Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

°^° 6

Dylan beni eve bıraktıktan sonra Melissa yanıma geldi.
"Minaa. Ben çok özür dilerim. O kadar çok üzerine gelmemeliydim. Affet beni ya vallaha çok üzülüyom." dedi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım ve affettiğimi söyledim.
"Ha bak sana ne diyeceğimm. Sana bir İnstagram hesabı açalım olur mu?"
"Ney ney ney?"
"İnstagram hesabı. Yani fotopraf koyabileceğin mesajlaşabileceğin, arkadaş edinebileceğin bi platform. Hem çok güzelsin. Yani insanların bu güzelliği görmesi lazım hı? Açalım mı?"
Düşündüm ve Melissa'nın hevesini kırmamak için kabul ettim. Beni dışarı çıkardı ve önce arabada sonra evdeki koltuklarda, sokakta, yolda, bankta, neresini bulduysa orda fotoğraf çektirdi. Ha bide tüm kıyafetler, saç moelleri farklı farklıydı. İnstagram hesabını açtı ve üç tane fotoğraf paylaştı.

@_minaak22_

@_minaak22_

@_minaak22_
Fotoğrafları paylaştıktan sonra dakkika başı bana şu kadar beğeni oldu diyip durdu. Umurumda değildi ama ona şaşırıyomuş gibi yapıyordum. En sonunda saat geç oldu diyip odama çıktım. Ve yatağıma attım kendimi. Melissa'nın bana en son giydirdiği kıyafetlerle uyuyacaktım sanırım...

Gece saat kaçtı bilmiyorum bir tıkırtı duydum. Ve aynı tıkırtıyı ikinci defa daha duydum. Ondan sonra çok az ayak sesi ve yatağımda bir ağırlık daha. Biri bana arkamdan sarıldı ve kafasını boynuma gömdü. Güçlü ve tatlınkokusundan anlamıştım. Bu bu... Dylan'dı. Ben kıpırdanınca kısık sesle kulağıma fısıldadı
"Benim Mina. Lütfen sadece uyu." sesi nini gibi gelmişti ama ona doğru dönmek istiyordum.
"Dylan." dedim kısık sesimle.
"Efendim" dedi aynı tonda.
"Sana doğru dönebilir miyim?" dedim fısıldayan sesimle. Çünkü arkamdan sarılması çokta hoş bi durum değildi.
"Hayır. Dönersen seni öperim" dedi ve kısık sesle güldü.
"O zaman izin verde üzerimi değiştiriyim." dedim utanarak.
"Üzerindeki umrumda değil Mina sadece uyu." dedi ve bana daha sıkı sarıldı. Tüm karın kaslarını sırtımda hissediyordum. Ve kokusu... Harikaydı. Ama ben onun en çok gözlerine hayrandım.
-————-—--———————————

Sabah kalkmak için esneyecektim ki kollarımı hareket ettiremedim. İki çift kol kollarımın etrafını sarmıştı ve hala bana sımsıkı sarılıyordu. Kolum uyuştuğu için hafif bi inilti çıktı ağzımdan.
"Günaydın Meleğim..." dedi Dylan sıcak nefesini kulağımın hemen yanında hissettiğim de istemsizce titredim.
"Sanada günaydın. Imm şey... Artık beni bıraksan mı acaba. Çünkü biraz... Kolum uyuştu sanırım." dedim yine utangaç bir tavırla.
"Seni asla bırakmam." dedi ve beni kendine çevirdi. Saçları dağılmıştı ve bazıları alnına düşmüştü. O gözleri...
Ah... Hala mükemmeldiler. Bana yaklaştı ve o pembe dudaklarını burnuma değdirdi. Ben irkilerek kafamı geri çekince Dylan
"Sen isteyene kadar seni öpmeyeceğim Meleğim. Korkma." dedi ve beni serbest bıraktı. Yatağımdan kalktı ve bi anda yok oldu. Bende yataktan istemsizce sırıtarak kalktım ve duşa girdim. Güzel ve sıcak bir duştan sonra sihirle her şeyimi hallettim. Üzerime beyaz bir kolsuz badi, borda-lacivert tonlarında bir gömlek, açık renk kot short giydim. Ayakkabı ise beyaz bilekte converse giydim. Gözlük ve küçük bir kolye taktım.

Aynada kendime baktığımda cidden güzel gözüktüğümü düşündüm. Saçlarımı iki yandan bol şekilde topuz yaptım ve gözlüğümü saçımın üstüne taçmış gibi taktım. Şimdi hem şirin hemde güzel gözüküyordum. Arkama küçük beyaz bir çanta aldım ve alışveriş bahanesiyle dışarı çıktım. Bir parka geldim ve manzarası en güzel banka oturdum. Burayı çok sevmediğim için deniz kenarı veya göl kenarına gitmeye karar verdim. Aradığım yeri bulunca yere oturdum ve ne gördüysem çizdim.

Tam kalkacaktım ki Dylan'nın sesini duydum.
"Beni farketmemen kalbimi kırdı doğrusu. Ama tabi bi öpücükle her şey hallolur." dedi ve sırıttı. Niye onu öpecekmişim ben? Bu çocuk cidden tuhafı. Ama küçük bir öpücükten zarar gelmezdi değil mi?
Dylan'a yaklaştım ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Dylan hiç beklemiyormuş gibi öylece kaldı.
"Bende tam kalıyordum. Kusura bakma çok sessiz geldin duymamışım."dedim ve ayaklandım ama o ayağa kalkmama izin vermeden kolumdan tuttu ve beni kendine çekti. Yüzlerimizin arasında mesafe yoktu resmen ve Dylan'nın dudakları benim dudaklarımla buluştu. O resmen benim dudaklarımı sömürürken ben hiçbirşey yapamıyordum. Sonra dudaklarını ayırdı ve
"Öpüşmeyi bilmeyen bir kız... Sen en masum ve en güzelsin Mina..." dedi ve dudağıma son kez küçük bir öpücük bıraktı.
"Dünyaya geleli daha 1 hafta oldu. Dalga geçme benle." dedim ve surat astım.
"İltifat ettim Mina..." dedi ve başka yöne çevirdiğim kafamı çenemden nazikçe tutarak kendisine doğru çevirdi. Nedense onun beni bir daha öpmesini istiyordum. Aklımı okudu sanırım bilmiyorum ama
"Öperim o zaman Mina..." dedi ve yeniden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bu sefer ona acemice karşılık verdim. Kaç saniye hatta dakika öpüştük bilmiyorum ama Dylan'nın dudaklarımdan bir inleme çıktı. Nedense bu bana komik gelmişti. Dudaklarımızı ayırdık ve Dylan
" Teşekkür ederim Mina. İyiki varsın ve iyiki senle tanıştım." o zaman ne yaptığımın farkına vardım ve sinirli ve üzgün çıkan sesimle ona karşılık verdim.
"Dylan bak ben gideceğim. 1 yıl sonra. Hatta bu yaptığımdan dolayı belki uzamıştır ama bir gün herşeyimle kaybolacağım. Ben sana bunu yapamam. Lütfen sende kendini bana alıştırma. Üstelik sen bir şeytansın. Bense bir melek. Birlikte asla olamayız. Hiçbir yerde görülmedi bu durum sende biliyorsun." dedim ve Dylan ise sadece şunları dedi
"Öyleyse gitme. Benimle kal? "

Çookkk saçma ama napıyım yanii imkansızların aşkısı bu kadar oluyo
♥♥VOTE YORUM PLS♥♥

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro