bölüm üç - "gerçekler"

><

"Konuşsana!" Diana kulağımın dibinde bağırınca artık şoku atlatmış sinirden deliriyordum.

"Bir dur!" diye bağırdım kementten kurtulmaya çalışırken. "Çözün beni!"

Onlar bana daha sinirli bakarken bakışlarımı değiştirmedim. Karşımda Superman olması inadımdan vazgeçmem için bir neden olamazdı.

"Tamam çözelim." dedi Hal. "Nereye kaçabilir zaten? Hepimiz burdayız."

Diana hoşnutsuz şekilde kementi çekerken ayağa kalktım.

"Bana bakın." dedim sinirle saçımı başımı düzeltirken. "Ben düşman falan değilim. Dünya için tehdit? Asla!"

"O zaman kimsin sen?" dedi Diana sertçe.

"Hazal." dedim onlara bakarken. "Hasan'nın kuzeni."

"Hasan kim?" dedi Clark biraz zorlanıp.

"Hazal'ın kuzeni." dedim kafam karışırken. "Benim yani."

"Tanrılar! Sen kimsin?" dedi Diana sinirle.

"Neredeyiz?" dedim sadece.

"Washington, DC." dedi Clark.

Dönüp ona baktım ve ayağa kalktım.

"Beni üsse götürün, anlatacak çok şeyim var."

><

"Yani sen her şeyi biliyorsun?" dedi maskesi arkasından Bruce. Ah bebeğim, keşke çıkarsan o maskeni ve ben de seni görsem.

En çok onu merak ediyordum çünkü hepsi çizgi romanda olan çizimlerden çok farklılardı. Clark tıpa tıp aynıydı gerçi ama ya Bruce? Meraktan ölecektim!

"Kısmen, bunlar seçimlerinize bağlı. Senin Selina'ya evlilik teklifi edeceğini biliyorum. Cat Woman yani arkadaşlar." dedim gülerek. "Bilmiyordunuz demi? Bana iyi davrasanız iyi edersiniz çünkü hepinizin her bir sırrını ve geleceğini biliyorum."

"Bizi tehdit mi ediyorsun?" dedi Clark. Kaşlarını çatmış bana çok keskin bakıyordu. Ve bu beni tahrik ediyordu! Ama hayır! Senin favorin Bruce kızım kendine gel, kendine!

Omuz silktim. Bende ki özgüvende yeter ve artırdı ha. Karşımda tüm Adalet Ekibi var iken onları tehdit ediyordum. Götüme bayağı güveniyordum her halde.

"Seni geri gönderiyoruz." dedi Diana. "Gerçekliğimizi tehlikeye ata-"

"Ya hayır amına koyim!" Bir an türkçe sinirle konuşunca hepsi bana döndü. Sinirlenice tüm ayarlar normale dönmüştü her halde.

"Demek istediğim," diye mırıldandım ingilizceye dönüp. "Hayır. Kalacağım."

"Niye kalmak istiyorsun ki?" dedi Barry.

Ona dönerken üfledim. Asla hayal ettiğim gibi değildi ve biraz hayal kırıklığına uğramıştım.

"Çünkü benim sikik evrenimde asla ama asla süper şeyler yok. Anca bir dolar tavan yapıyor o kadar. Tek olay bu hayatımda." dedim homurdanarak.

"Bence de kalmalı." dedi Bruce. "Her şeyi biliyor. Tüm gerçekleri. İşimize yarar."

"O zaman oylama yapacağız." dedi Diana ve bana döndü. Ay geri zekalı, beni mi kovuyordu?

"Yabancı mıyım ben?" dedim şirince sırıtıp.

"Hazal, dışarı." dedi Hal bana sertçe.

Ona bakarken sırıtmam silindi. Zırdoya bak, beni kovuyordu!

Homurdanarak dışarı çıkarken kapıyı çarptım ama sonra sinirim geçti. Ya ölmüştüm ve cenetteydim ya da komada falandım. Ama belki de gerçekti?

İç çektim ve kenarı oturdum.

"İnşallah gerçektir ya." diye mırıldandım etrafa bakarken. "Allahım bu evrende var mısın bilmiyorum ama lütfen yani."

><

Biliyorum bayağı kısa ama bu geçiş bölümü olduğu için yazacak bir şey bulamadım dmwmxnwlxlsk

Bu arada yorum yapın, çok eğleniyorum yorumlarınızlaa döaöxşaşxlsl

Ve son olarak Hazal kimle olmalı? Bruce mu? Yoksa Clark ile mi?