Özel Bölüm 1
Merhaba herkese. Nasılsınız görüşmeyeli, umarım iyi bir gün geçiriyorsunuzdur.
İyi bayramlar ve iyi okumalar diliyorum. istek olursa ve oy verirseniz özel bölüm 2 de yazarım <3
Ayrıca yeni kitabım 7 Ölümcül Günah'ı okumayı da unutmayın ❤️
özel bölüm hatrına oy verin ve yorum yapın lütfennnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
***
"Laçin! Kalksana be manyak! Daha işe gideceğim. Gurur'u da mı götüreyim?!" Genç adam duyduğu sesle birlikte yattığı yerde kıpırdandı. Derin bir nefes verdi. Küçük oğlu gece boyunca ağlamış ve onları uyutmamıştı ve kutsal görevi üstlenen Kimya olunca bir hayli agresif oluyordu. Onu kızdırmamak adına yalnızca uyandı, gözlerini ovuşturdu. Gözlerini açmaya çalıştı.
"Of... Hayır, bir gün de Gurur'u götür olmaz mı? Uyanmaktan nefret ediyorum..." Uykulu sesi ile mırıldandığında Kimya göz devirdi. Kucağındaki oğlunu salladı, sabah erkenden kalkıp üzerini güzelce değiştirmişti.
Doğum yapmadan önce iyi bir anne olmakla ilgili bazı tereddütleri vardı ama Laçin'e göre o dünyanın en iyi annesiydi ve her şeyi çok çabuk öğreniyordu. Gurur da annesine oldukça bağlıydı. Laçin'in kucağında genellikle huysuzlaşıp ağlıyordu, Kimya işten gelince ise zevkten dörtköşe oluyordu. Laçin genellikle ev işleri ile uğraştığı için gün içinde bebeğe bakmak onun sorumluluğu altındaydı.
"Gel babacığım sen..." Ayaklandı, boğazını temizledi biraz öksürerek. Üstüne gri bir tişört geçirdi ve karısının ellerindeki bebeğinin koltuk altından tutarak kaldırdı. Dudaklarını yanağına bastırdı. Diğer eliyle de sırtını sıvazladı.
"Sana zor oluyorsa bir bakıcı tutabiliriz." Laçin başıyla reddetti. Kimya'nın bu konu hakkında ne kadar hassas olduğunu biliyordu. Bakıcı istemiyordu. Laçin çalışmadığı için kendini huzursuz hissediyordu ve en azından işten yorgun dönen Kimya için daha fazla şey yağabilirdi. Zaten sıkıştığı yerde Aysel Hanım yardımcı oluyordu. Onunla oturup gündüz programları izlerken de mutfağa girmeyi öğrenmişti. Aslında evde oturma fikri o kadar da kötü gelmiyordu ona artık.
Kimya Seçiler, kocasının omzuna dokundu. "Henüz aç değil." Gümüş kol saatine baktı. "Ama bir saat sonra meyve yedirebilirsin. Onu emebilir." Laçin hı hı gibisinden bir onay nidası çıkardı ağzından.
Kimya odadan çıkarken kucağındaki bebeğine baktı. İlk doğduğunda kendisinin kopyası olsa da büyüdükçe Kimya'ya da benziyordu. Bu durum hiç hoşuna gitmiyordu. Soyadının Saygıner olması Kimya gibi agresif olmayacağı anlamına gelmiyordu bu eve iki tane manyak, psikopat fazlaydı. "Bak oğlum," Gözlerine ona dikti, anlıyormuş gibi konuşmaya başladı. "Ben bu evde annenden bir tane daha kaldıramam. Anlıyor musun? Zekanı ve tipini alabilirsin, sorun değil. Daha fazlası olmaz. Delirirsin, manyak olursun."
Gurur şaşkın gözlerini babasına dikmişti. "Anladıysan başını salla." Gurur ise ağzındaki emziği babasının burnuna sürdü kollarının yetiştiği kadarıyla. Bu anladığını belirtmiyordu herhalde.
Aşağı kata indiler. Laçin oğlunun kolunu kaldırdı. Salladı yavaşça. "Anneye görüşürüz de." Kimya Seçiler her ne kadar gitmek istemese de çalışmak zorundaydı. Yüzünde buruk bir gülümseme ile ayrılıyordu her gün evden. Minik oğluna el salladı. Laçin tebessüm etti ve sağ kolunda kavradığı bebeğini salladı.
"Görüşürüz. Erken gelmeye çalışırım." Laçin başıyla onayladı ve Kimya'nın sarı saçlarının arasına bir öpücük kondurdu. Dış kapı kapanırken derin bir nefes verdi.
"Annen gittiğine göre bir cips mi açsak?"
"Yanına bira, çerez de vereyim isterseniz Laçin Bey?" Aysel Hanım'ın sesini duymasıyla sıkıntıyla arkadına döndü.
"Aysel Hanım anam kesildiniz başıma."
O ise bir şey demeden gülümseyerek önüne döndü. Gerçekten bu süre içerisinde Laçin'e arkadaş ve anne olmuştu. Gurur ile de çok iyi ilgileniyordu. Kimya ile eskiden çok iyi anlaşamıyorlardı fakat Laçin'in bu eve taşınmasıyla patronu dahil her şey değişmişti. Artık her şey çok iyi gidiyordu. Mutlu bir aile olmuşlardı.
Olacaklardı. Daha doğrusu.
**
"Laçin Bey uyanın lütfen! Beni korkutuyorsunuz!"
Laçin nefes nefes yatağından fırladı. Alnından kaşına doğru terler aktı. Sert bir şekilde yutkundu. Sesleri anlamaya çalıştı. Rüyasının etkisindeydi. Gerçek gibiydi. Dudaklarının ucunda gerçekten Kimya varmış gibi. Yatağın yanındaki komodindeki telefonunun alarmı rahatsız edici biçimde çalmaya devam ediyordu. Sinirlenip telefonu aldığı gibi yere fırlattı. Ayağa kalktı.
"Odama bir daha izinsiz gelmeyin! Çıkın odamdan!" Yüksek bir sesle karşısındaki Aysel Hanım'a bağırdı. Kucağındaki Gurur ise ağlamaya devam ederken, orta yaşlı kadın anlayış gösterdi ve odadan çıktı. O tiz ses devam ederken yatağına oturdu ve kulağını kapattı.
"Gerçek değilmiş... Hiçbir şey gerçek değilmiş..." Mırıldandı. Sinirli değildi aslında. Hayal kırıklığına uğramıştı. Koca bir hayal kırıklığıydı. Aylar sonra ilk defa onu rüyasında görmüştü ve o rüya da yarım kalmıştı. Her gece göreceğini bilseydi sabahları asla uyanmazdı. Saçını çekiştirdi, koparmak istercesine. Ağlamamak için gözlerini kapattı.
İşe gitmesi gerekiyordu, üzerini değiştirdi hızlıca. Sarsak adımlarla odasından çıktı. Gurur'un ağlama sesleri geliyordu hâlâ. Kalbinde ince bir sızı hissetti. Toparlandığını hissettiği anda ortaya bir pürüz çıkarıyordu. Aysel Hanım ona baktı, ellerini uzattı. Kadın biraz tereddütte kalsa da bebeği uzattı. Laçin oğlunun başını öptü. Mırıldandı. "Özür dilerim... Bağırmak istememiştim..." Gurur sustuğunda biraz daha okşadı. İyi bir baba olmayı deniyordu, hatalar yapıyordu. Pişman oluyordu.
"Ben onu uyutayım sustuysa Laçin Bey." Laçin mecburen Aysel Hanım'a geri verdi. Mutfağa girdi, ortadaki tezgahın üstündeki gazeteyi aldı. Televizyon açmıyordu şu günlerde.
Kimya Seçiler davası kapanmış bulunmakta!Seçiler'i kasten öldürme suçundan yargılanan Selim Öztekin'in cezası 19 yıl 7 ay! Tüm mal varlığını kaybeden Selim Öztekin, aynı zamanda Laçin Saygıner'e iftira atmak ile de suçlanıyor! Laçin Saygıner ise şu an eski eşi Kimya Seçiler'in işlerini devralmış durumda. Çiftin bir oğ-
"Hepinizi sikeyim. Haberinizi de, Selim'i de." Elindeki gazeteyi fırlatırcasına bıraktı. 19 yıl. 19 yıl, geçen 19 yılda Kimya geri gelecek miydi? Gurur'un bir annesi olacak mı? Ömür boyu hapiste kalsa ne olur ki? İçindeki ateş sönecek mi, acısı dinecek mi? Dayanamadı. Uzun zamandır tutmaya çalıştığı göz yaşları gazete kağıdına düştü.
"Eski eş... Sana eski eş diyorlar Kimya... Ama ben ömür boyu bu yüzüğü parmağımdan çıkarmayacağım. Sen benim eski eşim değilsin." Gazetenin üzerindeki fotoğraflarına dokundu. Düğünlerindendi. Sahte düğünlerinden. Gerçekleşeceğinden bihaber oldukları o düğünden. O zamana dönmek istiyordu. Ne değişirdi ki? Kimya yine de ölebilirdi. Kahrolası bir hastalık, kahrolası insanlar, rezalet bir para... Her şey onları bulmuştu.
Ayağa kalktı. Bugün işe gitmeyecekti. Yaşadığı her gün onun için değerliydi.
"Aysel Hanım! Gurur'u giydirin! Baba oğul günü yapalım!"
***
Eveet :(
üzüldüm biraz yazarken :( keşke ölmeseydi. bölümü hızlı yayımlamak için biraz acele ile yazdım yazım hatası varsa kusura bakmayın lütfen ❤️
Başka özel bölüm istiyorsanız oy verin ve yorum yapın ❤️
7 ÖG okumayı da unutmayın dkdksk
Görüşmek üzere
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro