Final- Kesit
Ve bir yağmur damlası yanağıma düşüp erimeye başladığında gözlerimi kapadım...
-
Yatağının yanındaki komidine yaslanıp, "Burcu hamileymiş."dedim.
"Nereden biliyorsun?"dedi Aras.
"Burcu hamile diyorum sana! Sense gelmiş bunu nereden bildiğimi mi soruyorsun?" Aklına sadece bu mu takıldı?"bağırdım.
"Ses tonuna hakim ol. Ayrıydık!"
Sahte bir kahkaha atıp, "Olmuyorum! Sen her ayrıldığımızda bir kızın hayatını mı mahvedeceksin?"dedim.
Burada daha fazla duramayacağımı anlayıp kapıya yöneldiğimde bileğimi tutup beni kendine doğru çevirdi. "Senden nefret ediyorum, Serezoğlu!"
"Beni dinle!"diye bağırdığında ona baktım. O bağırınca ona karşı koyamıyordum işte. Kahretsin! Onun gözlerinin içine baktığımda sinirden başka hiç birşey yoktu.
-
"Sen artık sadece bana ait değilsin, Aras. Sen benden çok Burcu'ya aitsin."deyip kendimi ondan kurtardım. Koşa koşa merdivenlerden inerken gözyaşlarımada hakim olamamıştım. Arkamdan ayak sesleri gelince kendimi daha çok hızlandırdım.
Can'dan
Mira'yla yaklaşık bir haftadır görüşmeye devam ediyorduk. Gizli yerlerde buluşuyorduk ve küçük bir ilişkimiz vardı. Ki bu kötü bir şeymiş gibi herkesten gizli oluyordu.
dudağına yapışıp onu içeri doğru geçirdim. Kapıyı ayağımla kapattıktan sonra odamın yoluna giden merdivenlere doğru ilerlettim onu.
Dudaklarımız biraz olsun ayrılmıyordu. Elimi Mira'nın yanağına koyacakken merdivenden ayak sesleri geldi. Umursamayıp elimi yanağına yerleştirip biraz daha kendime çektiğimde merdivenden gelen ayak sesleri kesildi.
Merdivenden gelen seslerin bir hizmetliye ait olduğunu sanmıştım ama sanırım başkasına aitti. Mira'yı kendimden uzaklaştırıp gözlerimi merdivene çevirdiğimde bana kibirli gözlerle bakan Pelin ve Aras'ı gördüm. "Allah kahretsin!"diye mırıldandım, sessizce.
-
"Pelin buraya gelin acilen lütfen Pelin. Pınar'ın elinde silah var öldürecek kendini. Boş arazideyiz!"deyip bağırmaya devam etti, Selin.
Selin'in tarif ettiği arazi yerinden silah sesi yükseldi. "Pınar!"diye çığlık atarak oraya doğru koşmaya başladım. Aras yanıma gelince koşarken onu bile unutmuş olduğumu fark ettim.
-
Aras odaya girince ilk önce beni görüp bana baksada sonrasın da odanın içinde yatan Mira'yı görüp koşarak onun yanına gitti. "Mira? İyi misin? Mira cevap ver! Sana söylüyorum. Cevap ver!"deyip Mira'nın başını tuttu.
"Kardeşim. Lütfen uyan!"diye bağırıp ayağa kalktığımda bir güç beni geriye çekti. Arkamı döndüğümde Selin'i gördüm. "Bırak beni! Bırak! Onunda ölmesine izin vermeyeceğim!"diye bağırıp Selin'den kurtulmaya çalıştım.
-
Etrafıma biraz bakındığımda Aras'ında ortada olmadığını gördüm. Telaşlansamda kendimi iyi şeylere vererek ayağa kalktım. Yaman ve Nisa'nın bulunduğu tarafa doğru ilerlerken "Aras nerede?"diye sordum.
Nisa benim geldiğimi görünce yüzünü bana çevirip beniz süzdükten sonra gülümsedi. Çok samimiydi. Nisa ile genellikle hep tatlı bir şekilde tartışırız ama bu durum ayrıydı. Aniden ayağa kalkıp bana sıkıca sarıldı.
"Seni seviyorum, arkadaşım."diyerek sarılmayı kesti. Gözlerimi olumlu bir şekilde kapatıp onun elini tuttuktan sonra öpücük gönderdim. Gözlerimi Yaman'a çevirip cevap vermesini bekledim.
"Birkaç dakika önce buradaydı..." Sözünü kesip "Onu bende biliyorum!"diyerek bağırdım.
"Otoparka indi. Hastanenin en alt katında."
-
Aras'tan
Gönderen: Can
Hastanedeyim, kaçıncı kattasınız? Acil cevap verirsen iyi edersin!
Mesajı okur okumaz ayaklanıp koridordan ayrıldım. Tuşlara basarak "Beni otoparkta bekle geliyorum." Yazıp koşarak hastanenin en alt katına inmeye başladım. Sonunda onun yüzünü görünce sinirle gülümsedim.
"Onların ailesine verdiğin hasar yetmiyor mu? Şimdi de buraya gelip rol yapmaya devam mı edeceksin? Bir iddia için bu kadar ileriye gidebiliyorsan... Sana diyecek bir lafım yok!"
Can laflarımı idrak etmeye çalışıyordu. Can ve Burak iddiaya girmişlerdi. Can, Mira ve Pınar'ı ayartabileceğini söylemiş Burak'a gaz vermişti. Burak'ta ona öyle birşey yapabilirsen sana arabamı veririm ama yapamazsan sen bana arabanın anahtarını verirsin. Diyerek anlaşma yapmış.
Oğuz: "Kameraya el salla!"
Alkış sesleri arkamdan kulağıma doğru uzanırken arkamı yavaşça döndüm, "Pelin,"diye fısıldadım, korkakça.
"Sende onaların bu pis oyununa dahil oldun!"
Pelin'in sesi kulağımı sömürüp geçerken suçlu bir şekilde gözlerimi kapattım. "Sende kardeşime oynanan oyuna kendini alet etti-" Pelin daha lafını bitirmeden Selin'in çığlık sesleri otoparkı doldurdu.
...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro