Doğa'nın ağzından

Sabah uykudan yeni uyanmıştım, odam karanlıktı, tahmilerime göre hava bulutluydu ya da kar yağıyordu.
İstemeyerk te olsa kaktım. Battaniyemi açtığım an hissettiğim soğuk hava beni ürpertmişti.
Ayaklarıma çok sevdiğim pofidik terliklerimi giydim. Elime telefonumu alıp saate baktım. 8.00 e geliyordu, hemen ayağa kalktım , yatağımın üzerini örtüp lavaboya ilerledim.
Elimi-yüzümü yıkadıktan sonra dolabımın karşısına geçip sevdiğim kombinlerden birini dolaptan çıkarttım ve giydim.

Sonrasında makyaj masamın başına geçip şeker pembesi liplam ımı sürdüm , ve vaz geçilmezim olan okyanus kokulu deodoratımı da sıktım.
Saçlarımı bir güzel taradım, sırtıma gelen açık kahverengi saçlarımı açık bıraktım.
Aynanın başından kalkıp çantamı hazırladım. İçimde nedensizce oluşan bir mutluluk vardı.
Merdivenlerden aşağı indim ve mutfağa ilerledim. Annem çok güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı, genelde bu kadar özenmezdi!😑
Kahvaltımı sakin ama mutlu bir şekilde bitirip kalktım ve girişe gittim ayakkabılıktan çok sevdisevdiğim siyah botlarımı ayağıma geçirdim, annemi öpüp evden ayrıldım.

Okul çok uzak değildi o yüzden okula yürüyerek gidip gelirdim.

Kapıdan çıkınca karşımızdaki bahçeli, iki katlı evin önünde nakliye arabası gördüm
Kaç zamandır satılık yazan bir afiş vardı evin penceresinde, şimdi yoktu. Buna pek fazla takmadım ve yürümeye başladım. Yürürken nedensizce kaldırımdaki kırmızı taşlara basmamaya çalışıyordum, biraz ilerleyince yavaşladım, devam ettim ama  bu uzun sürmedi

Yürümeye devam ederken ayağım takıldı ve kendime çelme taktım,  tam düşüceğimi düşünürken kendimi sıktım ve ellerimi -birini engellemek istercesine- yanlarımda tuttum, yere düşmeyi beklerken birinin beni tuttuğunu anladım. Bunu yeni anlamışken burnumu dolduran missler gibi okyanus kokusu içimi ferahlatmıştı. Gözlerimi açtım ve karşımda gördüğüm yüzle şaşırdım. Çook yakışıklıydı -bana göre- hemen ayağa kalkmaya çalıştım, bana yardım etti.
"Teşekkür ederim" dedim utangaç bir şekilde.
"Önemli değil iyisin dimi" dedi anlayışlı bir sesle
"Hayır, yanii evet iyiyim" dedim aceleyle, yanlış söylemenin utancıyla.
"Bir az daha dikkat et" dedi
"Dikkat ederim, tekrardan saol" dedim ve yürümeye başladım, heyecanlanmıştım. Yürümeye başamıştım son kez arkama dönüp baktım, o da buraya bakıyordu, görür görmez önüme döndüm ve devam ettim.
10 dakika sonra okulun önündeydim.
Bahçeye girerken güvenlik kulübesinde oturan Sefer abiye
"Günaydın abi" dedim gülerek
Oda bana" sana da  günaydın Doğa" dedi
Okulun bahçesinde öğrenciler vardı daha zil çalmamıştı, kolumdaki saatime baktım 8.46 ydı
Ders birazdan başlardı. Merdivenleri tırmandım ve 2. Kattaki sınıfıma girdim. Geldiğimde bizim kızlar oturmuş dedikodu yapıyorlar,  erkek milleti de sıralarda bir şeyler konuşuyor bazılarıda etrafta dolanıyordu.
Kızların yanına gidip hızla oturdum.
"Günayyydıınn canlarımm"
Derya  yanağıma bir öpücük kondurdu, Sevgi de öpücük attı, Toprak "Günaydın bebeyimm, Naber"
"İyidir sizden, ne konuşuyodunuz bakiyiim?"
Dilek alayla konuşmaya başladı
"Amaan, 10-E deki Can la bizim Burak kavga ettiler, Burak'ın durumu iyi Can pert!"
"Ee hocalar ne yapıyodu o sırda?"
Derya gülüp cevap verdi
"Okulda olmamış ki, Burak ve bizimkiler herşeyi ayarlamış, spor salonunun arkasındaki arazıde halletmişler."
Toprak hışımla "oohh iyi ol
muş ona geçen gün bana laf da atmıştı,  tabii ağzının payını verdim ama asıl mesele başka"
"Kızım uzatmayın ne halt olmuş anlatın şunu işteeğ"
Dilek'im anlatmaya başladı
"Bu Can kaşınmış, laf atmış. Anasına bide haa, bizimkiler durdurmuş Burak'ı ağaz göz gircekmiş buna, sonra bu it gene gelmiş bu sefer tek başına, geçen haftaki rezillik olayını hatırlatmış ve Derya'yayla dalga geçmiş-aşağılamalar, hakaretler- Burak'ı biliyosunuz bu sefer sinirine hakim olamamış, çıkışa gel falan değil hiç bişey demeden gitmiş. Bu sabahta ağzını yüzünü dağıtmış,
Bizde yeni öğrendik."
"Ama  dersen ki bu biraz fazla olmamış mı, o zaman eskiden yediği haltlara sayarız dedik bizde😆"
Toprak sözünü bitirince zil çaldı.
Ben Dilek'imle aynı sırada
Derya Burak'la aynı sırada
Sevgi Caner'le
Toprak  Suphi'ile oturuyordu.
Eşlediklerimin hepsi sevgiliydi. Birtek Dilek ve Ben saptık.
Dersimiz İngilizce'ydi
Merve hoca içeri girdi herkes ayağa kaltı.
Hoca yoklamayı alırken kapı tıklatıldı ve .....

Evveet burada keseyim accık merak edin, az çok tahmin ediyosunuzdur ama...
Umarım beğenirsiniz.
Vote atmayı unutmayın, sizi seviyorum gençliik.
Bye~
😍💕💛💜