,gelmediler.Akşam olmak üzere eve git sen,gelirler birazdan."
Bekleyemezdim.O bebek,bana emanetti.Sinan'ı bir kez daha aradım.Attığım 13 mesaja cevap vermemişti bile.Onu bulursam,gebertecektim.Böyle bir gerizekalılığı nasıl yapardı!
Aylak aylak dolaştım ama başım ağrımaya başlamıştı ve kahvaltı bile yapmadığım için miğdem bulanıyordu.
Caddede ilerlerken Sinan'ı gördüm.Bir yere gidiyordu.Çok uzağımdaydı.Koşarak ona yetişmeye çalıştım.Ben koştukça,o da koşuyordu.Deniz kıyısına iyice yaklaştığımda adımlarım yavaşladı.Gözlerim önümdeki renkleri seçememeye başlamıştı. Kaç aydır görmüyordum denizi?Koklamıyordum,dalga seslerini duyamıyordum,yanından bile geçemiyordum?Tam olarak bu denizde boğulmuştu ailem.Yine bir vapur gezisinde.Benim yüzümden.Ben tutturmuştum gidelim diye.
Sesli bir yutkunma ile birlikte Sinan'a yetişmeye çalıştım.Gözümden akan yaşlar oraya yaklaştıkça çoğalıyordu.Bağırıyordum, duymuyordu.Gerizekalı herif.Sinan birden yok oldu.Yemin ederim iki saate yakın takip ettiğim adam,yoktu.Gözlerimi denizden ayıramadım.Ona yaklaştım,transa geçmiş gibiydim.O an tek düşüncem,aileme kavuşmaktı.Belki bencilce ama geride bıraktıklarım o an,önemini yitirdi.Bencil bir kızdım ben.
Etrafta pek kimse yoktu ve hava soğumaya başlamıştı.Kıyıda iki adam seçebildi gözlerim. Onlara bir süre gözlerimi ayırmadan baktım.
Ayaklarım suyla buluştuğunda içim ürperdi.Taşlara diktim gözümü.Ne yaptığımı bilmiyordum.Ama gitmek istiyordum.Onlara,gitmek istiyordum.
Belime kadar geliyordu su artık.Yürümeye devam ettim.Ancak arkamdakilerin seslerini boğuk bir şekilde duymaya başladığımda suya tam anlamıyla girdiğimi farkettim.Gözlerim kapalıydı.Anne,suyun içindeyim ağladığımı görmezsin değil mi,üzülmezsin.
O tanıdık sancıyı tekrar hissettim.Bir kaç yıl önceki gibi,kalbim parçalanıyor gibiydi.
&&&-&&&
"Ne zaman uyanacak?"
"Baksanıza kendine geliyor. "
"Ona biraz alan tanıyın."
Duyu organlarım harekete geçmeye başlamıştı sonunda.Gözlerimi açıp endişeli bir halde karşımda dikilen Sinan'a baktım.Ondan nefret ediyordum.
"İyi misin Melisa?"
Konuşmadım.Gözlerim odada Ece'yi aradı.Nur ve Efe sağ tarafımdaydı.Sinan doktorla beraber sol tarafımdaydı.
Nur elimi tutup derin bir nefes aldı.
"Korkuttun bizi,salak.Duyduğumuzda nefesimiz kesildi.Ağlamaktan geberme noktasındaydık."
"Özür dilerim.Ne olduğunu hiç hatırlamıyorum."
Yalan söyledim,her bir kısmını hatırlıyorum.Doktor,sevecen bir tavırla konuşmaya başladı.
"Denizde boğulmak üzereymişsin,bir aile seni kurtarmış.Hastaneye getirildin.İyi ki,erken getirmişler.Yüzme biliyor muydun?"
Tekrar ağlamaya başladım.Gözlerimi kapattım.Ve elimi Nur'dan çektim.İçimden 10'a kadar sayıyordum.Bitsin,içimdeki acı bitsin.
"Melisa,çok özür dilerim,yanında değildim.Gerçekten sadece iş yerinde bir sorun varmış ona bakıp gelecektim.Ama toplantı kitlediler başıma.Ece'yi de arkadaşıma bıraktım.Hatta numaranı verdim ara haber ver diye.Unutmuş o da."
Duyduklarıma inanamadım.Yalan söylüyordu,denize beni o getirmişti.
"Yani sen,orada değil miydin Sinan, deniz kıyısına hiç gitmedin mi?"
"Hayır,neden ki?"
Başımdan geçenleri ağlayarak anlatmaya başladım.Onlar sözümü kesmeden beni dinliyordu.Doktor zaten biten serumumu çıkartıyordu.
"Halüsinasyonlar tekrar beliriyor değil mi?Tekrar o lanet hastalık beni buldu değil mi?"
"Hayır,sadece çok korkmuşsun ve denizi de görünce..."
"Çıkın odadan, lütfen."
Sinan hariç hepsi odadan çıktı.Onun gitmesini istiyordum.Özellikle onun.
"Çok özür dilerim."
"Senin yüzünden.Aptal!Seni kaç kere aradım biliyor musun!Ne kadar korktum.Bu kadar sorumsuz biriysen,bu çocuğa bakamazsın.Hele ben,ben bugün kendimi kaybettim, yanımda kimse yoktu Sinan, ben gerçekten yapamam."
"Gerçekten özür dilerim.Sakin ol lütfen."
Ağlamaya devam ettim.
1,2,3,4...
"Melisa,bir daha gerçekten olmayacak.Yemin ederim tek bir saniye yanından ayrılmayacağım."
Burnumu çektim.
"Yalan söylüyorsun.Ben, gerizekalıyım tamam mı,denizi tekrar görünce,o anlar aklıma geldi ve ben,bunu engelleyemedim.Onca sene geçti neden hala böyle bir etki bırakıyor bende anlamıyorum!Orada,seni gördüm,yemin ederim gördüm.Gidiyordun, yetişmeye çalıştım,koştun,gittin.Sinan yemin ederim gidiyordun. "
Delirmiş gibiydim.Gelip bana sarıldı ve sakinleşmemi bekledi.Hepsi benim suçumdu.Evde oturup beklesem olmaz mıydı?Aptal ben.
"Hadi bana güzel anılarını anlat."
Ne diyordu, ne geveliyordu bilmiyorum ama kıpkırmızı gözleri ve buruk gülümsemesi canımı daha da sıktı. Sorgulamak istemedim daha fazla, aklım öyle doluydu ki, sadece bugün hiç yaşanmamış gibi yapsak olmaz mıydı?
"Küçükken uçmak isterdim hep."dedim gülerek.Gözlerim şişmişti.
"Hmm,peki hiç uçmayı denedin mi?"
"Evet.Çok kez.Ama uçamıyordum.Eskiden o vapura binip en ucunda rüzgarı hissetmek,uçmak gibiydi.Büyüyünce hayallerim değişti.Bunun olamayacağını anladım."
"Yeni hayalin ne peki?"
"Artık, kuşum ben.Hayale ihtiyacım yok. "
Gülerek saçlarımı okşamaya başladı.Biraz önceki halimden eser yoktu.Sinan gözyaşlarımı silerek tekrar bir soru yöneltti bana.
"Sen,yazıştığımız ilk gün, yükseklik korkunun olduğunu söylemiştin bana."
"Evet,var."
Kısa bir süre konuşmadık.Yorgundum.Eve gitmek istiyordum.
"Bunların üstesinden geleceksin değil mi?Ben hep yanındayım."
"Dedim ya, yükseklik korkusu olan bir kuşum ben,tek hayalimdi küçükken uçmak.İlla yüksekten mi uçmam gerekiyor?Alçaktan uçarım ben de."
"Sen güçlü bir kuşsun.Alçaktan da uçabilirsin."
"Ya yükseğe çıkmak istersem,yuvam oradaysa?"dedim denizin içinde düşündüklerimi hatırlayarak. Gerçekten ne yapsam elime yüzüme bulaştırıyordum.
"Aşağıda bir yuvam var bayan kuş,gelmek ister misin? Alçaktan uçar,orayı severiz.Zor olur belki,ama sen güçlü bir kuşsun."
Gülümsedim.Gözlerimi kapattım.Uyursam, uzaklaşır mıyım gerçeklerden?
Ama hayat bana yine 'hayır'dedi ve kapıyı çalmadan biri fırladı içeriye.
Elinde Ece ile.
"Bak, çok ama çok üzgünüm.Ben,onun bezini değiştirirken unutmuşum aramayı.Sonra da kustu. Temizleyeyim derken de...Saat geç olmuş haber veremedim. Gerçekten bütün suç benim.Bilemedim,unuttum.Lütfen affet."
Karşımda bana bir şeyler anlatan adama baktım yaşlı gözlerle.Ne dediği,ne anlattığı umrumda değildi.Ben kendime kızıyordum,sadece kendime.
"Affettim.Ben zaten,kendim hariç herkesi affettim."
Adam Ece'yi Sinan'a verip mahcup bir şekilde çıktı odadan.Bu kadar üzülmesine üzülmüştüm.
"O kimdi ki?"
"Bahsettiğim arkadaşım, Erdem."
Anladığımı anlasın diye kafamı salladım.Gözümü her kapattığımda denizin içinde düşündüğüm şeyler beynimi kemiriyordu.
"Bu olanlar çok hızlı gelişti.Ben, kısa bir süre önce büyük bir hastalık atlattım.Bir daha sakın,bak sakın Sinan, beni bırakıp gidersen,öldürürüm seni!"
Tekrar ağlamaya başladım.Bu sefer daha güçsüz bir şekilde ağladım.Sinir boşalması mıydı yoksa başka bir şey mi bilmiyorum.
"Kimse yanımda kalamıyor,sanki herkes gitmek için yemin etmiş!Ben çok mu kötü biriyim ya?Çok mu katlanılmaz bir insanım?"
Sinan,bu söylediğime kızdı.Sanki minik bir çocuğa sobaya ellememesini öğütler gibiydi sesi.
"Hayır,tabi ki hayır!Sen çok iyisin tamam mı,ben çok sorumsuz bir insanım.Sana en azından bir not bırakmalıydım.En başında gitmemeliydim ya. Benim suçum sakın kendini suçlama. "
Gözlerimi kapatıp telefonumu elime aldım ve telefonumdan en çok dinlediğim şarkıyı açtım, duvara ritim tutmaya başladım.
O anda uzaklaştım her şeyden.
Sinan bana, ben duvara baktım uzun bir süre. Şarkı değişene kadar ne konuştuk, ne hareket ettik.
Bilmiyorum, bugünü hiç yaşamamış gibi yapamaz mıydık? Tek istediğim buydu.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro