Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

*2* BBS part 2

Bu bölümü okumasanızda olur.
Cidden çok ama çok saçmaladım. Bölümü okuduktan sonra yorumlara görüşlerinizi yazmayı ve vote vermeyi unutmayın!

#%%##%#%%%#%#%#%%#

"Pekala, ilk başta sizi tanıyalım o zaman." Dedi Natasha ve Steve'e bakarak.
"Ben Natasha, bu da sevgilim Steve." Dedi sinirle sevgilisini göstererek.

Burada bile teknolojiyle ilgilendiği için kızgındı. Steve, Natasha'nın belini sararak en tatlı gülümsemelerinden birini gönderdi kızıllına. Natasha da bu tatlılığa dayanamayarak sevgilisinin gülüşüne karşılık verdi.
Coulson ise içten içe bu çiftleri kıskanıyordu. Acaba o da beyaz atlı prensesine yada prensine kavuşacak mıydı?

Kafasında ki Düşüncelerden kurtuldu ve çifte ilk sorusunu sordu.
"Kaç süredir berabersiniz?"
Natasha, dikkatini Steve'den ayırıp sunucunun sorusuyla düşünmeye başladı.
"Sanırım 2 senedir birlikteyiz." 'Yoksa 1 miydi?' Diye düşündü. Natasha bu tür konularla pek ilgilenmezdi. Gereksiz olduğunu düşünüyordu. Sevgi kaç senedir birlikte olduklarını bilerek mi ölçülüyordu? Cidden çok saçmaydı.

Ama Steve bu konuda çok hassas davranıyordu. Kaç sefer kavga etmişlerdi bu konuyla ilgili. Ama kavga ettikleri konu çoğunlukla Natasha'nın silahlarını Steve ile eşit sevmesiydi. Yada Steve'in teknolojiyle çok fazla ilgilenmesiydi.

Steve'in yeri başkaydı. Ama silahlarının yeri bambaşkaydı. Silahı aldığı saate kadar herşeyi hatırlıyordu. Silahları onun bebekleriydi. Tabii Steve'de onun koca bebeğiydi.

"3 yıl, 38 gün 3 saatten beri beraberiz." Bunu söyleyen tabiki Steve'di.
Bu konularda çok hassas davranırdı. Natasha hayatına girdiğinden beri teknolojiyi 2. plana atmıştı. Ama Natasha silahlarını bir türlü ikinci plana atamıyordu.

Natasha'nın neden bu kadar odun olduğunu bilmiyordu. varsa yoksa hep silahlarıydı. Bu onu çok sinirlendiriyordu. Şimdide çok sinirlenmişti. Ama bu konuyu Natasha ile evde konuşacaktı. Natasha'ya 'evde seninle bu konuyu konuşacağız.' Bakışı attı. Natasha ise sadece omuz silkmekle yetinmişti.

"Wow! Steve bey bu konularda çok ilgili. Şimdi Diğer çiftimize geçelim." Dedi Coulson.
Jane çekingence konuşmaya başladı.

"Ben Jane, bu da sevgilim Thor." Dedi Thor'u işaret ederek. Thor tişörtünü çıkarmış, çekicini siliyordu. Fangirllerin olduğu taraftan sesler yükselmeye başlamıştı.
Coulson, Thor'u gördüğünde çok etkilenmişti. 'Aman Tanrı'm şu kaslara bak!' Diye geçirdi içinden. Şuan Thor'dan yüklü miktarda elektrik almıştı. Thor'un üstünden hayran bakışlarını zorda olsa çekti ve ilk çifte sorduğu soruyu sordu.

"Kaç süredir berabersiniz?"
Jane hiç düşünmeden söyledi.

"1 Yıldır beraberiz." Dedi
gülümseyerek.

"Sevgiliniz çekicini çok seviyor herhalde." Dedi Coulson hayran bakışlarla Thor ve çekicine bakarak.
Jane buna göz devirdi.

"Çekicine verdiği değeri bir bana verse gözlerim yaşaracak." Dedi gözlerini devirerek.

"Abartma Jane." Dedi soğuk bir şekilde.Jane çileden çıkmış gibi görünüyordu. İlk stüdyoya geldiği anki hali ile hiç alakası yoktu şimdiki halinin.

"Neyi abartıyorum acaba? Şu çekicine verdiğin önemi bir bana vermiyorsun! Ben düştüğümde, 'elini yüzünü yıka geçer.' diyorsun. O pis çekicin düştüğü zaman günlerce ağıt yakıyorsun. Şuan da benim yaptığım ABARTMAK mı HA!!!?!!" Jane çok sinirlenmişti. Sonlara doğru sesini çok yükseltmişti ve Thor'un çekicine pis demişti. Bu da Thor'un ağlamasına sebep olmuştu. Koskoca Thor, birisi ona bağırınca veya çekicine kötü birşey denilince hemen ağlardı.

"Evet, abartmak. Seni terk ediyorum." Dedi Thor, ağlamaktan dolayı burnundan çıkan sümükleri burnunu çekmesiyle burnuna geri yollamıştı. Artık bıkmıştı. Çekicine pis demişti. Kimse çekicine pis diyemezdi.

"Hayır, ben seni terk ediyorum seni uzun saçlı bağyan!"
Herkes dikkat kesilmiş ikiliyi dinliyordu. Steve ise ayfon altı pılas'ını çıkarmış olayları videoya alıyordu. Thor mahalle karılarını andıran duruşuyla herkesi şaşırtmıştı.

"Asıl ben seni terk ediyorum seni....seni.... Aghh! Bir saniye bulacağım." Dedi. Elini çenesine koyarak düşünmeye başladı.

10 dakika sonra

"Ha buldum! Seni cadaloz~ .ss .s" dedi ve çekicini alıp kıvırta kıvırta stüdyodan çıktı.

Herkesin ağzı açık kalmıştı.
"Asena bile öyle kıvırtamıyor la!" Dedi Coulson. Thor'un arkasından bakarak. Bu sefer tüm bakışlar Coulson'daydı. Jane ise sinirli bir şekilde stüdyodan ayrıldı.

"Ah! Bu program beni baydı. Hadi döner yemeğe gidelim." Dedi Tony karnını tutarak.

"Yurdumun insanı ya! Aynen hadi gidelim." Dedi Clint. Maria'da onu onayladı. Maria ile Clint ilk görüşte birbirlerine aşık olmuşlardı. Hemde dönerci dükkânında. Karşılaştıkları günden itibaren hep birlikte döner yerlerdi.

"Döner dediler geldik." Thor döner lafını duyar duymaz hemen stüdyoya geri dönmüştü.

"Ooo karşim! Gel öz çekim yapalım." Dedi Steve ve elini Thor'un omzuna attı.

"Olur karşim!" Dedi Thor. Ve duck face yaptılar.

"Döner yemeğe gelmiyor musunuz kankalar?" Dedi Tony.

"Geliyoruz kanka. Gel sende, Clint kankamı da getir. Duck face yapalım!" Dedi Steve.

Tony ve Clint koşa koşa geldiler ve duck face yaptılar. Bir sonraki öz çekim'e bayanlar ve Bruce da katıldı. Hep beraber ergen ergen pozlar vererek öz çekim yaptılar. Bruce'da keskin duyuları sayesinde Tony'den döner lafını duyar duymaz Afganistan'dan Buraya 2 dakikada gelmişti. O bile nasıl geldiğini hatırlamıyordu.

Steve, Ayfon Altı Pılas'ından Avengers soundtrack şarkısını son ses açmıştı. Tam kadro olarak çıkışa havalı bir şekilde ilerliyorlardı. Hepsi ağır çekimde yürüyordu. Çünkü ağır çekimde yürümek çok havalıydı. Seyircilerin WTF!?! bakışları ağır çekimde yürümelerinin havalı değilde ne kadar salakça olduğunu açıklıyordu. Steve kapıyı açtığında, elinde kaşıkla duran loki'yi görmeyi beklemiyordu.
'Kaşık mı?' Diye geçirdi içinden dehşetle.

"Aman Tanrı'm elinde kaşık var!" Dedi Steve ve bayıldı.

"Aman Tanrı'm!!! Ne şiddet!" Diyerek diğerleride bayıldı.

"Sizi budalalar!" Dedi Loki ve o meşhur kahkahalarından birini atmayıda unutmadı.
*ekran havalı bir şekilde kararır.*

Devam edecek...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro