29. Bölüm- Yalnızlık
Yan kitap -> Siyahın Özgürlüğüne bakmayı unutmayın. :) https://www.wattpad.com/story/75604427-siyahın-özgürlüğü-wattys2016
"Açılın lütfen hastanın durumu ağır!"dedi koşturan hemşire bir yandanda sedyeyi sürüklerken. Genç kız, Pelin Aras'ın kazağına bulaşmış kanı görünce ayakları yerden kesildi ve gözleri kapandı. Arkadaşları onu fark ettiğinde koşarak genç kızı kaldırdılar ve bir doktor çağırdılar.
Mira ablasına birşey olacak endişesiyle ağlarken Can ona bakıyordu. "Aras... -ağlayarak- Aras lütfen sana birşey olmasın lütfen uyan oradan."dedi Burcu. Pelin bunu farkedince yatırıldığı sedyede doğrulup ayağa kalktı ve Burcu'ya doğru yürüdü. Hastanede ki çoğu kişi onlara bakarken Pelin, Burcu'yu kendisine çevirip boğazına yapıştı.
Mira ablasını ilk defa bu halde görüyordu. Sadece Mira değil herkes şaşkındı. Burcu hışımla Pelin'i itip bağırdı. "Kızım sana ne oluyor, sana? Senin karnında Aras'tan bir bebek var mı? Hamileyim. Ve bu yüde yüz Aras'tan. Stil gecesinden sonra oldu herşey."dedi Burcu şeytanca gülümseyip.
Genç kızın gözyaşları iki katına çıkmaya başlamışken, elinin tersiyle gözlerini silip Burcu'ya sert bir tokat attı. Tokatın sesi koridorda yankılanırken Burcu eliyle yanağını kapatıp inledi.
"Allah kahretsin sizi! Allah kahretsin!"deyip duvara yaslandı genç kız. Ayakları artık onu taşıyamıyorken Yaman koşarak Pelin'e yardım etti. Genç kızın ağlayışının sesi yükselirken bir düğüm vardı boğazında. O düğümü geçemiyordu sesi artık. Burcu hala gülümserken Mira, Burcu'nun kolundan tutup onu koridordan dışarı iteledi.
Genç kızın gözleri kapandığında herkes "Pelin!"diye bağırıp yanına koştu. Artık genç kız göz kapaklarını hareket ettiremiyor veya konuşamıyordu. Beyni onu birkaç saat öncesine götürdü. O anları hatırlamak bile istemiyordu. Sren sesleri, silah sesleri ve bağrışmalar...
1 saat önce Kerem Bey'den (Aras'ın babası)
Evdeki tüm gençler, bana gençliğimi hatırlatırken onların fısıldaşmaları hayallerimin için kanlı bir bıçak saplıyordu, çünkü o an Pelin'i hatırlıyor ve tekrar ona birşey olmasından korkuyordum.
Telefonum çalmaya başladığında iç çekerek, masanın üzerinde duran telefonu elime aldım.
"K-Kerem amca,"diye ağlamaklı bir ses geldiğinde kaşlarımı çattım. Ses çok tanıdıktı ama... Bu sesi tanıyamıyordum. "Kerem amca Aras'ı aradım ama ulaşamadım. Ben P-Pelin. Polisler geldi buraya."dedi Pelin olduğunu henüz yeni anladığım kız.
Umutlu bir sesle "Pelin telefonda."deyip çocuklara doğrulttum telefonu. Pelin'in nerede olduğunu öğrendikten sonra Aras'ı aradığımda sesi oldukça tedirgin, anlamsız bir yükü kaldırıyordu.
"Pelin kurtulmuş oğlum."dediğinde bir arabanın bir yere çarpması sonucu çıkan sesler kulağımı doldurdu. Sonra ise telefon kapandı. "Aras oğlum! Aras ne oluyor!"diye bağırsamda bir ses gelmedi.
Aras'tan
Göz kapaklarımın ağırlığı benim hareket etme hayalimi bile yıkıyordu. Tek duyduğum dışarıdan gelen seslerdi. Büyük bir koruluktaydım. Uzun ağaçlar ve yere düşmek için hazırlanan yapraklar...
Kendi eksenimde dönüp etrafıma bakındığımda karşımda beyaz uzun elbiseli bir kız gördüm. Beyaz elbiseli kızın yüzüne odaklandığımda. Bu. Bu Pelin'di. Yanına koşmaya çalıştığımda. Ortadan kayboldu...
Pelin'den
Ben burada onun için ağlarken o biz ayrıyken Burcu'yla birlikte olmuş. Yok gerçekten bu kadarı fazlaydı bu sefer. Ayağa kalktım ve üzerimdeki gözleri umursamadan kapıya doğru ilerledim. Bu hastanede biraz daha kalırsam elimden bir kaza çıkabilir. Hele ki Burcu sürtüğüde buradayken bu kesinlikle mümkün.
Kapıdan çıkacakken biri ismimle bana hitap edince arkamı döndüm. Kimdi bu? Sesi çok tanıdık geliyordu. Arkamı biraz daha döndüğümde karşımda çocukluk arkadaşım Burak'ı bulunca koşarak ona sarıldım.
Burak yıllardır yurtdışındaydı. Ve sanırım dönme zamanı gelmişti. Biz çocukken bile Burak'la çok yakındık. Her zaman sokakta terör estirirdik. Sokaktaki hiç bir çocuk bize karışamaz, yanımızdan bile geçemezdi.
Burak'ın kahverengi saçları gözümün önünü kapatırken, "Neden herkes burada?"diye sordu Burak.
"Aras kaza yapmış."
"Hani bizim o güçlü, sessiz ve küçükken kimseyle oynamayan Aras mı?"dedi Burak. Başımla onay verdiğimde, "Nasıl? Neden?"diye sordu.
"Kaçırılmıştım. Onunla bir ilişkimiz vardı ve sinirlenmişti. Gerisi burada işte."dedim umursamaz bir tavırla.
"Vardı derken?"diye sorunca. Cevap vermeyip arkamı döndüm. Peşimden geleceğini zannetmiyordum. Arabama binip eve doğru sürmeye başladım. Biraz sonra arabadan indim ve kapıyı çaldım. İçeriden birisi gelip kapıyı açınca uzun boylu bir kadınla karşılaştım.
"Vay... Vay..."diye başladım konuşmama. "Sevgili gizli teyzemle tanışma vaktim mi gelmiş?"dediğimde teyzem olduğunu adım gibi bildiğim kadın acınası bir tavırla baktı.
İçeri adımımı attım dudağımı bir o yana bir bu yana oynattım. "Evet Ender birden ortaya çıkıp insanların huzurunu dağıtınca eline ne geçti?"dedim ve şimdi yüzleşme vaktiydi.
***
Bir haftanın sonunda Aras'tan kesinlikle bir haber yoktu. Tek bildiğim hastaneden taburcu olduğuydu. Teyzeminde bu işte bir suçu olmadığını anladığımda ona güzel bir sarıldım.
Onu boş yere suçlamıştım. Son olarak spor ayakkabımıda ayağıma geçirdiğimde ayağa kalktım ve aynayla bakıştım. Herşey tamamdı. Odamdan çıkıp salona indim. Babamdan başka hiç kimse yoktu.
"Günaydın baba."deyip yanağını öptükten sonra elindeki dergiye baktım.
"Aras ve Pelin Aykaç aşkı bitti mi? Geçtiğimiz günlerde Pelin hanım hastanenin koridorunda ağlarken yakalandı..."
Babamın devam etmesine izin vermeden dergiyi elinden alıp yırttım. "Bende aramızın düzeleceğini zannetmiştim ama senin gibi bir babam olacağına..."dedim, boğazımdaki yumruyu geçemeden.
"Evet! Devam et. Senin gibi bir babam olacağına... Devam etsene."
"Olmaz olsun!"dedim bağırarak. Babam elini yanağıma çarparak "Yeter!"diye bağırdı.
Nefes alış-verişelerimi artık kontrol edemiyordum. Beynim bana sinyaller gönderiyor bana oyunlar oynuyordu. Başım dönüyordu. Ağlayamıyordum. Arkamı döndüm ve kapıya ilerledim.
"Pelin gerçekten özür dilerim, kızım. Lütfen gitm-" Cümlesini tamamlamasına izin vermeden kapıyı kapattım ve nefes almaya çalıştım.
Artık yanımda hiç kimse yoktu. Yalnızlığa mahkumdum.
Bir sonraki bölüm... Sezon Finali, ve bu hikayeninde bir gün biteceğini biliyoruz ama kurgusu bitmeden, asla. :)
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro