4.7
Bölümü sildim yanlışlıkla
Çıldıracağım.
\( ̄<  ̄)>( '_ゝ')\( ̄<  ̄)>( '_ゝ')
4 sene sonra...
"Ya Sarp baksana şu çizimlere! Nasıl olmuş ?"diye sordum eskimeyen kanepemizde oturan Sarp'a. "Güzel olmuş."diye mırıldandı. Omzuna vurdum.
"Ya daha bakmadın bile! Yoksa seninkiler güzel olmadı diye moralin mi bozuk?" dediğimde alayla güldü. "Senin sevgilinin yapamayacağı tek şey seni bırakmak olur." dedi. Sonradan farketmiş gibi gözlerini pörtletti. Böyle romantik kelimelere düşmeyeceğimi iyi biliyordu.
"Yok Aden'im. Bugünlük bu kadar romantizm yeter. Ben nasıl söyledim o cümleyi ya?" dedi ve kendinden utandı.
Tahmin ettiğiniz gibi hala aynıydık.
Önce Sarp ve benden başlayayım. İkimizde aynı üniversite de aynı bölümü kazanmak için büyük bir çaba sarfetmiş, sonunda kazanmıştık. Tabii bunun için sayısala ayrı bir önem vermemiz gerekti. Evlenmemiştik çünkü hâlâ yaşımız çok gençti. Bu yaşlarımızı doyasıya yaşıyorduk. Ama ailelerimizin istediği gibi nişanlıydık.
Emir ve Semra...
Semra lise son olması nedeniyle Emirle ayrı kalmak zorunda kalıyordu. Emir ise işletme okumaya başlamış, onun ne olduğunu sonradan öğrenmişti. Fakat pek umursamadığı söylenemezdi. Babasıyla çalışacaktı ne de olsa. Youtube'de Allah kahretsin ki hâlâ video çekiyordu.
Adana'ya gelirseniz mutlaka kebap yeyin gibi saçma sapan tavsiyeler veren bir hesabı vardı.
Az daha unutuyordum...
Ajdar ve Üsnü. Ajdar da sap değildi. Ona dişi kertenkele almıştık. Sarp'ı her türlü çok kızdırıyorlardı. Emir dişi kertenkelenin adının her ne kadar kendi adı olmasında ısrar etse de kabul etmemiştik.
Bu 4 sene içinde değişen tek şey okullarımız olmuştu yani.
(*'>д<)ヽ(`Д')ノ(*'>д<)( ^ω^)
"Evet yengeciğim bugün için mükemmel planlarım var. Bütün gün ne yapacağımızı planladım. Ilk önce AVM 'ye gidelim!" Boş insan!
"Bunlara kafa yormak yerine yemek yesek. Karnımdaki kertenkelelerin tepindiğini hissediyorum. Ayrıca senin sınavın yok mu?! Bütün gün bunlara kafa yoruyorsun!" dedim. Semra omuz silkti. Ben de onunla vakit geçirmeyi istiyordum tabii ki, sınav stresinden sonra eğlenmeye zamanı yoktu.
Emirle aynı okula girmek için çok çalışıyordu. "Ya yenge ben galiba kazanamayacağım!"dedi sitemle. Aptal gibi Emirin okulunu istiyordu. Açıkçası Emir o okula kolaylıkla girebilmişti çünkü nefes alana %75 burs veren bir okuldu. Semra sınavdan sonra eminim ki kararını değiştirecekti.
"Matematiği 13 olan gerizekalı abin bile az çok bir şeyler yaptı! Senin de kendin için bir şeyler yapman gerek. Neyse acilen tıkanalım!" dediğimde hak verircesine başını salladı.
\( ̄<  ̄)>╮(╯▽╰)╭\( ̄<  ̄)>ψ(`∇')ψ
"Ya uzun zamandır böyle güzel bir şey yememiştim." dedi önündeki yemeğe. Emir'e baktığından daha güzel bakıyordu valla. Masadaki telefonu çaldı.
Balbokunun Prensi arıyor...
"Aç hadi aç. Lavobaya gidiyorum zaten" dedim ayağa kalkarak. Bunların ilişkisini sanırım artık desteklemiyordum.
Son zamanlarda çektiğim baş ağrısı ve mide bulantıları çok fazlaydı. Derslerinin yoğun olması, uykusuzluk ve yalnızca kahve tüketmem bunları tetikliyordu. Yakında hastaneye gidip serum taktırsam kendime gelecektim aslında.
Lavabodan çıkıp masalara göz gezdirince Semra'nın beni beklediğini gördüm. Ona yaklaşacakken durdum. Kahretsin! Bu ağrı da neyin nesiydi?!
"Yenge sen iyi misin ya?"
Sanırım o duyduğum son sesti.
\( ̄<  ̄)>╮(╯▽╰)╭(*^o^*)(^__^)
"Hanımefendi. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" dedi beyaz önlüklü adam. Kasap mıydı bu? Gözlerimi yavaşça ovuşturdum.
Semra elimi tuttuğunda bakışlarımı ona çevirdim. "Ay yenge çok korktum ya. Abime haber veremedim endişelenmesin diye."
"Sarp'a sakin hemen yetiştirme Semra! O şimdi çok abartacak!" deyip doğrulduğumda onun çok korktuğunu anlayıp tebessüm ettim. "Sonuçlar çıksın mutlaka arayalım ama." dediğinde başımla onayladım.
"Evet hanımefendi bu dönemlerde gayet normal. Minikler kendilerini artık belli etmeye başlıyorlar o kadar." Minikler? İç organlarım mı? Yani. Öyledir.
"Bu minikler kan pıtırcıkları falan mı?" diye sordu yüzündeki şaşkınlığı belliyken. Ben ise hareket etmiyordum. Göz bile kırmadığıma emindim.
"Anlaşılan haberiniz yoktu. Tebrikler! Hamilesiniz. Minikler sizi biraz yorabilir. Baş dönmeleri de gayet normaldir. Nasıl anlamadınız ben de bilmiyorum, haberiniz vardır sanmıştım." Doktor kapıdan çıktığında arkasından bakakaldım.
"Hamile ne demek?" diye saçma bir soru sorduğumda Semra elini ağzıyla kapattı. Saçlarımı elime topladım. Resmen hamileydim! Ve minik bile değildi. Miniklerdi. Babam ne tepki verecekti, Sarp ne diyecekti hiç bilmiyordum. Bir sorumluluk almıştık ama bize ağır gelebilirdi. Henüz 22 yaşındaydık ve zaten bizim hayatımızda her şey çok çabuk ilerlemişti!
***
Bölümü yanlışlıkla sildim ve takrar yazdım tüm yorum ve vote boşuna gitti.
Phenenler?
Aden bebeği aldıracak mı?
Sarp ne tepki verecek?
Emirin yokluğunu firsat bildiler galiba diyenler?
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro