Tony, Shield üssünün bahçesinde Morgan'ı dolaştırıyordu. Morgan uzun zaman sonra ilk defa, açık havaya çıkmıştı. Ve halinden gayet memnundu. Tony'e bakıp gülüyordu. Ellerini yukarı kaldırmıştı. Tony'nin sakallarına tutunabileceğini sanmıştı galiba. Havayı yakalamaya çalışıyor, elleri boş kalınca da, şaşkın şaşkın avuçlarına bakıyordu. Tony ne yapmak istediğini anlamış gibi, Morgan'ı kucağına aldı. Morgan gülmeye başladı. Hemen Tony'nin sakallarına yapıştı. Tony gülüyordu. "Sen de Steve gibi, Tony sakalı sevdalısı oldun demek. Steve e benzeyeceğin belliydi. Senden öyle bir vibe alıyordum hep." Gülmeye devam etti.

Tony Morgan'ı gezdirmeye devam ederken, Steve'de Natasha'yla birlikte araştırma yapıyordu. Ama hala bir sonuca varamamışlardı. Hand ve Hydra neyin peşindeydi? Hala buna bir cevap bulamamışlardı. Hand örgütü hakkında yardım almak için Daredevil'ı yardıma çağırmışlardı. Bir zaman o ve birkaç süper kahraman Hand örgütüyle karşı karşıya gelmişlerdi. Ve söylediğine göre, Hand örgütünde bulunan kişiler aşırı uzun zamandır faaliyet halindeydiler. Demeye çalıştığı, yüzyıllardır hayatta olduklarıydı.

Steve, elindeki kağıtları masaya bırakıp, Daredevil'a döndü. "Nasıl bir tür madde sayesinde hayatta kalıyorlar?"

Daredevil elini çenesine koydu. "ilk başta biz de inanmadık. Ama bir zamanlar Elektra diye birisiyle tanışmıştım. Aramızda bir bağ oluştu zamanla. Sonra kollarımın arasında hayatını kaybetti. Hand örgütü mezarını açıp Elektra'nın bedeni götürdüler. İlk başta neden böyle bir şey yaptıklarını anlayamadık. Sonrasında, Elektra'yı tekrar hayata dönmüş bir şekilde bulduk. Bir tür madde yardımıyla, ölen kişileri tekrardan hayata döndürebiliyorlar. Yada ölüm döşeğindeki kişilere bir şans daha verebiliyorlar. Ama kullandıkları maddenin ne olduğunu öğrenemedik. Ama Hand örgütünün antik çağlardan kalma bir örgüt olduğunu, bu maddenin de o zamandan beri kullanıldığını biliyoruz. Ve Hand örgütü Hydra gibi Dünya'ya yayılmış halde. Eğer Hydra ile birlik haline girmişlerse, hemen bir şeyler yapılması gerekiyor. Yoksa, bütün iyi şeylerin sonu olabilir."

"Bize zaman ayırdığın için teşekkür ederiz Daredevil." Daredevil'la birlikte, o da ayaklandı. Kapıya kadar eşlik etti. Daredevil, Steve'e döndü. "Eğer yardıma ihtiyacınız olursa, ben ve arkadaşlarıma haber verebilirsiniz. Elimizden geldiği kadarıyla size yardım etmeye çalışırız. Yıllardır Hand Örgütüyle tek başımıza mücadele ediyoruz. Ne kadar fazla kişi olursa, kazanma olasılığı o kadar artar." Steve gülümsedi."Aklımda bulundururum. Gene yardımların için teşekkür ederim." Daredevil'ı uğurladıktan sonra sandalyeye geri oturdu. Eline yeni katılan ajanlar listesini aldı. Bir isim üstünde durmaya başladı. 'Allison Forrester'. "Kesin Victor ve Olga Forrester'ın başının altından çıkmıştır bunlar. Anca onlar ölmüş kızlarını intikam için tekrar hayata getirirdi." Eline kahve bardağını aldı ve bir dikişte bitirdi. Telefondan sekreterin numarasını tuşladı. "Buyurun Bay Rogers."

Steve, elindeki hahve bardağını bir köşeye koydu. "Bir espresso daha istiyorum. Uzun bir gün olacak."

"Hemen getiriyorum Bay Rogers." Steve telefonu kapattı. Sandalyede kaykılıp, arkaya yaslandı. Gözlerini kapattı ve düşünmeye başladı. 'Eğer Daredevil'ın dediği çıkarsa  Avengers ekibi bununla başa çıkabilir mi ki?'

Düşünceleri aklından çıkarmaya çalıştı.'Saçmalama Steve. Tabiiki üstesinden geleceğiz. Bir işe olumsuz bakarsak, işi beceremeyiz. O yüzden en iyi senaryoyu düşünmemiz gerekiyor. Kesinlikle kazanacağımıza inanmamız gerekiyor.'

* * *

Peter, masasının üstünde duran tonlarca ders kitabına baktıkça sıkkınlıkla iç çekiyordu. Ayssa, ders kitabından başını kaldırdı. Peter'ı o halde görünce, göz devirdi. "Söylenmeyi keser misin lütfen Pete? Birkaç haftadır derslere girmiyoruz. Farkındasın değil mi?"

"Aaaaahhhhhhh!" Peter ayağa fırladı. "İnsanlar, Hand ve Hydra tehdidi hakkında iş yaparken, ben odama tıkılmış ders çalışıyorum. Benim de onlara yardım etmem lazım Alyssa. Anla beni lütfen."

Alyssa Peter'ı zorla yerine oturttu. "Anlayamıyorum. Anlamayacağım da. Bay Stark bize tek bir görev verdi Pete. Derslerimize çok güzel çalışıp, diğer sınıf arkadaşlarımıza yetişmemizi istedi bizden. Bay Stark'ın üzmek istemezsin değil mi? Bide iyi bir üniversiteye gideceğim diye May Halana söz vermiştin. Eğer sözünü tutmak istiyorsan, ders çalışmamız gerekiyor."

Peter, Alyssa'nın haklı olduğunu biliyordu. Ama herkes Hydra ve Hand tehdidi hakkında bir şeyler yapmaya çalışırken, kendisinin oturup ders çalışması yanlış geliyordu. Çünkü o da bir Avengers üyesiydi. Kendi dışındaki bütün Avengers üyeleri, bu işle ilgileniyorlardı. Ergen bir genç olmaktan nefret etmeye başlamıştı. Bir an önce büyüyüp yetişkin bir insan olmak istiyordu. Alyssa'nın dokunuşuyla kendine geldi. "Seni çok iyi anlıyorum Peter. Avengers ve Shield'a katkıda bulunmak istiyorsun. İçin içine sığmıyor görebiliyorum. Saha görevi için yanıp tutuşuyorsun. Ama kesin emirler almadın mı? Tony ve Fury'den. Bir Avengers üyesi ve bir Shield çalışanı olarak emirlere uyman gerekmiyor mu? Bu şekilde güven kazanırsın. Emirlere uyarak. Merak etme. Hep böyle kalmayacak. Büyük ihtimalle sana çok değer verdiği için bu işlerden uzak tutmaya çalışıyor seni. Uzak tutmak ta zorunda. Eğer başına bir iş gelirse, Bay Stark vicdan azabı çeker ve Sosyal Hizmetler seni geri alabilir. Reşit oluncaya kadar davranışlarına dikkat etmen gerekiyor."

Peter, Alyssa'nın söylediklerini düşününce, daha önce hiç bu açıdan bakmamıştı olaylara. Ve Alyssa'nın söyledikleri mantıklı gelmeye başlamıştı. İçinden. 'Sen zekisin Peter. Kendine gel.' diye geçiriyordu.

Elindeki kalemi bırakıp, Alyssa'ya sarıldı."Sen olmasan ben ne yapardım?" Sonra geri çekilip, Alyssa'nın dudaklarına yapıştı. Nazik ve yumuşakça öpüyordu. Alyssa'yı incitmekten korkuyormuş gibi. Nefes almak için birbirlerinden ayrıldıklarında Alyssa, Peter'a bakıp gülmeye başladı. "Lütfen dersi kaynatmayınız Bay Parker." Peter güldü. "Özür dilerim Bayan Forrester. Bir daha olmaz." Alyssa Peter'a kaçamak bir bakış attı. "Sadece ders çalıştığımız zamanlar diyelim mi?" Sonra kızarmaya başladı. Peter, Alyssa'nın yanaklarını sıkmaya başladı. "Kızardın mı sen?" Alyssa, yüzünü Peter'ın ellerinden kurtardı. Yanaklarını ovalamaya başladı. "Beton gibi ellerin var. Uyuşturdun."

Birkaç dakika boyunca güldüler. Gülme faslı bitince, ders çalışma işine geri döndüler. Bugünlük ders işini bitirdileri zaman, Peter'ın telefonu çalmaya başlamıştı. Telefonu cebinden çıkardı. Arayan Ned'di.

"Alo, Ned dostum. Özür dilerim seni arayamadım. Nasılsın?"

"A-alo Peter. İyiyim. Nasıl olsun?" Ned'in sesindeki tedirginlik çok bariz anlaşılıyordu.

"Ned? Neyin var? Ne oldu?"

Arkadan sinirli bir homurdanma yükseldi. Birisi telefonu zorla Ned'in elinden aldı. 'Becereksiz. Bir işi de doğru yapsan şaşarım zaten.'

"Ah Peter. Aşkım. Uzun zaman oldu. Seni çok özledim."

"Gwen?"

Alyssa, Gwen adını duyunca Peter'a telefonu hoparlöre alması için işaret yaptı. Peter hoparlöre aldıktan sonra, konuşmaya devam etti.

"Ned'in yanında ne işin var senin? Çabuk cebap ver."

Gwen güldü. "Ah Peter, hala kız arkadaşınla nasıl konuşman gerektiğini öğrenemedin. Bu kabaca üslubu sana hiç yakıştıramadım."

"Saçmalamayı keser misin?! Ned'in yanında ne işin var? Ona ne yaptın? Çabuk söyle!"

Sinirli sinirli bir şeyler homurdandıktan sonra konuşmaya devam etti. "Kalbimi çok kırdın Peter. O kaşar için beni terk ettiğin zaman, kalbimi çok kırdın."

Alyssa, sinirden tırnaklarını etine geçirmişti. Tam ağzını açtığı zaman, Peter onu susturmuştu. Peter konuşmaya devam etti.

"Her şeyi biliyorum Gwen. Benimle ilgilenmenin asıl sebebini öğrendim. Benim için çok zor oldu ama bunu aşmayı başardım. Artı olarak artık Hydra için çalıştığını da öğrendim. Herkes öğrendi. Arayıp ta ahkam keseceğine, saklanacak bir delik bulmaya başlamalısın bence."

Gwen katıla katıla gülmeye başlamıştı.

"O konuya gelirsek, evet Hydra'ya katıldım. Hepinizden intikam almak istiyorum. Hepinizi yok etmek istiyorum. Ve bu arada Alyssanın yanında olduğunu biliyorum. Ona bir çift lafım var. Ailen onlara ihanet ettiğin için aşırı kızgınlar. O yüzden bana bir görev verdiler."

Arkadan Ned bir şeyler bağırıyordu ama ne dediği anlaşılmıyordu.

" KAPA ÇENENİ YOKSA BEYNİNE KURŞUNU YERSİN! Ah nerede kalmıştık. Alyssa, evinize geri dönmeniz için size bir şans vermek istiyorlar. Ama eve geri dönmezseniz, arkadaşınız Ned'i öldürmem yönünde bir emir aldım. Şu an onu alıkoymuş haldeyiz. Eğer saçma bir işe kalkışırsanız sevgili arkadaşınız Ned Leeds, beynine yediği kurşun sayesinde aramızdan ayrılmış olacak. O yüzden beni sinir edecek iş yapmayın. 2 gün süreniz var. İyice düşünün taşının. Geri sayım başladı. Tik tok tik tok."

Telefon kesilir. Alyssa ve Peter, oldukları yerde kalırlar. Ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Shield ve Avengers a ses ettirmeden bu işi halletmeleri gerekiyordu. Yoksa Ned'in hayatına son vereceklerdi.