PİŞMANLIK
Pişmanlık neydi?
Kime göre ve neye göre pişmanlıktı? Bir kişinin pişmanlığı, diğer kişinin hayatının dönüm noktası olabilir miydi?
Kuştüyü yatak bedenimi sarmalarken, sıcacık eli karnımın üzerinde duruyordu. İyi de Bertan benimle uyumaz diye düşünürken gözlerimi açmaktan korkuyordum. Cesaretimi toplayıp gözlerimi aralamayı başardığımda, bembeyaz bir yatak odasında beyaz saten çarşafın altında çırılçıplak yatıyordum.
Bedenimi ellerinden kurtarıp ona döndüğümde yanımda yatan yaratığın muazzam güzelliği ile sarsılmıştım. Gözlerinin oyuntusu, dudaklarının şekli, kirli sakalları, teninin kokusu... Bunların sadece biri bile insanın aklını başından almaya yeter de artardı. Teninin kokusunu eğer biraz daha içime çekecek olursam onun yanından ayrılamayacağımı fark ederek bir kez daha sarsılmıştım. Sonuçta benim arsızlığımla tek bir gece geçirdiğim bir adamdı. O uyanmadan oradan ayrılmalı ve kendi utancımla baş başa kalmalıydım. Yavaşça yanından kalkıp kıyafetlerimi alarak, çantamdan çıkardığım rujumla aynaya, "Hayatımı bana geri verdiğin için teşekkür ederim Bay x," yazmıştım. Aslında saçmalamıştım ama umurumda değildi. Bir an evvel o evden ve onun bağımlılık yapan kokusundan uzaklaşmalıydım. Asansöre kendimi atabildiğimde nefes almakta zorlanıyordum. Bir gün önce neredeyse beni mahvedip kenara atan bir şerefsiz için hayatıma son veriyordum. Eğer adını bile bilmediğim o yabancı olmasaydı yaşamıyor olacaktım.
Yoldan çevirdiğim taksiye binip evime doğru yola çıkmıştım. Yanağımı taksinin camına yasladığımda nemle karışmış yosun kokulu Antalya havasını soluyor ve sürekli olarak kendime düşünmemelisin diyerek tembihte bulunuyordum. Kendi kendime açtığım savaşı kaybetmiş ve tüm yol boyunca onu düşünmüştüm. Hatta eve ulaşmayı başardığımda hâlâ onu düşünüyordum. Üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp banyoya girecekken tenimdeki kokusunu hissedip yıkanmaktan bile vazgeçmiştim.
Sere serpe yatağımda yatıyor, gözlerimi her kapatışımda onun o mavi gözleri ile karşı karşıya kalıyordum. Olmaz, olamaz, mümkün değildi! Yani tek bir gece geçirdiğim o adama âşık olamazdım. İlk görüşte aşk diye bir şey yoktur, hadi ama...
O zaman neden teninin kokusu tenimden gitsin istemiyordum. Neden sesi kulaklarımda çınlıyor ve neden o geceyi gözümün önüne getirdiğimde vücudum ürperiyor, karnımda kelebekler uçuşuyordu? Neden onun göğsünde hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum? Adını bile bilmiyordum. Sanırım adını bile bilmediğim mavi gözlü bir deve âşık olmuştum.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro