Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Ayrılık

Sevgili hunili ailem, herkese kocaman merhabalar kokulu öpücükler gönderiyorum Antalya semalarından. Malumunuz covid-19 için hala karantinadayız. En azından ben evde yaşıyor, sokağa çıkmıyorum. Birkaç gündür spora yeniden başladığım için, dayak yemişten hallice kıvranıyorum. Bu arada Aşk-ı Kıyamet serisinin son kitabı Hayat Gibi yi de toparlamaya çalıştığım için kafam biraz dağınık. Yine de size mümkün olduğunca çok bölüm yazmaya gayret edeceğim. Bu arada Aşk-ı Kıyamet serisinin ilk iki kitabı Aşk-ı Kıyamet ve Sil Baştan baskıları tükendiği ve şuan yeni yayıncı ile anlaşma döneminde olduğu için pandemi süresince burada tekrar yayında. Kaldırılmadan ve Hayat Gibi raflardaki yerini almadan önce okuyabilirsiniz. Ayrıca Gerçek bir hayat hikayesi olan Vasiyetname de Pandemi boyunca baskısı tükendiği için yeniden yayında. Hepinize keyifli okumalar diliyorum.


Bir karanlığın içinde kaybolmak, tam olarak bunu yaşıyordum aslında. Oradan oraya top gibi sekerken babamı ne kadar çok sevdiğimi aslında ona ne kadar düşkün olduğumu unutuvermiştim. İnsan denen olgu ne çabuk unutuyordu her şeyi. Bende insanlığıma yenik düşmüş, unutmuştum babamı ne kadar sevdiğimi. Karşımdaki içi babamın yanmış bedeniyle dolu olan tabuta bakarken bir boşluğa, karanlık bir boşluğa bakıyordum dalmış şekilde. Onur, Anıl, Memo, annem bir tarafımda diğer tarafımda ise Halam, Azad, Akın ve Kağan abi oturuyordu. Ahma üniversitesindeki tören bitince Karşıyaka mezarlığına götürecek ve babaannemin yanındaki mezarına koyacaktık babamı, aslında babamdan geriye kalanları. 

Yanmıştı babam, cayır cayır yanmıştı. Teşhis edilecek bir beden bile yoktu ortada. Bu yüzden D.N.A testi yapmışlar ve onun sonucunun çıkmasını beklemiştik üç gün boyunca. O üç gün bende yoktu. Birileri sürekli olarak kolonya ile bileklerimi ovuyor, yeterli gelmeyince arada bir doktor gelip sakinleştirici iğne yapıyor, tam ağlayacakken kendimi bir boşluğa bakarken buluyordum sürekli olarak. Yapılan sakinleştiricilerden ve sanırım olayın üzerinden bir hafta geçmiş olmasından büyük ihtimalle ruhsuz bir hale gelmiştim.

Şimdi yakamda babamın iğnelenmiş vesikalık fotoğrafı ile en ön safta onun için yapılan törende onur konuğu sıfatıyla oturuyordum. Aklıma sürekli olarak çocukken yaşadığımız güzel şeyler, mutlu anılar geliyordu. Ölüm böyle bir şeydi demek ki, sevdiğin biri ölünce  yaşadığın tüm kötü anılar da onunla birlikte ölüyor ve zihninden yok oluyordu.

Konferans salonu hıncahınç doluydu. Ne çok seveni vardı babamın.  Şimdi ona sarılabileceğim bir bedeni dahi kalmamıştı. Ona sarılabilmek için neleri feda etmezdim. Oysa ki yaşarken ve beni istemediği zamanlarda ne çok içimden "Canın cehenneme!" demiştim. Yoksa o zaman ettiğim ahlardan biri mi tutmuştu? İnsan elindekinin ve tenindekinin kıymetini ancak kaybettiğinde anlar derlerdi ya valla doğruydu. Ölmüştü babam ve bir anda kıymetlim olmuştu. Öyle bir psikolojiye bürünmüştüm ki babamın ölümünden suçu olmamasına rağmen annemi suçlayabilirdim. Bir de evin içinde yapılan konuşmalara şahit olmuştum. 

"Okula dönmese miymişim? Önce bir yardım mı alsaymışım? Bununla baş edebilir miymişim?"

Yahu daha önce hiç babam ölmemişti ki nereden bilecektim ben bu soruların cevabını. Cevabını bilmediğim soruların içinde kayboluyordum resmen. 

Onur, kolumdan tutup beni kaldırmaya çalışırken neden ayağa kalktığımı algılamaya çalışıyordum. 

"Haklarınızı helal ediyor musunuz?" diye sordu biri.

Tüm salon "Helal olsun!" sesleriyle yankılanırken dizlerimin bağı çözüldü ve gözlerim karardı...

https://youtu.be/sfmrjB4-0qk

"Ankara, Türkiye'nin başkenti ve en kalabalık ikinci ilidir. Nüfusu 2019 itibarıyla 5.639.076 kişidir. Bu nüfus; 25 ilçe ve bu ilçelere bağlı 1425 mahallede yaşamaktadır. İl genelinde nüfus yoğunluğu 215'tir.

26.897 km2'lik bir alana sahip olan Ankara, 39.57 K enlemi ile 32,53 D boylamları arasında yer alır. Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 890 m'dir. Doğu yönünde Kırşehir ve Kırıkkale, Batı yönünde Eskişehir, Kuzey yönünde Çankırı, kuzeybatı yönünde Bolu ve Güney yönünde Konya ve Aksaray illeri ile çevrilmiştir.

Buna göre otuz iki farz nelerdir Ada?"

"Tövbe bismillah, ben öldüm mü?"

"Ne alakası var Ada?"

"O zaman ne diye nünker ve nekir kesildiniz başıma da bana otuz iki farzı soruyorsunuz hocam? Hem Ankara'nın coğrafi konumunu neden ve nasıl ve de niçin otuz iki farza bağladınız. Hocam siz sosyopat falan mısınız?"

"Ada o kadar ipucu veriyorum ama sen de hiçbir şeyi tek seferde anlamıyorsun yahu."

"Hocam neyi anlamıyorum, Allah rızası için beni aydınlatın nolur?"

"Son hatırladığım okulda buz pistinde yatıyor, İsmail Yk dan 'Azad, Allah belanı versin!'isimli şarkıyı katlediyordum."

"Emin misin ada?"

"Hayır hocam ben emin değilim Ada'yım."

"Ada sana kaç kere söyledim bu ilkokul seviyesi esprileri bırak avam duruyor diye"

"Acıyla baş etme yöntemi olarak bunu bulmuşumdur belki hocam olamaz mı?"

"Ne acısı neyin acısı Ada?"

"Hocam bilmiyor musunuz sahiden?"

"Neyi Ada?"

"Babam öldü ya benim. Hatta bende konferans salonunda fenalaştım. Birazdan babamı gömeceğiz mezarlığa götürüp."

"Ha sen hala orada olduğunu sanıyorsun, anladım senin kafa komple gitmiş."

"Nasıl yani? Ben neredeyim ki?"

"Uzakta..."

"Nasıl uzakta? Öldüm değil mi? Siz de buldunuz benim gibi saf kızı billur geçiyorsunuz."

"Sen ve saf aynı cümlede. Hayatta inanmam."

"Valla dokuz aylığı düşürsünüz yemin ederim. Hocam ben neredeyim? Siz kimsiniz? "

"Ada, Ada beni duyabiliyor musun?"

"Of Kel Kamil bir sektir git yahu!"

"Ada, Kel Kamil kim? Bana onu anlatabilir misin?"

"Hocam manyak mısınız yahu? Sizi size nasıl anlatayım? Gidin aynaya bakın."

"Ben Kel Kamil değilim Ada'cığım. İsmim, Günbay Yıldız. Psikiyatri uzmanıyım. Burası da Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi."

İşte şimdi sıçmış, sıçmakla kalmamış bir de üzerine sıvamış, tüyü nereye dikeceğimi bilemiyordum.

*** Yeni bölümde görüşmek üzere, buraları turuncu  yıldızlarla donatın olur mu? İyi ki varsınız, çok seviliyorsunuz.

***Bu satıra hikayeyi okumaktan hoşlanacağınızı düşündüğünüz kankanızı etiketlemeyi unutmayın.


Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro