seventeen:: feeling like a home prt.3
Simon is silly,
Raphsel is aggressive one.
Simon feeling weird,
Raphael is denying to being in love.
We're family now.
❀
"Simon"
Simon, kıpırdandı. Uyanması için Raphael'in bi kere daha seslenmesi gerekti. Sonunda Raphael onun uykulu sesini duydu. "Ne var ?"
"Şunu yapmayı kes" Raphael ona doğru dönmeye çalışırken onu itti ve devam etti. "Ve kay" Raphael onu sarılmış uyurlarken iş değişmişti. Artık Simon Raphael'e sarılıyordu. Tabi Raphael bunu bozmasaydı. "Şimdi böyle mi yapıyoruz ?" Simon'nın hala uykusu vardı. Ona arkasını dönüp gözlerini kapattı. Raphael anlam verememiştim "Ne, şimdi böyle mi yapıyoruz ?" Simon onun farkında olmadığını biliyordu. "İlk sen bana sarıldın, yattıktan hemen sonra. Şimdi ben sarıldığım da mı sorun oldu ?"
Raphael, Simon görmesede başını iki yana salladı. "Hayır ben öyle bir şey yapmadım" Simon onunla tartışmaya girmek istemiyordu hava hala çok aydınlıktı ve bundan hoşlanmıyordu. "Tabi sen ne dersen öyledir Raphael."
~
Simon son kez uyandığında -ki aynı gün içinde Raphael sayesinde bir kaç kez uyandırılmıştı- bu sefer kendiğinden uyanmıştı ve uykusunu almıştı. Gözlerini araladı. Ardından karşılaştığı manzara karşısında gözlerini tamamen açtı. Raphael uyanıktı ve çok yakınında duruyordu.
Raphael'de Simon'nın birden uyanmasını beklememişti -yada ona öyle gelmişti- ama artık uyanık olduğuna göre geri çekilmenin faydası olmadığını anlamaştı. Elini Simon'nın saçları arasında dolaştırmayan devam etti. Her şey bu kadar barizken daha fazla inkar edemezdi. Bundan yorulmuştu.
Simon gözlerini hızlıca kırpmaya devam ederken Raphael'e şaşkın bir şekilde bakmayı sürdürdü. Ve onu denemek istercesine konuştu. "Günaydın?"
Raphael, belli belirsiz gülümsedikten sonra Simon'nın saçları arasında ki elini çekti ve aralarında mesafeyi biraz açtı. Simon, yutkundu. Ne diyeceğini bilmiyordu. Sadece pencereye baktığında artık havanın kararmış olduğu fark etti. Ardından aklına gelen kurnazca fikirler gülümseyerek Raphael'e döndü. "Bunu yaptığını da inkar edecek misin ?" Raphael bir tepki vermedi. Bakışlarını başka yere çevirdi. Simon söylediğinden neredeyse pişman olacakken Raphael derin bir nefes verdi.
"Hotel Dumort'a geri dönebilirsin"
Raphael söyledikten sonra yataktan kalktı. Simon hemen yatakta doğrulurken heyecanla sordu. "Ne ? Gerçekten mi ?...Eve geri dönebilir miyim?" Raphael'in ona arkası dönüktü. Sadece onu onaylayan bir ses çıkarmakla yetindi. Simon yataktan kalkarken Raphael perdeleri açtı. Karanlıkta şehrin manzarası çok güzel görünüyordu. Simon arkasından ona yaklaşırken Raphael farkında değildi. Aklına gelen ilk gelen şeyi söyledi.
"Geri dönecek misin ?" Sorduktan sonra geri dönmüştü ki başka tek kelime edemeden Simon onu öptü. Daha yanında olduğunu bile fark etmemişti, ki bu yaptığını hiç beklemezdi.
Kısa süren öpücüğün ardından Raphael Simon'a bakamadı. Sadece şaşkın bir şekilde başka tarafa bakıp
"Bunu evet olarak alıyorum" dedi.
Simon güldü. Uzun zamandır yapmak istediği şeyi yapmıştı ve bunun en doğru zaman olduğunun farkındaydı. Hiç değilse şimdilik Raphael ona vurmamıştı. Hatta öpücüğünü 'evet' saymıştı.
Raphael, ne yapacağını bilemezken etrafa bakmaya devam ettikten sonra Simon konuşmak istedi ama ne diyeceğini bilmiyordu. Sadece karşısında durmaya devam etti. Başka bir yere gitmesini istemiyordu. En azında şimdilik.
Raphael daha fazla dayanamayarak tekrar Simon'a baktı ve itiraf eder gibi konuştu. "Ben eşcinsel değilim, Simon"
Simon'ın bunu duyduğuna üzülmesi gerektiğini biliyordu. Ama hiç üzülmedi. Çünkü bunu sadece o öyle sandığı için söylediğini biliyordu. Raphael'in tüm söyledi iyi şeyler -oldukça az olsada- aklına geldi ardından bugün ona sarılarak uyuması ve uyandığında saçlarını okşuyor olması....
Omuz silkti. "Bende değilim"
Raphael ilk başta anlamamıştı. Sadece bir süre birbirlerine baktılar. Ardından Raphael ikisinin dediğini de komik buldu ve gülmeye başladı. Simon'da onunda beraber gülüyordu. Sonra derin bir nefes verip tekrarda ona baktı.
"Pekala öyleyse" Raphael iki adımda Simon'a yaklaşıp onu öptü. Bu yaptığının doğru şey olduğunu biliyordu. Artık inkar etmek yoktu.
Simon, Raphael bunu yaptığını için ne kadar cesur olduğunu düşündü. Çünkü ne kadar onunda kendisinden hoşlandığını düşünsede Raphael'in bu kadar çabuk karışık vereceğini tahmin etmezdi.
Bundan sonrada Raphael'in ona hala bazen gıcık davrabileceğini düşündü. Muhtemelen davranacaktıda. Ama onun için hiç sorun değildi. Çünkü artık her zaman hislerinin karşılığı olduğundan emin olacaktı. Sonuçta ne kadar gıcık, tuhaf ya da agresif davransada Raphael'in artık onun olacağını biliyordu...
❀
So I'll hit the lights and you lock the doors
We ain't leaving this room
'til we bust the mold
Don't walk away, don't roll your eyes
They say love is pain, well darling,
let's hurt tonight
×
Işıkları açacağım sen de kapıyı kilitle
Bu odadan ayrılmayacağız
daha fazlasını hissedene kadar
Uzağa gitme, gözlerini kaçırma
Aşkın acı olduğunu söylüyorlar
O zaman sevgilim,
bu gece canımız yansın
Let's Hurt Tonight, One Republic.
/ bu ana bu kadar uyabilecek bir şarkı olacağını düşünmemiştim ama sonra buldum gerçekten de bu anı anlat mıyor mu ? :') Belki sizde sonra dinledikçe aklınıza gelir böylelikle bir saphael şarkısı olarak kalsın♡/
/işte benim Saphael'im buydu ve su-pectrum'un harika artları ve hepinize çok teşekkürler ♡♡/
+bonus;
ilk karşılaşmalar
They're in love....
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro