Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

4.Tuvalet

Üçüncü bölümün devamıdır.-Bu bölüm diğer bölümlere baka kısa oldu ama diğer bölümde telafi edeceğim iyi okumalar-

Su'yun ağzından

Müdürümüze inanmıyorum bakışı atıyordum. Ne demek bunlarla dans yarışmasına katılacağız. Ben ve dans etmek, düşüncesi bile komik ben hayatta dans edemem ki. Her şeyi geçtim bu iki hıyar olmasaydı belki kabul edebilirdim ama bu hıyarlarla olmaz.

"Hocam hayır ya lütfen başka ceza verin bunlarla dans falan etmem!" Müdür'e yavru köpek bakışlarımı gönderiyordum.

Uğur atlayıp "Sanki biz sana çok meraklıyız," dediğinde Müdürün bakışları bir onda bir bende gidiyordu.

"Olabilir o belli olmaz." Kaşlarımı çatmıştım.

"Hocam yapmayın lütfen bakın size pepe şarkıları söylerim," dediğinde hepimiz aynı anda bağırdık.

"HAYIR!!"

"Aman iyi be söylemiyorum siz benim güzel sesime kurban olun," deyip trip atmaya başladı İrem.

"Kurban olmam çünkü kurban bayramında değiliz," diye saçmalayan Alper'e bakışlarımı döndürdüm.

Ne diyorsun sen çocuğum? Espri falan mı yaptın?

"Susun!!" diye bağırınca Müdür Beyciğimize döndük.

"İrem senin üzerinde neden okul kıyafeti yok yine?" 

Aha sıçtın İrem. İçimden kıs kıs gülmeye başlamıştım. Ben o kadar uyardım okula formayla gel ama babası öğretmen kafası rahat kızın. İrem tam ağzını açmıştı ki 'Allah Allah' diye bağırışmalar ardından kapıyı kıran Berkay'a döndük hepimiz. Müdür ise ani refleksle ayağa kalkmıştı.

"Berkay senin derdin ne oğlum kapıdan ne istiyorsun?" Bağırdığında gözlerinin altıda kırışmıştı müdürün. Tabi kaç yaşına geldi emekli olmadı adamcağız. Git evinde televizyon izle.

"Hocam Allah'ın emri peygamberin kabriyle kızınız kapıyı kendime istiyorum,"

"Ya kapı erkekse?" Diyen İrem'in kafasına geçirdim bir tane.

"Hocam kapı Kız mı? Erkek mi? Şimdi ona göre isteyeceğim," diye soru sorunca Berkay, Müdür daha da sinirlenip bağırdı. Bu adama da üzülüyordum sürekli bizimle uğraşıyordu.

"Berkay sen akıllanmayacaksın sana ceza, bu kattaki tuvaletleri temizleyeceksin!"

Sıçtın Berkay sıçtın, sen kaşındın bu sefer.

"Hocam yapmayın ayağını bacağını öpeyim!"

 O elinizi ayağını öpeyim olmasın mı? İşte Berkay'ın farkı da bu.

 "İtiraz istemiyorum, çıkın odamdan sizde dans yarışmasını yapacaksınız,"

 umutsuzca gözlerimi devirdim.İnat bu hoca inat.Kapıdan ilk ben çıkarken arkamdan İrem, Alper ve Uğur çıkmıştı en  son ise Berkay çıkmıştı, çıkarken de hala "Hocam lütfen "falan diyordu fakat hoca kış kış hareketi yapıyordu resmen bize.

Berkay'ın ağzından

Kapıyı çarparak odadan çıktım, Müdür arkamdan söylense de banane. İrem Bana bakarak konuşmaya başladı.

"Çişimiz tuvalette Berkay da tuvalette"Diyen İrem'e korkutucu bakışlarımı ilettim susması için.

"Bana yardım edeceksiniz dimi?"dediğimde "Yok" diyen suya baktım.

"Nasıl arkadaşsınız ulan?..İyi be yardım etmezseniz etmeyin "deyip kapıya "Ahanda buraya yazıyorum sizle konuşmayacağım"deyip arkamı döndüm.Merdivenlerden aşağıya inerek Temizlikçi ablanın yanına vardım.

"Teyze bana temizlik malzemelerini verir misin?"deyince Kadın televizyondan  gözlerini ayırıp, bana doğru dönüp gözlüğünü düzeltti.

"Teyze mi? Ben daha gencim,  Malzemeler kapının arkasında al"dedi. Yok amca, bunların teyze kelimesiyle ne alıp veremedikleri var yahu!? Kadına tip tip bakıp elime temizlik malzemelerini aldım.

"Teyze bunlar dimi?"

Kadın çekirdeği çitleyip dizisini izlemekle meşguldü, O kadar dalmış ki beni duymadı.

"Ho bizim köylü!" Bağırdığımda  Teyze kaşlarını çatıp "Hala teyze diyor bak! Evet onlar hadi tıpış tıpış git"dedi elindeki çekirdeği çitleyip kabuğunu üstüme attı.

Tövbe tövbe.

Malzemeleri de alıp odadan çıktım.Teyzede izlesin dizisini rahat rahat aşkı memnusunu.

  Tuvalete geldiğim de ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Ben ki yılların eskitemediği yakışıklı bu hallere mi düşecekti ayol ? Sebepsizce etrafı kokladım.Bu koku ne anasını satayım yememişler içmemişler sıçmışlar , birde burası kız tuvaleti erkeklere pis diyenler utansın.

 Teyzeden aldığım çamaşır malzemesini yere döktüm fırçalamaya başladım yerleri aynı zamanda sopayla dans edip şarkı mırıldanıyordum. 

" A, a love you like a love song baby bi bi bi bip."

 Kendimi kaptırıp dans ediyordum fırçayla , fırçayı eğip yaklaştım. " Birazdan seni öpeceğim bebek."

Tam öpeceğim sırada flaş sesleri yükseldi kim bu sevgilimle fantazimi bölen densiz !?Tuvalet kapısına bakmamla benim fotoğraflarımı çekip kahkaha atan 3 velet kız gördüm ah ! Bu 9. Sınıflar insanı deli ediyorlar.

 " Gelin , lan buraya kaçmayın."

 Paten yaparmışcasına onlara doğru koştum kaygan zeminde tam üstlerine atlayacaktım ki veletlerden biri kapıyı kapattı. Kafamın kapıya çarpmasıyla kapı ile öpüşmüş oldum.Kafamın üstünde uçuşan kuşları görebiliyordum. Sersem kuşlar ! Totomun üstünden kalkıp yüzümü yıkamaya gittim. Aynadan kendime baktım. Lanet olsun ! Yine çok yakışıklıyım. Kendimi hayran hayran süzerken aynadan yansıyan tuvalette ki kanları görünce tövbe bismillah oldum. Kendi yakışıklılığım'dan uzaklaşıp tuvalet kısmına doğru ilerledim. 

Tuvaletin içinde ki kanları görünce hortlak görmüş insan misali bağırıp ayaklarımı götüme vura vura müdürün yanına gittim.

 " Yine mi sen Berkay ! Bitirdin mi lavaboları !?" Hay sana da lavabona da burada adam öldürmüşler sen lavabo diyorsun?

 " Keltoşunu yediğim insan , tuvalette k-kanlar var sanırım birini öldürmüşler. !"

 Müdürle beraber koştura koştura lavaboya gittik." Hani nerede kanlar Berkay ? "Tuvaletin içine doğru girdim. 

 " Burada ! "  

Müdür beni takip edip tuvaleti süzdüğünde birden bağırmaya başladı daha sonra ki hareketi ise kafa göz Allah ne verdiyse vurmaya başladı son darbe kıçımaydı. Ulan kıçımla ne alıp veremediğiniz var diye de geçirmedim içimden benim güzel totoşumdan ne istiyorsunuz siz ?

" Berkay ! Oğlum sen ya cidden geri zekalısın ya da beni delirtmeye uğraşıyorsun , doğru söyle lan beni delirtmek için mi gönderdiler seni ! "

" He müdürüm onca ders saatini de sırf seni sinir etmek için çekiyorum , benim şimdi bu yakışıklılıkla Maldivlerde yüzmem lazımdı millet az yakışıklı görsün diye. "

" Benim geri zekalı oğlum! Ped onlar ped! "

Müdür kulaklarımdan tutup beni sürüklemeye başladı ya odasına götürüp disiplin cezası verecekti ya da sopayla götümü sopalayacaktı. İçimden 1. Seçenek olmasını dua ettim.

Tam tuvalet çıkış kapısına ulaşmıştık ki benim ayağımın ağzı açık sıvı temizleyicisine çarpıp müdürle ikimizin güzel totoşunun yere düşmesi bir oldu.

" Berkaaaay ! "

Ben cidden anlayamıyorum dünya da bir dişi sinek hamile kalsa benden bilecekler. Soruyorum size benim ne suçum var !?

Müdür totosunu tuta tuta kalkıp gitti bana da ;

" Eğer 10 dakika içinde bu lavabolar temizlenmezse mezun olana kadar her gün döverim lan seni ! "

Yok anam , yok bu iş böyle olmayacak ulan ben hayatım da kaç kere lavabo temizledim !? Annem bana en fazla perde taktırırdı gerçi onda da 2 saat anneme trip atardım çünkü ben çok yakışıklıyım.

Bu işi tek başıma yapamayacağımı anlayınca koştura koştura Su ve İrem'i aramaya başladım. Yanlarımdan geçen bitlilere sordum.

" Kız bitli , İrem ve Suyu gördün mü ? "

" Sensin bitli , tipsiz ! " deyip tokat atması bir oldu.

Pis yelloz senin saçını başını yolardım da şuan götüm tutuştu acilen İrem ve Suyu bulmalıyım ! Nedir benim bu kızlardan çektiğim çile be ..

Okulu hemen aramaya başladım bakmadığım yer kalmadı sadece bir yer dans odası ! Tabi oğlum ya , dans odasındalar ben bunu niye daha önce düşünemedim !

Koşturarak dans odasına girdim ve evet oradaydılar ! İrem Alper'le , Su ise Uğurla dans ediyordu.

" Bir iki üç , bir iki üç tempo hadi tempoyu bozmuyoruz ! "

Diye söyleniyordu Müzik Hocası , o kadar güzeldi ki kendimi izlemekten alı koyamadım sonunda koşturarak soyunma odasına gittim bugün ne koşturdum be ! Bu yakışıklıya kilo verdirdiler. Dolabımda ki taytımı ve tişörtümü çıkartıp dans odasına bale yapan dansçılar gibi giriş yaptım.

İrem'in Ağzından 

Belim tutulalı 20 dakika oluyordu ama hala bir iki üç , bir iki üç. Allah aşkına eziyet değildir de nedir bu ?Hocaya gel kendin yap dememek için kendimi tutuyordum. Dans ettiğimiz yetmezmiş gibi birde bu orangutan ile dans ediyordum birde elini belime kaydırınca.

" Hoşt ulan"deyip tokat attım.

Alper ve salondakiler bize bakıyordu sadece bir fark vardı Alper sinirlice diğerleri ise şaşkın bir biçimde bakıyordu.

Birden salonun ortasına taytını giymiş bale yapan bir Berkay girdi hepimizin bakışları ona dönmüştü ve anırmadan edememiştik.

" Berkay , senin ne işin var burada ? " dedi Sucuk.

" Ne işim olacak  siz ne yapıyorsanız bende onu yapıyorum bunların hepsini dans eşim yok diye yapıyorsunuz demi yellozlar sizi. "

Onla bir güzel kavga ederdik ama dans hocası gene bir iki üçlemeye başladı bu kadının bir iki üçlerle ne sorunu var Allah'a sen ?

Çok geçmeden Alper'in eli tekrar belime geldi ama bunu haraketi yapmamız için yapması gerekiyordu zaten beni belimden tutup yere doğru indirdi saçlarım yere doğru sarkıyordu birden bacağımdan tutup bacağımın belinde durmasını sağladı.

Daha sonrası ise Suyun sinirle ikimizin üstüne atlaması Uğurun ise Suyu belinden tutup kaldırması bir oldu.

Ben Alper'in saçlarını tutmuş yolmaya başladım Su ise Uğurun etini cimcikliyordu birden Su , Uğurun karnına tekmesini geçirince salonda acı dolu bir inilti duyuldu.

Bizim kavgamızı bölen şey ise.

" Duruuuuunn , bu nikah kıyılamaz." Diye saçmalayan Berkay oldu. Katıksız mal işte ...

" Siktir ! Ben 10 dakika içinde lavaboları temizleyecektim !! " Diye çığlık attı Berkay.

Suyun ağzından

  " Siktir ! Ben 10 dakika içinde lavaboları temizleyecektim !! " Diye çığlık attan Berkay'a baktım.

"Gerizekalı sen hala temizlemedin mi?Hani bizle bir daha konuşmayacaktık ahanda buraya yazıyorum demiştin? "diyerek tek kaşımı kaldırdım. Berkay acınası bir halde bize baktı.Yardım isteyecekti kesin.Çünkü ben arkadaşımı tanırım.

"Yardım edin lütfen"dediğinde bakın demiştim size, bu işi yapmazsa disipline gideceğini anladığımız hızlıca ben,Berkay ve İrem salondan çıktık, Sonra aklıma üzerimizdeki kıyafetlere baktım dans kıyafetlerini hızlıca gidip soyunma odasında değiştirdik.Ve ardından koşa koşa tuvalete gidiyorduk ki, arkamızdan Alper ile Uğurun geldiğini görünce onlara doğru döndüm.

"Siz nereye geliyorsunuz?"diyerek Alper ve Uğura baktım.

Alper "Yardım etmeye sevgili sınıf arkadaşımızın disiplin cezası almasını istemiyoruz"dedi.

İyilik meleği kesilmişlerdi başımıza.Onu bunu bırakıp tuvalete doğru hızlıca gittik,tuvalete geldiğimde içeri girmemle ayağımın kayması bir oldu.O anki refleksle gözlerimi kapatıp, kendimi yere yapışmayı beklerken bir kol beni kavrayınca ona baktım.Uğur beni tam düşecekken yakalamıştı.Belki de kafamı yere vurup beyin kanamasından ölecektim.Birbirimize bakarken,

Berkay'ın"Kucağıma düştün yavrum ocağıma düştün yavrum"Şarkısını söylerken ona bön bön baktım.

İrem'in "Yiğit eniştem" demesiyle ahanda sıçtık diye düşünüp gözümü kapattım.

"Su"demesiyle gözlerimi açıp Yiğit'e baktım.Bana noluyor burada der gibi bakıyordu.Hala Uğurun üstünde olduğumu görünce elimi yere koyarak düzgünce kalkarken Yiğit'e kapıdan çıkmış giderken arkasından ona bakarak "Yiğit"diyerek arkasından bende koridora çıktım.

  Yiğit arkasını dönüp bana baktığında gözlerinde ki hayal kırıklığını okuyordum.

"Efendim Su?" Bana kızgınca bakıyordu, ilk defa bana soğukça konuşmuştu. Kolunu tutarak,  

"Bu tavrın ne ve burada ne işin var?"diyerek sorularımı art arda sıraladım.

"Az önceki pozisyonla beni biriyle görsen kıyameti kopartırdın diğer sorun ise sana sürpriz yapmaya gelmiştim ama gerek kalmadı"deyip merdivenlerden indiğinde, derin bir nefes aldım.

Cebimden telefonumu çıkartıp rehberden numaralar bölümünü açıp aşkım yazısına tıkladım.Çalıyor..Meşgüle attığında telefonu cebime attım.Okul bittiğinde arayıp konuşurdum.Tuvalete doğru yürümeye başladım.Bizimkilerin yanına geldiğimde kapıya yaslandım.Ben gelene kadar tuvaleti bitirmişlerdi, ama onlarda bitmişti.

Berkay'ın"Anam anam canım anam senin bu yakışıklı oğlun ne hallere düşürdüler"diyerek belini tutarken güldüm.

Alper"Uğur bu senden de kendine bağlı"dediğinde daha çok güldüm.

İrem'in "Sen onlardan farklı mısın?"dediğinde Alper cevap verecekken,O anda müdür bey yanımıza geldiğinde ona baktım.

"Çekilin çekilin yakışıklı müdürümüz geldi"diyen Berkay hocaya yağ yakmaya başlamıştı.Dikkat etsinde tava da yakmasın.

Müdür Bey etrafa baktı.

"Aferin Berkay temizlemişsin " bize bakıp devam etti, "Tabi sizler yardım etmediyseniz"deyince

"Yok hocam bakın bakalım şunların tipine hepsinde 3 vilalı ev  tipleri var bunlar mı yardım edecek"deyip tükürerek"Bunlar gibi arkadaş olmaz olsun"deyince

Uğur öksürdü. "Galiba fazla abarttım canım arkadaşlarım"dediğinde Müdür"Tamam kes kes"deyip yanımızdan ayrıldı.

"Yapıştır"dediğimde ilk önce herkes bana anlamadım der gibi baktıktan sonra yaptığım espriyi anladı ki hepsi iğreniyorum senden bakışı gönderdiler.

Berkay"Benimkine kötü derdin seninkinden güzel be"deyince omuz silktim,gülerek.

"Uğur"deyince Uğurun bakışları beni buldu.

"Efendim?"

"Ben teşekkür ederim, yani düşecektim ya ondan" dedim gözlerinin içine bakarak.

"Beni bırak da sevgilinle aranı düzelt" Güldü, "Yanlış anladı ama anlaşılacak bir şey yoktu oysa ki, neyse hadi Alper gidelim"

Alper"Rica ederiz"dediğinde ona ne diyorsun sen bakışı attım.

"Ne için?"diye sorduğunda İrem,

"Hani temizledik ya"dedi.

"Teşekkür etmemiştim oysa ki"deyince Berkay, İrem'le anırarak güldük.Uğurla Alper bizi takmayarak tuvaletten çıktı.

"Daha fazla dayanamayacağım yoksa kusacağım çıkalım şuradan"dedim burnumu ve ağzımı kapatarak tuvaletten çıktım.Berkay ve İrem'de çıkınca

"Bize derler birde pis diye"diyerek söylendi.Kim olduğunu tahmin etmişsinizdir tabi ki Berkay.Gülmekle yetindim, bazen haklı olabiliyordu bu çocuk.Kulaklarımı zil sesi doldurunca saate baktım.Ne çabuk okul bitmişti bana bin saat gibi gelen okul bitmişti, zaman çabuk geçmişti bugün.

"Sınıfa gidelim de çantamızı alalım?"deyip hep beraber sınıfa doğru yürümeye başladık, Biri Berkay'a çarpınca

"Höst ulan" diye söylendi, sonra Berkay'a çarpan kişiyi görünce gülümsedim, Edaydı.

"Pardon ya görmedim"

"Bu yakışıklılığı nasıl görmüyorsun Eda?"dediğinde hepimiz anıra anıra güldük Eda da bize katıldı,Tamam yakışıklı olabilir de ama komik bir şekilde konuşuyor.

"Neyse neyse şu okuldan çıkalım zil çalmış biz hala okuldayız "dedim sınıfa girip çantamı aldım, İrem ve Berkay çantasını alıp okuldan çıkmışlardı.Onlar otobüsü kaçırmamak için önceden çıktılar benim evim yakın olduğu için yürüyecektim.Merdivenlerden aşağı inerken Huriye hocaya yakalanmadan geçmeyi planlıyordum ki bana baktı kaşlarını çatarak,

"Su neredeydiniz gün boyu? Derse de girmediniz?" Bir kerede sorma, meraklı.

"Müdür biraz iş verdi de onu yaptık hocam" 

"İyi yapmış"diyerek arkasını dönüp yanımdan uzaklaştı.Çatlağa bak,Tüm çatlaklar da beni buluyor yahu!

Okuldan çıkarak eve doğru yürüdüm,eve giderken yolda bir tane sahipsiz kedi görmemle kaldırıma yere eğildim.Kediyi kucağıma alarak sevmeye başladım.Bu ne kadarda sevimliydi,Sahipsiz görünüyordu.Acaba eve götürüp beslesem mi? Miyavladığında onunla beraber eve doğru yürümeye başladım, Yolda Pet Shop görünce kedi maması da almıştım.Eve vardığımda kapıyı açarak kediyle beraber içeri girmiştim.Kediyi koltuğun üstüne koyup yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim.

2 Saat sonra

Kedinin mamasını kaba koyarak önüne koydum.Kendime de sipariş ettiğim pizzayı yemeye başlamıştım ki zilin çalmasıyla ayağa kalktım, kapıya doğru gidip kapıyı açtım.Gelenlere baktım.

"Yine mi siz?"dedim.



Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro