''Sırtıma binme Jia.''

''Göremiyorum.'' Başımdaki şapkayı düzelttim ve Junkyu'nun üstünden kalkıp sırtımı duvara yasladım. ''Bence girmemeliyiz.''

''Birazdan öpüşürler, dalalım bence.''

Junkyu bana hayretle baktı ve dudaklarını birbirine bastırdı. ''Ölmeyeceğine söz ver.'' Ona göz devirdim ve kısaca öksürüp kafeye girdim. Asahi ve Yuri kafenin dibindeki masadaydı, Asahi'nin yüzü bize dönük olsa da görmemişti. Junkyu küçük adımlarla arkamdan gelirken tuvaletlerin olduğu kısma ilerledim önce, ardından da onlara yaklaşmaya başladım. 

''Asahi beni tavana asacak.''

''Asahi anca perde asar.''

Duvara tekrar yaslanıp ikiliye baktığımda yüzleri dip dibeydi, çok eğlenecektim. Junkyu'ya göz kırpıp işaret verdim ve ardından koşarak ikisinin masasının yanında durdum. ''DURUN ÖPÜŞEMEZSİNİZ! SİZ KARDEŞSİNİZ!''

''NAM JIA!'' Yuri beni gördüğü gibi anında ayağa kalkarken geri geri gittim ve Junkyu'yu önüme aldım. ''Ne var be?''

''SENİ ÖLDÜRECEĞİM!''

''Ben demiştim.''

''Konuşma da koru beni-- YURI!'' Yuri beni saçımdan kavrarken çığlık attım ve ondan kaçmaya çalıştım ama çok güçlüydü. Asahi'nin koruması olsa daha iyi bir ilişkileri olabilirdi. ''BEN SANA BÖYLE YAPMAMIŞTIM AMA!''

''O KADAR TATLIYDINIZ Kİ EL ATMADAN DURAMAZDIM!''

''ÜSTELİK ASAHI BANA KAZIK ATTI!'' Junkyu da bana destek çıkıp beni Yuri'nin elinden kurtarmaya çalışırken Asahi şok olmuş bir şekilde bize bakıyordu. Sonunda Yuri'yi itebildiğimde beni belimden tutan Junkyu'yla birlikte geriye doğru yuvarlandık.

''Belim...'' Belimi tutarak doğrulacağım sırada başımı kaldırdım ve Junkyu'nun sırıtarak bana baktığını gördüm. Kaşlarım çatılmadan hemen önce uzanıp burnumun ucuna bir öpücük kondurmuş ve beni itip ayağa kalkmıştı. 

Ne?

ッ

ohommmm jihoon fici atmıştım bi sadaka bakarsaniz sevinirim be...