Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

26. Bölüm- Affediliş

Genç adam olmaması gereken bir şey yapıp sokak ortasında bağırmaya başladı. Elini sert bir şekilde duvara geçirip bağırmaya devam etti. "Ona bunu yapmamalıydım! Ona bu...bunu yapmamalıydım!"

***

"Ya, Oğuz neden bize bir şeyler anlatmayı denemiyorsun?"dedi Selin, Pelin'in içerisinde bulunduğu -ki içeriye kimseninde alınmadığı- odaya bakarak. "Anlamıyor musunuz? Ben Pelin'i gördüğümde ağlıyordu. Yanına gittiğimde bayıldığını tek gördüm."
. Sahne şarkısı(Medcezir Gerilim)

"Ya tek başına ne işi vardı orada?"dedi herkes bir ağızdan. Oğuz oflayarak kolunu duvara yasladı. Birkaç dakika sonra Faruk Bey -Pelin'in babası.- doktorun bulunduğu odadan çıktı.

Selin herkesten hızlı davranıp Faruk Beyin yanında aldı soluğu."Çocuklar bende sizle konuşmaya geliyordum-üzgün ve sıkkın bir ses tonuyla- Pelin beyin tümörü denilen ölümcül bir hastalığa yakalanmış. Ve işte onu bir şekilde her zaman mutlu etmeliyiz."dedi Faruk Bey.

Herkes şaşkın gözlerle Faruk Beyi dinlemeye devam etti. "Onu üzen insanlardan uzak durmalı. Bu gün ne oldu bilmiyorum ama lütfen aranızda eğer ona zarar verebilecek, onu incitebilecek bir şey yapacak olan varsa şimdiden onunla arkadaşlığını kessin. Oğuz doktor seni çağırıyor oraya gitmelisin."dedi ve duvara yaslandı Faruk Bey.

Bir gün sonra...

"Başka bir isteğin var mı kuzum?" Evin neşeli ve şefkatli kadını tekrar konuştu. Pelin bir şey istemediğini belirttikten sonra yaşlı kadıncağıza gidebileceğini söylemişti. Evin kapısı yavaşça açıldığında genç kız gözlerini oraya döndürdü
Babasıydı içeri giren babası genç kızla konuşmadan odasına çıktı ve kendisini yatağa bıraktı. Şimdi genç kızın babasının beyninde doktorla biraz önce yaşadığı şeyler geçiyordu.

"Kızınız yıl sonunda tehlikeli bir ameliyata girecek. Ölümcül bir ameliyat. Bu ameliyat zorunlu değil ama, kızınız başka türlü iyileşemez."

Faruk Bey sinirle cırladı ve gözlerini kapattı. "Kızıma bir şey olmasına izin vermem...eliyim."

***

Aras arabanın gazına yüklenmiş boş yolda ilerliyordu. Gözleri dönmüştü genç adamın. Genç kıza bunu yapmaması gerektiğini kendiside anladı. Genç adam telefonu çalınca eline aldı ve kulağına götürdü. Arayan kişi Yaman'dı. Yaman, Arasların yan evinde oturduğundan Aras'ın hızla evden çıkışı görmüştü ve telaşlanıp aramıştı.

"Aras. Kardeşim, bir şeyin mi var?"dedi Yaman telefonun diğer ucundan. Aras elini saçına götürdü ve derin bir nefes aldı. Konuşmak istemiyordu. Konuşmalıydı.

Bir, iki, üç. "H...hayır. N-ne olabilir ki?"diye söylendi genç adam. Yaman biraz bekledi. Korkuyordu. "Kardeşim. Var birşeyin. Bak yalan atmayı bile beceremiyorsun. Söyle bana neredesin, gelip alacağım seni."dedi Yaman kibar bir sesle.

"Evet, evet! Var bir şeyim. Ama bana yardım edemezsin. Bu ilaçla geçecek bir şey değil, anlıyor musun? Ben o yarayı unutmaya çalıştıkça kalbim o kabuğu söküyor! Lütfen gelme kardeşim. Ölüme gidiyorum. İlk defa aşık oldum ve sevdiğim kızın kalbini parçalara ayırdım."dedi Aras pişmanlık içerisinde.

Ter suları saçlarında boynuna akmaya başladığında genç adam elinin tersiyle boynunu sildi. "Aras bak geleceğim. Ayrılma oradan."dedi Yaman ve telefonu kapatıp toplu bir mesaj attı.

"Aras kendini öldürecek. Şu adrese gelin hepiniz. Pelin özellikle sen gel oraya. Sana ne yaptı bilmiyorum ama telefonda pişman olduğu belli oluyordu. Ben oraya gidiyorum. Hepiniz gelin."

Mesajı atıp montunu aldı ve evinden çıktı, Yaman. Cebinden arabasının anahtarını çıkarıp koşarak arabaya bindi. "Aras yapma bunu!"diye bağırıp arabanın gazına yüklendi.

***

Pelin, telefonundan gelen mesaj sesi ile birlikte gözleri araladı. Başı ağrıyordu hala. Beyni ona oyunlar oynuyordu. Telefonunu almakta zorlansada sonunda telefonu açıp mesajı okudu.

"Ne?"dedi genç kız panik içinde. Gözlerini kontrol edemeyip bir-iki damla göz yaşı akıttı boynuna doğru. Eliyle koltuktan destek alarak ayağa kalktı ve montunu giydi genç kız.

Kapının tokmağını indirip koşarak arabaya bindi ve Yaman'ın attığı adrese sürdü. Allahım lütfen ona birşey olmasın... Dedi genç kız korkak bir sesle. Korkusundan beyninin ağrısıda geçmişti.

Frene bastı. Arabadan indi ve koşarak Aras'ın orada bulunduğunu tahmin ettiği yere doğru koştu. "Ah!"dedi genç kız ayağının takıldığı yere bakarak. "Pelin! Geldin mi?"dedi bir ses -kız sesi-.

Pelin korkmadan koşmaya devam etti. Biraz sonra onu durduran bir yere takılması olmadı. "Yaklaşmayın."dedi Aras.

Kimse yaklaşmaya cesaret edemiyordu. Herkes buradaydı. Pelin dudaklarını üzgün bir şekilde kıvırdı ve gözleri kıstı. "A...Aras."dedi genç kız korkak bir sesle, ona yaklaşırken.

Artık Aras'ın çok yakınına geldiğinde genç adam elini siper etti. "Lütfen."diye devam etti ağlarken genç kız. "Pelin çok üzgünüm. Bunu bil istiyorum. Sana söyleyemesemde sana..."dedi genç adam ve sustu.

"Aras oradan in. Sakin bir yerde konuşalım. Lütfen. Oradan in. Ben seni seviyorum ve sana kırgın değilim. Biliyorum. Evet. O gün çok acımasızdın. Gözün dönmüştü ama lütfen anla beni. İn oradan."

Genç kız gözlerinden akan yaşlarla birlikte hıçkırmaya devam etti. Ayrıldıkları yerdi burası. "Sende ne var bilmiyorum ama o şey her neyse her defasında beni sana çekiyor. Hayatımda kimseyle böyle bir duruma düşmemiştim ama sen hayatıma girdiğin günden beri beni değiştirmeye başladın."dedi Aras soğuk sesiyle.

Pelin, Aras'a biraz daha yaklaşınca Aras bir ayağını geriye attı. Birden oldukları yerde, bağrışmalar ve çığlık sesleri yükseldi. "Lütfen ver elini bana."dedi genç kız korkak bir sesle.

Aras genç kızın eline bakıp elini ona uzattığında genç kız gülümsedi. "Durun! Dur Pelin. Öldürsün bakalım kendini."dedi Oğuz uçuruma doğru yürürken. Aras, "Lan sen ne yüzsüz aşağılık bir şeysin. Sevgilinide mi buraya getirdin?"diye bağırdı Aras.

Ortam sıkı bir şekilde gerilirken Oğuz sırıtmaya başladı. Aras elini geri çekerek Pelin'e baktı. "O benim sevgilim değil! Neden bunu anlamak istemiyorsun?"dedi Pelin. Genç kız elini başına götürüyor. Beyni başının içinde sinyaller yayıyordu sanki.

Yaman daha fazla dayanamayıp Oğuz'a sert bir yumruk geçirdiğinde Emre araya girmek istedi ama Selin anında Emre'nin ceketinden tutarak onu geriye iteledi. "Bu iş burada bitmeyecek, Pelin benim olcak. Çünkü o benimdi."dedi ve arkasına dönüp yürümeye başladı Oğuz.

"Aras. Gerçekten o benim sevgilim değil. Ben sadece...Seni seviyorum."dedi genç kız tekrar üstüne vurgu yaparak. Aras'ın gözleri bir an olsun parıldamaya başladı. Genç kız da ona gülümsedi.

Hüzün notalara eşlik ederek uçurumdan ayrılmaya başlamıştı. Genç kız telefonunun çaldığını anlayınca hızla kulağına götürdü, telefonu. "Efendim baba?"dedi genç kız. "Ben Pınarlar'dayım. Merak etme. Görüşürüz. Öptüm."diye hızlı bir şekilde konuşup telefonu kapattı genç kız.

Genç adam gözlerini silerken genç kız ona elini uzattı. "Haydi. lütfen. Bunu yapabileceğine inanıyorum."

Genç adam genç kızın elini tuttu ve ona baktı. Genç kız adamı uçurumdan uzaklaştırarak karşısına aldı. Artık genç kız uçurumun dibindeydi. Biri üflese düşecek kadar dengesiz bir yerdi durduğu yer.

"Beni af...affetin mi?"dedi Aras masum ses tonuyla. Genç kız gülümsemeye çalışarak "Evet."dedi. Genç adam bundan cesaretlenerek genç kıza yaklaştı ve onun elini daha sıkı tuttu. Genç kızda adama yakınlaştığında dudakları arasında küçük bir temas oluşmuştu.

Genç adam elini genç kızın beline saracakken önce mavi-beyaz bir ışık sonra ise büyük bir gök gürültüsü çıktı ortaya. Genç kız o sesle birlikte dengesini kaybedip arkaya doğru sendeledi.

Herkesin gözü oraya dönünce büyük bir çığlık ortama sarıldı. Genç adam elini genç kızın beline sararak onu kendine çekti. Genç kız korkmuştu. Adam genç kızın dudağını öpüp onu kendine biraz daha çekti...

Bölüm nasıldı ? *_* ben çok beğenerek yazdım arkadaşlar. Son saneleri okurken bence bir dizinin hüzün müziğini açın. Neyse gelecek bölümde görüşürüz.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro