2.Hafıza Kaybı
Uğur'un ağzından
Bu iki baş belasıyla değil aynı ortamda bulunmak, aynı havayı bile solumak yeterince kötüydü. Bir de buna ilaveten İrem delisinin Pepee şarkılarını Su'yun ise bilmiş bilmiş konuşmalarına maruz kalıyordum.Alper'den ayrıldıktan sonra koca kafalı Suyu ararken resmen okulu turladım ama bulamadım. Nereye kayboldu bu kız diye düşünürken kafama yediğim botun verdiği acıyla botun geldiği yöne döndüm.
"Oha! " demem bir oldu.
Koca kafalıgillerden Su ise "Ne yapıyorsun sen burada lan? " diye cırlayıp Allah ne verdiyse bana vurmaya başladı.
İki elini de bileğinden kavrayıp, "Asıl sen ne yapıyorsun kızım?!" deyip sinirli bakışlarıma onu maruz bıraktım.
Bunu benden beklememiş olacak ki şaşkınlık ile gözlerini büyütüp kaşlarını çattı. Daha sonra her zamanki gibi bilmiş bilmiş konuştu.
"O elini 3 saniye içerisinde çekmezsen müsait bir taraflarına sokacağım."
Şimdi ise şaşırma sırası bendeydi. Su'yun kibar bir kız olmadığını biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum doğrusu. Şaşkınlığımı fark etmemesi için söylediğini dalgaya vurup, "Hadi ya? Gelip yapsana."
Amacım onu sinir etmekti ve başarmıştım. "Sen ne geri zekalı bir insansın diyeceğim de, sen insan değilsin ki.." diyerek gözlerini devirdi.
"Hadi ya? Bunu söyleyen ise kafama bot ile vuran kız," diye karşılık verip çorap haricinde çıplak kalmış ayaklarına bakıp gülmeye başladım. "Çorapların güzelmiş," diye 32 diş eklediğimde,
"Bana bak oğlum, sana bir yumruk atarım Çin'e bedava uçuş yaparsın. Akıllı ol."
"Akıllı olmazsam ne olur?" diye sorduğumda 32 diş sırıttı. "Ellerini uzat."
Şaşkınlığın etkisi ile 'Hıaa?' diye orangutan kişnemesine benzer bir ses çıkardım.
Bana bakıp, "Burada soruları ben sorarım," dedi bir dedektif edasıyla. Ben ise hala etrafa uzaylı görmüş masum köylü bakışları atıyordum.
Sonradan aklıma gelen şey ile munzurca gülümseyip, "Yoksa hırsız-polis fantezisi mi yapmak istiyorsun Su?"
Su'yun ağzından
Sorduğu şey ile sinirlenip gözüne bir yumruk geçirdim. O ise, "Ah!" diye inlemekle yetindi.
Vakit kaybetmeden önceden spor odasından aldığım halat ile ellerini ve kollarını bağladım. Şimdi diyeceksiniz halat nereden aklına geldi mükemmel ben. Uğur'u sürükleyerek sınıflardan birine girerek sandalyeye oturttum ve akla gelebilecek en saçma şeyi yapıp sandalyesinin etrafında dönerek Kızılderililer gibi sesler çıkarmaya başladım.
Eğer İrem burada olsaydı "Bunlar hep ABD'nin oyunları.." deyip anırırcasına gülerdi.
Yaptığım şeye Uğur kahkahalar atarken ben ise ona aldırmadan onun deyişi ile hırsız-polis oyununa devam ettim. Bir yandan da ardı ardına sorularıma devam ediyordum;
"Kaç kişiydiniz? "
"Bunu neden yaptınız? "
"Yoksa bir ajan mısınız? "
"Kimle çalışıyorsunuz ulan? " Uğur kahkahalar atmaya devam ediyordu, çok geçmeden ileriden '7 Şavt eşittir 1 tavaf' diye şarkı söyleyen bir kız sesi geldi.
Bu bizim mal İrem'den başkası olamazdı. Hemen koridora çıktım ve evet! Doğru tahmin İremdi bu gelen.
Oha!
Arkasındaki de Alper, Alper'in elinde kocaman bir bant, getti getti gül gibi kız! Alper kesin tecavüz edecek ona diye düşünmeye başlamadım değil..
İrem'in Ağzından
Arkadan gelen sesle- pardon, ses mi dedim? Kükreme diyecektim! Neye uğradığımı şaşırdım. Bir yandan Allah'a ne olur o olmasın diye yalvarmaya başladım..
Gözlerimi sıkıca yumdum ve açtığımda bom! Babam sinirden domates gibi kızarmış yüzüyle burnundan soluyordu.
Sıçtım Caferler bez getirin Ahey Ahey...
Tabii siz şimdi diyeceksiniz ki, babamlar ne alaka lan? Onu da şöyle anlatayım;
Her şey 16 yıl önce başladı..
Şaka lan şaka. Saygıdeğer babam Tarih öğretmenidir ve aynı okuldayız. Daha kötüsü ne biliyor musunuz? Dersime giriyor.. Neden? Çünkü bok şansı.
Diğer sorunuz ise baban bu saatte okulda ne yapıyor? Herhalde.
Onu da şöyle açıklayayım ; Babam mesleğine tam anlamıyla aşık bir adamdır ve gece gündüz demeden çalışır. Okulun anahtarı da babamda vardır ve sık sık buraya uğrar, sanırım o anlardan birindeyiz..
"Ne oluyor lan burada?! " diyerek kükredi.
" B-baba vallahi olan şey şu heh olan ne olan şey AAA SAPIK BABA BU VALLAHİ BEN OTURMUŞ SU İLE BERABER MATEMATİKLE BAKIŞIYORDUM YANİ ÇÖZÜYORDUM SONRA.. HEH! PENCEREDEN SESLER GELDİ, TABİ Kİ BEN SAYDIRIYORDUM FONKSİYONLARLA GİREN DENSİZ KİM DİYE BİLİRSİN ÇOK ZEKİYİMDİR BABACIM BEN NEYSE SONRA BİRDE BAKTIM BU SAPIK TABİ Kİ OKLAVA OLSA OKLAVA İLE KOVALARDIM AMA YOK BABA YA NE DİYORUM BAK BENCE ŞU OKULA BİR OKLAVA KUTUSU ŞART. YANİ YAPTIRSANIZ DİYORUM. HATTA BOYADA LAZIM OKUL RUTUBET KOKUYOR SIRALARIMIZDA ÇOK RAHATSIZ EDİCİ BENCE ŞÖYLE HER SIRAYA BİRER YASTIK MİNDER FALAN KOYUN ÇOK SEVABA GİRERSİNİZ, HA BİRDE TUVALETLER-" diyemeden babam tekrar kükredi.
"Ulan ne saçmalıyorsun sen? !"
"Baba saç malanmaz ki taranır," diyerek anırırcasına gülmeye başladım.
Siz şimdi bu angut Alper'e ne oldu diyeceksiniz o ise sanki komedi filmi izliyor gibi bizi izliyordu, babamı görünce tırstı tabi. "İrem, ne olduğunu açıklaman için 3 saniyen başladı ve kalk şu çocuğun üstünden."
O an fark ettim ki ben hala Alper ile üst üsteydim. 'İşte bunlar hep ABD'nin oyunları' diye söylendikten sonra Alper'in üstünden kalktım ve ayağım burkulmuş numarası yaptım: " Ay! Anam anam ne kadar da bileğim acımış," dedim en acımtırak sesimle.
Babam ise ne yaptı?
Hiç aldırış bile etmeden burnundan solumaya devam etti.
" İreem! " Diye eklemeyi de unutmadı tabii.
"Baba!" Diye onu taklit ettim, neden?
Çünkü ben mükemmelim. Babamın korkutucu bakışlarından da tırsmadım değil şimdi, babam çok sinirli bir adamdır.
"Ya baba vallahi hırsız bu hırsız." Alper'in ensesine vurup," Değil mi lan? hırsızsın sen?" diye devam ettim. Babam ise bir bana bir Alper'e bakıyordu.
Nihayet Alper şaşkınlığını üstünden atmış olacak ki konuşmaya başladı; " Merhaba efendim ben Alper, Taylan Kolejinden bu sene bu okula geldim. Bu durumu açıklayacak olursak da şöyle ki; İrem arkadaşım Su arkadaşımız ise birlikte lavaboda kilitli kalmışlardı. Ben ve yine Taylan Kolejinden gelen Uğur arkadaşımızda Su ve İrem arkadaşlarımızı kurtardık ama hesaba katmadığımız bir şey oldu ki biz okulda kitli kaldık. Tam çıkış yolu arıyorduk ki İrem arkadaşım ile merdivenlerden yuvarlandık, hepsi bu Sayın Hocam."
Ve ben şok, ben iptal, ben vefad.
Vallahi ben bile etkilendim konuşmasından ki ikinci bir şok geçirdim. Nedeni ise Babamın gülümsemesiydi. Evet doğru duydunuz babam gülümsedi! Sabahtan beri domates gibi duran babam angusa gülümsedi!
" Heh, bende aynı şeyi dedim. Sanki ben farklı bir şey dedim," diyerek trip atmaya başladım, ama beni takmadılar.
Neden?
Çünkü ben küpe değilim.
Su'yun Ağzından
O sırada İrem'in babası tarih öğretmenimiz geldi yakaladı onları 'Ahan da sıçtınız' deyip kıs kıs gülmeye başladım ta ki hayvanın biri tarafından duvara sıkıştırılana kadar.
" Siktir! S-sen nasıl çözdün lan ellerini ."
Cebinde ki bıçağı gösterip kahkaha attı.
"Ulan madem bıçağın var ne diye bana o kadar kızıl derili dansı yaptırıyorsun lan ibnetor."
"Maymun hallerini izlemek çok tatlıydı doğrusu."
"Sensin lan maymun," deyip ensesine bir tane vurdum.
İki elimden tutup duvara yasladı ve kızgın kızgın bakmaya başladı. Yutkundum ve ben de ona sert bakışlarımı yolladım.
"Ne yaptığını sanıyorsun lan sen?"
"Bunu yaptığımı sanıyorum," deyip ensesine bir tane daha geçirdim.
O ise sanki mümkünmüş gibi daha da yaklaştı.
"Eh yeter be koala gibi yapıştın," deyip çüküne bir tane geçirdim.
O acıyla inlerken kollarımı bırakmak zorunda kalmıştı hızlıca sınıftan çıkarken Uğur'a orta parmağımı gösterip hızlıca İrem aşkımın yanına gittim.
O ise babasına izahat vermekle meşguldü sessizce bir köşeye saklanıp onları izlemeye başladım.
İrem'in ağzından
"Hangi takımlısın bakıyım sen?! " dedi babam.
Ahan da şimdi sıçtı babam fanatik bir Galatasaraylıdır kesin bu Angus Fenerbahçelidir. Kıs kıs gülmeye başladım.
"Galatasaraylıyım efendim."
Has siktir göt olan ben oğlum sen niye Galatasaraylısın ulan ben senin...
"Doğru yoldasın koçum."
Hemen ardından
" İrem! Çabuk Su'yu da alıp eve gidiyorsun. Geldiğimde 500 soru çözmüş olmazsan işte o zaman yandın, haydi marş marş.
"Ama baba ya yapma bana bu kötülüğü."
" İreemmmm! " diye kükremesiyle Alper'e dil çıkartıp Su'yu aramaya başladım.
Geri zekalı bu kız yemin ederim bir köşede saklanmış bizi izliyor sen şimdi görürsün Su Hanım, sessizce arkasından yaklaşıp belini sarmamla sıçradı yüzüme yediğim tekmeyle neye uğradığımı şaşırdım en son hatırladığım Su'yun,
"Ananı avradını gitti güzelim kız," diye böğürmesi.
Babamın ve Alper'in Usain Bolt'u geçecek hızla yanıma gelmesi oldu.
Alper'in Ağzından
Su'yun "Ananı avradını gitti güzelim kız," diye bağırmasıyla kafamızı o tarafa doğru çevirdiğimizde pepe manyağının yerde baygın olduğunu görmemle neye uğradığımı şaşırdım hızlıca koşarak İrem'in yanına diz çöküp nabzını kontrol ettim.
Su ise bana 'Mal mısın annem bakışları' atıyordu. Uçan tekme atan kendisi ama mal olan ben vay böyle işin.
" İrem! " diye bağırdı Sayın Tarih Hocamız.
" İrem kızım eğer şimdi kalkmazsan 1000 soru çözmek zorunda kalacaksın. "
Biz ise Su'yla yohhamına bakışları atmakla meşguldük.
Daha fazla oyalanmayarak İrem'i kucağıma aldım kendimi cidden garip hissediyordum şu anda pepe manyağı kucağımda ve baygındı nedensizce bir yanımın acıdığını hissettim.
Uğur'un Ağzından
Koridordan böğürme sesleri gelince yine ne oluyor diye düşünerek koridora çıktım. Etrafta sadece dizlerinin üstüne çökmüş ağlayan bir Koca kafalıgillerden Su dışında kimse yoktu.
Ne olmuş bu manyağa diye düşünerek yanına çöktüm.
O ise korkarak yerinden sıçradı.
"O tekme işini sonra konuşacağız Su Hanım. Şimdi niye zırlıyorsun söyle."
"B-ben İrem'e uçan tekme attım."
Ben şok Ben iptal Ben vefad.
" Ney? " diyerek anırmaya başladım.
" Seni var ya çıktığın yere sokarım! Benim kardeşim hastanede sen şuan orangutan gibi anırıyorsun." diyerek çemkirdi.
"Yuh sen ciddi miydin?"
"Evet seni geri zekalı şaka yapar gibi bir halim mi var ? "
"Sen ne çeşit bir manyaksın lan insan kardeşine uçan tekme atar mı? " diye sordum.
O ise hiç beklemediğim bir şekilde kafasını omzuna yasladı ve ağlamaya başladı.
Alper'in Ağzından
İrem'i hızlıca arka koltuklara uzattık Tarih Hocası şoför koltuğuna otururken ben ise yanına oturmuştum. Tarih hocası hızlıca gazı kökledi.
5 dakika geçmemişti ki İrem'in sayıkladığını işittim.
"Yes I dozont hocam ney ne demek İngilizce den 13 aldım. Bir kere benim İngilizcem çok iyidir Teachers hem 13 ne Hocam siz bana sübliminal mesaj mı veriyorsunuz?" diye sayıklıyordu ah tanrım bu kız rüyasında bile ders görüyor eh tabi şaşırmamak lazım.
"Eğer kalkmazsan 1000 soru çözmek zorunda kalırsın." diyen bir babası varken dersten başka bir şey düşünmesi zaten saçma olurdu.
Nihayet hastaneye gelmiştik arabadan indim ve İrem malını tekrar kucağıma aldım. Sayın Tarih Hocamız İrem'in annesini aramaya gitmişti bende İrem'i hastanenin içine götürdüm.
"Yardım edin ulan!" diye bağırmadım tabi ki o kadar öküz müyüm lan ben ?
Hemşire bir odayı gösterip orada beklememizi söyledi. Birazdan doktor gelip bakacakmış bende dediklerini yapıp odaya götürdüm. Yatağa uzatacakken İrem birden gözlerini kocaman açtı.
" Anam sapık var yetişin!! "
"Lan, benim ben Alper."
"O kim lan, sen kimsin bırak bana dokunma."
Ben ise olayın şokunu atlatamamış İrem'e bakıyordum acaba yolda hastaneye giderken bir ara uyanıp kolonya falan mı içti diye düşünmedim değil. O sırada doktor geldi ve beni dışarı çıkarttı normal şartlarda çıkmazdım ama 'İrem siktir git lan' diye bağırmasıyla gitmeye karar verdim tabii ki İrem den korkmadım saçmalamayın hasta sonuçta kız sinir etmeyelim onu değil mi?
On dakika sonra, Doktor odadan çıktı ve beni odasına çağırdı ulan dram dizisine dönüştük iki dakikada.
"Küçük hanım geçici bir hafıza kaybı yaşıyor maalesef. "
İçimden "What dedin." Gülüm demek geçiyordu.
"Ne demek hafıza kaybı lan?"
"Kafasına cidden sert bir darbe yemiş, kısa süreli bir hafıza kaybı yaşaması çok yüksek bir ihtimal. "
Su'yun hayvan gücünün olduğunu biliyordum ama bu kadarını ben bile tahmin etmemiştim cidden.
"Geçmiş olsun," deyip odadan çıktı Doktor.
Ben ise ne yapacağımı bilmeksizin kala kalmıştım.
Su'yun ağzından
Uğur'un omzunda yaklaşık 15 dakika ağladıktan sonra
"Yeter artık ağlama bakayım sümüklü seni."
"Sensin lan sümüklü! Sen kime sümüklü diyorsun, dua et şu an çok kötüyüm," dedim her zaman ki gibi bilmiş tavrımla.
"Burada ağlamak İrem'e bir şey kazandıracak mı?" Hemen ardından devam etti ;
"Dur ben cevabını vereyim hayır."
"Ağlamaktan başka elimden bir şey gelmiyor," dedim kısık bir sesle.
"Ağlamak güçsüzlerin yaptığı bir şeydir," deyip hemen ardından çenemden tutup gözlerini gözlerimle buluşturdu.
"Sen güçlü bir kızsın Su, hadi şimdi kalk ve hastaneye gidelim."
Ben ise hiçbir şey demeden oturduğum yerden kalktım ve okuldan dışarı çıktık Uğur ise Alper'i arayıp hastanenin adını sordu.
Alper'in Ağzından
Uğurla konuştuktan sonra telefonu kapattım şu hafıza kaybı olayını söyleyip Su'yu daha fazla üzmek istemedim kendisinin gelip görmesi daha iyi olacaktı.
Hemen ardından İrem'in yanına gittim o ise Ajdar'ın şahdamar şarkısını söylüyordu.
"Şah şah şah dam dam dam ar ar ar şahdamar şahdamar ajdar ajdar ajdar," diye hönkürdü İrem.
Benim geldiğimi görünce şarkı söylemeyi bıraktı.
"Anam yine geldi o sapık çabuk çık şu odadan pis sapık seni."
O sırada içeri ağlamaktan gözleri moraran bir adet Su ve ifadesiz olan bir adet Uğur girdi.
Su koşarak İrem'e sarıldı ama İrem hızlıca onu itti.
"Sen kimsin bırak beni. Sizin hiçbirinizi tanımıyorum, çıkın şu odadan! "
Su şok geçirirken Uğur ise bana niye söylemedin piç bakışları atıyordu.
"Duymadınız mı beni? Çıkın odadan beni Ayşe teyzemle yalnız bırakın," dedi yanındaki hasta yaşlı kadını göstererek.
Hemen ardından devam etti.
"İşte sonra Ayşe teyzeciğim ben tarih dersinden 99 almışım ama nasıl ağlıyorum nasıl," diye söylendi.
Ulan bizi unutuyor ama tarih dersinden 99 aldığını unutmuyor nasıl bir insan lan bu.
Su daha fazla dayanamadı ve koşarak koridora çıktı. Tabanlara kuvvet koşmaya başlamış olacak ki nereye gittiğini göremedik Uğur da Su'yun peşinden gitti.
Ben ise İrem ve Ayşe teyzenin sohbetine katılmaya karar verdim. Sandalyeyi çekerek yanlarına oturdum.
"Ben hep Tarihten 100 alırım," deyip İrem'e piç smile yaptım.
Tarih konusunda ne kadar hassas olduğunu biliyordum ama onu sinir etmek hoşuma gidiyordu.
Yüzü kıpkırmızı olmuş bir şekilde bana baktı.
"Benim Tarih'im senden daha iyidir. Aslına bakarsan herkesten daha iyidir ben mükemmelim," dedi.
Ayşe teyze ise bize 'Keşke o gün anneleriniz babalarınıza başım ağrıyor deseydi' bakışları atıyordu.
"Evet Ayşe teyzeciğim nerede kalmıştık bizim sınıfta Sıla diye bir kız var pis kenafir." dedikoducu teyzeleri andırmayan bir sesle.
"Kızım, valla ha başım ağrıyor artık," diye söylendi teyze.
" Sıla? Hani şu güzel olan kız? " dedim İrem'in Sıla'ya sinir olduğunu bildiğimden dolayı.
"Sıla ?! Hani bizim şu sümüklü Sıla !? O mu güzel lan götümün kenarı bile ondan daha güzel," dedi kıpkırmızı bir şekilde.
Ben ise yanağından makas alacaktım ki elimi ısırdı. İki günde ikinci ısırışı galiba bu kızla sene sonunu getiremeyeceğiz yamyam gibi mübarek.
" O elini alır... " Ayşe teyzemizin öksürük sesi gelince cümlenin devamını getiremedi.
" O elini alır öpüp başıma koyarım diyecektim Ayşe teyzeciğim yani lütfen sonuçta büyük benden boy boy torunları vardır bunun," diye kıvırmaya çalıştı İrem.
"Gerçi ben bunun daha adını bile bilmiyorum ki Ayşe teyzeciğim."
"Alper," dedim tıslayarak.
" Tamam Ademciğim,"
"Hadi aklın gitti de kulaklarında mı uçtu? Alper dedim sana."
"Bende tamam dedim Adem."
İrem'e ya sabır dercesine baktıktan sonra
"Anlamaya IQ yetmiyor galiba Al - per."
"Aynen aynen Ademciğim," deyip kahkahayı patlattı.
Ayşe teyze ise bize kınayan bakışlar ile bakıyordu.
O sırada Su ve Uğur içeri girdi şaşırtıcı olan şey Su'yun kahkaha atıp İrem'e sarılmasıydı.
"Sen kimsin !? Uzak dur demedim mi ben sana? " dedi İrem.
"Sen nasıl öğretmeninle böyle konuşursun ulan! Valla ha bak sözlüne düşük veririm," dedi Su.
Ben ise olayları sadece izliyordum .
" Nasıl yani? " dedi İrem meraklı meraklı.
"Senin yaşında gibi göründüğüme bakma ben çok zeki olduğum için sınıf atladım ve evet ben senin öğretmeninim şimdi derhal ayağa kalkmanı emrediyorum." dedi Su komutan edasıyla.
İrem hemen yatağından fırladı.
"Emredin komutanım."
Bu kızın not için yapmayacağı şey yok galiba pis yalaka ne olacak.
"Seni seviyorum İrem," dedi Su.
Hemen ardından İrem'e uçan tekme attı. İrem yatağa baygın bir şekilde düşmüştü.
Ben ve Uğur ise Su'ya Senin beynine sıçayım bakışları atıyorduk.
"Ne bakıyorsunuz lan ! Siz hiç film izlemediniz mi !? Filmlerde tekrar vurunca hafızası yerine gelir şimdi İrem'in hafızası yerine gelecek."
Bu yaşta bu zeka inanılmaz...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro