Genç kız adamı duymazlıktan gelerek biraz önce yaptığı -adamı öptüğü- anı hatırladı. Neden karşılık verdi? Bir nedeni olmalı değil mi? Genç adam umutlu gözlerle sorusuna yanıt bekliyordu. Genç kız tam konuşacakken içeriden ilk önce silah sesi sonra ise bağırma sesleri geldi. İkiside koşarak içeriye geçtiklerinde Oğuz'un yerde hareketsiz bir şekilde yattığını gördüler.

Herkes çığlıklar içinde Oğuz'a bakarken kimse birşey yapmadı. Oğuz'un elindeki siyah tabanca kırmızıya bürünmüştü. Pelin koşarak Oğuz'un yanına çöktü. "İyi misin?" Cevap gelmedi çünkü Oğuz baygındı. Aras dişlerini kıracak kadar sıktı ve olanları izledi. Böyle güzel bir gün nasıl mahvedebilirlerdi ki?

Aras sinirle büyük salondan çıktı. Orada biraz daha kalsaydı Oğuz'u öldürecekti. Artık emindi Pelin'e karşı birşeyler hissettiğine. İlk öpücükleri, ilk yakınlaşmaları olan bu günü böyle boş bir insan yüzünden yarıda mı, kesecekler?

Cebinden çıkardığı sigarasını çakmağından çıkan ateşle yakarak içine çekti. Uzun ve siyah olan kravatını hafif gevşettikten sonra dumanı dışarıya doğru saldı. Oğuz Aras'tan korkar olmuştu. Ama Oğuz sessiz olduğu dönemlerde bir lav gibi aniden fışkırır. Yani Oğuz'unkisi fırtına öncesi sessizlik.

Genç adam sigarasını yere atıp ayakkabısıyla ezdi. Saçlarında bir sıvı hissettiğinde gökyüzüne doğru çevirdi bakışlarını. Yağmur yağacaktı. Biraz sonra ambulans geldi ve Oğuz'u içeriden çıkardılar. Pelin Oğuz'la birlikte ambulansa kadar eşlik ettikten sonra geri kalanı ailesinin halledeceğini umdu ve salona geri girdi. Aras dudaklarını farklı biçimlere sokarak biraz ıslanmaya çalıştı ama olmadı. Zaten kim ne zaman istediğini yapabilmiş? Salona doğru adımı attığında Burcu ona seslendi. "Aras" Burcu'nun sesiyle arkasına döndü genç adam.

Başını iki yana salladı 'efendim' der gibi. "Beklesene beraber girelim."dedi ve topuklularıyla birlikte zoraki bir koşu yaptı Burcu. Kol kola girdikten sonra içeri doğru ilerlediler. Genç adam Burcu'nun üstünü süzünce kısa kırmızı bir elbise giydiğini gördü. Siyah topukluları ona ayrı bir hava katıyordu. İçeri girdiklerinde herkesin gözü onlara döndü.

Pelin asi bir şekilde onlara bakarken umrunda değilmiş gibi yapıp önüne döndü. Zaten öyleydide. "Ne kadar gıcık ya bu Burcu!"dedi Selin.

"Neden?"dedi Pelin nedenini bilmiyormuşçasına. Selin kıkırdayarak devam etti "Biz daha demin sizin bahçede öpüştüğünüzü görmedik."diyince Pelin içmiş olduğu suyu masaya geri bıraktı. Pelin "Ne öpüşmesi yok daha neler!"diye bağırdı olayı ciddiyetsizleştirmek adına. Selin gülerek Emre'nin yanına gitti. Pelin yalnız kalınca düşünmeye başladı. Dudaklarının temasa geçtiği anı hatırlayınca yutkundu.

Hayır, bu öpücükten kimsenin haberi olmaması lazım. Dedi kendi kendine. Bu defter açılmadan kapansın. Tek doğru bu. Onun için. Ama Selin bunu gördüyse bu ilk öpücüğü kimsenin duymaması zor.

Aras Pelin'e doğru geliyordu. Kolundada kimse yoktu tek başınaydı. "Sevgilin gitti mi?"dedi gülerek Aras sonra devam etti. "Yoksa öldü mü?"diyip alaycı bir şekilde güldü. Pelin "O ölmedi ama biraz daha konuşursan sen öleceksin."dedi ciddi bir şekilde.

Aras kahkahasını keserek Pelin'e baktı. Pelin'de etrafına bakınırken Aras'la göz göze geldi. İkisi birbirilerine bakarlarken Araya Selin girdi. "Oğuz iyiyileşmiş."dedi ve geldiği gibi gitti Selin. "Aras dans edelim mi?"dedi Burcu arkadan gelirken. Aras'ın elini tutup yavru köpek bakışları attı sonra. Aras birşey demeden Burcu'yu dans pistine götürdü.

Dans etmeye başladıklarında asırlık aşkları varmış gibi birbirilerine yakınlardı. Pelin bunu izlerken ikisinide öldürmek istiyordu. Aras çok olmuştu bu sefer, Pelin'i öpüp Burcu'yla dans etmeler felan. Pelin sinirle salonda gezdi. Gözlerini heryerde gezdirirken Can'a çarptı. İyi insan lafın üstüne gelirmiş. Pelin Can'ı arıyordu. Can'ın elinden tutup onu dans pistine götürdü. "Neyin peşindesin?"dedi Can dudaklarını kıvırarak. Pelin dans pistine geldiklerinde durup Aras'a baktı ve sonra Can'ın elini tuttu. "Haydi dans edelim, yoksa dans etmeyi bilmiyor musun?"dedi ve gaz verecek bir şekilde güldü Pelin. "Peki."dedi ve dans etmeye başladı Can. Pelin'in şansına -olmayan şansına- tekrar aynı şarkı çıktı. İndila- Derniere Danse.

"İnşallah beni kullanmıyorsundur."dedi Can gülerek. Pelin cevap vermek yerine sadece Aras'ın onlara bakmasını bekliyordu. Aras'ın gözü sonunda Pelin'i bulunca umursamadan Burcu'ya döndü. "Can şimdi sana bir şey söyleyeceğim bağırmadan cevap ver."diye fısıldadı Pelin. Can olumlu bir şekilde başını salladı ve Pelin'i dinledi. "Bak şimdi sen benim önümdesin ya bak biraz yaklaş bana sonra başını oynat beni öpüyormuş gibi yap. Arkadaki kişiler beni öptüğünü sansın."dedi Pelin şeytan gülümsemeleri saçarak. Aras ve Burcu Can'ın arka hizasında oldukları için olayı tamamen Pelin'in anlattığı gibi görecekler.

Can başını Pelin'e yaklaştırdı ve dans etmeyi durdurdu biraz inandırıcı olmalıydı. Aras'ın gözü anında onlara döndü. Can başını oynatmaya başlayınca Aras'ın tarafından herşey tam bir felaket olarak gözüküyordu. Aras Can'ın Pelin'i öptüğünü düşündü ve Burcu'yu bırakıp Can'ı kendisine doğru çevirdi.

"Salak mısın, oğlum sen!"diye bağırdı ve Can'a doğru işaret parmağını savurdu Aras.

Pelin biraz bekledi ve olanları izledi. Can "Ne saçmalıyorsun?"Diye bağırdı. Aras birşey demeden salonun çıkış kapısına yöneldi. Çıkışa giderken herkes onlara bakıyordu o kadar bağırmışlardı yani. Aras cebinden arabasının anahtarını çıkarıp bir düğmeye bastı. Arabanın ışıkları yanıp söndü. Pelin o anda koşarak Aras'ın peşinden geliyordu. Aras arabaya binecekken konuştu Pelin. "Hem beni öp hemde git Burcu'yla dans et."diyip tuhaf sesler çıkardı Pelin.

Aras ona dönüp baktı "Benden uzak dur, küçük! Ben sana göre birisi değilim. Beni tanımadığın kadar karanlık birisiyim. Beni biraz tanı ve sonra konuş ama tanıdıktan sonra konuşacak cesaret bulabilirsen."diye kısık bir sesle konuştu.

Can herşeyi anlatmak için Aras'ın yanına koşunca Aras onun ağızını açmasına izin vermedi ve "Sen gözüme gözükme!"diye bağırdı. Can mahçup bir şekilde baktı. Aras arabasına binip gaza bastıktan sonra Can Pelin'e yöneldi. "Hepsi senin yüzünden!"

Pelin cevap vermeden hatasını anlamış bir şekilde Can'a baktı.

"Ya şey kusura bakma!"diye seslenip koşarak arabasına bindi Pelin. Gine aklında birşey vardı.

Aras Pelin'in ondan uzak durmasını istiyorsa neden onu hayatına alacakmış gibi hareketler sergiledi?

Bu sorunun cevabı tabikide gelecek bölümlerde ;)